Paylaş
İslamda namazın önemi, faydaları ve hikmetleri
Question
Namaz ve Faydaları
İslamda namaz nedir? Namazın önemi ve hikmetleri maddeler halinde
İslam’da Allah’a imandan sonra birinci sırada yer alan husus namazdır:
KUR’ANDA NAMAZ (NAMAZ HAKKINDA AYETLER)
Kuran’ı Kerim’de namaza iman tabiri kullanılmaktadır.
“Allah Teala sizin imanınızı zayi edecek değildir.” (Bakara 143)
Kuran-ı Kerim’de 100’den fazla ayet-i kerimede namazdan/salattan bahsedilmektedir. Kuran’ın ilk suresi Fatiha Suresi’dir ve her namazda onun okunması Hanefi mezhebine göre vacib, diğer mezheplere göre farzdır. Allah Rasulü “Fatiha Suresi okunmaksızın namazların kabul olunmayacağını” söylemektedir. Kuran’da Fatiha Suresinin hemen karşısında yer alan 2. Sure olan Bakara Suresi’nin ilk ayetlerinde Kuranla yol bulmak isteyen kişilerin özelliklerinden bahsedilirken şöyle buyurulmaktadır:
“Bu kitap; gaybe inanan, namazlarını kılan ve verdiğimiz rızıktan infak eden müttaki kişiler için bir hidayettir.” (Bakara 2-3)
Namaz ibadetinin müminlere farz olduğunu Kuran-ı Kerim bize şöyle haber vermektedir:
“Şüphesiz namaz, müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.” (Nisa 103)
“Onlar, tevhid inancına yönelerek ve dini yalnız Allah’a tahsis ederek O’na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte doğru din budur.” (Beyyine 5)
SÜNNETTE NAMAZ (HADİSLERLE NAMAZ)
Allah Rasulü de İslam’ı bir binaya benzetmiş ve bu binanın 5 temel üzerine bina edileceğini şöyle ifade buyurmuştur:
“İslam 5 şey üzerine bina edilmiştir: Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasulü olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.” (Buhari, Müslim)
Namaz küfür ile iman arasındaki perdedir. Dikkat edin iki cihan güneşi ne buyuruyor, kulak verin ve dinleyin:
“İnsan ile şirk/küfür arasında namazı terk etmek vardır.” (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)
“Kafirlerle bizim aramızdaki ahid/alamet-i farika namazdır. Namazı terk eden küfre girmiştir.” (Tirmizi)
Rasulullah (SAV) Muaz b. Cebel’i Yemen’e vali olarak gönderirken Ona söylediği sözlere kulak verelim:
“Sen kitap ehli olan bir kavme gidiyorsun. Onları her şeyden evvel Allah’tan başka ilah olmadığına ve benim de Allah’ın Rasulü bulunduğuma şehadet etmeye çağır. Eğer onlar bunu kabul ederlerse, Allah Teala’nın kendilerine her gece ve gündüz beş vakit namazı farz kıldığını bildir. Bunu da kabul ve itaat ederlerse, onlara bildir ki Allah Teala üzerlerine zekatı farz kılmıştır ki zenginlerinden alınıp fakirlerine verilecektir. Bunu da kabul ederlerse, zekat alırken onların güzide mallarına elini uzatma. Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur.” (Buhari, Müslim)
Peki değerli müminler namaz nedir, ne anlama gelir? Biz namaz kılarken ne hissetmeliyiz, ne düşünmeliyiz?
Namaz müminin miracıdır yani namaz kişiyi Allah’a yükseltir. “Bir müslüman namaz kılarken ilkin ayağa kalkar, ellerini kaldırır ve ‘Allahu Ekber’ der. O bu sözle Allah’tan başka her şeyi reddeder ve tek olan Rabbinin iradesine boyun eğer. Allah’a hamdü sena ettikten sonra, kendisini Allah’ın huzurunda o kadar aciz hisseder ki hürmetle eğilir, başını eğer ve bu sırada ‘Büyük Allahım, seni noksanlıklardan uzak bilirim’ der. Ardından doğrulur ve kendisine hidayet verdiği için Allah’a şükreder. O an düşünür ve Allah’ın azameti karşısında kendinden geçerek secde etmek ve tam bir tevazu içinde başını toprağa koymak gerektiğini hisseder bu esnada ‘Yüce Allahım, seni noksanlıklardan uzak bilirim’ der. O bu hareketleri bedenini ruhaniyete alıştırmak ve maddi dünyadan alınıp semavi atmosfere, Allah’ın huzuruna kendisini götürülmeye daha layık hale getirmek için tekrar tekrar yapar. Bu noktaya eriştiğinde Allah’a selam verir ve kendisinden selam alır.” (Siret Ansiklopedisi V/174)
NAMAZIN FAYDALARI VE HİKMETLERİ
MADDE MADDE
Namazın pek çok faydası ve hikmeti sayılabilir ama biz burada ilk anda akla gelen birkaç faydasını sayalım:
- Namaz maddi ve manevi temizliktir:
“Ebu Hureyre’nin naklettiğine göre Allah Rasulü şöyle buyurmaktadır: Herhangi birinin evinin önünden günde beş sefer içine girip yıkandığı bir nehir aksa, o kimsenin üzerinde hiç kir kalır mı ne dersiniz? diye sordu. Sahabiler hayır, o kimsede hiçbir kir kalmaz, diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulullah (SAV) işte beş vakit namaz da bu nehre benzer. Allah beş vakit namaz sayesinde günahları yok eder, buyurdu.” (Buhari, Müslim)
“Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette ibadetlerin en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut 45) Bir başka ayette de “Beni zikretmek (anmak ve hatırlamak) için namazı ikamet et.” (Taha 14) buyrulmaktadır.
