Dini Kavram Olarak “Mahrem” ne demek

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

“Mahrem” kelimesinin anlamı nedir?

Dini Kavram Olarak Mahrem ne demek

Arapça Mahrem kelimesi: المحرم

Mahrem, Birbiriyle evlenmesi dinen yasaklanmış akrabaya denir.

“Mahrem” (çoğulu mehârim), sözlükte “işlenmesi helal olmayan şey” anlamına gelir. Bir fıkıh terimi olarak birbiriyle evlenmesi dinen yasaklanmış akraba demektir. “Nâmahrem” ise “evlenilmesi câiz olan kişiler” yani aralarında evlenme yasağı bulunmayan yabancı kişiler için kullanılır. Yakın hısımlarla evlenmek diğer ilahi dinlerde ve selim fitratını yitirmemiş toplumların kültür ve geleneklerinde de mevcuttur. Bu esaslar İslam’da belli ölçülere bağlanarak korunmuş ve devam ettirilmiştir.

İslam dini, karşı cinsler arasındaki ilişkilerde insanın tabiatını göz önünde bulundurarak hem yaratılış düzenini korumak hem de aşırılıkları önlemek amacıyla koruyucu bazı sınırlamalar getirmiştir. Bu çerçevede yakın derecedeki bazı akrabalar arasında evlenme yasağı koymuştur. İslam, çok yakın hısımlar arasında sürekli evlenme engeli koyarak karşılıklı ilişkilerde davranış rahatlık ve serbestisi getirmiş, böylece akrabalık bağının saygınlığını koruyan ve sosyal ihtiyaçları karşılayan çözümler ortaya koymuştur.

Kur’ân-Kerim’de evlenilmesi yasak olan kişiler şu şekilde sayılmıştır: “Analarınızı, kızlarınızı, kız kardeşlerinizi, halalarınızı, teyzelerinizi, erkek kardeşlerinizin kızlarını, kız kardeşlerinizin kızlarım, sizi emziren sütanalarınızı, süt kız kardeşlerinizi, kayınvalidelerinizi ve kendileriyle zifafa girdiğiniz hanımlarınızdan olup, himayenizde bulunan üvey kızlarınızı nikâhlamak size haram kılınmıştır.
Eğer anneleriyle beraber olmadan ayrılmışsanız, üvey kızlarınızla nikâhlanmanızda herhangi bir sakınca yoktur. Ayrıca öz oğullarınızın hanımlarıyla nikâhlanmanız ve iki kız kardeşi bir nikâh altında bulundurmanız da size haram kılınmıştır. Ancak, İslam öncesinde geçmiş olanlar affedilir. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir” (en-Nisa 4/23).

İnsanoğlu, ilk insandan bugüne soyunun devamını evlilik kurumuyla gerçekleştirmiş, Allah insanlığa gönderdiği peygamberler vasıtasıyla karşı cinsler arasındaki ilişkiyi belli kurallara bağlamıştır. Son din olan İslam da gerek aile kurumunu gerekse insan soyunun devamını birtakım dinî ve hukukî kurallarla düzenlemiştir.

İslam hukukuna göre kadın ve erkeğin birbiriyle evlenmesine engel teşkil eden sebepler kan bağı, evlilik bağı ve süt bağı olmak üzere üç gruptur.

1. Kan bağı yoluyla evlenilmesi yasak olan akrabalar şunlardır: a. Kişinin usulü (üst soy akrabaları; ana, baba, dede, nine),

b. Kişinin fürûu (alt soy akrabaları; çocuklar, torunlar),

c. Ana babanın fürûu (kardeşler ve kardeşlerin çocukları yani yeğenler),

d. Dede ve ninenin çocukları (amca, hala, dayı, teyze).

2. Evlenmeden doğan hısımlık sebebiyle evlenilmesi yasak olanlar dört grupta toplanır:

a. Usulün eşleri (üvey anne ve üvey nine),

b. Fürûun eşleri (gelinler),

c. Eşin usulü (kayınvalide ve eşin her iki taraftan nineleri),

d. Eşin fürûu (üvey kızlar veya bu durumdaki kız torunlar).

3. Çocuğu öz annesi dışında emziren kadın ve onun belli derecedeki yakınları arasında oluşan süt bağı sebebiyle evlenilmesi yasak olan akrabalar da şunlardır:

a. Süt usul (sütanne, sütbaba, sütnine ve sütdede),

b. Süt fürûu (süt çocuklar ve torunlar),
c. Sütanne ve sütbabanın nesep ve sütten olan fürûu (sütkardeşler ve onların çocukları),

d. Sütdede ve sütninenin çocukları (süthalalar ve sütteyzeler),

e. Eşin sütannesi ve ninesi,

f. Eşin sütten olan kız çocukları ve kız torunları,

g. Sütbaba ve dedenin sütanne ve nine olmayan eşleri, sütten olan fürûun eşleri (bk. SÜTHISIMLIĞI).

Ortadan kalkması mümkün olan geçici evlenme engelleri de vardır. Başkasıyla evli olan veya iddet (boşanma veya kocanın ölmesi halinde, kadının yeniden evlenmek için beklemek zorunda olduğu süre) bekleyen kadınla evlenilemeyeceği gibi, kişi halen evli olduğu hanımının kız kardeşi, halası ve teyzesi gibi yakın hısımlarıyla ikinci eş olarak evlenemez. Ayrıca dört hanımla evli bir kimsenin beşinci evliliği ve Ehl-i kitap olanlar hariç başka bir dine mensup bir kadınla evlenmesi yasaktır. Anılan engellerin ortadan kalkması durumunda taraflar arasında evlilik mümkün olur.

