Paylaş
Keyfi olarak kaçırılan namaz kazası olur mu?
Question
Kasıtlı ya da mazeretli olarak kaçırılan bir namazın kazası olur mu?
Terk edilmiş olan bir namazın ister kasıtlı, ister unutarak, ister mazeretli, ister mazeretsiz olsun kazası gerekir. Şer’i olarak bir namazın vaktinin girmesiyle o namazın eda veya kazasıyla kişi sorumluluktan kurtulmuş olur.
إِنَّ الصَّلُوةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا
“Muhakkak ki namaz müminlere belli vakitlerde yazılmıştır (farz kılınmıştır)
Peygamberimiz (s.a.) de şöyle buyurmuştur: “Bir kimse uyuya kalırsa ya da unutursa hatırladığında (ve uyandığında) namazı kılsın. Bunun kefareti ancak namazını kaza etmesidir. Nitekim Yüce Allah Kur’anı Kerim’de:
وَأَقِمِ الصَّلُوةَ لِذِكْرِي
“Beni hatırlamak için namaz kıl”
buyurmuştur. Bir kimse mazereti olmaksızın namazını kaçırırsa günahkâr olur ve bunun telafisi de ancak kaçırdığı namazın kazasını kılmasıyla mümkün olur. Edası farz olan namazın kazası da farzdır.
Tertip Şafilerde şart değildir. Hanefilere göre kaza borcu altı vakitten fazla olursa şart değil; altı vakitten az olursa şarttır. Yani kazaya kalmış olan namazı altı vakitten az ise o zaman önce kaçırmış olduğu altı veya daha az vaktin kazasını kılar sonra vakit namazlarını eda eder.
İnsan kaçırmış olduğu namazların kaç vakit olduğunu hatırlamazsa vakit namazlarıyla beraber kaza namazlarını da eda eder. Zannı galibe göre (12) kaçırmış olduğu namazları kaza eder. (Örneğin kişi buluğ çağından itibaren 6 yıl kılmadığını zannediyorsa 6 yıllık kaza namazını kılar, 8 yıl zannediyorsa 8 yıllık kaza namazını kılar). Faziletli olan, vakit namazlarını kaza namazlarından önce kılmaktır; ancak kaza namazı da önce kılınsa bir problem olmaz. Yeter ki kerahet vaktinde kılınmasın.
ÖZET CEVAP:
Sebepsiz kılınmayan namazın kazası olur mu?
Evet, ister kasıtlı ister mazeretli olarak kaçırılan namazların kazası gerekir. Bu, İslam fıkhında genel kabul görmüş bir görüştür. Konuyu detaylandıracak olursak:
Kur’an’dan Delil
Allah Teâlâ buyuruyor:
إِنَّ الصَّلَاةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا
“Namaz, müminler üzerine vakitleri belirlenmiş bir farzdır.”
(Nisâ, 4/103)
Bu ayet, her namazın belirli bir vaktinin olduğunu ifade eder. Ancak bir kimse mazeret nedeniyle veya unutarak bu vakti kaçırırsa, yine de sorumluluğu devam eder ve kaza etmesi gerekir.
Hadislerden Delil
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir namazı unutur veya uyuyakalırsa, onu hatırladığı zaman kılsın. Onun dışında bir kefaret yoktur.”
(Buhârî, Mevâkît 37; Müslim, Mesâcid 314)
Ayrıca şu ayet de destekleyici olarak zikredilir:
وَأَقِمِ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي
“Beni hatırlamak için namaz kıl.”
(Tâhâ, 20/14)
Bu da göstermektedir ki unutmak ya da uyumak gibi mazeretlerle vakti kaçan bir namaz, hatırlandığında hemen kaza edilmelidir.
Kasıtlı Olarak Namazı Terk Edenin Durumu
Namazı kasıtlı olarak terk eden kimse büyük günah işlemiş olur. Bu kişi tevbe etmeli, istiğfar etmeli ve namazının kazasını da kılmalıdır.
Bu konuda Hanefî mezhebine göre:
Namazı mazeretsiz terk eden kişi de namazın kazasını kılmakla yükümlüdür.
Eda farz olduğu gibi, kazası da farzdır.
Tertip ve Kaza Sırası
Hanefilere göre kazaya kalan namaz sayısı altı vakitten azsa, önce bu namazların kazası yapılır, sonra vakit namazı kılınır. Buna “tertibe riayet” denir.
Eğer altı vakitten fazla namaz kazaya kalmışsa, tertip şartı düşer; yani önce vakit namazı da kılınabilir.
Kaç Namaz Kaçırıldığını Bilmeyen Kişi
Eğer kişi kaç vakit namazı kaçırdığını hatırlamıyorsa, zann-ı galibe göre hareket eder. Yani, tahmin ettiği miktarda (örneğin 6 yıl boyunca hiç namaz kılmamışsa, 6 yılın kazasını) namazlarını kaza eder.
Vakit Namazlarıyla Birlikte Kaza Namazı Kılmak
Faziletli olan:
Önce vakit namazını kılmak (özellikle cemaat varsa),
Ardından kaza namazlarını kılmaktır.
Ancak kişi bir an önce kaza borcunu azaltmak istiyorsa, kaza namazını da önce kılabilir. Yeter ki kerahet vakitlerinde kılınmasın.
Sonuç
İster kasıtlı, ister unutarak, ister mazeretli olarak namazı terk eden kişi, kazasını kılmakla yükümlüdür. Kazaya kalmış namazlar, kişi Allah’a karşı olan borçlardandır ve bu borcun ödenmesi gerekir.
