Raşid Halifelerin beşincisi Ömer bin Abdülaziz

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Beşincisi Râşid Halife kimdir ?

Rasid Halifelerin besincisi Omer bin Abdulaziz 1

 

SORU: Râşid halifelerin dört olduğu bilindiği halde Ömer b. Abdülaziz’e niçin “beşinci râşid halife” denmektedir?

CEVAP: İnsanlarca meşhur olarak bilinen, raşid halifelerin dört kişi olduğudur; Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali.

Fakat pek çok tarihçi adaletli bir yönetici olan Ömer b. Abdülaziz m râşid halife” lakabına hak kazanmış olduğu görüşündedir.

Süfyan-ı Sevrî şöyle diyor: “Halifeler beştir: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve Ömer b. Abdülaziz. Süfyan-ı Sevrî’nin bunlara “adaletli imamlar” ve “hidayet imamları” dediği de rivayet edilmiştir.

İmam Tûsî de: “Ömer b. Abdülaziz râşid imamlardandır” demiştir.

Burada bir hususu hatırlamalıyız: İlim adamlarının görüş birliği ile İslâm’da ilk “müceddid” Ömer b. Abdulaziz’dir. Âlimler bunu “Hz. Allah her yüz yıl başında bu ümmete dinini yenileyecek birini gönderir” hadisinin açıklaması sırasında bildirmişlerdir.

Bu konudan Raşid Halifelerin Beşincisi Ömer b. Abdülaziz isimli kitabımın birinci kısmında söz etmiş, şöyle demiştim: Ömer b. Abdülaziz’in hilafet dönemi, nurlu Peygamber dönemine bir dönüştür. Bu dönüş, ışığını Hz. Peygamber ve Hulefâ-i Râşidîn döneminden almıştır.

Hayır ve bereket dolu işlerin ilk dört büyük halifenin eliyle yapıldığını görünce şunu hatırlamamız gerekir ki bizzat Hz. Peygamberin oluşturduğu uzun hazırlık dönemi kendisinden sonra geleceklerin yolunun doğru ve dengeli olmasını sağlamıştır. İşte dört halifeden her biri bu yoldan yürüyerek, bu yola dosdoğru uyarak pek çok hayırlı işler gerçekleştirmişlerdir.

Fakat Ömer b. Abdülaziz bir takım grup ve hiziplerin ve kavmiyetçilik duygularının yaygın olduğu bir dönemde göreve gelmiştir. Bu dönemde bir takım fitne ve problemler meydana gelmiş, idare edenle, idare edilenler arasında bir uçurum oluşmuştur. Halk zulümden ve işlenen günahlardan söz eder olmuştur.

İşte böyle bir dönemde beşinci halife bir şafak gibi doğmuş, zulme uğrayanların hakkını elde etmeleri için gerekeni yapmış, başkaldıranlara haddini bildirmiş, insanlar arasında iyiliği, güvenliği, esenlik ve adaleti yaygmlaştırmıştır. Bu itibarla tarihçilerin ona beşinci raşid halife demelerinde bir gariplik yoktur.

Ömer b. Abdülaziz tüm davranışlarında ve işlerinde kendisini Hz. Peygamber’in sünneti ile sınırlamıştı. Bir sözünde: “Allah’a yemin ederim ki ben bidatci değilim. Fakat ben Hz. Peygamber’e uyan biriyim” demişti.

İnsanlara yazdığı fermanda: “Hz. Peygamber’in sünneti yanında başka bir şeye uymayı hiçbir kimse için caiz görmüyorum” demişti.

Kendisinin ve başka insanların, İslâm toplumunda Peygamber’den sonra çıkarılmış uydurma şeylerle mücadele edip onu ortadan kaldırmaya çalışması olanca gücün sarf edilmesini öngörüyordu. İnsanların bu uydurmalardan sıyrılıp Hz. Peygamber döneminde olduğu gibi bir yaşantıya dönmesini sağlamaya gayret ediyordu. Bu konuda hiçbir aracı ve şefaatçi kabul etmez, bu düşüncesini gerçekleştirmeye engel olmak için dostları ve akrabaları bile araya girse onların hatırını gözetmezdi.

Bazı araştırmacılar beşinci raşid halife’nin Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hasan olduğunu söylemiştir. Fakat gerçekte Hz. Hasan açık bir şekilde, tam manası ile halifelik görevine başlamamıştır. Neredeyse insanlar kendisine biat etmemiştir (diyebiliriz). İnsanların değişik davranışını ve görüş ayrılıklarını görünce halifelik hakkından vazgeçmiştir. Hz. Hasan bunu ayrılığa engel olmak ve anlaşmazlığa son vermek için yapmıştır.

Lâkin Ömer b. Abdülaziz fiilen halifelik görevine başlamış, uygulamalarda Hz. Peygamber’in sünnetine buymuştur.

Hilafet dönemi çok sürmemesine rağmen pek çok ıslah hareketi gerçekleştirmiştir.

Bunun içindir ki tarihçiler onun dönemini Hz. Peygamber’in nurlu dönemine ve dört halifenin zamanına dönüş saymışlardır. Allah’ın hoşnutluğu onların hepsinin üzerine olsun.

