Paylaş
Erkeğin eşine verdiği para sadaka sayılır mı
Question
Erkeğin karısına, çocuklarına ve anne babasına verdiği para sadaka sayılır mı?
Bayanın kocasına verdiği paranın bir hükmü var mı hocam sadaka gibi.
Hocam erkeğin eşine verdiği para sadaka sayılır mı bir de bayanın eşine verdiği paranın bir hükmü var mı sadaka gibi
CEVAP:
İslam’da eşlerin birbirine verdiği para veya yaptığı yardımların hükmü niyet ve bağlamla doğrudan ilişkilidir. İlgili sorulara dair genel hükümlere ve hadis-i şeriflere göre şu şekilde açıklanabilir:
1. Erkeğin Eşine Verdiği Para
- Erkeğin eşine verdiği nafaka, onun sorumluluğudur ve bu bir sadaka değil, farz bir görevdir. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilir:
“Onların (kadınların) örfe uygun şekilde nafakalarını vermek erkeklere bir borçtur.”
(Bakara Suresi, 2:233) - Ancak erkek, eşine verdiği harcamayı gönüllü olarak, ihsan ve sevap kazanma niyetiyle yaparsa, bu harcamalar sadaka olarak da kabul edilebilir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kişinin hanımına harcadığı para sadaka yerine geçer.”
(Buhari, İman, 41; Müslim, Zekat, 47) - Burada harcamanın niyetine dikkat çekilmektedir. Erkek, eşinin ihtiyacını karşılamayı hem bir vazife hem de sevap vesilesi olarak görürse, bu infak anlamında sadaka sevabı kazanabilir.
2. Kadının Kocasına Verdiği Para
- Kadının kocasına verdiği para, sadaka hükmünde olabilir. Eğer kadın, kocasına borç verme veya yatırım dışında, gönüllü olarak ve sevap kazanma niyetiyle yardımda bulunursa, bu sadaka olarak değerlendirilir.Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kadın, eşine ve ailesine infak ettiğinde, harcadığı şeyden dolayı sevap kazanır.”
(Buhari, Nafakat, 1) - Kadının, kocasına destek niyetiyle verdiği paranın sadaka olabilmesi için gönüllü olması ve karşılık beklenmemesi önemlidir.
3. Yakınlara Harcamanın Sevabı
- Genel olarak kişinin anne, baba, eş, çocuk ve kardeş gibi yakınlarına yaptığı harcamalar hem infak hem de sadaka sevabı taşır. Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifte şöyle buyurur:
“Bir kimsenin ailesine harcaması sadakadır.”
(Buhari, Zekat, 1)
Bu hükme göre, eşlerin birbirine olan maddi desteği, niyet ve ihtiyaca göre hem sadaka hem de infak sevabı taşıyabilir. Özellikle eşler arasındaki bu yardımlar, aile bağlarını güçlendirdiği için ayrıca değerli görülür.
Dini Sitelerimiz
Evet, bir kimsenin anne babasına, eşine, çocuklarına ve kardeşlerine yaptığı harcamalar infak olarak değerlendirilir. İnfak, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak amacıyla yapılan malî harcamaları ifade eder ve bu harcamalar farz, vacip veya mendup olmak üzere farklı derecelerde olabilir.
İnfak Türleri ve Öncelikleri
Farz İnfak:
Kişinin kendisi ve ailesi için yaptığı harcamalar (nafaka) farz olan infak kapsamındadır.
Anne-babaya bakmak, eşin ve çocukların geçimini sağlamak İslam’ın kesin olarak emrettiği bir görevdir.
Zekât da farz infak türlerindendir.
Vacip İnfak:
Kişinin zorunlu olmayan, ancak dinen tavsiye edilen bir yükümlülüğü yerine getirmesi (örneğin cihat için yapılan harcamalar).
Mendup İnfak (Tavsiye Edilen):
Sadaka, hayır işleri ve ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımlar mendup infak kapsamındadır.