Dilersen hangi mezhebe göre detaylı hüküm istiyorsan (Hanefî, Şâfiî vs.), o mezhebe göre de özetleyebilirim.
BENZER KONULAR:
- Namaz kazasını oturarak kılmak
- Namaz kazası ne zaman ve nasıl kılınır
- Namaz kazası nasıl kılınır
- Vitir namazının kazasını kılarken kamet getirmek gerekir mi?
- Vitir Namazının Kazası Nasıl Olur?
- Tümünü görüntüle.
- Keyfi olarak kaçırılan Namaz kazası olur mu?
- Namaz kazası ne zaman ve nasıl kılınır
- Namaz kazaya kalınca önce hangisi kılınır
- Namaz kazası nasıl kılınır
- Tümünü görüntüle.
- Dini soru sor Cevap Al
- Dini soru sor Cevap Al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor kimin?
- Dini soru sor imamlar cevaplıyor
- Dini soru sorabileceğim site arıyorum ?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Evet, keyfi olarak (kasıtlı şekilde) kaçırılan namazın kazası gerekir. İster kasıtlı, ister unutarak, ister mazeretli olarak kaçırılmış olsun, namazın kazası gerekmektedir. İslam fıkhında namazın farz oluşu, belirli vakitlerde yerine getirilmesi gereken bir ibadet olarak kabul edilir. Bu nedenle vakti kaçan her namazın telafisi için kaza edilmesi gerekir. Bununla ilgili Kur’an ve Hadislerde de çeşitli açıklamalar bulunmaktadır.
Kur’an ve Hadislerden Deliller
Kur’an’dan Delil:
Allah Teâlâ, Nisâ Suresi, 4/103’te şöyle buyuruyor:
“Muhakkak ki namaz, müminlere belli vakitlerde yazılmıştır (farz kılınmıştır).”
Bu ayet, her namazın belirli bir vakti olduğunu belirtir. Eğer bir kişi bu vakti kaçırırsa, yine de sorumluluğu devam eder ve kaza etmesi gerekir.
Hadislerden Delil:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir namazı unutur veya uyuyakalırsa, onu hatırladığı zaman kılsın. Onun dışında bir kefaret yoktur.” (Buhârî, Mevâkît 37; Müslim, Mesâcid 314)
Bu hadis, unutmak veya uyuyakalmak gibi mazeretlerle kaçırılan namazın kazasını yapmak gerektiğini ifade eder. Yani, bir namazın vakti geçerse, kişi hatırladığında kaza etmesi gerekir.
Beni Hatırlamak İçin Namaz Kılın (Tâhâ, 20/14):
Namazın, Allah’a kulluk ve O’nu hatırlamak amacıyla kılınması gerektiği vurgulanır. Bu da namazın müminlerin günlük sorumluluğu olduğunu ve her halükarda yerine getirilmesi gerektiğini gösterir.
Kasıtlı Olarak Namazı Terk Edenin Durumu
Kasıtlı olarak namazı terk eden kişi, büyük bir günah işlemiş olur. İslami öğretilere göre namazı kasten terk etmek haramdır ve bu kişinin tevbe edip istiğfar etmesi gerekir. Ayrıca, kaçırdığı namazların kazasını kılması da farzdır.
Mazeretli veya Unutarak Kaçırılan Namaz
Mazeretli durumlarda (örneğin hastalık, seyahat, uykusuzluk gibi) kişi, kaçırdığı namazın kazasını yapmalıdır.
Unutularak veya uyuyarak kaçırılan namazlar için de aynı şekilde kaza edilmesi gerekmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) de unutkanlık durumunda kaza edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Tertip (Sıra) ve Kazaya Kalmış Namazlar
Hanefi Mezhebi’nde, kazaya kalan namaz sayısı altı vakitten az ise, önce bu namazların kazası yapılır, sonra ise vakit namazları kılınır. Bu, “tertibe riayet” olarak adlandırılır. Eğer kazaya kalmış namaz sayısı altı vakitten fazla olursa, tertip şartı düşer, yani kişi vakit namazlarını önce kılabilir.
Kaç Namaz Kaçırıldığını Hatırlamayan Kişi
Eğer kişi kaç vakit namazı kaçırdığını hatırlamıyorsa, zann-ı galibe göre hareket eder. Yani, kişi kaçırdığı namazları tahmin ederek kaza eder. Örneğin, bir kişi uzun bir süre boyunca namaz kılmadığını hatırlıyor ancak tam olarak ne kadar süre geçtiğini bilmiyorsa, tahmin ettiği kadar namazı kaza eder. Eğer 6 yıl boyunca hiç namaz kılmadığını düşünüyorsa, 6 yılın kazasını kılar.
Kazayı Vakit Namazlarıyla Birlikte Kılmak
Faziletli olan, önce vakit namazlarını kılmak, sonra kaza namazlarını yapmaktır. Ancak kişi, kaza namazlarını bir an önce bitirmek isterse, kaza namazlarını önce de kılabilir, fakat kerahet vakitlerinde (örneğin güneş doğarken, batarken veya ikindi ile akşam namazı arasında) kılmaması daha iyidir.
Sonuç
Her durumda kazaya kalmış namaz sorumluluğu vardır:
Kasıtlı olarak terk edilen namazlar da kazaya kalır ve kişi günah işlememek için kaza etmelidir.
Unutma ya da mazeret durumları da kazaya sebep olur.
Kişi kaçırdığı namazların sayısını bilmeyebilir, bu durumda tahmini olarak kaza eder.
İslam fıkhında, kazaya kalmış namazları telafi etmek farz kabul edilir ve kişi bu sorumluluğu yerine getirmekle yükümlüdür.