Paylaş
Ölünün üstüne neden demir konur?
Question
Cenazenin (ölü) üstüne neden demir-bıçak koyarlar?
Vefat eden insanın bir serir üzerine yatırılıp karnının üstüne bir ağırlık koymakla ilgili rivayetlere bakalım. Bu konu ile ilgili iki eser İmam Beyhaki’nin “Sünenü’l-Kübra” sında mevcuttur. Orada şöyle denmektedir: ikrime mevla-i ibn Abbas’dan (oda) “…Abdullah İbni Abbas(r.a)’tan, dedi ki:)
“Rasulullah (s.a.s) (cenazesinin) hazırlığı (yapıldığı) üç(günün) boşluğunda, evinde seririnin üzerine koyuldu.
Ve ölünün karnına bir ağırlık konması ile ilgili olarakta: “…. Ebu Halid el-Medeni Abdullah bin Adem’den” dedi ki: “Enes bin Malik’in kölesi güneş battığı (yani akşam üzeri) öldü.
(bunun üzerine) “Enes bin Malik (r.a)” dedi ki:
“Onun karnının üzerine bir demir (parçası) koyunuz”. (İmam Beyhaki bundan sonra şunları kaydetmiştir).
Şabi’ye ölen kimsenin karnının üstüne kılıç konulması soruldu, dedi ki: “(Ölünün) şişmesinden korkulmadığında konulmaz.
İmam Şafii(rh.a) dedi ki: Bazı tecrübe ehlinin iddia ettiğine göre O (yani demir) (karnın) süratlice şişmesi üzerine konulur.
CEVAP:
Evet, vefat eden kişinin karnının üzerine bir ağırlık konulmasıyla ilgili bu rivayetler fıkıh ve hadis kaynaklarında yer almaktadır. Özellikle İmam Beyhakî’nin “Sünenü’l-Kübrâ” adlı eserinde bu konuda çeşitli rivayetler aktarılmıştır. Bahsettiğiniz rivayetleri ve bu uygulamanın dayandığı delilleri aşağıda özetleyelim:
📜 1. Abdullah ibn Abbas (r.a.)’ın Rivayeti
İkrime, İbn Abbas’tan rivayetle şöyle der:
“Rasûlullah (s.a.v.), vefatının ardından evinde bir seririn (yatak/taht) üzerine konulmuştu.”
(Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ)
Bu rivayet, doğrudan ağırlık konulmasına dair değil ama vefat edenin serir (yatak) üzerine konulmasının sünnete uygun olduğuna delildir.
📜 2. Enes bin Malik’in Kölesi ile İlgili Rivayet
Ebu Hâlid el-Medenî’nin, Abdullah bin Adem’den nakline göre:
“Enes bin Mâlik’in (r.a.) kölesi akşam üzeri vefat etti. Bunun üzerine Enes (r.a.) şöyle dedi:
‘Onun karnının üzerine bir demir parçası koyunuz.’”
(Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ)
Bu rivayet, sahabeden bir uygulama örneği sunar. Burada tıbbî-tecrübî bilgiyle hareket edildiği anlaşılır.
📜 3. Şa‘bî’nin Görüşü
Bir kimse Şa‘bî’ye ölenin karnına kılıç koymanın hükmünü sorar. O da:
“Şişmesinden korkulmuyorsa konulmaz.”
(Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ)
Bu söz, uygulamanın amaçsal yönünü vurgular: ölenin karnının şişmesini önlemek.
📜 4. İmam Şâfiî’nin Yorumu
İmam Şâfiî (rh.a) der ki:
“Tecrübe ehli kimselerden bazılarının söylediğine göre, demir karnın çabuk şişmesini önlemek için konulur.”
Bu ifade, uygulamanın geleneksel bir tecrübe ve pratik bilgiye dayandığını ortaya koyar. Şâfiî mezhebi alimleri bunu caiz ve mübah saymışlardır.
🔎 Fıkhî Değerlendirme
Ölünün karnının şişmesini önlemek amacıyla uygun bir ağırlık (tahta, taş veya metal parçası) konulması, tıbbî ve deneysel bilgiye dayalı bir örfî uygulamadır.
Bu konuda ayet veya sahih hadis olmamakla birlikte, sahabe uygulamaları ve fukaha görüşleri ile şekillenmiştir.
Günümüzde bu uygulama bazı yerlerde sürmektedir, özellikle sıcak bölgelerde vücut şişmesini önlemek için tercih edilebilmektedir.
