Sünnet-vahiy İlişkisi nedir kısaca

Question

SÜNNET – VAHİY İLİŞKİSİ

Giriş

İslâm’ın iki temel kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet, Müslümanların inanç ve amel hayatını şekillendirir. Kur’ân Allah’ın doğrudan kelamıdır. Sünnet ise, Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) sözleri, fiilleri ve takrirleri (onayları) yoluyla İslam’ın pratiğe dökülmesidir. Ancak burada önemli bir mesele doğar: Sünnet vahiy midir? Yoksa sadece Resûlullah’ın kendi tecrübesine dayanan uygulamalar mıdır?
Bu makalede sünnetin vahiy ile ilişkisi ayetler, hadisler ve İslâm âlimlerinin açıklamaları ışığında incelenecektir.

1. Vahiy Kavramı

Vahiy kelime olarak “gizli konuşmak, ilham etmek, işaret etmek” anlamlarına gelir. Terim olarak ise, Allah’ın peygamberlerine doğrudan veya dolaylı yollardan bilgi aktarmasıdır.

Kur’ân, vahiy çeşitlerini şöyle açıklar:

Allah bir insanla ya doğrudan konuşur ya da perde arkasından konuşur ya da bir elçi gönderir de onun vasıtasıyla dilediğini vahyeder.
(Şûrâ Sûresi, 42/51)

Bu ayet, vahyin sadece yazılı bir metin olmadığını; işaret, ilham ve melek aracılığı gibi farklı şekillerde de olabileceğini göstermektedir.

2. Kur’ân ve Sünnet: İki Vahiy Kaynağı

Kur’ân Allah’ın kelamıdır. Peki ya sünnet?

Resûlullah’ın söz ve fiillerinin de çoğu kez vahiy olduğu Kur’ân ayetleri ve hadislerle sabittir:

2.1. Ayetler

Necm Suresi’nden:

O (Muhammed), kendi hevasından konuşmaz. O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir.
(Necm Sûresi, 53/3-4)

Bu ayet, Resûlullah’ın din adına yaptığı konuşmaların keyfi değil, Allah tarafından bildirilmiş olduğunu açıkça ortaya koyar.

Nisa Suresi’nden:

Allah sana Kitabı ve hikmeti indirdi ve bilmediğin şeyleri sana öğretti. Allah’ın sana olan lütfu büyüktür.
(Nisâ Sûresi, 4/113)

Burada geçen hikmet (الحكمة) birçok müfessire göre sünneti ifade eder. Kur’ân ve sünnet, beraberce Resûlullah’a verilmiştir.

Haşr Suresi’nden:

Peygamber size ne verdiyse onu alın; size neyi yasakladıysa ondan da sakının.
(Haşr Sûresi, 59/7)

Bu ayet, sadece Kur’ân ayetlerine değil, Peygamberimizin tüm emir ve yasaklarına itaati emreder.

2.2. Hadisler

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de sünnetin vahiy kaynaklı olduğunu beyan etmiştir:

Mikdâm bin Ma’dîkerib‘den rivayetle:

Bana Kur’ân ve onunla birlikte bir benzeri daha verildi.
(Ebû Dâvûd, Sünnet 6; İbn Mâce, Mukaddime 2)

Bu hadis açıkça Kur’ân dışında da bir bilgi kaynağının (yani sünnetin) vahiy olduğunu ifade eder.

Hadis-i Şerif:

Dikkat edin! Ben size emrediyorum, bana uymak zorundasınız. Çünkü ben size sadece kendi arzumla bir şey emretmiyorum. Bana ancak vahyolunur.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/126)

3. Sünnetin Vahiy ile Olan İki Tür İlişkisi

Alimler sünnetin vahiy ile ilişkisini iki ana kategoride ele almışlardır:

3.1. Doğrudan Vahiy Olan Sünnet (Gayr-i Metluv Vahiy)

Bu tür sünnetlerde Peygamber Efendimiz doğrudan ilahi yönlendirme ile hüküm koyar. Allah’tan aldığı vahiy doğrultusunda açıklamalar yapar, hüküm verir.

Örnek:

Namazın rekat sayıları, namazın detaylı şekli, zekât nisab miktarları doğrudan Kur’ân’da ayrıntılı anlatılmamıştır. Bu hususlar sünnetle açıklanmıştır.

Peygamberimizin bunları keyfi olarak belirlemesi değil, ilahi vahiy ile belirlemesi söz konusudur.

3.2. İçtihada Dayalı Olan Sünnet

Bazı durumlarda Resûlullah kendi içtihadıyla hüküm verir. Ancak hata yaparsa Allah hemen onu düzeltir.

Örnek:

Bedir esirleri hakkında Peygamberimizin kendi içtihadı ile karar vermesi ve sonrasında Allah’ın uyarıda bulunması (Enfâl Suresi, 8/67).

