Allah’ı görmek, onunla konuşmak mümkün müdür?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Allah Görülebilir mi? Allah ile konuşulabilir mi?

Allah Gorulebilir mi Allah ile konusulabilir mi

Bazı insanlar din büyüğü kabul ettikleri bir kısım kişilerin Allah’ı gördüğünü, onunla konuştuğunu ve bazı bilgileri doğrudan aldığını iddia etmektedir. Ancak kelâm ve akaid kitaplarında Allah’ın dünyada görülemeyeceği hattâ bazı mezheplerde ahirette bile görülemeyeceği inancı vardır. Bu durumda uykuda veya uyanık Allah’ı görmek mümkün müdür? Ahirette görülmesi mümkün ise bu görme nasıl olacak veya gerçekleşecektir?

İslâm düşüncesine göre rüyada bir varlığın kendisinin değil, hayalinin veya misalinin görülmesi söz konusudur. Allah Teâlâ, hayal ve misalden münezzeh olduğu için rüyada dahi olsa hayalinin zihinde belirmesi veya misalinin düşünülmesi, asla doğru değildir. Ehl-i Sünnet âlimlerinin kabul ettiği Allah’ın Cennet’te görülmesi, O’nun mümin kullarına tanımış olduğu en büyük ikramdır. Bunun rüyada bile olsa dünyada gerçekleşmesi, ahiretteki görmenin değerini düşürür. Hz. Musa’nın dünyada görme talebinin geri çevrilmesi, bu yargıyı güçlendiren önemli bir delildir. Bu olaydan hare ketle İslâm âlimlerinin geneli her ne kadar aklî bakımdan dünyada Allah’ın görülmesi mümkün olsa bile, bunun dünya hayatında gerçekleşmesinin söz konusu olmadığı hususunda ittifak hâlindedirler. Hz. Peygamber’in Allah’ı miraçta görmesi sahabeden beri tartışılmakta olup bu konudaki ağırlıklı görüş, O’nun da Allah’ı görmediği veya kalbiyle gördüğü şeklindedir.
Sufîlerden Kelâbâzî, dünyanın geçici olması dolayısıyla Allah gibi bakî olanın burada görülmesinin imkânsızlığına işaret eder. Öte yandan bu durum dünyanın bir imtihan alanı kılınması ile imanın gaib olan Allah’ı tasdik etmek olması şeklindeki kabullere ters düşer. Çünkü Yüce Allah’ın rüyada veya uyanıkken bu dünyada görülmüş olması, O’na inanmayı zorunlu hâle getirir. Bu hem iradeye bağlı imtihan olgusunu hem de Allah’ın gaib olma gerçeğini ortadan kaldırır. İlk dönem sufilerinden rüyada Allah’ı gördüklerine dair aktarılan bilgileri Kelâbâzî kesinlikle reddeder ve sufilerin tamamının dünyada Allah’ın görülmeyeceği kanaatinde olduklarını, hattâ Ebû Saîd el-Harrâz gibi önde gelen ilk dönem sufilerinin bu hususta kitap yazdıklarını dile getirir. Cüneyd-i Bağdâdî, Allah’ın görülemeyeceği konusunda bir risale kaleme alarak bu tür iddialarda bulunanları yalanlamış ve sapıklıkla itham etmiştir. Kelâbâzî’ye göre sufiler içinde yolun ehli olan hiç kimseden böyle bir iddia sâdır olmadığı gibi gerçekliğine dair anlatılan hikâyelerin doğrulukları şüphe götürür niteliktedir. Kuşeyrî de bunu destekler mahiyette dünyada keramet olarak Allah’ın görülmesinin söz konusu olamayacağı husu sunda görüş birliği bulunduğu bilgisini aktarır.

