Paylaş
Hz Ümmü Habibenin hayatı kısa
Question
Hz. Ümmü Habibe
Hz. Ümmü Habibe kısaca özet hayatı
Hz. Ümmü Habibe’nin babası Ebû Süfyân b. Harb, an nesi ise Safiyye bint Ebü’l-Âs’dır. Baba tarafından nesebi dördüncü dedesi Abdümenâf b. Kusay’da, anne tarafından ise üçüncü dedesi olan Abdümenâf b. Kusay’da Hz. Peygamber’in soyu ile birleşir. Hz. Ümmü Habibe nübüvvetten 17 sene önce dünyaya gelmişti.
Hz. Ümmü Habibe’nin asıl ismi Remle olup Hz. Peygamber’den önce Ubeydullah b. Cahş ile evliydi. Bu evlilikten Habibe adında bir kızlan olduğu için Ümmü Habibe künyesini almıştır. Hz. Ümmü Habîbe kocası Ubeydullah b. Cahş ile birlikte II. Habe şistan hicretine katılmıştı. Ubeydullah b. Cahş Habeşistan’da İslâm dinini terk ederek Hristiyanlık dinine girmişti. Hristi yanlık dinine girdikten sonra eşini ve diğer Müslümanları da bu dine girmeye teşvik eden Ubeydullah b. Cahş kendisini iç kiye vermiş ve yine içki sebebiyle vefat etmişti.
Hz. Ümmü Habîbe dul kaldıktan sonra Rasûlullah 6/628 yılının sonlarına doğru Amr b. Ümeyye ed-Damií’yi Necâşi’ye göndererek kendisiyle Ümmü Habībe’yi evlendirmesini, ay rica Habeşistan’da bulunan Müslümanları Medine’ye gön dermesini istedi. Necâşi Hz. Peygamber adına Hz. Ümmü Habibe’ye dört yüz dinar mehir vermiş, Habeşistan’da bulu nan Müslümanların eşliğinde gıyaben Hz. Peygamber ile Hz. Ümmü Habībe’nin nikâhları kıyılmıştı. Bu evlilik 7/628 ta rihinde gerçekleşmişti. Necâşî Hz. Ümmü Habîbe’yi Hz. Peygamber ile nikâhlarının kıyılmasından kısa bir süre sonra Rasûlullah’a gönderdi. Hz. Ümmü Habîbe, Habeş ülkesinden Medine’ye geldiği zaman, otuz yedi yaş civarındaydı.
Hz. Peygamber’in kızı Ümmü Habîbe ile evlendiği ha beri Ebû Süfyân’a ulaştığı zaman “Muhammed reddedileme yecek biridir.” anlamına gelen bir deyim kullanmıştır. Söy lediği sözden anlaşıldığı kadarıyla Ebû Süfyân ezeli düşmanı Hz. Peygamber’in damadı olmasından rahatsızlık duymamış tır. İbn Abbâs Hz. Peygamber ile Hz. Ümmü Habîbe’nin evli liğinden sonra: “Olur ki Allah sizinle düşman olduklarınız ara sında yakında bir dostluk meydana getirir. Allah gücü yetendir. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” âyetinin indirildi ğini ifade eder. Bu âyetle de sabittir ki Hz. Peygamber’in en büyük düşmanlarından biri olan Ebû Süfyân’ın bu evlilik ten sonra Hz. Peygamber’e bakış açısı değişmiştir.
Hz. Peygamber’in kendisinden binlerce kilometre uzakta olan bir bayanla evlenmek istemesi, onun bu evliliğinde herhangi bir cinsel gaye gütmediğini göstermesi açısından yeterlidir. Za ten o tarihlerde Rasûlullah’ın çok daha güzel ve genç hanım ları bulunmaktaydı. Dolayısıyla Hz. Peygamber’in Hz. Ümmü Habībe ile evliliğinde başka bir gaye veya gayelerin bulun duğu düşünülebilir. Hz. Peygamber İslâm uğrunda büyük ezi yet çekmiş, öncelikle Mekke’de ailesi tarafından putperestliğe dönmesi hususunda yapılan baskılara daha sonra Habeşistan’da kocası tarafından Hristiyanlık dinine girmesi için yapılan bas kılara karşı koyan bu samimi Müslüman hanımı taltif etmek gayesiyle bu evliliği gerçekleştirmiş olmalıdır.
