İslam nedir? Bütün Peygamberler Müslüman Mıdır

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İSLAM NEDİR?

Islam nedir Butun Peygamberler Musluman Midir

a) Kelime Anlamı:

Kelime olarak “S-L-M” kökünden türemiştir. Teslim olmak, sulh yapmak, selamet necat, eman anlamlarına gelir. ”

b) Dini Terim Anlamı :

Hz. Muhammed (sav)’e gelen son din anlamında kullanılır. Ancak islâm “Hz. Adem’den peygamberlerin sonuncusu Muhammed (sav)’e kadar gelen bütün rasul ve nebilerin dinidir. Kur’an-ı Kerim bu manayı kesin likle teyit etmektedir.

İSLÂM KELİMESİNİN GEÇMİŞ PEYGAMBERLERLE İLGİSİ

İslâm dini esas itibariyle Hz. Muhammed (sav)’in Peygamberliğinden sonra başlamış değildir. İslâm esasen insanlık tarihi kadar eskidir. Allah’ın birliği inancı ise bu dinin en başta gelen esasıdır. İslâmdan önce gelen din lerde tevhidi âmir oldukları halde belli bir millete münhasır kalmışlardır.

Şimdi peygamberlerin ve geçmiş ümmetlerin dilinde İslâm ve müslüman kelimesi nasıl kullanılmış ona bakalım.

a) Hz. Nuh (as) davetinden yüz çeviren kavmine hitaben şöyle buyuruyor.

“Şayet yüz çevirirseniz, ben sizden bir ücret istemedim. Benim ücretim Allah’tan başkasına ait değildir ve ben müslümanlardan olmakla emr olundum.”

b) Hz. Yakub (as) oğullarına hitaben şu nasihati yapıyor:

“Ey oğullanm! Allah sizin için islâm dinini beğenip seçti. O halde siz de ancak müslümanlar olarak can verin.”

c) Hz. Musa (as) ise şöyle buyuruyor:

“Eğer müslüman iseniz Allah’a tevekkül edin.”

Kur’an-ı Kerim’de Tevrat’tan bahsedilirken de şöyle buyurulmuştur: “Müslüman olan peygamberler onunla hükmederler.”

Hz. Musa’yı yenmeleri için Firavun tarafından çağrılan sihirbazlar, Hz. Musa’nın göstermiş olduğu mucize karşısında gerçeği görüp iman etmişlerdi. Firavun onlara “ben sizin ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim ve sonra hepinizi asacağım” diye tehdit etmişti. İşte müslüman olan sihir bazların yüce Allah’tan niyazları :

‘Ey Rabbimiz bize sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür. ”

Kur’an-ı Kerim, Hz. Isa (as) in havarilerinden de şu sözü naklediyor: “Allah’a iman ettik ve sen şahit ol ki, biz gerçekten müslümanlardanız.”

d) Sebe Kraliçesinin sözleri:

“Şimdi Süleyman’ın beraberliğinde âlemlerin Rabbi olan Allah’a teslim olup Müslüman oldum.”

e) Hz. Yusuf (as)’ın Duası:

“Beni müslüman olarak öldür ve salihlerle beraber kıl”

Bütün peygamberlerin sundukları mesaj aynıydı. “Ancak son olarak gelenlerin elbetteki kendinden evvelkilere nazaran daha mütekâmil ve daha şümüllü olacağı şüphesizdir. Bunun için de islâm dini dinlerin en sonuncusu olarak en mükemmel bir dindir ve kendisinden önce geçen şeriatların ahkâmı ilga ve nesh etmiş (yürürlükten kaldırmış) tir.

Güneş doğduktan sonra ay ve yıldızların ışığına nasıl ihtiyaç kalmaz ve güneşin ışığı yanında onlar nasıl sönük ve hükümsüz kalırsa, müslüman liga nispetle diğer şeriatlarda böyledir. Onlar hususi birer kandil idi. Güneş çıkıncaya kadar bulundukları yeri bir müddet aydınlattılar. Hakikat güneşi müslümanlık doğduktan sonra onlara ihtiyaç kalmayacağı tabidir. Güneşi bırakıpta yıldızların ışığı ile yol bulmaya çalışmak, şüphe yok ki bir delalettir.

Böyle yapanlar gayelerini bulamazlar.”

Bütün peygamberlerin tek bir görev için gönderildiğini ise Kur’an-ı Kerim’in âyetleri şöyle açıklıyor:

“Andolsun ki her ümmete “Allah’a kulluk edin taguttan kaçının diye peygamberler göndermişizdir.”