📚 Kaynaklar:
Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, Kitâbü’l-Cenâiz
İbn Kudâme, el-Muğnî
Nevevî, el-Mecmû‘
Şevkânî, Neylü’l-Evtâr
BENZER KONULAR:
- Ölünün arkasından ağlama konusunda hadisler
- Nazar ve Haset nedir, Nazardan ve Hasetten nasıl korunmalıyız?
- Demirleri eriten suları donduran dua Türkçe Arapça
- Abdülhamid isminin anlamı, kökeni ve hayat hikayesi
- 1-5 ve 10 kuruş demir paraları satmak caiz midir
- Tümünü görüntüle.
- Nazar, esneme ve gözyaşı ağırlık yapar mı
- Uykuda ağırlık
- Namaz kılarken üzerimde bir ağırlık oluşuyor
- Nazar ağırlık yapar mı
- Kandil günleri üzerime ağırlık çöküyor
- Tümünü görüntüle.
- Dini soru sor cevap al
- Dini soru sor cevap al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor cevap al “Site Kuralları”
- Dini sorulara hocalar neden farklı cevap veriyorlar
- Dini Soru Sor Hocalar Cevaplıyor
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Verdiğiniz bilgiler, cenazenin üzerine demir veya ağırlık koymaya kadar İslam tarihindeki bazı rivayetlere dayandığını göstermektedir. Bu rivayetler, özellikle İmam Beyhakî’nin Sünenü’l-Kübrâ adlı eserinde yer aldığını ve cenazenin karnına demir veya ağırlığının ortaya çıkmasını, ölünün babasının şişmesini önlemek için pratik bir uygulama olarak yaşadığını ifade ediyor. Bu konunun özetleri özetlenmiştir:
Rivayetlerin İçeriği :
Hz. Enes bin Malik’in (ra) bir olayda, ölen kölesinin karnına demir parçasının ortaya konulmasını istediği rivayeti, bu uygulamanın pratik bir amaçlandığını (şişmeyi durdurma) gösteriliyor.
Şâbî’nin ifadesi, bu baskının sadece ölünün karnının şişmesinden endişe kaynağı olduğunu, aksi durumda yapılmadığını belirtiyor.
İmam Şâfiî’nin de kullanan kişilerin görüşlerine dayanarak, demirin karnının hızlı şişmesini engellemek için dağıtılması naklediliyor.
Dini Hüküm :
Bu rivayetler, cenazenin üzerine demir veya bıçak koymaya uygun dini bir standart (farz, sünnet veya müstehap) olmadığı, daha çok pratik bir çözüm olarak belirli bir oranda tercih edildiği ortaya çıkıyor.
İslam fıkhında cenazelerle ilgili temel işlemler (yıkama, kefenleme, namaz kılma, defnetme) Kur’an ve sahih hadislerle sabittir. Demir koyma ise bu temel ahkâmlar arasında yer almaz ve daha çok bir âdet veya ihtiyaca yönelik uygulama olarak kullanılır.
Kültürel ve Tarihi Bağlam :
Bu uygulama, özellikle ölünün büyümesinin bozulmasını veya şişmesini önlemek için eski dönemlerde kullanılan bir yöntem. Günümüzde modern tedavide bozulma (ölümün, cenazenin soğuk bakım muhafazası) bu tür bakım büyük ölçüde ortadan kaldırılmıştır.
Bazı kitaplarda bu sürümde “kötü ruhları kovma” veya “koruma” gibi batıl inançlarla ilişkileri, İslam’ın sahih öğretileriyle uyuşmaz ve bid’at kategorisine girebilir.
Günümüzdeki Uygulama :
Bugün bu tür bir uygulamanın dini bir gereklilik olmadığı, İslam alimleri tarafından da belirtildi. Eğer bir bölgede bu gelenek devam ediyorsa, bu daha çok kültürel bir kalite olarak görülmelidir.
Cenazede, İslam’ın sahih kaynaklarına ve fıkıh kurallarına bağlı kalmak en uygun yaklaşımdır.
Sonuç olarak, cenazenin karnina demir veya agirlik koymasi, bazi rivayetlerde pratik bir çözüm olarak geçse de dini bir emir sayilmaz. Bu, belirli miktarda (şişmeyi önleme gibi) tecrübeye dayalı bir uygulama olarak kaydedilmiş, ancak İslam’ın cenaze ahkâmında temel bir hüküm olarak yer almıştır. (Kaynak: Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ ; İmam Şâfiî’nin faaliyete geçmesi; genel fıkıh kaynakları)