Paylaş
Zilhicce Ayının İlk On Gününün Önem ve Fazileti
Question
Zilhicce Ayının İlk On Gününün Önem ve Fazileti Nedir Ayet ve Hadislerle
Zilhicce’nin On Günü Hakkındadır
Kum tanelerinin, karıncaların ve yağmur damlalarının sayısını bi len Allah’a hamdolsun. O, vakit, zaman ve süreyi kontrol eden, gizli sırlardan haberdar olan ve açıkça söylenenleri de duyandır. O, izzeti ve üstünlüğüyle dilediği her şeye güç yetirendir. O, boğazından boynu na kadar kula en yakın olandır. “Karada ve denizde sizi gezdiren O’dur.”
O, kadimdir; O’ndan başka ilah yoktur. Verdiği ve ihsan ettiği şey ler konusunda cömert olandır. Kendisine isyan edip muhalefet edeni egemenliği altına alandır. O, Âdem’i kendi eliyle yaratmış ve onu şekillendirmiş, soyunu da bir ekin gibi çıkarmıştır. O, nimet verendir ve O’ndan başkasının üstünlüğü yoktur. Kula fayda ve zarar verecek şeyleri takdir eden O’dur, hayrı ve şerriyle kaderi cereyan ettiren de O’dur. O, şükretmeye ve sabretmeye teşvik edendir. Eşyayı ilmiyle kuşatandır. Nasıl öyle olmasın ki? Bina eden O’dur zaten. Hiçbir destekleyici güç olmadan, karşı çıkanları hakimiyeti altına alan ve tesviye edendir. O’nun bir nasıllığı ve benzeri yoktur ve O’nu bir şeylere benzetmek de caiz değildir. Gizlilikleri ve O’na arız olan şeyleri bilendir ve fikirlerin, kendisini tasavvur etmesinden münezzehtir. O, Kur’an’da kendi sana tina yemin etmiştir, oysa yemin, aslında kudretinin üzerinedir. Öyle ise sen bu yeminin altında yatan manaları düşün: “Fecre ant olsun, on geceye, çifte ve teke.”
Sonu olmayacak şekilde O’na hamdederim, O’nun tek oluşunu ik rar ederim, zira O’nun tekliğine delalet eden nice deliller bulunmakta dır. Allah’ın, sancağı yere düşmeyen Rasulü Muhammed’e de mezarına ulaşacak bir şekilde salât ederim. Mezarı yanında yatmakta olan Ebu Bekir es-Siddik’a, sapasağlam olan hakka sımsıkı bağlı olan Ömer’e, çok şefkatli ve sevgi sahibi olan Osman’a salât ederim. Değeri yüksek Ali’ye ve kökü şerefli, dalları üstün ve soyu diğer soylarla kıyaslanamaz olan Rasulullah’ın amcası Abbas’a da salât ederim.
Allahu teâlâ şöyle buyurdu: “Fecre ve on geceye ant olsun.” Fecir, gecenin karanlığının kendisiyle yarıldığı gün ışığıdır. Burada kas tedilen fecir konusunda altı görüş bulunmaktadır:
Birincisi: Herkes tarafından bilinen, gündüzün başlangıcı olan fe cirdir. Ali bin Ebi Talip, Ikrime, Zeyd bin Eslem ve Kurtubi bu görüştedir.
İkincisi: Sabah namazıdır.
Üçüncüsü: Gündüzün tamamıdır. Gündüzü fecir ile tabir etmiştir çünkü gündüz onunla başlar. Bu üç görüş, İbni Abbas’tan da rivayet edilmiştir.
Dördüncüsü: Sadece Kurban Bayramının fecridir. Mücahit böyle söylemiştir.
Beşincisi: Zilhicce ayının ilk gününün fecridir. Bu, Dahhak’ın görüşüdür.
Altincisi: Muharrem ayının ilk gününün fecridir. Sene o fecirle başlar. Katade böyle söylemiştir.
Allah (azze ve celle) şöyle buyurdu: “Ve on geceye ant olsun.” Bu ayet hakkında dört görüş bulunmaktadır:
Birincisi: Zilhicce ayının ilk on günüdür. Atiyye, İbni Abbas’tan bu şekilde rivayet etmiştir. Mücahit, Mesruk, Katade, Dahhak, Süddi ve Mukatil de bu görüşü tercih etmişlerdir.
İkincisi: Ramazan’ın son on gecesidir. Bu görüşü Ebu Zabyan,
İbni Abbas’tan rivayet etmiştir.