Bakın üstad Necip Fazıl namaz için ne diyor:
“Namaz sancıma ilaç, yanık yerime merhem;
Onsuz ebedi hayat benim olsa istemem!” (Çile)
- Namaz günahlara keffarettir:
“Ebu Ümame (ra) anlatıyor: Biz Allah Rasulü ile mescidde beraber otururken bir adam geldi ve şöyle dedi: ‘Ey Allahın Rasulü! Ben şeri cezayı gerektiren bir suç işledim, cezamı ver.’ Allah Rasulü (SAV) sükut etti. Namaza da kamet getirilmişti. Allah Rasulü namazı bitirdikten sonra, adam peşini bırakmadı. Baktım, ne cevap verecek diye ben de peşlerinden gittim. Ona şöyle dedi: ‘Evinden çıkarken mükemmel bir abdest almadın mı?’ ‘Evet ey Allahın Rasulü!’ ‘Sonra bizimle namaz kıldın değil mi?’ ‘Evet ey Allahın Rasulü!’ ‘Allah senin şeri cezanı bağışlamıştır.’ Ya da şöyle buyurdu: ‘Allah senin günahlarını bağışladı.’ Benzer bir rivayette de şu ayeti kerimeyi okuduğu geçmektedir: “Gündüzün başı ve sonu ile gecenin başlarında namaz kıl, çünkü iyi ameller, kötülükleri giderir.” (Hud 114) (Müslim, Ebu Davud Ebu’l-Yüsr olayı Buhari, Müslim)
“Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: Büyük günahlar işlenmedikçe, beş vakit namaz; bir sonraki cumaya kadar Cuma, aralarında kalan günahlara keffaret olurlar.” (Müslim)
- Ahirette ilk sorgu/sual namazdandır:
“Kulun kıyamet gününde hesabı ilk sorulacak ameli namazdır. Eğer namazı sağlam çıkarsa kurtulmuş ve aklanmıştır. Eğer namazı düzgün çıkmazsa kaybetmiş ve ziyana uğramıştır. Farz namazları eksik çıktığında Aziz ve Celil olan Allah ‘Bakınız kulumun nafile namazı var mıdır?’ der. Namazın eksikleri nafile namazlarla tamamlanır. Diğer amelleri de bu şekilde muhasebe edilir.” (Tirmizi)
Değerli bu rivayet bize “Namazların sünnetlerini kılmasak da olur!?” diyen kişileri hatırlattı. Bununla ilgili bir rivayet daha söyleyip sünnetsiz namazın doğru olmayacağını ifade edelim.
