Şafi mezhebine göre kefalet (nefis kefaleti)

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

S. 1. Kefalet ile deman arasındaki fark nedir?

C. 1. Deman zimmetteki borca kefalet ise kişiye (nefse) kefil olmaktır.

S. 2. Nefis kefaleti nedir, şart ve rükünleri nelerdir?

C-2: Nefis kefaleti, kısas ve iftira cezası gibi insan haklarının taalluk ettiği kişiyi hak sahibine teslim etmeyi garanti etmek demektir. İnsan hak- ları kaydıyla Allah hakları çıkmış oldu, hırsızlık, içki ve zina gibi Allah haklarının taalluk ettiği kişiye kefil olmak sahih değildir. Kefil, kişiyi teslim yerinde hak sahibinin engellenmeyeceği şekilde teslim ederse zimmeti ibra olur, fakat engel varsa beri olmaz. Kefil ve hak sahibi teslim yeri üzerinde ittifak etmeleri gerekir. Nefis kefaletinin rükünleri yukarda zikredilen de manın (borç kefaleti) rükünleriyle aynıdır. Bazı fıkıh kitaplarında deman zikredilir ve nefis kefaleti de zimnen anlatılır.

S. 3. Nefis kefaletinin türleri nelerdir?

C. 3. Nefis kefaleti ya zimmetinde mali borcu olan veya cezası olan kişiye kefalet olarak ikiye ayrılır: Borcu olana kefil olmak, borç zamanı geldiğinde kendisini hazır bulundurmaya kefil olma kaydıyla mutlak sd hihtir. Burada borcun miktarını bilip bilmemek önemli değildir, çünkü kettle olduğu şey kişinin kendisidir borcu değil. Dolayısıyla kefilden borç değil borçluyu hazır bulundurması talep edilir. Ancak kefili olduğu kişinin zim metindeki borcun kefaleti sahih türden olması şarttır.
Cezası olan kişi kefillik ise, bakılır: Cezası kısas ve iftira haddi gibi in san haklarıysa – ki, bu ikisi de insan hakkıdır, çünkü kısas kanın karşılığıdır ve iftira cezası da atılan âri kaldırır – kefaleti sahihtir, çünkü gereken Dn hakka kefilliktir ve bu açıdan mali kefalete benzer. Eğer kişinin cezası içki, hırsızlık ve zina haddi gibi Allah hakkıysa kefil olmak sahih değildir. Çu kü hadler Allah hakkı olduğu sürece def edilmesi gerekir. Bizden istenen mümkün mertebe örtmek, defetmek ve cezaya götüren yolları kesmektir. Buna kefil olmak ise ifşa etmek, genişletmek ve teyidine çalışmaktır dola VIsıyla sahih olmaz.