Üçüncüsü: Ramazan’ın ilk on günüdür. Dahhak böyle söylemiştir. Dördüncüsü: Muharrem ayının ilk on günüdür. Yeman bin Raseb böyle söylemiştir.
Allahu teâlâ şöyle buyurdu: “Çifte ve teke yemin olsun.”
Müfessirlerin bu ayet konusunda yirmi görüşleri vardır:
Birincisi: Çift, arefe ve Kurban Bayramı günü, tek ise: Kurban Bayramı gecesidir. Ebu Eyyüp el-Ensari, Rasulullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) böyle rivayet etmiştir.
İkincisi: Çift, Kurban Bayramı ve tek de arefe günüdür. Cabir,
Rasulullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) bu şekilde rivayet etmiştir.
Üçüncüsü: Çift ve tek namazdır. Namazların kimisi çifttir kimisi de tektir. İmran bin Husayn, Rasulullah’tan (sallallahu aleyhi ve sellem) böyle rivayet etmiştir.
Dördüncüsü: Çift, bütün yaratıklardır. Tek de Allah’tır (azze ve celle). Atiyye, İbni Abbas’tan bu şekilde rivayet etmiştir.
Beşincisi: Tek, Âdem’dir (aleyhisselam) ve eşi (aleyhesselam) yaratılınca çift olmuştur.
Altıncısı: Çift, Kurban Bayramının ilk gününden sonraki iki gün dür ve bu ilk gruptur. Tek ise bayramın üçüncü günüdür ve bu da son gruptur. Abdullah bin Zübeyr böyle söylemiştir.
Yedincisi: Çift, yatsı namazı ve tek de akşam namazıdır. Atiyye el-Avfi böyle rivayet etmiştir.
Sekizincisi: Çift, akşam namazının ilk iki rekâtı ve tek ise rekâtıdır. Ebu Aliye ve Rabî bin Enes böyle söylemiştir.
Dokuzuncusu: Çift ve tek bütün yaratıklardır. Onlardan kimisi çift kimisi de tektir. İbni Zeyd böyle söylemiştir.
Onuncusu: Sayılardan kimisi çift kimisi tektir. Hasan böyle söylemiştir.
On birincisi: Çift, Zilhicce ayının ilk on günü ve tek ise üç günden birisidir. Dahhak böyle söylemiştir.
On ikincisi: Çift, Allahu teâlâdır çünkü Allahu teâlâ şöyle söy lemiştir: “Fısıldamakta olan üç kişiden dördüncüleri mutlaka O’dur.” Tek ise yine Allahu teâladır zira şöyle buyurmuştur: “De ki: O Allah, tektir.” Süfyan bin Uyeyne böyle söylemiştir.
On üçüncüsü: Çift, Adem ve Havva’dır. Tek ise Allahu teâlâdır. Mukatil bin Süleyman böyle söylemiştir.
On dördüncüsü: Çift, gündüz ve gecedir. Tek ise gecesi olmayan gündüzdür ki o da kıyamet günüdür. Mukatil bin Hayyan böyle söyle miştir.
On beşincisi: Çift, cennetin dereceleridir çünkü cennet sekiz dere cedir. Tek ise cehennemin çukurlandır çünkü o da yedi tanedir. Sanki Allahu teâlâ cennete ve cehenneme yemin etmiştir. Hasan bin Ebi Fadl böyle söylemiştir.
On altıncısı: Çift, mahlûkatın çeşitli ve birbirine zit vasıflarıdır; iz zet ve zillet, kudret ve acziyet, kuvvet ve zaaf, ilim ve cehalet, hayat ve ölüm gibi. Tek ise Allahu teâlânın tek başına sahip olduğu vasıflardır:
Zilleti olmayan izzet, acziyeti olmayan kudret, zaafı olmayan kuvvet, cehaleti olmayan ilim, ölümü olmayan yaşam. Ebu Bekir el-Varrak böyle söylemiştir.
On yedincisi: Çift, Safa ve Merve tepeleridir. Tek ise Kâbe’dir.
On sekizincisi: Çift, Mekke ve Medine mescitleridir. Tek ise Beytü’l-Makdis’tir.
On dokuzuncusu: Çift, temettü ve kıran haccıdır. Tek ise sadece hacdır.
Yirmincisi: Çift; namaz, oruç ve zekât gibi tekrar eden ibadetler dir. Tek ise bir sefer yapılan ibadettir, yani hacdır. Bu son dört görüşü Ebu İshak es-Sâlebi aktarmıştır.
