Paylaş
Tefsir nedir? Tefsir çeşitleri
Question
Tefsir ne demektir? Kısaca tefsir hakkında bilgi
Tefsir nedir tefsire niçin ihtiyaç duyulmuştur? sorusuna cevap bulacaksınız.
Kur’ân’ın anlam ve hükümlerini inceleyip yorumlayan bilim dalı; bu alanda yazılmış eserlerin ortakadı “Tefsir” sözlükte, açıklamak, keşfetmek, örtülü ve kapalı bir şeyi açığa çıkarmak, açmak, aydınlatmak gibi anlamlara gelir. “Tefsir ilmi” ise Kur’ân’ın anlam ve hükümlerini inceleyip yorumlayan ilmi disiplini ifade eder.
Kur’ân-ı Kerîm, anlaşılmak ve uygulanmak için gönderilmiştir. Nitekim bir âyette meâlen şöyle buyurulur: “Bu Kur’ân, çok mübarek bir kitaptır. Onu sana indirdik ki, âyetlerini düşünsünler ve akl-ı selim sahipleri öğüt alsınlar” (Sâd 38/29).
Kur’ân âyetlerinin manasını açıklayıp yorumlayan bilginlere “müfessir” denir. Mü-fessirin, başta Kur’ân ve hadisler olmak üzere, bütün islâmî ilimleri, Arap dili ve edebiyatını çok iyi bilmesi, bunun yanında diğer bilimlere dair asgari bir kültür seviyesine erişmiş olması gerekir. Bir bilim dalı ile (meselâ astronomi ile) ilgili âyetlerin yorumunu üstlenecek kimsenin ise bu dalda yeterli ölçüde bilgi sahibi olması, yorumun sağlıklı ve isabetli olması açısından Önem taşır.
Kur’ân’ın ilk ve en yetkili müfessiri Hz. Peygamber’dir. Bu yetki ona Allah tarafından verilmiştir (en-Nahl 16/44; el-Haşr 59/7).
Peygamberimiz, kendisine verilen bu yetki ile ve yine vahye dayalı olarak, Kur’ân’daki kısa ve kapalı hükümleri açıklamış ve ona ek hükümler koymuştur. Meselâ namaz vakitlerini, namazın nasıl kılınacağını, zekâtın miktarını, haccın yapılış şeklini vs. kapalı hükümleri açıklamıştır.
Hz. Peygamber’den sonra, Kur’ân’ı tefsir etmeye en ehil olanlar, ashâb-ı kirâmdır. Çünkü onlar, âyetlerin iniş sebeplerini ve Peygamberimizin söz ve davranışlarını en iyi bilen kimselerdir. Ashâb arasında tefsir alanında ün kazananlar: Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mes’ûd, Übeyy b. Kâ’b, Ali b. Ebî Tâlib, Ebû Mûsâ el-Eş’arî, Zeyd b. Sabit ve Abdullah b. ez-Zübeyr’dir.
Onlardan sonra, Kur’ân’ı tefsir etmeye en yetkili kişiler olarak da tabiîler gelir. Çünkü onlar sahabeyi görmüş ve kendilerinden ilim ve feyz almış kişilerdir. Bunlar arasında tefsirde söz sahibi olanlardan bazıları şunlardır: Mekke’de Said b. Cübeyr {95/714), Mücâhid {103/721), İkrime (105/723); Medine’de Ebu’l-Âliye (90/708), Muhammed b. Kâ’b (218/736} ve Zeyd b. Eşlem {136/753); Kûfe’de Alkame b. Kays (62/682), İbrahim en-Nehaî {95/714) ve Hasan el-Basrî (110/728).
İslâmiyet’in ilk yıllarından itibaren, Kur’ân’ın doğru bir şekilde anlaşılmasına büyük önem verilmiştir. Kur’ân tefsiriyle ilgili olarak Peygamberimizden ve ashaptan toplanan bilgiler, müslüman bilginler tarafından kitaplara kaydedilmiş, daha sonraki yıllarda da, bu bilgilerden yararlanılarak pek çok tefsir kitabı yazılmıştır.
TEFSİR ÇEŞİTLERİ
İslâm tarihi boyunca yazılan tefsirler iki grupta toplanır:
a- Rivayet tefsiri:
Kur’ân’ın bazı âyetlerinin, yine onun başka âyetleri, ayrıca hadisler ve sahabenin sözleriyle (bazen tabiîlerin görüşlerine de yer verilerek) açıklanması şeklidir. Bu metotla yazılan tefsirlere rivayet tefsiri denildiği gibi, naklî tefsir veya me’sûr tefsir de denir. Bu türde yazılmış başlıca tefsirler: Muhammed b. Cerîr et-Taberî (310/922): Câmiu’l-Beyân an Te’vîli Âyi’l-Kur’ân, Hüseyn b. Mes’ûd el-Beğavi (516/1122): Meâlimü’t-Tenzîl, Ebu’l-Fidâ İsmail b. Kesîr {774/1373): Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, Ebû Tâhir el-Fîrûzâbâdî (816/1413): Tenvîru’l-Mikbâs min Tefsîri İbni Abbas, Celâlüddîn es-Suyûtî (911/1505): ed-Dürrü’l-Mensûr fi’t-Tefsîr bi’l-Me’sûr, Cemâlüddîn ei-Kâsimî (1947): Mehâsinü’t-Te’vîi,
b- Dirayet tefsiri:
Bu çeşit tefsirler, yukarıdaki kaynaklara (âyet, hadis ve sahabenin sözlerine) ek olarak, dil, edebiyat, din ve diğer ilimlere dayanılarak yapılan içtihâdî tefsirlerdir. Bu tefsirlerin yazılışında hakim metot akıl yorma olduğu için bunlara re’y tefsiri veya ma’kûl tefsir de denir. Bu türde yazılmış başlıca tefsirler şunlardır: Fahruddîn er-Râzî (606/1209): Mefâtîhu’l-Ğayb (Tefsîr-i Kebîr), Kâdî Beydâvî (685/1266): Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vîl, Abdullah b. Ahmed en-Nesefî (710/1310): Medârikü’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vît, Ali b. Muhammed el-Hâzin (741/1340): Lübâbü’t-Te’vîl fî Meâni’t-Tenzîl, Ebû Hayyân el-Endülüsî (745/1344): el-Bahru’l-Muhît, Ebussuûd Efendi {982/1574}: İrşâdü’l-Akli’s-Selîm ilâ Mezâye’l-Kur’âni’l-Kerîm, Şihâbüddîn Mahmud el-Âlûsî(1270/1853): Rûhu’l-Meânîfî Tefsîri’l-Kur’âni-‘l-Azîm ve’s-Seb’il-Mesânî.