Bu da gösterir ki Resûlullah’ın kendi içtihadı bile ilahi kontrol altındadır.

4. İslam Âlimlerinin Görüşleri

4.1. İmam Şâfiî (rahimehullah)

İmam Şâfiî, “er-Risâle” adlı eserinde şöyle der:

Allah, Kitabı’nı açıklamak için Resûlü’ne sünneti vahyetmiştir. Resûlullah’ın sünneti olmaksızın Kitap (Kur’ân) tam anlamıyla anlaşılamaz.

Yani ona göre sünnet de vahyin bir parçasıdır.

4.2. İbn Hacer el-Askalânî

İbn Hacer, “Fethu’l-Bârî” adlı eserinde Resûlullah’ın söz ve fiillerinin genellikle vahiy kaynaklı olduğunu, sadece dünya işlerinde (örneğin tarım gibi) bazı insani içtihatlarının olabileceğini belirtmiştir.

4.3. İmam Malik

İmam Mâlik’e göre Medine halkının uygulamaları (amelu ehli’l-medîne) sünnetin canlı bir tezahürüdür. Çünkü onlar Resûlullah’ın sünnetini bizzat uygulayarak nesilden nesile aktarmışlardır.

5. Sünneti Reddetmenin Tehlikesi

Bazı sapkın görüşler, sadece Kur’ân’ı yeterli görüp sünneti reddetmeye kalkmıştır. Ancak sünnetin vahiy temelli olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sünneti reddetmek:

Resûl’e itaati reddetmek olur.

Kur’ân’ın bir kısmını reddetmek anlamına gelir.

Dinî emir ve yasakların çoğunu anlamayı imkânsız hale getirir.

Bu durum da kişinin imanını tehlikeye sokar. Nitekim Allah şöyle buyurmuştur:

Hayır, Rabbine andolsun ki; onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem yapmadıkça ve sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.
(Nisâ Sûresi, 4/65)

Sonuç

Sünnet, İslam’ın vazgeçilmez ikinci kaynağıdır. Gerek Kur’ân-ı Kerîm’in açıklamaları, gerekse sahih hadisler ve İslâm âlimlerinin görüşleri açıkça göstermektedir ki, sünnet büyük ölçüde Allah’ın vahyi ile şekillenmiştir.
Resûlullah’ın sözleri ve fiilleri kendi hevasından değil, Allah’ın bildirmesiyle oluşmuştur.
Bu sebeple, Kur’ân’ı ve dini tam anlamıyla yaşamak isteyen bir Müslümanın, sünnete de Kur’ân kadar bağlı olması zaruridir.

Kaynaklar

Kur’ân-ı Kerîm: Şûrâ 42/51, Necm 53/3-4, Nisa 4/113, Haşr 59/7, Nisa 4/65, Enfal 8/67

Hadis Kitapları: Ebû Dâvûd, Sünnet 6; İbn Mâce, Mukaddime 2; Ahmed b. Hanbel, Müsned; Müslim, Fedâil

İslâm Âlimleri: İmam Şâfiî – er-Risâle, İbn Hacer el-Askalânî – Fethu’l-Bârî, İmam Malik – Muvatta

Sünnet vahiy midir

Dini Siteler

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    1
    2025-04-29T22:15:51+03:00

    Sünnet–vahiy ilişkisi, İslam’da sünnetin, vahiy (Kur’an) ile olan bağlantısını ifade eder. Kısaca şöyle özetlenebilir:

    Sünnet–Vahiy İlişkisi (Kısaca):
    Sünnet, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) sözleri, fiilleri ve onaylarıdır.
    Vahiy ise Allah’ın Peygamber’e Cebrail aracılığıyla gönderdiği ilahi mesajlardır, yani Kur’an’dır.

    İlişkinin Özeti:
    Sünnet, vahyin açıklayıcısıdır:

    Kur’an’daki genel hükümleri Peygamber sünneti açıklar. Örneğin, namazın nasıl kılınacağı sünnette tarif edilmiştir.

    Sünnet, vahyin tamamlayıcısıdır:

    Kur’an’da olmayan bazı hükümler sünnetle belirlenir (örneğin: dedenin mirastan pay alması).

    Bazı sünnetler de vahiy kaynaklıdır:

    Hadislerin bir kısmı gayr-i metluv vahiydir, yani Kur’an’da yazılı olmayan ama Allah tarafından Peygamber’e bildirilen ilahi bilgilerdir.

    Bu ilişki sayesinde Kur’an ve sünnet birlikte, İslam hukukunun (şeriatın) ve ahlaki rehberliğin temel kaynaklarını oluşturur.

    En iyi cevap

Cevapla