Allahu teâlâ şöyle buyurdu: “Akıp gittiği zaman geceye ant olsun.”
“Akıp gittiği zaman” sözünden kastedilen hakkında iki görüş vardır.
Birincisi: “Akıp giden zaman” manasındadır. Bu görüşü Atiyye,
Ibni Abbas’tan rivayet etmiştir ve cumhur bu görüştedir.
İkincisi: “Geldiği zaman geceye” manasındadır. Bu görüş de Katade’ye aittir.
Allahu teâlâ şöyle buyurdu: “Bunlarda” yani zikredilenlerde “akıl sahibi olan için bir yemin var. Değil mi?” Bu kelamin manası şudur: Akıl sahibi olan birisi bilir ki Allahu teâlanın kendisi hakkında yemin ettiği hususlardan her birisinde, O’nun birliğine ve kudretine deliller vardır. Bu sebeple, zikredilen bu hususlara yemin etmek haktır.
Yeminin cevabı, “Zira senin Rabb’in gerçekten gözetleme yerindedir.” ayetidir. Kasem ile cevap arasına “Görmedin mi Rabb’in Ad kavmine ne yaptı?” ayeti girmiştir.
On gece hakkında aktarılan görüşler arasından en meşhur olanı Zilhicce’nin on gecesi olmasıdır.
İbni Abbas (radiyallahu anhuma), Rasulullah’in (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Allahu teâlaya, ken disinde yapılan amellerin sevimli geldiği şu günlerden daha sevimli hiçbir gün yoktur.” Yani on gün. Dediler ki: “Ey Allah’in Rasulü! Allah’ın (azze ve celle) yolunda cihat etmek de mi?” Dedi ki: “Allah’ın (azze ve celle) yolunda cihat etmek de öyle. Ancak, bir adam malı ve canıyla cihada çıkar da bunlardan hiçbi risiyle dönemezse, bu müstesnadır.” Bu hadisi Buhari rivayet etmiştir.
İbni Ömer (radiyallahu anhuma), Rasulullah’in (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Allah katında daha büyük olan ve içerisinde yapılan amellerin kendisine sevimli geldiği bu on günden daha değerli bir gün yoktur. Öyle ise bu günlerde çokça tehlil ve tekbir getirin, çokça hamdedin.”
Cabir (radiyallahu anh), Rasulullah’in (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Dünyadaki en faziletli günler, Zilhicce’nin ilk on günüdür.” Dediler ki: “Ey Allah’ın Rasulü! Allah yolunda geçirilen günler de mi ona denk değildir?” Dedi ki: “Allah yolunda cihat da ona denk değildir ancak Allah yolunda yüzü gözü toprağa bulanan hariç.”
İbni Abbas’in rivayet ettiği bir hadiste Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurduğuna göre Zilhicce’nin ilk on gününden her bir gün, bir senelik oruca bedeldir. İnsanların Müzdelife’de bir araya toplandığı gece ise Kadir Gecesine denktir.
Ebu Osman en-Nehdi dedi ki: “Selef, üç tane on günü tazim eder lerdi: Zilhicce’nin ilk on günü, Ramazan’ın son on günü ve Muharrem ayının ilk on günü.”
Allah size merhamet etsin! Şunu bilin ki sizin bu on gününüz, sıra dan bir on güne benzemez. Bu günlerin içinde on fazilet vardır:
Birincisi: Allah (azze ve celle) bunlara yemin etmiştir: “On gece ye ant olsun.”
İkincisi: Allah, bu geceleri bilinen geceler olarak isimlendirmiştir: “Belli günlerde Allah’ın adını ansınlar.” Ibni Abbas dedi ki: “Bu günler, Zilhicce’nin on günüdür.”
Üçüncüsü: Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), bu günlerin dünyanın en faziletli günleri olduğuna şahit olmuştur.
Dördüncüsü: O günler içerinde hayır işlemeye teşvik etmiştir.
Beşincisi: Bu on gün içerisinde çokça tehlil, tekbir getirmeyi ve hamdetmeyi emretmiştir.
Altıncısı: Bu günler arasında terviye günü vardır. İbni Abbas’ın rivayet ettiği bir hadiste, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Kim, Zilhicce’nin ilk on gününde oruç tutarsa, tuttuğu her bir oruca karşılık bir aylık oruç sevabı vardır ve terviye günü tuttuğu oruç için bir senelik oruç sevabı vardır.”
