TİCARET AHLAKI

İslam’da ticaret ahlakı nasıldır?

Yüce Dinimiz İslam, beşeri münasebetlerle alakalı önemli ahlaki ilkeler getirmiştir. Bu ilkelerden biri de ticari faaliyetlerimizle ilgilidir. İnsanoğlunun Allah’ın verdiği sayısız nimetlerden istifade etmesi için  çalışması ve meşru ticaretle uğraşması gerekmektedir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir.” (1) buyurmaktadır.  Hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere kişinin alın teriyle sağladığı kazançlar; en temiz ve en bereketli kazançlardır.

Günlük hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından birisi olan ticaret ve alışverişte neyin doğru neyin yanlış olduğunun bilinmesi lazımdır.  Hz. Ömer (r.a.) “Yapacağı ticaretin İslami esaslarını bilmeyen kimse, bizim çarşı ve pazarımızda alış-veriş yapmasın.”(2) buyurarak konunun önemini vurgulamıştır.

Ebu Zerr (r.a.)da Peygamberimiz (s.a.v.)’den şu hadis-i şerifi naklediyor: “Üç kişi vardır ki, kıyamet gününde Allah onlara ne konuşur ne nazar eder ne de  onları günahlardan arındırır, onlar için elim bir azab vardır!” buyurdu ve  bunu üç kere tekrar etti. Ben: “Ey Allah’ın Resulü! Öyleyse onlar büyük zarar ve hüsrana uğramışlardır. Kimdir bunlar?” dedim. Şöyle saydılar: Bunlar: “Elbisesini kibirle yerlerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yere yemin ederek ticaret malını fâhiş bir fiyatla satmaya çalışan” lardır .(3) buyurdular.

Her alanda olduğu gibi ticari hayatımızda da dini hassasiyetimizi korumalıyız. Doğru ve dürüst davranmak ölçümüz olmalıdır. Nitekim Yüce Kitabımız’da Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır. “Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.”(4) Ticaretinde doğru ve dürüst davrananın her zaman yüzü ak, kazancı helaldir. O, ne dünyada, ne ahirette utanacaktır.

Dünya hırsına kapılmadan, helalinden kazanmalı, çoluk çocuğumuza temiz rızık  ve helal lokma yedirmeliyiz. Bu fani alemde başkalarına dünyalık kazandırma uğruna, kendi ahiretimizi kaybetmemeliyiz. Özümüz, sözümüz, ticaretimiz, sanatımız, ortaklığımız, dostluğumuz ve arkadaşlığımız hep dürüstçe olmalıdır.

Bir hadis-i şerif mealiyle  bitirmek istiyorum. “Doğru sözlü ve (kendine) güvenilir tacir (ahirette) peygamberler, sıddıkler ve şehitlerle beraber bulunacaktır.”(5)

——————————

(1)  Buhari, Büyü, 15.

(2)  Tirmizi, Vitr, 21.

(3)  Müslim, İman 46.

(4)  Mutaffifin, 83/1-3.

(5) Tirmizî, Büyû, 4.

BENZER KONULAR:

Ticarette doğruluk ve dürüstlük

Doğru ve dürüst olmak, yalan ve hileden sakınmak