Bu evliliğin ikinci bir gayesi de Ebû Süfyan ve onun ka bilesi Benî Ümeyye ile Hz. Peygamber arasındaki düşman lığı azaltmak olmalıdır.
Hz. Ümmü Habibe pek çok fazileti bulunan, dindar bir bayan olmakla beraber şu aktaracağımız rivayet bile onun ne kadar yüce bir ahlaka sahip olduğunu göstermeye kâfidir. 6/628 tarihinde Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra Benî Bekr kabilesi Kureyş ile Huzâa kabilesi ise Müslümanlarla ittifak yapmıştı. Bu antlaşma gereğince Mekkeliler ve onlarla ittifak kuranlar ile Müslümanlar ve onlarla ittifak kuranlar birbirlerine saldır mayacaklardı. Ancak Kureyşlilerin müttefiği olan Benî Bekr kabilesi antlaşmanın hilafına olarak Müslümanların müttefiği olan Huzâalılara saldırıp onlardan pek çok kişiyi öldürmüş lerdi. Zaten Mekke’nin fethine sebep olan olay da bu olmuştur. Hz. Peygamber Mekkelilere haber göndererek ya Benî Bekr ile olan ittifaklarını bozmalarını veya Huzâalıların diyetlerini ödemeleri hususunda onlar muhayyer bıraktı. Mekkeliler her iki şartı da kabul etmediler ancak Müslümanlardan korktuk lan için aralarını bulması maksadıyla Ebû Süfyân’ı Medine’ye gönderdiler. Ebû Süfyân Medine’ye gelince ilk olarak kızı Hz. Ümmü Habibe’niìn evine geldi. Ebû Süfyân Hz. Peygamber’in yatağına oturmak istediği zaman Hz. Ümmü Habibe derhal ya tağı onun altından çekip kaldırdı. Ebû Süfyân kızının bu ha reketine karşılık: “Ey kızcağızım! Yatağı mı bana layık gör müyorsun, beni mi yatağa layık görmüyorsun?” dedi. Hz. Ümmü Habibe de babasına: “Bu Allah Rasûlü’nün yatağıdır ve sen pis bir müşriksin.” dedi. Bunun üzerine Ebû Süfyân: “Ey kızcağızım! Benden sonra sana bir kötülük isabet etmiş.” dedi. Kızından bile beklediği ilgiyi göremeyen Ebû Süfyân Medine’de yaptığı diğer görüşmelerden de bir sonuç alama yarak Mekke’ye dönmüş ve kısa bir süre sonra da Mekke’nin fethi gerçekleşmişti.
Hz. Ümmü Habibe ile Rasûlullah’ın diğer eşleri arasında kıskançlık yaşandığına dair bir rivayete kaynaklarda rastla yamadık. Bunun bir sebebi olarak Hz. Ümmü Habîbe’nin Medine’ye geldiğinde kırk yaşına yakın bir bayan olması gö rülebilir. Ancak aşağıda aktaracağımız rivayette görüleceği üzere Hz. Ümmü Habíbe’nin vefatına yakın Rasûlullah’ın ha yatta olan eşlerinden helallik dilemesi, aralarında bazı küçük çaplı tartışmaların yaşanmış olabileceğini gösterir.
Hz. Ümmü Habibe, vefat edeceği zaman o an için hayatta olan Müminlerin annelerine haber göndererek kendileriyle he lalleşmek istediğini bildirmişti. Hz. Ümmü Habibe öncelikle Hz. Âişe’yi çağırıp şöyle demişti: “Kumalar arasında cereyan eden bazı şeyler bizim de aramızda cereyan etmiş olabilir.” Bunun üzerine Hz. Âişe: “Allah, beni ve seni bağışlasın. Bütün bu olup biten şeylerde ben hakkımdan vazgeçtim ve hakkımı sana helal ettim.” dedi. Hz. Ümmü Habîbe de: “Beni memnun ettin. Al lah da seni memnun etsin.” şeklinde karşılık verdi. Daha sonra Hz. Ümmü Habibe Hz. Ümmü Seleme’ye de haber göndere rek kendisinden helallik istemiş, Hz. Ümmü Seleme de ona Hz. Âişe’nin söylediği sözlerin benzerlerini söylemişti.
