Dini terimler ve anlamları

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

BAZI DİNİ KELİME VE TERİMLER

dini terimler ve anlamlari

Dini Kelimeler ve Anlamları

ASHAB: “Arkadaşlar” anlamında çoğul bir kelimedir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in arkadaşlarını ifade eder. Teki li “sahabî” dir. Sahabî, Müslüman olarak Peygamberimizi gören, O’nunla konuşan, meclisinde bulunan ve mü’min olarak ölen kimse demektir.

ÂYETÜ’L-KÜRSI: Bakara suresi (2. sure)nin 255. âyetidir. Allah (c.c.)’nün birliğini, ilim ve kudretinin sonsuzluğunu, varlıklar üzerindeki mutlak egemenliğini vurgulayan, fazi leti hakkında hadisler bulunan âyet.

BERAT KANDİLİ: Kamerî yılın üç aylar diye bilinen Re cep, Şaban, Ramazan aylarından Şaban’ın 15. gecesi ne rastlayan bir af ve mağfiret gecesidir. Dua, tevbe ve ibadetle bu geceyi değerlendirenlerin berat edecekleri, bağışlanacakları kuvvetle umid edilir.

CÂHİLİYYE DEVRİ: Arabistan’da Müslümanlıktan ön ceki devre verilen ad. Bilgisizliğin, buna bağlı olarak ah lak dışı davranışların son derece yaygın olduğu bir devir. Bu dönemin önemli bir özelliği kadınların hiçbir hakka sahip olmaması, bir mal gibi işlem görmesi, istenmeyen kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesiydi.

CEMAAT: Bir yere toplanmış insanlar. Bir imama uyup namaz kılanlar. Bir dine, bir mezhebe, bir tarikata men sup olanlar.

ÇÂR (ÇEHAR) YÂR-‘I GÜZİN: “Dört seçkin dost” anlamında Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali.

DÂREYN: Sözlükte “iki ev” anlamına gelen bu kelime, mecazi olarak dünya ve ahiret demektir.

DUA “Çağırmak”, “yalvarmak” anlamındaki bu keli me ulaşmak, sahip olmak istediğimiz bir nimete bizi ka vuşturması veya önlemek elimizde olmayan kötülükler den, belâlardan bizi koruması için Allah’a yalvarmak, yardım istemektir.

EHL-İ BEYT: “Ev halkı” demektir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in yakınlarını ifade eder. Ehl-i Beyte şu kişiler dahil dir: Hz. Fâtima, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hüseyin. Daha fazla kişileri de bu ifadenin kapsamına alanlar vardır.

EHL-İ BİD’AT: Doğru yoldan sapan veya sapanlar. Ehl-i Sünnet’in dışındaki bütün mezhepler ve firkalar.

EHL-İ SÜNNET: Peygamberimizin ve ashabının iman konusunda tuttukları yolu aynen izleyenler.

ENSAR: 622’de Mekke’den Medine’ye göç eden Müslümanları evlerinde misafir edip ağırlayan, onların her türlü yardımına koşan Medine’li Müslümanlar. Kelime olarak “yardımcılar” demektir.

FAHR-I ÂLEM: “Âlemin övüncü” mâniasında Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.).

FARZ: Allah tarafından yapılması, yerine getirilmesi açık ve kesin ifâde ile emredilen iş ve ibadet. Beş vakit namaz, oruç, ana babaya hürmet… gibi.
Farz olan bir emri mazeretsiz terkeden günahkâr olur. Farz bir hükmü inkâr eden ise dinden çıkar.

FARZ-I AYIN: Mükellef olan her Müslümanın şahsen yerine getirmesi gereken farz.

FARZ-I KİFAYE: Müslümanlardan bir bölümünün yapmasıyla diğerlerinin de yapmış sayıldığı ve sorumluluktan kurtulduğu farz. Cenaze namazı kılmak gibi.