“Herhangi bir müslüman, her gün farzdan başka nafile olarak Allah rızası için 12 rekat namaz kılarsa, Allah o kimse için Cennet’te bir ev bina eder. Yahut onun için Cennet’te bir ev bina edilir.” (Müslim)
- Namaz maldan mülkten ve paradan daha büyük bir kazançtır:
“Hayber fethedildiği zaman ganimetler taksim edildi. Herkes kendisine düşen köle ve malları satmaya koyuldu. Bir adam gelip şöyle dedi: ‘Ey Allahın Rasulü! Bugün öyle bir kazanç elde ettim ki, bugüne kadar bu vadideki insanların hiçbiri böyle bir kazanç elde edememiştir.’ ‘Yazık sana! Söyle bakayım, kazancın nedir?’ diye sorunca, adam şöyle cevap verdi: ‘Devamlı sattım, aldım; nihayet 300 ukiyye kazandım.’ Bunun üzerine Peygamber (SAV) şöyle buyurdu: ‘Sana kişinin en güzel kazancını bildireyim mi?’ ‘Ey Allahın Rasulü! Nedir o acaba?’ ‘Farz namazından sonra kılınacak iki rekat’ buyurdu.” (Ebu Davud)
- Namaz müslümanların birlik ve beraberliğini tesis eder. Aynı safta amir-memur, işçi-işçi veren, usta-kalfa-çırak ve her kesimden insan bir tırnağın dişleri gibi eşit bir şekilde Allah’ın huzurunda dururlar:
Cabir b. Semure’den (ra) rivayet edilmiştir: “Bir gün Rasulullah (SAV) yanımıza geldi ve ‘Allah’ın huzurunda meleklerin saf tuttukları gibi siz de saflarınızı düzgün tutmaz mısınız?’ buyurdu. Ashab ‘Ya Rasulallah! Melekler huzur-u ilahide nasıl saf tutarlar?’ diye sordular. ‘İlk saffı tamamlarlar ve perçinleşmiş gibi birbirine bitişik durular.’ cevabını verdi.” (Müslim)
Değerli Müminler! Namaz bu kadar çok önemli ve burada sayamayacağımız bir çok fayda ve hikmeti var. Kısaca İslam Dininde müslüman kişi namazsız düşünülemez. İslam’da namaz geçirme, namazı sonraya veya kazaya bırakma diye bir şey yoktur. En ufak, basit bir telaşede “Şimdi meşgulüm. Namazımı kılamam. Daha sonra kaza ederim.” diye düşünmek ne İslam ile ne de müslümanlık ile bağdaşır. Böyle bir şey İslam’da kesinlikle yoktur. Bizim dinimizde namazı kılamamak ancak şu iki özre mebnidir. Söz konusu iki özür ortaya çıktığı taktirde Allah Rasulü ne yapacağımızı haber vermiştir:
“Sizden biriniz uyku veya dalgınlık sebebiyle namazı kılmazsa hatırladığı zaman kılsın. Çünkü Allah Teala ‘Beni hatırlamak için namaz kıl.’ (Taha 114) buyurmuştur.” (Müslim)
“Kim namaz kılmayı unutursa, hatırladığı zaman kılsın. Bundan başka bir kefaret de yoktur.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)
Bu hadis-i şerifler göz önüne alındığı zaman toplumumuzda çok yaygın olan ıskat-ı salat ve devir denilen hadisenin İslam’la bağdaşır bir iş olmadığını burada ifade edelim. Konuyla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetva ile ilgili en üst kurulu olan Din İşleri Yüksek Kurulu’nun fetvasından bazı alıntılar yapalım:
“Bir kimsenin namaz borçlarının fidye ile ödenebileceğine dair Kitab ve Sünnette ne bir nass ne de bir işaret vardır. Oruç ile fidye arasında aklen anlaşılabilen bir benzerlik bulunmadığı için namazın oruç ıskatı ile ilgili hükme kıyası da mümkün değildir. Esasen kolaylık ve meşakkat itibariyle de namaz oruç gibi mütalaa edilemez. Çünkü abdest almayanın teyemmümle, ayakta duramayan veya oturamayanın yattığı yerde, sadece başı ile ima ederek namaz kılması mümkündür. İma ile namazdan aciz kimseler ise namazlarını tehir ederler; kaza imkanı bulamadan ölürlerse, sorumlu olmazlar. Oysa oruç meşakkatli bir ibadettir. Belli mazeretler sebebiyle tehiri caizdir… Ancak bazı fakihlerin söylediği şekilde ıskatı salat ihtiyat amacıyla yapılsa –ki bu cemiyet ve fakirler açısından küçümsenecek bir meblağ değildir- bile bu devr usulü uygulanmaktadır ki akli ve nakli hiçbir delile dayanmamakta basit bir formalite ile namaz borçlarının düşeceği düşüncesi ile bazı ihmalkar müslümanların namazsızlığa sevk eden ve ıskat-ı salat ile yapılacak içtimai yardımlaşmayı da engelleyen devrin dini bir vecibe sanılarak, müslümanlar arasında yaygınlaşması üzücüdür…”
Maalesef günümüz müslümanını ve mescidini İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy şöyle tasvir etmektedir:
“Namazın semtine bayramları uğrar sade;
Hiç şu görmez yüzünün düşmanıdır seccade.
Hani üç beş kişiden fazla musalli arama;
Mescid ambarlık eder, başka ne yapsın imama!” (Safahat- 6. Kitap Asım’dan)
BENZER KONULARIMIZ:
Answers ( 3 )
İslam’da namaz Müslüman’ın şiarıdır. Yani Müslüman’ın en belirgin özelliğinden bir tanesi belki de en önemlisi onun namaz kılmasıdır. Kulun mahşerde ilk sorguya çekileceği ibadeti namazı olacaktır. O yüzden hangi şart ve durumda olursa olsun namazımızı ayakta tutmamız, aksatmamamız gerekmektedir. Rasulullah (sav) namaz için gözümün nuru diyor. O halde bizlere düşen görev ise; madem Müslüman’ın en belirgin özelliği namazını kılması o halde Müslüman’a yakışır bir şekilde hareket edip namazlarımıza ehemmiyet vererek yerine getirmeliyiz.