“Senden önce gönderdiğimiz her peygambere “Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk edin” diye vahy etmişizdir.”

Peygamber (sav) bütün, peygamberlerin görevinin aynı olduğunu şu veciz sözleriyle açıklıyor:

“Peygamberler babaları bir, anneleri ayrı olan kardeşlerdir. Dinleri de birdir.”

Yine başka bir hadiste Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:

“Benim ile benden önceki peygamberlerin misali, bir ev inşa edip onu süsleyen ve güzelleştiren adam gibidir. Ancak evin, köşelerinden birinin bir kerpici (taşı) eksiktir. İnsanlar bu evi ziyaret eder hayran kalırlar ve neden bir kerpiç yerine konmamış) derler. İşte ben o kerpicim ve peygamberlerin sonuncusuyum.”

Yeryüzünde huzur ve güvenin sağlanması, insanların müreffeh bir hayat sürmesi ilâhi vahye bağlılıklarıyla direkt alâkalıdır. Huzur ve saadet ancak islâmla sağlanır. Nitekim yüce Rabbimiz İslâmı bu anlamda tarif edip “Sübülüs selam”  (kurtuluş yolu) demiştir.

İslâm on dört asır önce zulüm ve şiddetle idare edilmekten bikip usanan insanları nasıl kurtarmış, onlara medeni bir hayat hazırlamış ise bugünkü batı medeniyyetinin kapitalist çarkları arasında ezilen insanlığı da kurtaracaktır.

Şehit Hasan el-Benna islâmın bu yönünü çok veciz bir şekilde şöyle dile getiriyor.

“İslâm; ebediyyeti kapsayacak uzunlukta, bütün ümmetleri kapsayacak genişlikte ve dünya ile ahiret işlerini kapsayacak derinliktedir.”

Evrensel bir din olan islâm belli bir çağın sorunlarını çözmeye değil, Allah’ın dilediği vakte kadar devam ederek bütün insanlığın arasında hük metmeye gelmiştir. Çağların geçmesi onda ne bir eskime ne de bir bozul ma meydana getiriyor. Merhum Necip Fazıl Kısakürek İslâmın bu özelliği ni şu mısralarıyla en güzel şekilde dile getiriyor:

“Bir nizam ki, eskimez, yıpranmaz, sendelemez Mekan O’nu aşamaz zaman onu delemez” derken islâmı, hiçbir ideolojinin sarsamayacağını, zamanın akıp gitmesinin onun tazeliğinden ve zindeliğinden hiçbir şeyi alıp götüremeyeceğini ve nihayet zaman ve mekân üstü bir sistem olduğunu en güzel şekilde açıklıyor.

Nitekim sonradan müslüman olan Fransız Profesör Roger Graudy İslâm’ın bu çağlar üstü yönünü şöyle açıklıyor:

“Bana niçin müslüman olduğumu soruyorsunuz? Islâmı seçmekle çağı seçtim. Çünkü diğer dinler çağların arkasından sürüklenmektedir. İslâm ise çağları arkasında sürüklemektedir.”

“Din Bir Vicdan İşi midir?” İslâm, bütün olarak insanın risaletidir. Bütün hayat kademelerinde ve var oluş yapısında insanın risaletidir. Islâm Allah’ın hidâyetidir. İnsan ha yatının her kademesinde ne tarafa yönelirse, ne yöne giderse gitsin islâm onunla beraberdir. Çocukluğunda, gençliğinde, yetişkinliğinde, olgun luğunda ve yaşlılığında islâm daima onunla beraberdir. Birbirini izleyen bütün bu aşamalarda da insan için Allah’ın sevdiği ve hoşnut olduğu, ideal yönetimi ve sistemi çizer.

“Kitap ve sünnette; inanç, ibadet, iktisat, ictimaiyyat, savaş ve barış teşri ve kaza, ilim ve kültür meseleleriyle hüküm ve idare meseleleri açık lanmıştır. Fakihlerimiz “Şunu bilinki din işleri, inançları, ibadetleri, adabı muameleleri ve cezaları kapsar” sözleriyle bunu ifade etmektedirler.”