Mahrem derecesindeki kadın erkek akrabalar arasındaki ilişkiler ve bu konuda uyulması gereken ölçüler, yabancılara nazaran daha serbest bir nitelik taşır (bk. ÖZEL HAYAT).
Mahrem olan kadın ve erkeğin birbiriyle evlenmesi yasak olduğu gibi, diğer bazı dinî hükümlerde de birtakım farklılıklar görülür. Mahremler ile nâmahremler arasındaki ilişkilere ait farklı hükümler vardır. Bu farklılıklar dört grupta toplanabilir:

1. Mahremler arasında örtünme hükümleri şöyledir: Hanefi mezhebine göre bir kadın mahremi olan erkeklerin yanında başını, kollarını, gerdanını, ayaklarını ve bacaklarının diz kapağından aşağı kısmını açık bulundurabilir; erkek de mahremi olan hanımın anılan yerlerine bakabilir. Şâfiî mezhebine göre ise erkek mahremi olan kadının diz kapağı ile göbek arasının dışında kalan organlarına bakabilir. Bu sınırlamalar karı ve koca arasında bulunmamaktadır. Ancak bir kadın nâmahrem olan erkeklerin yanında sadece yüz ve elleriyle ayakları dışında herhangi bir uzvu açık olarak bulunamaz. Bir görüşe göre ayaklar da örtülmesi gereken uzuvlardandır (bk. AVRET).
2. Mahrem olan erkek ve kadının bir diğerinin vücudunda bakması câiz olan uzuvlara dokunması da câizdir. Bir kadına çoğu zaman beraber bulunduğu, mahremi olan erkeğin günlük hayatın gerekleri veya fevkalade durumlar sebebiyle dokunması icap edebilir. Görmesi helal olmayan kısımlara ise ancak elbise üzerinden dokunabilir. Mahrem olmayan yani nâmahrem olan erkeklerin tedavi vb. fevkalade bir zaruret olmadıkça el ve yüze temas etmeleri, diğer uzuvlara ise elbisesiz dokunmaları câiz değildir.

3. Bir kadın mahremi olan erkeklerle baş başa bulunabilir. Buna karşılık mahrem olmayan bir erkekle bir kadının başkalarının giriş ve görüşüne açık olmayan bir ortamda baş başa kalmaları (halvet) câiz değildir. Zira Hz. Peygamber, “Yanında mahremi bulunmayan bir kadınla -nâmahrem- bir erkek halvet halinde bulunmasın” buyurmuştur (Buhârî, “Nikâh”, 111).

4. Kadınların yanlarında kocaları veya mahremleri olan bir erkek bulunmadan, dinî bakımdan yolculuk (sefer) sayılacak bir mesafeye yolculuk yapmaları câiz değildir. Zira Hz. Peygamber bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: “Allah’a ve âhiret gününe iman etmiş kadının yanında kocası veya mahremi olan bir erkek bulunmadıkça üç gün veya daha fazla sürecek bir yolculuğa çıkması helal değildir” (Müslim, “Hac”, 413, 423). Aynı şekilde, yanında kocası veya mahremi bulunmadığı halde bir kadının hacca gitmesi de câiz kabul edilmemiştir. Ancak Şâfiî mezhebinde bir hanımın üç veya iki hanımla birlikte, hatta kendisini güvende hissediyorsa tek başına farz veya vâcip hacca gidebileceği görüşü benimsenmiştir (bk. HAC). Bu seyahat yasağının gerekçesi, zamanın ulaşım ve güvenlik imkânlarına bağlı olarak özellikle kadının iffet ve namusunun zarar görmesi gibi muhtemel olumsuzlukları önlemektir (bk. SEFER). Temel islam ansiklopedisi

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2024-01-12T12:03:37+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    “Mahrem” kelimesi, Arapça kökenli bir terim olup İslam hukukunda özel ve mahrem olan, cinsel ilişkiye girme yasağı bulunan kişileri veya konuları ifade eder. İslam toplumlarında, mahrem kavramı genellikle aile içindeki ilişkileri düzenler ve cinsel ahlaki normları belirler.

    Mahrem kavramı, bir kişinin cinsel ilişki yasağına tabi olan akrabalarını ifade eder. Örneğin, anne, baba, kardeşler ve çocuklar gibi yakın akrabalar arasındaki ilişkiler mahrem kabul edilir ve bu kişiler arasında cinsel ilişki yasaktır.

    Mahrem kavramı sadece aile içindeki ilişkilerle sınırlı değildir; aynı zamanda namahrem, yani cinsel ilişkiye girmek yasak olan diğer kişileri de kapsar. İslam hukukuna göre, evli olmayan kişiler arasında cinsel ilişki mahrem kabul edilir ve bu tür ilişkiler İslam ahlakına aykırıdır.

    Mahrem kavramı, özellikle aile içindeki ilişkilerde ve cinsel ahlaki normlarda bir rehber olarak önemlidir ve İslam toplumlarında sıkça vurgulanır.

    En iyi cevap

Cevapla