Namaz kıldıktan sonra bize ne gibi faydası olur?
İslamda namaz, temel ibadetlerden biri olup, müminlerin Allah’a olan kulluk borçlarını yerine getirmek için düzenli olarak yerine getirmeleri gereken bir ibadettir. Namaz, İslam’ın beş şartından biri olup, hem bireysel hem de toplumsal hayat açısından çok önemli bir yer tutar. Namazın önemi, faydaları ve hikmetleri hakkında şu şekilde bir açıklama yapılabilir:
1. Namazın Önemi
Namaz, İslam’da en önemli ibadetlerden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Namaz, dinin direğidir.” (Hadis-i Şerif, Tirmizi)
Namaz, Müslümanlar için bir nevi günlük ruhsal arınma, Allah ile bağlantı kurma ve O’na olan kulluk bilincini taze tutma aracıdır. Allah’a her gün beş vakit namaz kılmak, bireyleri sürekli bir şekilde O’na yakın tutar ve O’nun emirlerine sadık olmalarını sağlar.
2. Namazın Faydaları
Namaz, fiziksel, zihinsel ve manevi pek çok fayda sağlar. Bu faydalardan bazıları şunlardır:
Manevi Temizlik ve Arınma: Namaz, kalbi ve ruhu temizler. Kişi her namazda Allah’a yönelerek günahlarından arınma fırsatı bulur.
Zihinsel Huzur: Namaz, zihinsel dinginlik ve huzur sağlar. Her vakitte Allah’a yönelmek, bireyin stres ve kaygısını hafifletir.
Dünyevi Endişelerden Arınma: Namaz, dünyadaki işlerin sıkıntılarından uzaklaşmak için bir fırsat sunar. Her namaz, dünyadan bir adım geri çekilmek ve Allah’a yönelmek anlamına gelir.
Zamanı Verimli Kullanma: Namaz, bireylere günlük programlarını düzenleme ve disiplinli bir yaşam sürme alışkanlığı kazandırır. Namazın belirli vakitlerde olması, kişiyi zaman konusunda daha dikkatli kılar.
Sosyal ve Toplumsal Bağlar: Cemaatle kılınan namazlar, toplumsal birliği güçlendirir. Müslümanlar arasındaki kardeşlik bağlarını kuvvetlendirir ve birlikte ibadet etme fırsatı sunar.
3. Namazın Hikmetleri
Namazın çok derin hikmetleri vardır. Bu hikmetler, namazın sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir eğitim, öğretim ve içsel bir dönüşüm süreci olduğunu gösterir. Bazı hikmetler şunlardır:
Kulluğun Bilincini Güçlendirir: Namaz, Allah’a teslimiyetin ve kulluğun somut bir ifadesidir. Kişi, her bir rükü ve secdede O’nun büyüklüğünü hissederek daha derin bir kulluk bilinci kazanır.
Sabır ve İtaat Eğitimi: Namaz, bir disiplin gerektirir. Bu, bireye sabır, itaat ve düzenli bir yaşam tarzı kazandırır. Allah’a ibadet etme şekli, müminin hayatına düzen getirir.
Düzenli Bir Hayat: Beş vakit namaz, müslümanı günün her anında Allah’a yönelmek ve O’na ibadet etmek zorunda bırakır. Bu da bireye düzenli bir yaşam ve disiplin kazandırır.
Allah’a Yakınlık: Namaz, Allah ile kul arasındaki en yakın bağdır. Her bir secde, kulun Allah’a olan yakınlığını artırır ve O’na teslimiyetini pekiştirir.
Manevi Bir Arınma ve Huzur: Namaz, kalbi temizler ve bireyi manevi anlamda arındırır. Bu arınma, kişiye huzur, güven ve içsel dinginlik sağlar. Her namazda Allah’a yönelmek, dünya dertlerinden uzaklaşmayı ve manevi rahatlık bulmayı sağlar.
4. Namazın Toplumsal Rolü
Namaz sadece bireysel bir ibadet olmanın ötesinde, toplumda da büyük bir rol oynar. Cemaatle kılınan namazlar, toplumsal birlik ve beraberliği güçlendirir. Ayrıca, namazın düzenli kılınması, toplumda adaletin, ahlakın ve sağlıklı ilişkilerin temellerini atar.
Sonuç olarak, namaz İslam’da çok önemli bir yere sahiptir. Hem bireysel hem de toplumsal açıdan sayısız faydaları ve hikmetleri vardır. Namaz, müslümanların Allah’a olan bağlılıklarını gösterdikleri bir ibadet olduğu gibi, günlük hayatlarına da bir disiplin ve huzur getirir.