Beyaz kılları yolmak günah mı?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Beyaz saç koparmak günah mı?

Beyaz sac koparmak gunah mi

AĞARMIŞ KIL

(Beyaz kılları yolmak mekruhtur.)

Yani; sakalda veya başta çıkan beyaz kılları yolmak mekruhtur. Bu görüş: Malikilere, Şafiilere, Hanbelilere aittir. Hanefilere göreyse süslenme haricinde beyaz kılları yolmak mekruh değildir.

İmam Nevevi (Rahmetullahi Aleyh) bu konu hakkında şöyle demiştir: “Şayet denilse ki; beyaz kılları yolmak haramdır. Çünkü bu hususta açık sahih deliller mevcuttur. Bu görüş kendisinden uzaklaşılacak bir görüş değildir.” Ibn Muflih (Rahmetullahi Aleyhijise bu konu hakkında şöyle demiştir: “Bu işin haram olma ihtimali daha makbuldür.

Beyaz saç ile ilgili Hadisler

(Bu hususta şu hadis-i şerif gelmiştir: “O Allah’ın nurudur.”)

Ben bu lafızda bir hadis bulamadım. Ancak şu lafızla bir hadis gelmiş tir: “O ancak Müslümanın nurudur.”

Başka bir rivayette ise şöyle geçmektedir: “O Müminin nurudur.”

“Beyaz saçları yolmayın. Zira o beyaz saç, kıyamet günü Müslümanın nûrudur.” (Ebû Dâvûd, Tereccül 17; Tirmizî, Edeb 56; Nesâî, Zînet 13)

Amr b. Şuayb, babasından o da kendi babasından şunu aktardı ve dedi ki; Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle demiştir: “Beyaz kıllarınızı yolmayın. O Müslümanın nurudur. Islam dini uğrunda başında beyaz kıl çıkmış her bir Müslüman için sevap yazılır. O beyaz kıl ile derecesi yükselir veya günahları ondan düşürülür.”

Tirmizi bu hadisi şu lafızla rivayet etmiştir: (Ravi dedi ki); “beyaz kılı yolmaktan nehyetti ve Allah’ın elçisi şöyle dedi: “O beyaz kıl Müslümanın nurudur.”

Ibn Mâce ise bu hadisi şu lafızla rivayet etmiştir: (Ravi şöyle dedi): Bizi beyaz kılı yolmaktan nehyetti ve dedi ki: “O Müminin nurudur,
Muslim ise Enes’ten (Radıyallahu Anh) şunu aktardı ve (Enes) dedi ki: Adamın saçından ve sakalından beyaz kılları kesmesi mekruhtur.

Hadiste geçen “Müslümanın nurudur” manasına gelince: Yani; Kıya met gününde o kıl Müslümana nur olmaya sebep olur. O kılı temizlemesi gerekmez. Ancak beyaz kılı boyamak onu gidermek değil aksine onu ört mektir ve bu caizdir. Sendi bunu söylemiştir. İbn Hibban’da geçen Ebu Hureyre hadisinde de bu açıklamamıza dair bir rivayet gelmiştir: “O beyaz kıl, Kıyamet günü nurdur.”

(Aynı şekilde beyaz kıl ölümün habercisidir…)

Yani; kesinlikle beyaz kıl ölümün habercisidir. Allah’u Teâlâ’da yüce kitabı Kur’an’ı Kerim de şöyle buyurmaktadır.
أولم تعمركم ما يتذكر فيه من تذكر وجاءكم التدير

“Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Üstelik size uyarıcı da gelmişti.”

Hafız İbn Kesir, İbn Abbas’tan, İkrime’den, Katâde’den, İbn Uyey ne’den ve başka kimselerden şunu anlattı; bu kimseler dediler ki: “Yani; (uyarıcı) beyaz kıldır.” Hafız İbn Hacer bu görüşü çoğunluğa göre muteber olduğunu söyledi.

Ölümün habercisi olma delili ise; genelde beyazlık orta yaşlarda ve orta yaşları geçtikten sonra çıkmaya başlar. Böylece de ölümün habercisi olur. (Arapça metinde geçen) nezir; fa’il kalıbında gelmiş olup, aslı in zardır. O da kendisinden korkulacak olan şeyi haber vermek, ilan etmek manasına gelmektedir. Nitekim müjde de kendisinde olan sevinci haber vermektir.269

İkinci görüşe göre ise bir üstte zikrettiğim ayet-i kerimede geçen uyarıcı Allah’ın elçisi Hz. Muhammed’dir (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem). Bu görüş Katâde’den sahih olan görüştür. İbn Cerir’de bu görüşü seçmiştir.