Zahidi dedi ki: “O gün, terviye günü olarak isimlendirilmiştir çünkü Arafat’ta su yoktu ve bu sebeple insanlar oraya su taşırlardı.”
Yedincisi: O günler arasında arefe günü vardır ve iki senelik oruca denktir.
Sekizincisi: Bu günler arasında insanların bir araya toplandığı bir gece vardır. O gece, Müzdelife gecesidir. Bu gecenin faziletine daha önce değinilmişti.
Dokuzuncusu: O günler arasında İslam’ın rükünlerinden olan hac Onuncusu: Bu günler içinde Muhammedi şeriatın ve İbrahim milletinin nişanesi Kurban Bayramı vardır. Zilhicce’nin onuncu günü girdiğinde kurban kesmek isteyen kişiye derisini alması, tırnaklarını kısaltması veya saçlarını kazıması ve ihrama giren kimselere benzemesi mekruhtur. Mezhebimiz içerisinde bunların hepsinin haram olduğunu söyleyenler de olmuştur.
Rasulullah’in (sallallahu aleyhi ve sellem) eşi Ummu Seleme (radi yallahu anha) Rasulullah’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kimin kesecek bir kurbanı varsa, Zilhicce’nin hilalini gördüğü zaman, kurbanını kesinceye kadar saçlarını ve tırnaklarını kesmesin.”
Birçok şeye sahip olan ve gücüyle boyun eğdiren o krallar nerede? Nehirler kazdıran ve başkalarını hor görenler nerede? Ölüm o şerir zatları söndürüverdi, musibetler güçlerini yerle bir etti. O zaman anladılar ki küstahlık insana bir şey kazandırmıyor ve ortaya çıktı ki ticaretleri zarar ettiriyor.
Ecel, nice kimseleri bölük bölük şaşkına çeviriyor, nice toz bulutlan kaldırıp savaşlar başlatıyor. Vallahi, o yakın uzak herkesi dolaşıyor, akrabaları ve yabancıları zorla çekip alıyor. Harap olmuş evleri toprakla dolduruyor. Sen ona yakalayıp zorla götürmesinin keyfiyetini bir sor.
Nerede o, dünyanın sahipleri ve yöneticileri? Onun meddahları ve şairleri nerede? Sihirbazları ve hizmetçileri nerede? Hürleri, köleleri, esirleri, zenginliği ve serveti nerede? Vallahi, erken kalkan yol aldı ve geç kalan da aciz bırakıldı. Sonra dünya onları çöllerine hapsetti.
Ey işlediği günahların haberleri diyar diyar dolaşmış olan zat! Ey dışı da içi de çirkin davranışlarla sarmalanmış olan! Ey hidayet fakiri! Bu yoksulluğun, seni helak etmiş. Bu hüsranı kendin mi tercih ediyor sun? Söyle bana! Ey günahları çok olan zat! Ölüm zamanın yaklaşmış. Ey hatalar zindanına esir düşen, bu alıkonulmuşluğun kendisine fayda etmediği zat! Üzeri biraz çitilenince anlaşılıyor ki senin paran sahte. Senin gibi nice kimselere dirhemleri ve dinarları iade edildi. Ey heva ateşinde kavrulan! Bu ateş ne zaman sönecek? Seni azarlayana kalbin yumuşamıyor. Arzu ettiğin şeyleri görmezden gelen kimse görülmüyor. Bu davranışlar kurtulanların davranışları değil. Zamanın itaatkân acze düşmüştür ancak senin önünde çöller bulunmaktadır. Oralarda korkular ve zorluklar vardır. Biz, seni düzeltiyoruz ancak sen düzelmiyorsun. Bu huyları kim değiştirecek?
Ey Allah’ın kulları! Ölüm gelmeden önce yaptığınız hazırlık nere de? Acılar diyarından yüz çevirmişliğiniz nerede? Nerede gayretleriniz? Yoksa alçaklığa razı mı oldunuz? Heva ile imtihan olmak diğer imti hanlara benzemez, israrla sürdürülen hata başka hatalara benzemez. Ey örtünenler! Yakında kirli çamaşırlar ortaya çıkacak. Ölümün askerleri başka askerlere benzemez. Zamanın hükümleri başka hükümler gibi değildir. Esenlik çobanı sürüsünü öldürüyor, ecel okları da avlarını öldürüyor ve ölüm meleği hediyeleri kabul etmiyor. Ey genç! Gençliğinden sorguya çekileceksin. Ey kır saçlı! Azarlanmaya hazır ol. Ve ey pirifâni! Kapın kapanmadan önce kendi durumunu bir düşün. Gençliğin baharında daha salihtin. Ne kadar da acayip! Nasıl bir zamanlar düzelten, bozan olabilir? Ey hasta kalpli! Doktorun kapısında dur. Ey nasipsiz! Sen şu payının azlığına yan. Allah’a tevazu ile sığın, uzun süre kapıda bekle. Bu on gün içinde kendine bir yol bul. Tövbe tarafından kendine bir mola yeri edin. Hayır yolunda mücadele et, bolca sevaplar bulacaksın ve seher vakitlerinde “Ben tövbe ediyorum” de. Bir de karanlığın içinden şöyle seslen: “Kaybolan zat geldi.”