Hatta islâm insanın doğumundan öncesine de hükümler koymaktadır. Kur’an-ı Kerim boşanmış kadınlarla ilgili olarak şöyle buyuruyur:

“Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Çocuğu sizin için emzirirlerse onlara ücretlerini verin.” (22) Doğumdan öncesine karışıp onunla ilgili hükümler koyan islâm, elbetteki öldükten sonrası için de karışacaktır. Nitekim ölünün yıkanması, kefenlenmesi, belirli ölçülere göre gömülmesi, vasiyetlerinin yerine getir ilmesi arkasından dua edilmesi, varsa borçlarının ve kazaya kalan oruçlarının fidyesinin ödenmesi vb. birçok hükmü islâm belirlemiştir.

Şimdi bir takım lâik çevrelerin kalkıp bütün bu gerçekler ortada iken islâmı bir vicdan meselesi yapmaya kalkışmalarının hiçbir geçerli tarafı olabilir mi? Elbette hayır.

Gerçekler saklanamaz. Bugün medya dediğimiz yazılı ve görüntülü basın yayın organlarında bu hususlar tartışılıyor. Bakıyoruz ki “Din bir vic dan meselesidir” diyenlerin dinle alakaları yok. Onlar bu sözleriyle ilmi konuşmadıklarını biliyorlar. Ama bir takım pasif müslümanları aldatmak maksadıyla böyle lakırtılar ediyorlar. Amaç müslüman halk üzerinden kazandıkları haksız kazançlarının devam etmesidir.

İslâmı vicdanlara hapsetmeye çalışanlar şunu bilmelidir ki iman bir kalpte yer etti mi artik engel tanımaz. Bu halk; namaz, oruç, hac gibi meselelerde Allah’ın emrini; içki, kumar, faiz gibi konularda da şeytanın tağutların emrini mi dinleyecek?

Kaynak Aile ilmihali

“İslam” nedir? İslam dini hakkında bilgi

İlk Müslümanlar kimlerdir nasıl müslüman olmuşlardır?

 

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam, Arap Yarımadası’nda MS 7. yüzyılda ortaya çıkan tek tanrılı bir dindir. Hz.Muhammed’e (s.a.v.) vahyedildiği şekliyle Müslümanların Allah’ın (Tanrı) sözü olduğuna inandıkları Kuran’ın öğretilerine dayanmaktadır. İslam, inanç, ibadet, ahlak, sosyal etkileşimler ve kişisel davranış dahil olmak üzere çeşitli yönleri ele alan kapsamlı bir yaşam tarzını kapsar.

    Müslümanlar, Allah’ın birliğine inanırlar ve Hz.Muhammed’i, Allah tarafından insanlığa rehberlik etmek için gönderilen uzun bir peygamberler ve elçiler silsilesinin son peygamberi olarak kabul ederler. İslam’da tanınmış peygamberlerden bazıları Adem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Hz.Muhammed’i (onların üzerine barış olsun) içerir. Müslümanlar, tüm peygamberlerin, O’nun mesajını kendi toplumlarına iletmek, onları yalnızca Allah’a ibadet etmeye ve O’nun rehberliğini takip etmeye çağırmak için Allah tarafından seçilip görevlendirildiğine inanırlar.

    İslam’daki tüm peygamberler, Allah’ın iradesine teslim olmaları ve O’nun mesajını iletmeleri anlamında Müslüman olarak kabul edilirken, çağdaş anlamıyla “Müslüman” teriminin özellikle İslam’ın takipçilerine atıfta bulunduğunu belirtmek önemlidir. Kuran’ın öğretileri ve Hz.Muhammed’in (barış onun üzerine olsun) örneği.

    İslam inancı, tüm peygamberlerin temel mesajının aynı olduğunu kabul eder – tektanrıcılık, doğru davranış ve Allah’a teslimiyet. Bununla birlikte, her bir peygamberlik döneminin özel kanunları ve uygulamaları, ilgili toplulukların ihtiyaçlarına ve koşullarına göre değişiklik gösterebilir.

    Müslümanlar, İslam’ı, Kuran’da ve Hz. İslam’ın hayatın her alanında rehberlik ettiğine ve her zaman ve her yerdeki insanlar için geçerli olduğuna inanırlar.

    İslam’ın, takipçileri arasında inanç ve uygulamalarda farklılıklar olan çeşitli bir din olduğunu kabul etmek önemlidir. Müslümanlar farklı düşünce okullarına, mezheplere veya kültürel geçmişlere mensup olabilir ve bu da yorum ve uygulamada bazı farklılıklara yol açar. Bununla birlikte, İslam’ın temel inançları ve ilkeleri, bu farklı gruplar arasında tutarlı olmaya devam ediyor.

    En iyi cevap

Cevapla