İbadet nedir, Niçin İbadet Ediyoruz, İbadet Çeşitleri ve İbadet Yerleri

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İbadet Nedir, Çeşitleri Nelerdir? İbadet Niçin Yapılır?

Ibadet Nedir Cesitleri Nelerdir Ibadet Nicin Yapilir

İbadet Nedir? İbadetin Tanımı

Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “Ben cinleri ve insanları; ancak Bana ibâdet etsinler diye yarattım.” “Hüküm Allah’tan başkasının değildir. O (Allah,) kendisinden başkasına ibâdet etmemenizi emretmiştir.”

İbâdet kelimesi genel olarak tapmak, kulluk etmek, boyun eğmek ve itaat etmek, özel olarak ise Allah’ın emirlerine uymak ve O’nun isteğine uygun hareket etmek anlamlarına gelir.

İbâdet, inanan insanın inandığı varlıkla iletişimidir; Allah’a olan sevgi, saygı ve bağlılığın bir göstergesidir. Bu şekliyle ibadet sözcüğü, genel inanışın aksine, sadece namaz kılmak, oruç tutmak gibi eylemleri değil, Allah’ın yapılmasını emrettiği her işi yapıp, yasakladığı şeylerden kaçınmayı; yani dini emirlerin tamamını kapsar.

Âdem (a.s.)’dan Muhammed (s.a.v.)’e kadarki bütün peygamberler, insanları Allah (c.c.)’e kulluğa/ibâdete davet etmişlerdir. Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “Andolsun ki Biz, her kavme Allah’a ibâdet edin, tağut/Allah’ın kânunlarının dışında kânun koyup, insanları itaate davet eden her şeye kulluk etmekten kaçının’ diye (tebliğat yapması için) bir peygamber göndermişizdir.”

İbâdetlerin özüne ilişkin ilkeler, bizzat Allah-ü Teâlâ tarafından belirlenmiş, nasıl ve ne şekilde yapılacağı ise peygamberler tarafından ayrıntılı ve uygulamalı olarak bizlere gösterilmiştir. İnsanlar kendiliklerinden herhangi bir ibâdet şekli belirleyemez veya yeni ibadet icat edemez.

İslâm, hayat ve yaşayış dinidir. İman öncelikle müslümanın kalbinin derinliklerinde kök salacak, daha sonra da iş ve davranış olarak dışa yansıyacaktır.
Kur’ân-ı Kerim’de ‘Îman’ ile ‘Sâlih amel/iyi ve güzel davranış’ birçok yerde birlikte zikredilmiştir. Mü’minlerden imanlarını, iyi ve güzel davranış ile desteklemeleri istenmiştir. Çünkü kalplere hapsedilerek davranış haline dönüşmeyen iman, meyvesiz ağaca benzer.

Niçin İbadet Ediyoruz?

“Ey Muhammed! De ki: ‘Sizi yaratan, sizin için kulaklar, gözler ve kalpler vareden O’dur. Ne de az şükrediyorsunuz.” “(O Allah) göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şeylerin Rabbidir. Şu halde O’na kulluk et; O’na kulluk etmekte de sabırlı ve metânetli ol.”

Bizi yoktan var eden ve yaşatan Allah’tır. Yüce Allah; vücudumuzu gören gözler, işiten kulaklar ve konuşan dil gibi mükemmel organlarla donattı. Diğer canlılardan farklı olarak bize, akıl verdi ve varlıklar arasında seçkin bir duruma yükseltti. Bunlardan başka, yaşayabilmemiz için teneffüs ettiğimiz havadan, içtiğimiz suya kadar sayısız nimetler verdi. “Allah’ın nimetlerini sayacak olsanız bitiremezsiniz.” “Eğer (nimetlerime karşılık olarak) şükrederseniz, muhakkak ki size kat kat fazla veririm. Yok, eğer nankörlük ederseniz bilin ki, Benim azabım çok çetindir.”

Allah-ü Teâlâ, rahmetinin gereği olarak bizi yalnız bırakmadı, peygamberler ve kitaplar göndererek dünyada ve ahirette mutlu bir şekilde yaşamanın yollarını gösterdi. Bütün bu iyiliklere karşılık Allah bizden kendisini tanımamızı ve O’na itaat/ibâdet etmemizi istemektedir.

Rasûlüllah (s.a.v.), ayakları şişinceye kadar ibâdet ederdi. Kendisine ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Geçmişteki ve gelecekteki günahların bağış landığı halde niçin (bu kadar çok) ibadet ediyorsunuz?’ diye sorulduğunda O: “Rabbime şükredici bir kul olmayayım mı?” diye cevap vermişti.

İbadet Çeşitleri

1) Beden ile yapılan ibâdetler: Namaz kılmak, oruç tutmak gibi. Beden ile yapılan ibâdetleri her müslümanın kendisi yapması gerekir. Başkasını vekil tayin etmesi câiz değildir.

2) Mal ile yapılan ibâdetler: Zekât vermek ve kurban kesmek gibi. Bir kimse mal ile yapılan ibâdetlerde başkasını vekil tayin ederek, zekâtının verilmesini ve kurbanının kesilmesini sağlayabilir.