FIKIH: İslâm hukuk bilimi.

GIYBET: Başkalarının arkasından hoşlanmayacakları tarzda konuşmak, çekiştirmek. Konuşulan şey doğru bile olsa gıybettir.

GÜNAH-I KEBÂİR: “Büyük günahlar” demektir. İslâm dininde günahların en ağır ve batırıcı olanları bu ad al tında toplanmıştır. Adam öldürmek, zina etmek, yalan yere yemin etmek, yalancı şahitlik yapmak, ana-baba ya isyan etmek, Allah’ın rahmetinden ümit kesmek bunlardan bazılarıdır.

HÂCERÜL-ESVED: “Siyah taş” demektir. 30 cm çapında parlak, siyah bir taş olan Hâcerü’l-Esved’i Hz. İbrahim Kâbe’yi inşa ederken Ebu Kubeys dağından getirip, tavâfâ başlama işareti olarak bugünkü yerine koymuştur. Bu taşın cennetten geldiğini söyleyenler (Taberî gibi) vardır.

HADİS: Hz. Muhammed (s.a.v.)’in sözlerine, işlerine, başkalarının söz ve işlerini onaylamasına ilişkin haberlere, rivayetlere hadis denir.

HADÎS-İ KUDSI: Mânâsı Allah’a, söz ve ifâdesi Peygambere ait olan hadis.

HASBÜNALLAH: “Allah bize kâfidir” demektir.

HASENÂT: İyi şeyler güzel işler, hayır faaliyetleri.

HÂTEMÜ’L-ENBİYA: “Peygamberlerin sonuncusu” an lamında Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir.

İÇTİHAD: Din terimi olarak, “Gerekli şartlara sahip bir fikih bilgininin Kur’an ve Hadisten hüküm çıkarması, bun lara dayanarak bir görüş ortaya koymasıdır.”

KADİR GECESİ: Ramazanın 27. gecesi olup Kur’an-ı Kerim’in ilk defa indirilmeye başlandığı gecedir. Bu gece de yapılacak dua, tevbe ve ibadetin, sevap bakımından bin aydan yapılandan daha değerli olduğu Kur’an’da haber verilmektedir.

KELÂM (İlm-i Kelâm): İslâm inançlarının açıklamasını, yorumlanmasını ve savunmasını yapan ilim.

MAAZALLAH: “Allah korusun”, “Allah saklasın” demektir.

MEKRUH: Haram kadar açık ve kesin olmamakla birlikte yapılmaması istenen şeylere mekruh denir. Özürsüz olarak ikindi namazını geciktirip güneş batacağına yakın kılmak, gelip geçene tiksinti verecek şekilde yerlere tükürmek, gereksiz yere bağırıp çağırmak… gibi.

MESCİD-İ HARAM: Kâbe’nin çevresini kuşatan câmi. Yeryüzünün en faziletli câmii Mescidi Haram’ dır.

MEVLİD KANDİLİ: Kamerî aylardan Rebiulevvel ayının 12. gecesi, Peygamberimiz (s.a.v.)’in doğduğu gecedir. ibadet ve hayırla değerlendirilmesi gereken mübarek gecelerden biridir.

MEZHEB: Sözlükte “tutulan yol” anlamındadır. “Bir dinin içinde anlayış ayrılıklarından dolayı ortaya çıkan kollar” konumuzu ilgilendiren anlamıdır. “Belirli esasları olan, kendi içinde tutarlı inanç ve davranışlar bütünü bulunan sistem de felsefî tanımıdır.

MİRAC KANDİLİ: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hicretten 45 yıl önce, Receb ayının 27. gece si Allah katına çıkmasının yıldönümü.

MUHACİR 622 yılında Mekke’den Medine’ye göç eden Müslümanlara verilen ad.

MÜBAH: Yapılıp yapılmaması bize bırakılmış işlere mubah denir. Yemek, içmek, uyumak gibi.

