Özür Sahibi Olanların Durumu Diyanet

Question

Kadınların özel halleri ve özür sahibi olanların durumu

özür sahibi olanların durumu

Abdesti bozan şeyin bir namaz vakti kesilmeden devam etmesine “özür” denir.

İdrarın devamlı olarak gelmesi, burundan veya bir yaradan sürekli kan akması, bir hastalıktan dolayı göz, kulak ve memelerden gelen akıntı özür olduğu gibi, daha önce anlattığımız istihaze kanı da kadınlar için özürdür. Kendisinde böyle bir özür olan kimseye “özür sahibi” denir.

Bu özürlerden biri, abdest alıp namaz kılacak kadar bir süre ara vermeden namaz vaktinin evvelinden sonuna kadar devam eder ve ondan sonraki her namaz vaktinde de bu özür en az bir defa meydana gelirse, o kimse özür sahibi sayılır.

Eğer özür, bir namaz vakti içinde hiç meydana gelmezse özür ortadan kalkmış olur ve o kimse de özür sahibi olmaktan çıkar. Özür sahibi özrü devam ettiği sürece her namaz vakti abdest alır ve bu abdestle o namaz vakti içinde —başka bir şeyle abdesti bozulmadıkça— dilediği kadar farz ve nafile namazı kılabildiği gibi, kazaya kalmış namazları, cenaze ve bayram namazlarını da kılabilir ve Kur’an-ı Kerim’i tutabilir.

Namaz vakti çıkınca özür sahibinin abdesti bozulur. Mesela, güneş doğunca sabah namazının vakti çıktığından özür sahibinin de abdesti bozulmuş olur. Namaz vaktinin girmesi ile abdest bozulmayacağından güneş doğduktan sonra bayram ve kuşluk namazları için abdest alan kimse bu abdestle öğle namazını kılabilir.

Özürlü kimseden akan kan, irin ve sidik çamaşırına dokunsa bunu yıkadığı takdirde, akıntı devamlı olduğundan dolayı yine pislenecekse çamaşırını yıkaması gerekmez. Tekrar dokunmayacaksa yıkaması lazımdır.

Özür Ne Demek? Kısaca

Özür halinde abdestsiz kılınan namaz eda edilir mi?

 

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 3 )

    0
    2020-12-27T23:47:25+03:00

    Özür durumu kişinin rahatsızlık halidir demektir kısacası. İslam, her konuda kolaylık sağlamıştır bizlere. Şöyle bir örnek verecek olur isek; bizdeki özür hali olduğunda o şekilde namazımızı yerine getirmek istediğimizde her abdest bozucu o özür meydana geldiğinde, namazdan çıkıp tekrar tekrar abdest almamız gerecek ve namazımızı belki de eda edemeyip yerine getirememiş olacağız görevimizi.

    En iyi cevap
    0
    2023-05-30T15:21:23+03:00

    Engelli kişilerin durumu, engelliliğin türü ve ciddiyeti, kültürel ve toplumsal bağlam, destek hizmetlerinin mevcudiyeti ve belirli bir topluluğa dahil olma ve erişilebilirlik düzeyi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir.

    Bununla birlikte, engelli kişilerin diğer herkesle aynı haklara sahip olduğunu ve onlara onurlu ve saygılı davranılması gerektiğini kabul etmek önemlidir. İslam, engelliler de dahil olmak üzere tüm bireyler için merhamet, eşitlik ve adaletin önemini vurgular.

    Birçok toplumda, engelli kişilerin durumunu iyileştirmek için çaba gösterilmiştir. Bunlar, erişilebilirliği geliştirmeye, kapsayıcı eğitimi teşvik etmeye, yardımcı cihazlar ve teknolojiler sağlamaya, istihdam fırsatları sağlamaya ve destekleyici ortamlar oluşturmaya yönelik girişimleri içerir.

    İslami bağlamda, engelli bireylerin karşılaştıkları benzersiz ihtiyaçlar ve zorluklar kabul edilmektedir. İslam, sosyal sorumluluk ilkesini vurgulayarak, inananları marjinalize edilmiş veya zorluklarla karşılaşanlara şefkat, destek ve katılım göstermeye teşvik eder.