S. 4. Nefis kefaletine taalluk eden hükümler nelerdir?

C. 4. Bu konudaki hükümleri şöyle sıralayabiliriz:
Bir: Teslim yeri ve zamanı: Teslim zamanı: Kefil, kefili olduğu kişinin teslimi için belli bir vakit belirlerse, hak sahibi talep ettiği takdirde – üzeri ne aldığı sorumluluğun gereği – kişiyi belirlediği vakitte hazır bulundurma lidır. Teslim ettiğinde sorumluluğunu yerine getirmiş olur. Eğer belirlediği tarihte hazır bulundurmazsa, üzerindeki hakkı ifa etmekten men olduğu için hakim kefili hapseder. Eğer kefil olunan kişi kaybolursa, kefil için teslim etme zorunluluğu kalkar, çünkü mazurdur ve yerini bilmeme iddiasında yeminiyle birlikte sözü kabul edilir. Yerini bilirse, yolun emniyetli olması halinde getirmesi gerekir ve adet olarak gidiş ve geliş süresi kadar mühlet verilir. Kendisine tanınan süre bittiğinde getirmezse yine hapsedilir ancak kefili olduğu kişinin zimmetindeki borcu öderse hapisten kurtulur. Çünkü teslim etmesi gereken kişiyi – kefil olduğu şahıs – getirmekte taksirat gös termiştir. Kefil hapsedildiğinde, gaip mekfulun (kefil olunan kişi) öldü si veya yerinin bilinmemesi ya da ulaşılmasını engelleyen biri tarafından korunması gibi nedenlerle teslimi zorlaşana kadar hapsi devam eder. Eğer hapsedilmemek için borcu öder ve gaip mekful da çıkıp gelirse, ödediğini – olduğu gibi kalmışsa – geri alabilir, eğer tüketilmişse bedelini alır. Çünkü ödediği teberru değildir. Zaman olarak hüküm böyledir.
Teslim yeri: Kefil teslim için bir yer belirtirse, uygun olması halinde, şartına bağlı olarak teslim için orası belirlenir. Eğer teslim için uygun de gilse veya masraf gerektiriyorsa oraya en yakın yere getirilir ve bu konuda mekfulun izni şarttır, izin vermediği takdirde kefalet fasit olur. Belli bir yer belirtmezse teslim yeri – uygun olması halinde – kefalet akdinin yapıldığıyerdir. Uygun değilse oraya en yakın uygun mekân belirlenir.
Iki: Kefil mekfulu yerinde teslim ettiği zaman zimmeti ibra olur. Fakat hak sahibini mekfula ulaşmasını engelleyen bir neden olmamalıdır çünkü kefil üstlendiği şeyi yerine getirmelidir. Belirlenen yerde teslim eder fakat hak sahibinin medula ulaşmasını engelleyen koruma gibi bir engel varsa yine kefilin zimmeti beri olmaz. Çünki teslimden maksat häsıl olmamıştır. Teslim yeri dışında teslim eder fakat hak sahibi teslim almaya razı olmazsa,
teslim yerinde şahidinin olması veya hakkını almaya yardımcı olanların bu lunması gibi bir maksadı varsa zorlanamaz. Eğer bir maksadı yoksa hâkim teslim almaya icbar eder, almadığı takdirde hâkim yerine teslim alır. Hâkim yoksa kefil teslim ettiğine dair tanık tutar ve zimmeti beri olur. Yukarıdaki şartlarla kefil mekfulu teslim ettiğinde berat ettiği gibi mekful kendi teslim olursa yine berat eder. Bu durumda hak sahibi men olursa icbar edilir. Mek fulun teslim yerine gelmesiyle teslim gerçekleşmez, bununla birlikte ben falanın yerine kendimi teslim ettim demesi gerekir.
Üç: Mekful ölüp defnedilirse veya kaybolup yeri bilinmezse, kefil so rumluluktan berat eder ve mekfulda bulunan hak kendisinden talep edilmez. Çünkü mekfulu getirmekle yükümlüydü, üzerindeki haklardan değil.
Dört: Eğer nefis kefaletinde, kefil mekfulu getirmekten aciz kaldığı takdirde üzerindeki hakları ödeme şart koşulursa – en sahih görüşe göre – kefalet iptal olur. Çünkü bu şart nefis kefaletinin gereğine zıttır. Burada nef se (kişi) kefalet olunur, mal tazmin edilmez. Çünkü bu mala kefalet değildir.
Beş: Hak sahibi kefili ibra ederse mekfulu getirmekten berat eder, çün kü mekfulu haktan dolayı getirmesi gerekiyordu oysa hak sahibi de hakkin dan vazgeçti, dolayısıyla talep kalktı.
Altı: Nefis kefaletinde – en sahih görüşe göre – mekfulun rızası ge reklidir. Çünkü borcun ödenmemesi halinde kefil ödemeyecek, dolayısıyla mekfulu hazır bulundurmaktan başka bir yararı yoktur ve mekful kefaletine riza göstermediği takdirde onunla gelmek zorunda değildir. En sahih görüşe göre hak sahibinin rızası şart değildir. Çünkü kefalet onun için bir güvence dir, şahit gibi rızası olmazsa da olur. Ayrıca karşılığında bir bedel ödemediği hakkına iltizamdır ve rızası itibare alınmaz.

Kolay Şafi fıkhı
itisam yayınları

Cevapla