MÜFESSİR: Kur’an-ı Kerim’i açıklayıp yorumlayan kimse.

MÜKELLEF: Dinin emir ve yasaklarından sorumlu olacak çağa gelen kimse. Mükellef olmanın iki şartı vardır:

1- Akıllı olmak, 2- Ergin Olmak.

MÜSTEHAB: Sözlükte “sevilen, hoşa giden” anlamındadır. Din terimi olarak, “yapılması istenmiş, ama yapıl maması günah sayılmamış işler” demektir. Yapılınca sevap verilen, terkedilince günah sayılmayan şey. Kuşluk namazı kılmak, sadaka vermek gibi.

NÂFİLE: Farz, vacip, sünnet olarak yapılması gereken ibadetlerin dışında sevap için yapılan fazladan ibadetler.

REGÂİB: Üç aylardan ilki olan Receb’in ilk cuma gecesine rastlayan mübarek gece. Annesi Âmine’nin, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e hâmile olduğunun farkına vardığı gece olarak bilinir. İslâm’da değerli gecelerden biridir.

SÜNNET: Farz, vacip gibi Allah’ın emri olmayıp, pey gamberimizin kendisinin yaptığı, biz ümmetinden de yapmasını istediği işlere denir. Beş vakit namazın sünnet leri, cuma günü boy abdesti almak, dişleri sık sık misvaklamak (fırçalamak) gibi.

SÜNNİ: İnanç konularında Peygamberimizin ve ashabının yolunu izleyip sağa sola sapmayanlar.

TEFSİR: Kur’an-ı kerîm’i açıklayıp yorumlayan ilim.

ÜÇ AYLAR: Hicri takvimin Recep Şaban ve Ramazan aylarıdır. İslâm’da beş mübarek geceden dördünün bu aylar içinde bulunması bu ayların müstesna sayılmasına sebep olmuştur.

ÜMMET: Bir peygambere inanan insanların genel adı. İsa ümmeti, Muhammed ümmeti…. gibi.

VÂCİB: Farz kadar açık ve kesin olmamakla birlik te Allah tarafından yapılması istenen iş. Bayram nama zı kılmak, kurban kesmek, fitre vermek, vitir namazı kılmak başlıca vacip ibadetlerdir.

Dini kelimeler nedir ne demek ne anlama gelir?

Answers ( 2 )

    1
    2021-09-05T15:36:57+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Ashab: Ashab kelime olarak arkadaş anlamına gelir. Hz. Peygamberin arkadaşları için, daha geniş bir anlamda kullanacak olursak Hz. Muhammed (sav)’ i gören müminler için kullanılır.

    Müslümanlar nazarında, bilhassa ehli sünnet nazarında sahabilerin yeri ve değeri bambaşkadır. Ehli sünnet müslümları için sahabiler Allah Resulü (sav)’i hayatlarında örnek almaları ve bizim için de rol model olmaları hasebiyle gökyüzünün yıldızları gibidirler.

    Biz Müslümanlar sahabilerimizin hayatını okumalı, öğrenmeli ve genç nesilleri ashabı kiramın örnek ve nadide hayatı ile tanıştırmalıyız.

    Mesela Medine’nin İslamlaşmasına vesile olan tevhidin öğretmeni Musab bin Ümeyr’in hayatı  gençler için rol model mesabesindedir.

    Gençlerimiz 18 yaşında Müslüman olan, helali haramı  ve Kuran okumayı çok iyi bilen genç sahabi Muaz b. Cebeli örnek almalıdırlar.

    Hz. Ali, Zeyd bin Haris, Abdullah b. Zubeyr, Hz. Ömer vb. ashabı kiramın hayatı gençlere mutla öğretilmelidir.

     

    En iyi cevap
  1. Emniyetsiz avatarı
    1
    2022-04-10T20:57:00+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Allah razı olsun kavramlar güzel

Cevapla