İbn Kesir ise (Rahmetullahi Aleyhi)şöyle demiştir: “Bu en açık olan görüştür.” Daha sonra Kur’an’ı Kerim’in başka ayetlerinde de buna işarette bulunulmuştur. Allah’u Teâlâ’nin cehennem halkından haber verdiği şu ayeti kerime de olduğu üzere:

قالوا بلى قد جاء تا تدير فكذينا

“Şöyle cevap verirler: “Evet, doğrusu bize bir uyarıcı (peygamber) gelmişti; fakat biz onu yalancılıkla itham etmiş…”

Allah’u Teâlâ’nın şu ayet-i kerime de zikrettiği ömrün miktarına gelince:
أولم تعمركم ما يتذكر فيه من تذكر

“Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi?”

İşte burada âlimler arasında ihtilaf mevcuttur. Zahir olan ise ömrün altmış sene olmasıdır. Çünkü İbn Abbas’tan (Radıyallahu Anh) buna dair şu sözler sabit olmuştur. “Allah’u Teâld’nin şu ayeti kerimede ademoğlu için verdiği özür müddeti; “Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi?” altmış senedir.”

Buhari (Rahmetullahi Aleyhi) sahihinde Ebu Hureyre’den (Radıyallahu Anh) şunu aktardı. Ebu Hureyre şöyle dedi: Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (Sal lallahu Aleyhi ve sellem) şöyle dedi: “Allah (Azze ve Celle) bir kimsenin tövbe müddetini ömrünün sonuna kadar ertelemiştir. Onu altmış yaşına ulaştırır.”

Hafız ise bu konu hakkında şöyle demiştir. “Hadiste altmış yaşını tamamlayanın, ecelinin bittiğinin düşünülmesine işaret vardır.”

(Emeller, hayaller kısalır)

(Arapça metinde geçen emel kelimesi) fetha ile okunur. Nefse hoş gelen ümitler manasına gelmektedir. Genelde gerçekleşmesi uzun bir süre sonra olacak hayaller, planlar için kullanılır.

Ibnu’l Cevzi şöyle demiştir: “Uzun süreli planlar insanlar için kınanmış işlerdendir. Âlimler için ise kınanmış değildir. Şayet âlimlerin planı kitap yazmak olmasaydı, ezber yapamazlardı.”

Metnin manası ise şudur: Kişide beyaz kılların çıkması onun dünyadaki takvasını arttırır, dünyayı imar etme ve onun süslerine özen gösterme planlarını ise kısaltır. Dünyadaki eşyalara rağbeti azalır. Dünya zamanını ve ömrün vakitlerini azığı hazırlamak için ganimet olarak bilir. Dünya her ne kadar insanın ömrü uzun olsa da kısadır. Çünkü dünya geçiş yeridir, asıl kalınacak yer değildir.

Ibni Ebu’d Dunya’, senediyle birlikte Sufyan’dan şunu aktardı: “Dünyadaki züht, emelleri kısa tutmaktır. Yemeği çok yememek veya elbise giymemek değildir.”

Fudayl b. lyad’dan aktarıldığına göre şöyle demiştir: “Emellerin uzun olması şekavetten, emellerin kısa olması ise nimettendir.

Hasan’dan aktarıldığına göre o da şöyle demiştir: “Kulun emellerinin uzaması ancak amellerinin bozulmasıdır.

((Beyaz kıl) güzel, salih amele kişiyi teşvik eder)

Yani; kendisinde beyaz kıl çıkan akıl sahibi bir Mümin salih emel işlemeye çalışır, bu kıl onu salih amele teşvik eder. Salih amelin kemale ermesi, Allah’u Teâlâ’nın haklarını ve kullarının hakkını yerine getirmek le ancak gerçekleşir. Kalbi ve organlarıyla salih amele kulun bağlanması gerekir. Vakitlerini bir ganimet olarak görmesi gerekir. Allah’a ve elçisine itaate direk adım atması gerekir. İbni Ebu’d Dunya’, Bekir b. Abdullah el-Muzni’den senediyle birlikte şunu aktardı, (Muzni) dedi ki: “Kıldığın namazdan faydalanmak istersen şöyle de: belki de bu son namazım olur, bundan sonra namaz kılamam.”

(Vakara da teşvik eder.)

