İhlas suresi tefsiri

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İhlas suresi açıklaması kısaca

“De ki: O Allah’tır, bir tektir.” Ey Rasül! Sana Rabbin hakkında, O’nun özelliklerini sorana de ki: O Allah’tır, bir tektir. Yani, zatında ve sıfatında tektir. Ne ortağı, ne benzeri, ne de dengi yoktur. Bu vahdaniyetle niteleme ve her bağlamdaki ortakları da redtir. Mana şöyledir: O, bildiğiniz gökle­rin ve yerin yaratıcısı, sizin yaratıcınız olduğunu kabul ettiğiniz Allah’tır. O, birdir, ulûhiyyetinde tektir.
“Allah’tır, sameddir.” Yani, ihtiyaçlar konusunda kendisine sığınılan-dır. Bütün ihtiyaçlarda sadece O’na yönelir. Zira her şeye O kadirdir. O Al­lah, her mahlûkun kendisine sığındığı, kimsenin O’ndan müstağni olamıyacağı, fakat kendisi onlara muhtaç olmayan zattır. Bu, Arap müşrikleri ve emsallerinin aracı ve şefaatçilerle ilgili itikatlarını iptaldir.
İbni Abbas Samed’in tefsiri hakkında diyor ki: Mahlukâtm hacet ve isteklerinde yegane dayanağıdır. O kudret ve otoritesi, şerefi, azameti, ilmi hikmeti zirvede olan tek varlıktır. O, Allah azze ve celle’dir. Tek ve kahhar Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederiz.
“Doğurmamıştır, doğurulmamıştır.” O’ndan çocuk olmamıştır, O da bir şeyden olmamıştır. Zira O’na hiç bir şey benzeyemez, sonradan değil kadimdir, varlığının evveli yoktur, cisim de değildir. Bu ifade, herhangi bir varlığa benze­meyi red, kıdem ve evveliyet ile vasfetme, sonradan olmayı nefyetmedir.
Birinci cümlede Allah’ın bir çocuğu olmasını nefyetme ve meleklerin Allah’ın kızları olduğunu iddia eden müşriklere, Uzeyir Allah’ın oğludur diyen Yahudilere, Mesih Allah’ın oğludur diyen Hıristiyanlara reddiye var­dır. İkinci cümlede de kendisinden önce hiç bir varlığın olmadığı ortaya konmaktadır.
“Hiçbir şey O’nun dengi değildir.” Allah’ın dengi, misli veya bir şeyde ortağı olacak kimse yoktur. Arkadaşların varlığını nefyetme ve Arap müş­riklerinin inandığı, fiillerinde Allah’ın benzeri olduğu inancının reddidir bu. Öyle ki, melekleri Allah’a şerik, put ve heykelleri de Allah Tealâ’nm or­takları saymışlardı.
Surenin diğer ayetlerde benzerleri vardır: “O gökleri ve yeri yoktan var edendir. O’nun nasıl çocuğu olabilir? O’nun bir eşi de yoktur. Her şeyi O ya­ratmıştır.” (En’am, 6/101), “Halbuki O çok esirgeyen için bir evlat edinmek asla yakışmaz. Göklerde ve yerde olan herkes, müstesna olmamak üzere, O çok esirgeyiciye mutlaka kul olarak gelecektir. Andolsun ki O, bunları cemiyet olarak da saymış fertler olarak da saymıştır. Onların her biri kıyamet günü O’na tek başına gelecektir.” (Meryem, 19/92-95), “O çok esir­geyici evlat edindi.” dediler. O’nun şanı bundan yücedir, münezzehtir. Hayır onlar, ikrama mazhar edilmiş kullardır(meleklerdir) Bunlar sözle asla O’nun önüne geçemezler. Bunlar O’nun emriyle hareket ederler.” (Enbiya, 21/26-27).
Sahih-i Buhari’de: “Allah’tan daha çok, sabreden yoktur; O’na çocuk isnat ediyorlar. O ise onları yine de rızıklandırıyor, yaşatıyor.” denmiştir. Yine Buhari ve Abdürrezzak, Ebu Hureyre’den o da Peygamber (s.a.)’den rivayet ettiler: “Allah azze ve celle buyurdu ki: Ademoğlu beni yalanladı, böyle yapmamalı idi. Bana şetmetti, öyle yapmamalı idi. Beni yalanlaması, beni ilk defa yarattığı gibi tekrar (kıyamette) yaratmayacak demesidir. Yaratmayı ilk sefer yapma bana ikincisinden daha basit değildir. Bana şet-metmesi ise, Allah’ın çocuğu var demesidir. Ben ahad ve samedim. Doğur­madım, doğurulmadım. Benim hiçbir dengini de yoktur.”

 

Cevapla