Hz. Ümmü Habibe’nin halifeler dönemindeki yaşantısı hakkında çok fazla malumat bulunmamaktadır. Onun ismi çok sınırlı sayıda olayda geçmektedir. Onun isminin geçtiği olaylardan birisi Hz. Osman’ın şehit edilmesinden hemen önce yaşanmıştır.
Medine’de Hz. Osman’ın evi bir grup isyancı tarafından muhasara edilip Hz. Osman’ın diğer Medinelilerle iletişimi kesilmiş, hatta kendisine su ve yiyecek dahi verilmesi isyan cılar tarafından engellenmişti. Hz. Ümmü Habîbe de akrabası olan Hz. Osman’a yardım götürebilmek için bir katıra binip, yanına yiyecek ve su alarak isyancıların yanına gelmişti. İs yancılardan kendisini Hz. Osman’ın yanına sokmalarını iste miş, fakat bu asi grup Hz. Ümmü Habibe’nin Hz. Osman’ın yanına girmesine izin vermedikleri gibi kendisine kötü muamele de bulunmuşlardı.
Hz. Ümmü Habībe’nin ilerleyen yıllarda kardeşi Muâviye b. Ebû Süfyân ile Hz. Ali arasında gerçekleşen savaşlarda tarafsız kaldığı görülmektedir. Hatta Hz. Ali ve Muâviye’nin ordularının Mekke’de hac emirliğini almak için çıkardıkları kavgalar sebebiyle Müslümanların rahatsız olmalarından üzüldüğü için Muâviye’ye mektup yazarak hacılara eziyet veren bu iş ten vazgeçmesini istemiştir. Hz. Ümmü Seleme de yine Hz. Ümmü Habîbe’nin yönlendirmesiyle Hz. Ali’ye aynı konuda bir mektup göndermiştir.
Hz. Ümmü Habîbe ile Hz. Peygamber’in evliliği ol dukça geç bir zamanda yapılmış olmasına rağmen ki onlar sadece dört yıl civarında evli kalmışlardı. Hz. Ümmü Habîbe Hz. Peygamber’den altmış beş hadis rivayet etmiştir. Hz. Ümmü Habibe rivayet ettiği bu altmış beş hadisle en fazla ha dis rivayet eden dördüncü annemiz olmuştur.
Hz. Ümmü Habîbe 44/664 tarihinde Muâviye b. Ebû Süfyân’ın hilafeti zamanında vefat etti. Hz. Ümmü Habîbe’nin cenaze namazını Mervân b. Hakem kıldırmış ve kendisi Bâki Kabristanı’na defnedilmiştir.
Answer ( 1 )
Hz. Ümmü Habibe, gerçek adıyla Ramlah bint Abu Sufyan, İslam’ın erken döneminde önemli bir figürdür. Mekke’nin ileri gelenlerinden Abu Sufyan’ın kızıdır. İlk olarak Ebu Salih adında bir koca ile evlenmiş ancak, o kocasının ölümünden sonra, İslam’ı kabul etmiş ve Medine’ye göç etmişti. Ancak, kocası Ebu Salih’in vefatının ardından, Hz. Ümmü Habibe, Mekkeli müşrikler arasında zor bir duruma düşmüştü.
Hz. Peygamber (s.a.v.), onu Etiyopya’da göç ettikleri sırada, ona nikahlanarak büyük bir onur kazandırmıştı. Hz. Ümmü Habibe, güçlü bir inanca sahip, İslam’a olan bağlılığı ile tanınmış, İslam’ın ilk kadın sahabelerinden biridir.
Hz. Ümmü Habibe’nin hayatı, İslam’a olan katkıları ve cesaretiyle öne çıkar. Peygamber Efendimiz’in eşi olarak, İslam’ın ilk yıllarında büyük bir rol oynamış ve ardından Medine’de uzun yıllar yaşamıştır.