3) Hem mal, hem de beden ile yapılan ibâdetler:

a) Hac/Kâbe’yi ziyaret etmek. Parası olduğu halde hacca gidemeyecek derecede sakat, hasta ve çok yaşlı kimseler, kendi yerlerine bir başkasını bedel olarak hacca gönderebilirler.

b) Allah yolunda cihad etmek. “Ey iman edenler! Sizi, acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? ‘Allah’a ve Rasûlüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”

İbadetin Faydaları

Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “(Rasûlüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?”

Bedenimizin gerekli gıdalara ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da gerekli gıdalara ihtiyacı vardır. Rûhun gıdası îman ve ibâdetlerdir. İbâdet ruhumuzu yükseltir, bizi kötülüklerden sakındırır, ahlâkımızı olgunlaştırır, en değerli varlığımız olan îmanımızı korur.

Hayatta insanın çeşitli sıkıntılarla karşılaşıp, ümitsizliğe ve bunalıma düştüğü zamanlar olur. Böyle durumlarda insan, ibâdetle bunalımdan kurtulur. Çünkü insan, ibâdet sayesinde Allah’a yaklaşır. O’nun rahmetine sığınır ve huzura kavuşur. İbadetlerin ruhumuza olduğu gibi bedenimize de birçok faydası vardır.

İbâdet Yerleri

“Eğer Allah, bir kısım insanları(n kötülüklerini) diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah’ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır, giderdi. Allah, kendi (dini)ne yardım edenlere kesinlikle yardım eder. Hiç şüphesiz Allah güçlüdür, gâliptir.”

Yahudilerin ibâdethaneleri ‘Sinagog’dur. Bunlara ‘Havra’ da denilmektedir.

Hristiyanların dini âyinlerini yaptıkları binalara ‘Kilise’ denir. Dini yönetim bölgesinin merkezinde bulunan görkemli büyük kiliseye ise ‘Katedral’ denir.

Müslümanların topluca ibâdet ettikleri yapılara ‘Câmi/Mescid’ anlamındadır.

Mescid, namaz kılınan yer Câmiler; müslüman toplumların ayrılmaz parçası, müslümanlar arasında kardeşlik duygularının pekiştiği, birlik ve beraberliğin güçlendiği önemli yerlerdir.

İslâm’da Kutsal Olan Üç Büyük Mescid

Allah-ü Teâlâ, yeryüzünün bazı yerlerini üstün kılıp, şereflendirmiş, oraları kendisine ibâdet yapılan mekânlar olarak tahsis etmiş ve oralarda yapılan ibâdetlerin sevap ve mükâfatını kat kat çoğaltıp, yükseltmiştir.

Yeryüzünün en faziletli ibâdet yerleri şu üç mesciddir:

1) Mescid-i Haram: Mekke’de Kâbe’yi çevreleyen câmidir. Kâbe bu mescid’in ortasında bulunmaktadır. Kâbe müslümanların kıblesidir. Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “(Namaz kılarken) yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir.” Dünyanın neresinde olursa olsun bütün Müslümanlar, Kâbe’ye yönelerek namazlarını kılarlar. Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz, (diğer mescidlerde kılınan) yüz bin namaza bedeldir.” Kabe, İbrahim (a.s.) ve oğlu İsmail (a.s.) tarafından inşa edilmiştir. Käbe, Allah’a ibadet amacıyla yeryüzünde yapılan ilk ibâdethanedir.
“Şüphesiz âlemlere bereket ve hidâyet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev/mâbed, Mekke’deki (Kâbe)dir.”

Ebû Zer (r.a.)’den rivâyetle: ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Yeryüzünde ilk defa hangi mescid kuruldu?’ diye sordum. Nebî (s.a.v.): “Mescid-i Haram” buyurdu. ‘Sonra hangisi?’ dedim. Rasûlüllah (s.a.v.): “Mescid-i Aksâ” buyurdu.

2) Mescid-i Aksâ: Kudüs’teki mesciddir. Buna Beyt-i Makdis de denilir. Davud (a.s.) tarafından yapımına başlandı, Süleyman (a.s.) tarafından tamamlandı. İbâdet kastıyla dünyada yapılan ikinci mesciddir. Mescid-i Haram’a yürüyerek bir aylık uzaklıkta olduğu için ona, çok uzak mescid anlamında Mescid-i Aksâ denilmiştir. Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “El-Beytü’l-Makdis’de (kılınan) bir namaz, (diğer mescidlerde kılınan) beş yüz namaza bedeldir.”

3) Mescid-i Nebî: Medine’de Peygamber (s.a.v.) tarafından yaptırılan câmidir. Peygamberimizin kabri bu mescidin içindedir. Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç başka mescidlerde kılınan bin namazdan hayırlıdır.”

Yeryüzünde namaz kılmak ve ziyaret etmek maksadıyla yolculuğa; ancak bu üç mescid için çıkılabilir. Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Üç mescidden başka bir yere (ibâdet etmek için) özel olarak yolculuk yapılmaz. (Bunlar): Mescid-i Haram, Mescid-i Aksâ ve Benim mescidim/Mescid-i Nebevi’dir.”

BENZER KONULAR:

Cevapla