Yani; beyaz kıl vakarlı olmaya teşvik eder. Vakar; yumuşaklık ve ağır başlılık manasına gelmektedir. Metnin manası şöyledir: Beyaz kılın çıkması Müslümanı yumuşaklık ve ağırbaşlılık sahibi yapar. Böylece Müslüman fiillerinde, sözlerinde ve amellerinde sakin ve sağlam olur.

Bu konu da Ebu Musa el-Eşari’den (Radıyallahu Anh) şu hadis gelmiştir:

Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) şöyle demiştir:

“Müslümana ak düşmesi Allah’ın onu onurlandırma ikramıdır…”

İşte bunun sebebiyle meclislerde hürmet görür, kendisine yumuşak davranılır ve şefkat gösterilir, sözleri dinlenir ve hayattaki tecrübelerinden istifade edilir.
Imam Malik (Rahmetullahi Aleyhi) senediyle birlikte Said b. Müseyyeb’ten şunu aktarmıştır. (Said) şöyle dedi: Hz. İbrahim (Aleyhisselam) misafir eden ilk misafir idi. İnsanların ilk sünnet olanıydı. İnsanların ilk bıyık keseniydi. İnsanlar içinde ilk ak düşen oydu. Hz. İbrahim şöyle dedi: Ya Rab! Bu da nedir? Her şeyden münezzeh ve yüce olan Allah’u Teâlâ şöyle dedi: O senin vakarındır. Hz. İbrahim şöyle dedi: Ey rabbim! Vakarımı arttır.278

(Enseyi tıraş etmek mekruhtur…)

(Arapça metinde geçen) kafa; kısaltmayla birlikte okunur, başın arka kısmı manasına gelir. Baştan ayrı olarak sadece arka kısmı tıraş etmek mekruhtur.

(Ancak hacamat yaptırmak isteyen kimse bunun dışındadır.) Yani; hacamat veya başta olan yarayı dikmek için sebeplerden dolayı tıraş etmek isteyen kimse içinse mekruh değildir.

Mervizi şöyle dedi: Ebu Abdullah’a başın arka kısmını tıraş etmeyi sordum. Bana şöyle cevap verdi: Bu iş Mecusilerin işidir. Kim bir kavme benzerse o da onlardandır. Ve dedi ki: Hacamat yaptırmak için kafanın arka kısmını tıraş ettirmekte bir sakınca yoktur.

Musannifimizin başın bir kısmını tıraş ettirip diğer kısmı tıraş ettirme me işinin mekruh oluşu ancak bundan hacamat yaptırmak isteyenin ayrı tutulması zaruretten dolayıdır. Burada başın arka kısmını zikretti, çünkü genelde başın arka kısmından hacamat yaptırılır. Başın bir bölümünü tıraş ettirip bir bölümünü tıraş ettirmemeye dair yasak sabit olmuştur. Başın arka kısmı da buna dâhildir.

Bu konuda Nafi’nin onunda İbni Ömer’den (Radıyallahu Anh) aktardığı şu hadis-i şerif sabit olmuştur: Şüphesiz ki Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem) kaza’a’dan nehyetti. Ravi dedi ki: Nafi’ye kaza’a’nın ne olduğunu sordum. Dedi ki: Çocuğun saçının bir kısmını tıraş edip bir kısmını tıraş etmemesidir. Başka bir rivayette ise şöyle geçmektedir: Kaza’a’nın manasının açıklanması, hadisin aslındandır.

BENZER KONULAR:

Answers ( 2 )

    2
    2023-05-11T12:25:19+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Beyaz saç koparmak, İslam dini açısından haram (yasak) sayılmaz, ancak genel olarak saygısızlık olarak kabul edilir mekruhtur. İslam dini, insan özelliklerine saygı göstermeyi ve onu değiştirmeyi öğütler.

    En iyi cevap
  1. Ezra avatarı
    1
    2023-05-11T12:26:08+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Beyaz saçlı olmak olgunluğun belirtisidir olgunluk derken yaş olaraktan belli bir yaşa geldiğini göstergede sizidir fakat ırsi olarak genç yaşta saçları beyazdı hem birçok insan var boyatabiliyorlar. Bir de bu beyaz saçları bedeninde istemeyip saçında istemeyip veya kaşın da veya sakallı istemeyip onları çekenler var Bu biraz sahtecilik gibi olur Çünkü o senin bedeninden bir parça boyayabilirsin Fakat onun koparmak yokmuş gibi davranmak pek uygun bir davranış değil

Cevapla