Nuh isminin anlamı ve hikayesi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Nuh isminin kökeni ve manası

Nuh isminin anlami ve hikayesi

Nuh ne demek?

NUH: Arapça. Kur’ân-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden biridir. 50 yaşında iken kavmini imana dâvete memur edilmiş, kavmi de kendisini dinlememiş olduğundan ceza olarak tufan hâdisesi vuku bularak boğulmuşlardır. İnananlar ise Nuh aleyhisselämin yaptığı gemiye binmiş oldukları için kurtuluşa ermişlerdir. Bu olay Kur’an-ı Kerim’de anlatılmaktadır. Ayrıca Kur’an-ı Kerîm’in 71. süresinin adı da Nuh’tur.

Nuh aleyhisselâmın asıl adı Şâkir idi. Nuh, feryat edip avazı çıktığı kadar ağlamak mâniasındadır. Nuh aleyhisselam bu ismi almasına şu olay sebep olmuştur.

Nuh peygamber yolda uyuz bir köpek görüp yüzünü ekşitti. O anda köpek dile geldi. Dedi ki:

– Nakşı mı yoksa Nakkaşı mi beğenmedin? (Demek istedi ki be nim yüzümden mi hoşlanmadın yoksa bu yüzü yaratandan mı?) Hemen hatasını anladı ve feryat etmeye başladı. Devamlı ağladığından Nuh adını aldı. Dokuz yüz elli yıl yaşayan Nuh aleyhisselâm, ömrünün sonunda Azrail’i görünce ağladı.

Azrail: – Bin yıl yaşadın, yetmedi mi? deyince Nuh aleyhisselâm:

– İki kapılı bir han. Birinden girdim diğer kapısından çıktım gidiyorum. Dedi.

– Nuh aleyhisselâm gemi ustalarının piridir.

Bir ihtiyar kadın, gemi yaptığı sıralarda Nuh (a.s.)’a uğrayıp onu ni çin yaptığını suål ettik de Nuh (a.s.): Allah, kafirleri tufan ile helåk edecek, mü’minleri de bu gemi ile kurtaracak, dedi.
Kadın, vakti geldiğinde kendisine de haber vermesini ve mü’minlerle beraber gemiye bindirmesini söyledi. Vakit gelince Nuh (a.s.) halkı gemiye bindirmekle meşgul olduğu için kadının ricasını unuttu.

Sonra tufan vaki’ olup küffar helâk oldu, mü’minler necat buldu, gemiden çıktıktan sonra ihtiyar kadın gelip: – Ey Nuh! Sen tufan olacağından bahsederdin, daha vakit gelmedi mi?

Nuh (a.s.):

– Tufan vaki’ oldu. Allah’ın emri yerine geldi, dedi. Böyle derken de kadının haline teaccüb etti (şaştı kaldı). Allahu Teâlâ onu imâni sebebiyle kurtarmıştı ve tufanı görmemişti.

Allah (c.c.), mü’min kullarını işte böyle himaye eder. Bazı ehl-i keşif ten sıhhatle naklolunduğuna nazaran Bursa’daki Ulu cami arsasının bu kadının evinin bulunduğu yer olduğu söylenmiştir.

BENZER KONULAR:

Answers ( 2 )

    1
    2021-11-27T14:08:14+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Nuh; Kur’an-ı Kerim’de adı geçen peygamberlerden birisidir. Hatta yine Kur’an-ı Kerim’de Nuh Suresi diye başlı başına bir sure bulunmaktadır. 50 yaşında iken kavmini imana dâvete memur edilmiş, kavmi de kendisini dinlememiş olduğundan ceza olarak tufan hâdisesi vuku bularak boğulmuşlardır. İnananlar ise Nuh aleyhisselämin yaptığı gemiye binmiş oldukları için kurtuluşa ermişlerdir.

    En iyi cevap
    0
    2022-01-23T19:48:32+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Peygamberlerin öncelikli görevi, insanları sadece Allah’a kulluğa çağıran birer özgürlük savaşçısı olmalarıdır. İşte Nuh (as)’un da ilk yaptığı şey budur. Kavminin aristokratları, dini, siyasi ve ekonomik erki yani Kur’an’ın deyimiyle mel’e ve mütref olarak adlandırılan bu kimseleri, insanları tevhide çağıran peygamberine engel olmak için ellerinden geleni yapmışlardır.

    Allah Nuh (as) kıssasının anlatıldığı ayetlerde buna dikkat çekmiş ve Nuh (as)’un onlara karşı verdiği mücadeleyi anlatırken O’nun karakter özelliklerine de vurgu yapmıştır. Putperestlik ilk defa Hz. Nuh’un kavmiyle birlikte ortaya çıkmış ve aynı zamanda O, Allah tarafından şer’i hükümlerin kanun olarak bildirildiği peygamberlerin ilki olmuştur.

    İlk defa inananlara eziyet edilip işkence yapılan kavim Nuh kavmidir.  Âdem (as)’den sonra insanlar zamanla yoldan çıkmışlar ve daha önce yaşayan sevdikleri kimselere duydukları sevgide ileri gitmişler ve o sevgi zamanla onları ilahlaştırmaya kadar götürmüştür.

    Nuh kavmi de önceden aralarında yaşayan bu kimselerin, ölümünden sonra heykelini yapmışlar ve bu heykellere tanrılık ithaf etmişlerdir. Bu putlara bazı isimler vermişlerdir ki bu isimlerden Kur’an’da da bahsedilir.

    Nuh kavmi şirkin ve putperestliğin had safhaya ulaştığı bir toplum olarak doğru yoldan ayrılınca, Allah da onlara kendi içlerinden, yiyip-içen, çarşı-pazar dolaşan birini seçmiş ve onu kendi toplumuna peygamber kılmıştır.

    Nuh (as) uzun yıllar insanları dine davet etmiş, inananları korumuş ve gözetmiş, inkâr edenlere karşı da asla taviz vermemiştir. Kavmi içerisinde kaldığı süre bakımından ve tebliğ görevini en uzun süre yapan peygamber olarak anılır ki Kur’an’da sadece Nuh (as) için bir müddetten bahsedilir.

    Nuh (as) inkâr edenlerin yaptıkları uzlaşma tekliflerini reddederek, onlarla Allah’ın kendisine bildirdiği vahyi pazarlık konusu yapmamıştır. Bu konuda Allah Resulünden nakledilen bir hadiste Hz. Peygamber, Bedir Gazvesi’nden sonra esirlerin durumunu müzakere ettiği sırada Hz. Ebû Bekir onlara iyi davranılmasını, Hz. Ömer ise öldürülmelerini önermiş, bunun üzerine Resûlullah, Ebû Bekir’in Hz. İbrahim gibi olduğunu, zira onun, “Şimdi kim bana uyarsa o bendendir, kim de bana karşı gelirse artık sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin” diyerek (İbrahim 14/36) kendisine inanmayanlara karşı yumuşak davrandığını, Ömer’in ise Nuh gibi olduğunu zira onun da, “Rabbim, yeryüzünde kâfirlerden hiç kimseyi bırakma” diyerek (Nuh 71/26) inkârcılara karşı kararlı ve sert olduğunu söylemiştir.

Cevapla