Bazı seçkin kişilerin Allah’ı görme iddialarını, gözle görmek olmaksızın rüyada ilham almaları veya bir şekilde ilahi tecelliye muhatap olmaları şeklinde yorumlamak daha isabetli bir yaklaşımdır. Nitekim Ali el-Kârî bu görmeyi Allah’ın birçok tecellisinden birine muhatap olmak şeklinde değerlendirmiştir. Çünkü Allah’ın zatına dair bir suretin bulunması ve bunun hayal edilmesi söz konusu değildir. İbn Hümam ise, bu şekil görmeyi, Allah’ın görülmesini engelleyen suret perdesini görmek olarak nitelemiştir. Nitekim bazı rivayetlerde görmenin kalp ile gerçekleştiği ifade edilir. Bu görmek değil, kalbî bilgiye ulaşmak anlamına gelir. Çünkü hem rüyanın hayal ve tasavvur olduğunu ifade etmek hem de Allah’ı gördüğünü iddia etmek, Allah’ın hayal ve tasavvurunu görmek gibi ciddi bir çelişkiyi bünyesinde barındırmaktadır. Sübkî, Hz. Peygamber’in Allah’ı bir genç suretinde gördüğü şeklindeki hadislerin hepsinin uydurma olduğunu, bunların Hz. Peygamber’e iftira anlamı taşıdığını kesin bir dille ifade eder. Beyâzîzâde’nin naklettiğine göre Ebû Hanîfe’nin Allah’ı rüyada gördüğüne dair hiçbir bilgi sabit değildir. Ebû Mansur el-Mâtürîdî bunu muhal görmüş, Eş’arîler’in önde gelenlerinden Ebû Bekir el-Bâkıllanî gibi tahkik ehli âlimler de bu görüşü tercih etmişlerdir. Çünkü rüyada görülen misaldir ve Allah, misali olmaktan münezzehtir.

Sâbûnî, Imam Mâtürîdî ve Kelâbâzî’den şunu nakleder: Hz. İbrahim, kavmi ile olan tartışmasında yıldıza, aya ve güneşe bakarak “işte bu benim Rabbim” ifadesini kullanmaktadır. Bunların her birinin kaybolması sonucu Hz. İbrahim onlara “böyle kaybolan şeylerin ilah olamayacağını” anlatır ve tartışmayı “Ben sizin Allah’a ortak koştuklarınızdan uzağım ve ben yüzümü bir hanîf olarak gökleri ve yeri Yaratan’a çevirdim. Ben asla ortak koşanlardan olmam” sözü ile tamamlar. Aslında Hz. İbrahim’in onlara anlatmak istediği husus, Allah’ın bizzat kendisi görülemeyeceği, görülen bu şeylerin ancak Allah’ın varlığına işaret olabileceğidir. Çünkü o kavmin taptığı yıldız, ay ve güneş gerçekte Allah’ın yarattığı varlıklardır. Dolayısıyla bunların İlah olarak görülmesi şirktir. “Biz işte böylece İbrahim’e göklerin ve yerin gerçek hükmedenini göstermiştik” ayeti ile o, bu hakikate daha önce vâkıf kılınmıştı. (bk. En’âm 6/75-80) Nitekim bazı veliler “Baktığım her şeyde ancak Allah’ı görüyorum” derken, gördükleri şeylerin Yüce Allah’ın varlığına ve sırrına şahit ve işaret olduğunu anlatmak istemektedirler. Buradan anlaşılıyor ki, Salih kişilerin “rüyada Allah’ı gördüm” demeleri, “bazı hakikatlere rüyada ilâhî bir lütuf ve ikram yoluyla sahip oldum” anlamındadır. İbn Kayyim el-Cevziyye’ye göre Allah, kişinin kalbine ilhamda bulunur ve bu ilham uykuda Allah’ın kulu ile konuşması şeklinde gerçekleşir ve bunu kişi Rabbi ile konuşması biçiminde ifade eder. Merğînânî’nin naklettiğine göre Semerkand ulemasının çoğunluğu Allah’ın rüyada görülmesini caiz görmemişlerdir. İmam Mâtürîdî ise rüyada Allah’ın zatını gördü ğünü iddia eden kişinin putperestlerden daha beter olduğu yönünde bir görüş ortaya koymuştur.

Kaynak: 88 soru cevap kitapları

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2024-01-24T14:40:02+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam’a göre, Allah’ı görmek ve onunla konuşmak mümkün değildir. Bunun nedeni, Allah’ın sonsuz ve sınırsız olmasıdır. İnsanların algılayabileceği bir varlık değildir.

    Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın görülmesi ve onunla konuşması konusunda birçok ayet vardır. Bu ayetlerden bazıları şunlardır:

    • “Gözlerin onu idrak edemez. O, gözleri idrak eder. O, her şeyi hakkıyla bilendir, her şeyden haberdardır.” (En’am Suresi, 103)
    • “Kıyamet günü, hiç kimseye hiçbir şey fayda sağlamaz. İzzet ve güç yalnız Allah’ındır.” (Talak Suresi, 11)
    • “O, görülmez. O, her şeyi görür.” (Hud Suresi, 12)

    Bu ayetler, Allah’ın görülmesinin ve onunla konuşmanın mümkün olmadığını açıkça göstermektedir.

    En iyi cevap

Cevapla