Paylaş
Peygamberimiz (s.a.v)’in İlk İslâm’a Daveti
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hz Muhammed (s.a.v)’ın İlk İslâm’a Davet Etmesi
“Biz o gönderilen peygamberleri ancak rahmetimizin müjdecileri ve azabımızın habercileri olmak üzere göndeririz. Artık kim iman edip durumunu düzeltirse, onlara hiç korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacak-
Abdullah İbn-i Abbas (r.a) tarafından rivayet edilmiştir.
“Hatibim, en yakın kavim ve kabileni (Allah’ın azabıyla) korkut!” [22] âyeti nazil olduğunda Peygamberimiz (s.a.v) evinden çıktı. Kureyş’e hitap edeceği yüksek bir tepeye çıktı;
“Ey Kureyş buraya geliniz, toplanınız!”
Peygamberimiz (s.a.v)’ın bu davetini duyanlar çevresinde toplandılar. Peygamberimiz (s.a.v)’ın amcası Ebû Leheb de onların içinde idi.
“Ey Kureyş! Allah’ın azabından kurtulmanız için Ben Allah tarafından verilmiş bir güce mâlik değilim. Sizinle aramda bir akrabalık hakkı var. Onu terk edemem. Ziyaretle bunu yerine getiririm. İşte malım! Malımdan arzu ederseniz isteyin, sizden esirgemem veririm.
Ey Kureyş! Ben size şu dağın eteğinde veya şu vadide düşman süvarisi var, üzerinize baskın edecektir desem bana inanır mısınız?” diye sordu; Kureyşliler;
“Evet inanırız! Çünkü seni biz sadakatli ve doğru biliriz. Yalanını hiç duymadık” dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v);
“Öyle ise ben size ileride şiddetli bir azap günü bulunduğunu, mücrimlerin o gün karşılaşacakları azaptan sizi menetmeye görevliyim” buyurdu. Sonra Kureyş’e;
“Ey Kureyş! Benimle sizin durumunuz, şu kimse gibidir; o kimse düşmanını görür de ailesini bundan haberdar ederek onları düşman baskısından kurtarmak üzere ailesine koşar ve düşmanın kendisinden önce ailesine yetişip zarar vermesinden korkarak “Ey ailem” diye bağırır.
Ey Kureyş! Uykuya dalar gibi öleceksiniz, uykudan uyanır gibi de dirileceksiniz. Kabirden kalkıp Allah’ın (c.c) huzuruna varacaksınız.
Dünya’daki her hareketiniz hesabını vermeniz kesindir. Sonuç olarak hayırlarınızın, ibadetlerinizin mükafatını ve kötü işleriniz de ceza ve şiddetli azabını göreceksiniz. İşte o göreceğiniz mükafat ise ebedi Cennettir. Cezanız ise daimi Cehennemdir.”
Bunun üzerine Ebû Leheb:
“Hüsranda kal, bizi bunun için mi topladın” dedi.
Peygamberimiz (s.a.v) böylece, insanları Allah’ın yoluna, kurtuluşa çağırmaya başlamıştı. Bu uzun ve meşakkatli görev ilk yıllarında kendisine bu günde olduğu gibi büyük zorluklar çıkaran Ebu Leheb hakkında Tebbet sûresi nazil oldu;
“Ebû Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. O, alevli bir ateşe yaşlanacaktın Odun taşıyıcı olarak ve boynunda bir ip olduğu halde karısı ile (ateşe girecek)”
Cevapla