Paylaş
Kadere iman nedir kısaca
Question
Kader inanmak hakkında bilgi
Kader’ kelimesi, sözlükte gücü yetmek, planlamak, ölçü ile yapmak, bir şeyin şeklini ve niteliğini belirlemek gibi anlamlara gelmektedir.
Terim olarak Kader; Allah’ın bütün nesne ve olayları ezeli ilmiyle bilip belirlemesidir. Kadere iman ederken, Yüce Allah’ın ilim, irade, kudret sıfatlarına da iman gerekir.
Çünkü Allah’ü Teala ezeli ilmi ile nesne ve olayların ne zaman, nerede ve ne şekilde meydana geleceğini bilir. Kul kendine Allah tarafından verilen cüz’i iradesi ve aklı ile bir işin olmasını diler ve o iş için gerekli teşebbüste bulunur. Kulunun bütün eylemlerini Allah (c.c). bilir. Bu bilgi, o işin meydana gelmesinde zorlayıcı bir etki değildir. Aslında insanlar, kendileri hakkında yüce Yaratıcının sahip olduğu bilgiden haberleri olmadığı için, yaratıldıkları dünya hayatında, bu bilginin etkisi altında kalmaksızın kendi hür irade ve seçimleriyle yaşamaktadırlar. Bunun için Allah’u Teala kulunu hür seçim ve iradesiyle yaptıklarından sorumlu tutmuştur. İnsanın emir ve yasaklara riayet ederek yaşamasını istemiş ve kulun iradesine, seçimine göre fiilini yaratacağı bir plan hazırlamıştır.
Bu konuyla alakalı olarak insanın ‘kaderim böyleymiş’, ‘alın yazımmış’ kötü talihim gibi söylemleri bahane ederek kendi hür iradeleriyle yaptıkları kötülüklerden suçsuz, günahsız olduklarını ifade etmeleri tutarsız ve geçersizdir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Kadere İman
Kader aslında Allah’ın ilim, kudret ve irade sıfatları çerçevesinde Allah’a iman kapsamında bir konu olmakla birlikte genelde İslam alimleri kadere imanı ayrı bir başlık altında iman esasları arasında değerlendirmiştir. Kadere iman her şeyin Allah’ın İlim, İrade ve Kudret sıfatları dahilinde cereyan ettiğine inanmaktır. Kader konusunda İslam’ın önemle üzerinde durduğu iki husustan biri, Allah’ın hükümranlığının mutlaklığı, diğeri ise kulun iradi özgürlüğüdür. tık hususa göre her şey Allah’ın hükümranlığı çerçevesinde oluşmakta ve cereyan etmektedir. Allah, ilmiyle her şeyi bilmekte kudret ve iradesiyle her şeyin varlığını mümkün kılmaktadır. İkinci hususa göre ise insan irade özgürlüğüne sahip sorumlu bir varlık olarak iyi ile kötü arasında seçim yapabilme ve tercihini şu ya da bu yönde kullanma özgürlüğüne sahip olmaktadır. Allah, kulun bu seçimini hangi yönde yapacağını ezeli ve ebedi ilmiyle bilmekte ve adaleti gereği olayları ona göre yaratmaktadır.
İslam’ın kader inancında bazı geleneklerde olduğu gibi bir ön belirleme ve dayatma yoktur. Bir başka ifadeyle insanı zorunlu olarak kuşatmış olan ve insana hürriyet alanı bırakmayan bir predeterminizm İslam’a yabancıdır. İnsan hürriyeti doğrultusunda iradesini kullanmakta Allah da olayları bu yönde yaratmaktadır. Ancak Allah insanı tamamen başıboş bırakmamış, ona sürekli olarak iyi ile kötü arasında yaptığı/ya pacağı tercihlerinden ve iradi eylemleriyle yapıp ettiklerinden sorumlu olduğunu hatırlatmış, bu konuda sürekli uyarıcılar göndermiştir.
İlahi ilmin insanın irade alanına giren fiillerine önceden (ezelde) taalluk edip etmediği sorusunu kader probleminin nirengi noktası olarak görmek mümkündür. Aslında bu problemin sebebi zaman faktörü dür. Zat-ı ilahi zaman ve mekandan münezzehken insana mahsus idrak ve eylemler bu iki faktörden bağımsız düşünülemez. Bu noktada kader bir sır örtüsüne bürünmektedir. Esasen metafiziğin ve gayb aleminin zirve noktasında bulunan uluhiyyet konularının tam bir açıklıkla bilinmesi mümkün olmadığı gibi bu konudaki aşırı tereddüt ubudiyyetin ge rektirdiği teslimiyet ilkesiyle de bağdaşmaz. Sonuçta kader de insanın özgürlüğü ve sorumluluğu da bir iman konusu olarak kalmaktadır.
Kader inancı, insanların yaşamlarını, olayları ve deneyimlerini belirleyen bir güç olduğuna inanılmasıdır. Bu inanç, her şeyin belirli bir düzen içinde ve önceden belirlenmiş bir şekilde gerçekleştiği düşüncesine dayanır. Kader, genellikle Tanrı’nın ya da evrensel bir gücün iradesiyle ilişkilendirilir.
İslam’da kader, Allah’ın her şeyi önceden bilmesi ve takdir etmesi anlamına gelir. Müslümanlar, her olayın Allah’ın iradesiyle gerçekleştiğine inanır. Ancak, insanlar kendi özgür iradeleriyle seçimler yapabilir ve bu seçimler de kaderin bir parçası olabilir.
Kader inancı, farklı kültürlerde ve dinlerde farklı şekillerde ele alınır. Bazı inanç sistemlerinde kader, yaşamın ve ölümün önceden belirlenmiş olduğu, dolayısıyla insanların buna karşı koyamayacağı bir durum olarak görülür. Diğerlerinde ise kader, insanın eylemlerine göre şekillenen, fakat bir evrensel düzenin parçası olan bir kavramdır.