    İslami öğretiler aynı zamanda toplumu engelli kişilerin ihtiyaçları ve hakları konusunda dikkatli olmaya teşvik ederek onların eğitim, istihdam, sosyal katılım ve ibadet yerlerine erişim için eşit fırsatlara sahip olmalarını sağlar.

    Engelli bireylerin haklarını ve esenliğini savunmak, farkındalık ve anlayışı teşvik etmek ve engelli bireylerin tatmin edici bir yaşam sürmelerini ve toplumlarına katkıda bulunmalarını sağlayan kapsayıcı ve destekleyici ortamlar yaratmak için çalışmak çok önemlidir.

  1. Muhammed Samir
    0
    2025-04-25T21:55:25+03:00

    Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre, İslam dini kadının özel halleri ve özür sahibi olanların durumu ile ilgili detaylı düzenlemeler yapmaktadır. Bu konularda açıklamalar, özellikle kadınların hayız, nifas gibi halleriyle ve özürlü (yani sürekli kanama gibi sağlık sorunları yaşayan) kişilerle ilgilidir.

    Kadınların Özel Hallerindeki Durum:
    Kadınların özel hallerinden en bilinenleri hayız (adet) ve nifas (doğum sonrası lohusalık) dönemleridir. Bu dönemlerde kadınlar, İslam’a göre belirli ibadetlerden muaf tutulurlar.

    Hayız (Adet) Dönemi: Kadınlar adet gördüklerinde, bu dönemde namaz kılmak, oruç tutmak, Kuran’a dokunmak gibi ibadetlerden muaf tutulurlar. Ancak, bu dönemin sona ermesiyle birlikte yeniden ibadetlere başlamaları gerekmektedir.

    Nifas (Lohusalık) Dönemi: Doğumdan sonra başlayan ve kanamanın sona erdiği döneme kadar süren bu süreçte de kadın, hayız döneminde olduğu gibi namaz kılmaktan ve oruç tutmaktan muaf tutulur. Lohusalık hali, kadının sağlığına bağlı olarak değişebilir, ancak genellikle 40 gün sürer. Kanama devam ettiği sürece kadın, dini ibadetlerden muaf sayılır.

    Özür Sahibi Olanların Durumu:
    Özür sahibi, sürekli bir engeli veya rahatsızlığı olan kişilere denir. İslam’da özürlü sayılabilecek durumlar arasında sürekli kanama, uzun süreli hastalıklar veya bedensel engeller yer alabilir. Bu tür durumlar, kişinin ibadetlerini yerine getirmesinde zorluk yaratabilir.

    Özürlü Durumda Namaz: Özür sahibi bir kişi, sağlık durumu nedeniyle namaz kılmakta zorlanıyorsa, dini açıdan hafifletici bir durum söz konusudur. Özürlü kişinin, namazlarını oturarak veya başka bir şekilde kılmasına izin verilir. Eğer sürekli kanama gibi bir durum varsa, kişi her namaz vakti için abdest almak zorunda değildir ve bir kere abdest alarak bütün vakit namazlarını kılabilir.

    Oruç Tutamama: Özürlü kişiler, oruç tutmakta zorlanıyorlarsa, oruç yerine fidye verebilirler. Bu durumda kişi, oruç tutamayacak kadar ağır bir hastalığa sahip veya uzun süreli bir rahatsızlık geçiriyorsa, oruç yerine fidye vererek bu ibadeti yerine getirebilir.

    İslam’da temel olarak özür sahibi kişilerin dini yükümlülükleri hafifletilir ve onların ibadetlerini yerine getirmeleri kolaylaştırılır. Bu tür düzenlemeler, kişinin sağlığına, gücüne ve yaşadığı zorluklara saygı gösterilerek yapılır.

    Diyanet’in açıklamalarına göre, her durumda kişiye özel bir değerlendirme yapılabilir, bu yüzden kişinin bir din bilgini ile iletişime geçmesi de faydalı olabilir.

Cevapla