BENZER KONULAR:

Answers ( 2 )

    1
    2023-05-15T18:22:12+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Umar II olarak da bilinen Omar ibn Abdulaziz, sekizinci Emevi halifesiydi ve genellikle doğru halifelerden biri veya Rashidun halifelerinin beşincisi olarak kabul edilir (Raşidun halifelerinin doğrudan soyundan gelmemesine rağmen). 717’den 720 CE’ye kadar hüküm sürdü.

    Omar ibn Abdulaziz, MS 682’de Suudi Arabistan’ın Medine kentinde doğdu. Emevi hanedanlığı döneminde önde gelen bir kabile olan Banu Umayyah kabilesine mensuptu. Ömer ibn Abdülaziz, takvası ve takvasıyla tanınan bir aileden geliyordu.

    Omar ibn Abdulaziz, hükümdarlığı sırasında adaleti, iyi yönetişimi ve İslami ilkelere bağlılığı sağlamayı amaçlayan çeşitli reformlar gerçekleştirdi. Yolsuzluğu ortadan kaldırmaya, hükümetin aşırılıklarını azaltmaya ve tebaasının refahını artırmaya odaklandı. Reformları arasında adil vergilendirme, gayrimüslimlere daha iyi muamele, eğitimin teşviki ve sosyal yardım programları vardı.

    Omar ibn Abdulaziz, özellikle yoksulluğu hafifletme ve sosyal eşitsizliği ele alma çabalarıyla hatırlanıyor. Muhtaçlara, dullara, yetimlere ve engellilere yardım sağlamayı amaçlayan “Beytü’l-Mal” (Para Evi) olarak bilinen kapsamlı bir kamu refahı sistemi başlattı. Onun yönetimi altında, devletin zenginliği halk arasında daha adil bir şekilde dağıtıldı.

    Kişisel dindarlığı ve yaşam tarzındaki sadeliği ile biliniyordu. Ömer ibn Abdülaziz, İslam hukuku bilgisi ve adalet ve hakkaniyet ilkelerine bağlılığı nedeniyle saygı görüyordu.

    Ne yazık ki Ömer ibn Abdülaziz’in saltanatı, Emevi düzeni içindeki belirli grupların muhalefetiyle karşılaştığı için kısa sürdü. MS 720’de 38 yaşında öldü ve arkasında adil bir yönetim ve İslam’ın ilkelerine bağlılık mirası bıraktı. Erken dönem İslam tarihinin dikkate değer şahsiyetlerinden biri olarak kabul edilir ve kısa saltanatı sırasında dindarlığı, bilgeliği ve reformları nedeniyle saygı görür.

    1
    2023-05-16T13:17:17+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Omar ibn Abdulaziz (Umar bin Abd al-Aziz) sekizinci Emevi halifesiydi ve genellikle Rashidun halifelerinin beşincisi olarak kabul ediliyor. 682’de Medine’de doğdu ve tam adı Umar ibn Abd al-Aziz ibn Marwan’dı. Ömer ibn Abdülaziz, kısa saltanatı sırasında dindarlığı, adaleti ve idari reformlarıyla tanınır.

    Omar ibn Abdulaziz, selefi Velid ibn Abdul-Malik’in ölümünün ardından MS 717’de halife oldu. 720 CE’deki ölümüne kadar yaklaşık iki yıl hüküm sürdü. Kısa hükümdarlığına rağmen, İslam tarihinin en adaletli ve erdemli halifelerinden biri olarak kabul edilir.

    Ömer ibn Abdülaziz halifeliği sırasında çeşitli idari, mali ve sosyal reformlar gerçekleştirdi. Yönetimde adaleti, eşitliği ve İslam’ın ilkelerini teşvik etmeyi amaçladı. Dikkate değer reformlarından bazıları şunları içeriyordu:

    1. Mali Reformlar: Kamu fonlarının toplanması ve dağıtılmasında şeffaflık ve adaleti sağlayarak, hükümet yetkilileri için katı mali sorumluluk önlemleri aldı. Ayrıca yoksulluğu hafifletmek ve daha az şanslı olanların refahını desteklemek için sistemler kurdu.
    2. Yargı Reformları: Omar ibn Abdulaziz, adil ve adil yasal işlemler sağlamaya çalıştı. Yargıçları bilgilerine, dürüstlüklerine ve tarafsızlıklarına göre atadı ve herkes için adalete eşit erişim sağlamayı amaçladı.
    3. Eğitim ve Burs: Eğitimin önemini vurguladı ve İslam imparatorluğu boyunca okulların ve öğrenim merkezlerinin kurulmasını destekledi. Hadis literatürünün toplanması ve derlenmesi de dahil olmak üzere bilginin korunmasını ve yayılmasını teşvik etti.
    4. Dini Hoşgörü: Omar ibn Abdulaziz, dini hoşgörüyü destekledi ve gayrimüslim topluluklara saygıyı teşvik etti. Dini azınlıkların haklarının ve mülklerinin korunması, bir arada yaşama ortamının teşvik edilmesi için emirler verdi.

    Ömer ibn Abdülaziz’in hükümdarlığı bir barış, adalet ve refah dönemi olarak kabul edilir. Reformları ve politikaları, Emevi Halifeliğinin yönetimi ve yönetimi üzerinde önemli bir etki bıraktı. İslam’ın ilkelerini koruyan ve halkının refahı için gayretle çalışan dindar ve erdemli bir lider olarak birçok Müslüman tarafından saygı görüyor.

    En iyi cevap

Cevapla