Bundan başka diğer bazı tefsir çeşitleri de şunlardır:
a- Lügavî tefsirler:
Kur’ân’ın sadece dil açısından açıklamasının yapıldığı bu tür eserlerde iki değişik usûl takip edilmiştir: Bazı eserlerde sûrelerin Mushaf’taki tertibine uyulmuş; bazı eserlerde İse kelimeler alfabetik sıra ile ele alınıp izah edilmiştir. Ebû Zekeriyya Yahya b. Ziyad el-Ferrâ (207/822)’nın: Meâni’l-Kur’ân, Ebû Ubeyde Ma’mer b. el-Müsennâ (2io/825)’nın: Mecâzü’l-Kur’ân, İbn Kuteybe (276/889)’nin: Te’vîlü Müşkili’l-Kur’ân ile Garîbü’l-Kur’ân, Ebu’l-İshak ez-Zeccâc (3iı/923)’ın: Meâni’l-Kur’ân, Râğıb el-Isfehânî 1502/1109/nin: el-Müfredât fî Ğarîbi’l-Kur’ân isimli eserleri bu çeşittendir.
b- Fıkhı tefsirler:
Kur’ân’ın hüküm bildiren âyetlerinin incelendiği bu tür tefsirler Ahkâmü’l-Kur’ân adıyla anılan bir bilim dalı oluşturmuştur[39]. Bu alanda yazılmış eserlerden bazıları şunlardır: Mukâtil b. Süleyman (150/767): Tefsîru Hamsi Mie Âyetin mine’l-Kur’ân, İmâm Şafiî (204/819): Ahkâmü’l-Kur’ân, Tahâvî (321/933}: Ahkâmü’l-Kur’ân, Ahmed b. Ali el-Cessâs (370/981): Ahkâmü’l-Kur’ân, Kiyâ el-Herrâsî (504/mo): Ahkâmü’l-Kur’ân ve Ebûbekr İbnü’l-Arabî (543/1148): Ahkâmü’l-Kur’ân. Ayrıca tam bir tefsir olan Muhammed b. Ahmed el-Kurtubî (671/1273/nin el-Câmiu li Ahkâmi’l-Kur’ân isimli tefsiri de Ahkâmü’l-Kur’ân ağırlıklı değerli bir eserdir. Muhammed Ali es-Sâbûnî’nin Ravâiu’l-Beyân isimli kitabı da yeni yazılan eserler arasında yer alır.
c- Tasavvufî tefsirler:
Kur’ân’ı tasavvufî anlayışla yorumlayan eserlerdir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Tefsir kelimesinin sözlük anlamı; açıklamak, keşfetmek, örtülü ve kapalı bir şeyi açığa çıkarmak, açmak, aydınlatmak gibi anlamlara gelir. Dini ıstılahtaki anlamı ise tefsirin; Kur’an-ı Kerim’in anlam ve hükümlerini inceleyip yorumlayan ilmi disiplini ifade eder. Tefsir; Kur’an ilmi ile alakalıdır. Kur’an-ı Kerim’in ilk ve en yetkili müfessiri Rasulullah (sav)’dir. Tefsir çeşitlerini şöyle açıklayabiliriz; Rivayet Tefsiri, Dirayet Tefsiri, Lügavi Tefsir, Fıkhi Tefsir ve son olarak da Tasavvufi Tefsirdir.
Tefsir Nedir?
Tefsir, Kur’an-ı Kerim’in ayetlerini açıklayan, anlamlarını ortaya koyan ve yorumlayan ilim dalıdır. Tefsirin amacı, Allah’ın ayetlerle ne anlatmak istediğini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktır. Bu işi yapan kişilere müfessir denir.
Tefsir Ne Demektir?
Tefsir kelimesi, Arapça “fesr” kökünden gelir ve “açıklamak, yorumlamak” anlamına gelir. Tefsir sayesinde Kur’an daha doğru anlaşılır ve günlük hayata uygulanabilir hale gelir.
Tefsir Çeşitleri:
Rivayet Tefsiri:
Kur’an ayetlerinin, Peygamber Efendimiz’in hadisleri, sahabe sözleri ve tabiîn görüşleriyle açıklanmasıdır.
Örnek: İbn Kesîr Tefsiri
Dirayet Tefsiri:
Ayetlerin akıl, dil, mantık ve çeşitli ilimlerle yorumlanmasıdır.
Örnek: Fahreddin Râzî’nin Tefsiri
İşarî (Tasavvufî) Tefsir:
Ayetlerin zahiri (görünen) anlamlarının yanında, batınî (derin, manevi) anlamlarını da açıklayan yorumlardır.
Örnek: İmam Kuşeyrî’nin Tefsiri