Mahrem ne demektir kısaca
(Sözlük ve terim anlamı)
İslamda Mahrem kavramı nedir ne anlama gelir? kısa bilgi
Dinî literatürde mahrem (çoğulu: mehârim) kişinin kendisiyle evlenmeleri dinen yasaklanmış bulunan belli derece hısımlarını ifade eden bir terimdir. Aralarında evlenme yasağı bulunmayan kişiler için ise farsça bir terkip olan nâmahrem terimi kullanılır.
Diğer semavi dinlerde ve selim fıtratını yitirmemiş toplumların kültür ve geleneklerinde de mevcut olan yakın hısımlar arası evlenme yasağı, İslâm dininde de belli ölçülere bağlanarak korunmuş ve devam ettirilmiştir. Süreklilik taşıyan evlenme engelleri kan hısımlığı, sıhrî hısımlık ve süt hısımlığı şeklinde üç sebepten kaynaklanır (Bk. Kan Hısımlığı, Sıhrî Hısımlık, Süt Hısımlığı). Aralarında bu hısımlıklar sebebiyle evlenme engeli bulunan erkek ve kadınlar birbirinin mahremi sayılırlar. Din farkı, iddet, başkasıyla evli olma gibi geçici evlenme engelleri İse arada mahremlik doğması için yeterli olmaz. Çünkü bu geçici engel kalktığında tarafların birbiriyle evlenmesi mümkün hale gelir.
Birbirinin mahremi olan kadın ve erkeklerle ilgili dini hükümlerde de, aralarındaki evlenme yasağına ilave olarak namahremler arası ilişkiye göre bazı farklılıklar görülür.
Maddeler halinde mahremlik
Bu farklılıklar dört grupta toplanabilir:
1- Mahrem olan uzuvların örtülmesi bakımından: Bir kadın mahremi olan erkeklerin yanında başı, kolları, göğüste gerdanlık kısımları, dizlerinden alt kısmı açık olarak bulunabileceği halde namahrem olan erkeklerin yanında sadece yüz ve elleriyle ayakları dışında herhangi bir uzuv açık olarak bulunamaz. Bir görüşe göre ayaklar da örtülmesi gereken uzuvlardandır.
Kadına nisbetle mahrem sayılan kişilerden de sözedilen Nur sûresinin 3a. âyetinde meâlen şöyle buyurulmaktadır: “Mümin kadınlara da söyle. Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar, namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımlar müstesna olmak üzere zinet yerlerini (kollarını, baş ve göğüslerini) teşhir etmesinler. Baş örtülerini yakalarının üzerine kadar örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğullan, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinet yerlerini gös-termesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri (ayak bilezikleri) farkedilsin diye ayaklarını yere vurmasınlar.”
2- Kadınlar mahremleri olan erkeklerle birlikte yolculuk yapabilirler. Zira Hz. Peygamber bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır: “Allah’a ve ahiret gününe iman etmiş kadının yanında kocası veya mahremi olan bir erkek bulunmadıkça sefere üç gün veya daha fazla sürecek bir yolculuğa çıkması helal değildir” (Müslim, Hac, 74). Keza yanında kocası veya mahremi bulunmadığı halde bir kadının hacca gitmesi de caiz değildir. Zira Hz. Peygamber “bir kadın yanında kocası veya mahremi olan bir erkek bulunmadıkça haccetmesin” (Mecma’ü’z-Zevâid, !«3oo) buyurmuştur.
3- Bir kadının mahreminin yanında açılmasında beis olmayan uzuvlarına ihtiyaç halinde mahreminin dokunmasında beis yoktur. Bir kadına çoğu kere beraber bulunduğu, mahremi olan erkeğin günlük hayatın gerekleri veya fevkalade durumlar sebebiyle dokunması icap edebilir. Mahrem olan erkeğin görmesinde beis olmayan uzuvlara dokunmasında da beis yoktur. Görmesi helal olmayan kısımlara İse ancak elbise üzerinden dokunabilir.
Mahrem olmayan, yani namahrem olan erkeklerin fevkalade bir zaruret olmadıkça el ve yüze temas etmeleri, diğer uzuvlara ise elbisesiz dokunmaları caiz değildir.
4- Bir kadın mahremi olan erkeklerle halvet halinde bulunabilir. Mahremi olmayan namahrem erkeklerle ise halvet halinde bulunması caiz değildir.
İslâm dini, kadın erkek ilişkilerinde insanın yaratılışı ve tabiî temayüllerini gözönünde bulundurarak tarafları koruyucu bazı sınırlamalar getirmiş, yakın hısımlar arası ilişkilerde ise hem araya sürekli evlenme engeli koyarak hem de karşılıklı davranış serbestisi getirerek bu akrabalık bağının saygınlığını ve dokunulmazlığını koruyucu, sosyal ihtiyaçları cevaplandırın çözümler getirmiştir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Mahrem; sözlük anlamı olarak haram veya haram kılınmış demektir.
İstılahtaki anlamı ise mahremin; genelde Allah’ın haram kıldığı, yasakladığı şeylere, özelde ise, evlenilmesi ebedî olarak haram olan kişilere denir.
Mahrem; kişinin kendisiyle evlenmeleri dinen yasaklanmış bulunan belli derece hısımlarını ifade eden bir terimdir. Örnek verecek olursak; kişi, annesi, babası, amcası, dayısı, halası, teyzesi, kardeşi ile ebediyyen evlenemez. Bunlar kişinin mahremi sayılmaktadır.
“Mahrem”, bir kişinin cinsel ilişkiye girmesi dinen yasaklanmış olan veya yakın ilişkide bulunması doğal olarak mümkün olmayan kimseleri ifade eder. İslam’da mahremiyet kavramı, kişiler arasındaki cinsel ve fiziksel sınırları tanımlar.
Mahrem olan kişiler arasında akrabalık ilişkisi bulunanlar gelir. Örneğin, anne, baba, kardeşler, dede, nine, torunlar ve aynı aileye mensup diğer yakın akrabalar arasındaki ilişki mahrem sınırlar içindedir. Bu kişiler arasında örtünme veya cinsel ilişki gibi sınırlamalar bulunur.
Mahrem olmayan kişiler ise birbirleriyle evlenme yasağı olmayan ve örtünme gerekliliği olmayan kişilerdir. Örneğin, dayı, teyze, amca, hala, yeğenler gibi akrabalık bağı daha uzak olan kişiler mahrem sınırlar dışında yer alır.
Mahremiyet kavramı, İslam toplumunda örtünme, karşı cinsle yakın ilişkilerin sınırlanması, bakirelik ve namus gibi konuları kapsar. Mahremiyet kuralları, kişiler arasındaki saygıyı, ahlaki değerleri korumayı ve toplum içinde sağlıklı ilişkilerin sürdürülmesini amaçlar. Bu sınırlamaların amacı, aile ve toplumda huzur, saygı ve ahlaki değerlerin korunmasıdır.