Hadislerle İnfakın Değeri
Aileye Harcama:
“Bir Müslüman, Allah’ın rızâsını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, yaptığı harcamalar onun için birer sadaka olur.” (Buhârî, Nafakat 1; Müslim, Zekât 48)
Eşe Harcama:
“Allah rızasını düşünerek yaptığın harcamalar sadakadır, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın.” (Buhârî, İmân 41; Müslim, Vasıyyet 5)
Yakınlara Yardım:
“Akrabaya yapılan yardım, akraba olmayana yapılan yardımdan iki misli daha sevaptır.” (Tirmizî, Zekât 26; Nesâî, Zekât 82)
Denge ve Öncelik
Sadaka ve infak, kişinin öncelikle kendi ailesinin ihtiyaçlarını karşılaması ve ihtiyaç fazlasını harcaması ile anlam kazanır. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurur:
“Sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: İhtiyaç fazlasını.” (Bakara, 2/219)
Kendi ailesinin ihtiyaçlarını karşılamadan sadaka veren bir kimse, çocuklarını ve yakınlarını başkalarına muhtaç hâle getirirse bu davranış doğru görülmez.
Sonuç
Bir kimsenin anne-babasına, eşine, çocuklarına ve kardeşlerine yaptığı harcamalar, Allah’ın hoşnutluğu için olduğu sürece infak ve sadaka olarak değerlendirilir. Bunun yanında, kişinin niyeti ve bu harcamaların ihtiyacı karşılaması, yapılan infakın sevabını artırır.
BENZER KONULAR:
- Sadaka-i Cariye Nedir? Çeşitleri Nelerdir?
- Cuma günü Sadaka vermek hadis
- Karşılıksız yapılan iyilik “Sadaka”
- Ölmüş biri için Sadaka verilir mi?
- Hayra Teşvik Etmek Ve Sadaka-i Cariye
- Tümünü görüntüle.
- Ailede Din Eğitimi
- Hz Muhammed ailesine karşı nasıl davranırdı 5 madde
- Aile ile ilgili kavramlar
- Aile Hayatı Ne Demek ?
- Aile Hayatının Korunması Hakkı
- Tümünü görüntüle.
- Dini soru sor Cevap Al
- Dini soru sor Cevap Al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor kimin?
- Dini soru sor imamlar cevaplıyor
- Dini soru sorabileceğim site arıyorum ?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
İslam dinine göre, bir erkeğin karısına, çocuklarına ve anne babasına verdiği para, sadaka olarak kabul edilmez. Sadaka, genellikle bir kişinin fakirlere, muhtaçlara veya hayır kurumlarına verdiği para veya yardım olarak tanımlanır. Ancak, erkeğin eşine, çocuklarına ve anne babasına verdiği para, sorumluluklarını yerine getirme olarak değerlendirilir ve sadaka yerine zina (iyi niyetle yapılan, zekat ve nafaka gibi yükümlülükler dışında kalan yardımlar), gerekliliklerini yerine getirme bağlamında değerlendirilir.
Örneğin:
Eşine verilen para, erkeğin eşine karşı nafaka yükümlülüğü dahilinde verilirse, bu para sadaka sayılmaz; çünkü erkeğin eşiyle olan ilişkisi, İslam’a göre, karşılıklı hak ve sorumluluklar içeren bir ilişkidir.
Çocuklarına verilen para, onlara bakım ve eğitim sağlamak amacıyla yapılan harcamalar da sadaka olarak kabul edilmez. Bu da bir babanın, ailesine karşı sorumluluğudur.
Anne babaya verilen para da sadaka sayılmaz, çünkü onlara yapılan yardımlar, saygı ve bakımla yükümlü olduğumuz yakınlarımızdır.
Sonuç olarak, İslam’da sadaka daha çok toplumdaki ihtiyaç sahiplerine yapılan gönüllü yardımlar olarak tanımlanır, ancak aile içindeki sorumluluklar, dini ve toplumsal yükümlülüklerin yerine getirilmesidir.