Boyun eğmeye zorladı beni suçlarım. Attı beni alçaklık, esef kapısı na akan gözyaşlarımla ve göz pınarlarım yara oldu halimin bedbahtli ğından.
Kanak: Et-Tabsira sayfa 113
BENZER KONULARIMIZ:
Answers ( 2 )
Zilhicce ayının ilk on günü, İslam takvimine göre son ay olan Zilhicce’nin en kıymetli günleri arasında yer alır. Bu on gün, büyük bir öneme sahip olup birçok ibadetin gerçekleştirilmesi ve Allah’ın rızasını kazanmak için fırsatlar sunar. İşte Zilhicce ayının ilk on gününün önemi ve fazileti:
Büyük hac ibadeti: Zilhicce’nin ilk on günü, Mekke’de gerçekleştirilen hac ibadetinin yapıldığı günleri içerir. Hac ibadeti, Müslümanlar için en önemli ibadetlerden biridir ve Zilhicce ayının ilk on günü bu ibadetin yoğun olarak yaşandığı zaman dilimidir.
Kurban ibadeti: Zilhicce ayının 10. günü Kurban Bayramı olarak kutlanır ve bu gün kurban kesimi gerçekleştirilir. Kurban ibadeti, Allah’a yakınlığın ve sadakatin bir ifadesi olarak kabul edilir. Zilhicce’nin ilk on günü, kurban ibadeti için ayrı bir önem taşır.
İbadet ve duaların kabulü: Zilhicce ayının ilk on günü, diğer aylara göre Allah’ın rahmetinin daha bolca tecelli ettiği günlerdir. Bu günlerde yapılan ibadetlerin ve duaların kabul edilme ihtimali yüksektir. Dolayısıyla bu günlerde daha fazla ibadet etmek, Kur’an okumak, dua etmek ve tevbe etmek önemlidir.
Nafile ibadetler: Zilhicce’nin ilk on günü, nafile ibadetlerin yapılması için bir fırsattır. Oruç tutmak, nafile namazlar kılmak, sadaka vermek gibi ibadetlerle bu günlerde daha fazla sevap kazanılabilir.
Allah’a yakınlık ve takva kazanma: Zilhicce’nin ilk on günü, Allah’a yakınlığın ve takva kazanmanın özel bir zaman dilimidir. Bu günlerde daha fazla ibadet etmek, salih amellerde bulunmak ve Allah’ın emirlerini yerine getirmek, kişinin takvasını artırır ve Allah’ın rızasını kazanmasına yardımcı olur.
Zilhicce ayının ilk on günü, Müslümanlar için büyük bir fırsat ve bereketli bir zaman dilimidir. Bu günleri ibadetle geçirmek, Allah’a yakınlığı artırmak ve sevap kazanmak için önemlidir. Bu süre zarfında daha fazla ibadet etmek, sadaka vermek, Kur’an okumak ve dua etmek Müslümanlar için tavsiye edilen ameller arasındadır.
Zilhicce ayının ilk on günü, İslam dininde çok önemli ve mübarek bir zaman dilimidir. Bu on günün fazileti, özellikle Kur’an-ı Kerim ve hadislerde vurgulanmıştır. Zilhicce ayı, Hac ibadetinin yapıldığı ve Kurban Bayramı’nın kutlandığı bir aydır, bu yüzden bu dönemdeki ibadetlerin ve iyi amellerin sevabı çok büyüktür. İşte Zilhicce’nin ilk on gününün önemini belirten bazı hususlar:
Kur’an-ı Kerim’deki Anlatımlar: Zilhicce’nin ilk on günü, “Eyyam-ı Aşere” (on günler) olarak adlandırılır. Bu günler, Kur’an’da “Bu on günde Allah’a ibadet etmek çok faziletli ve özel bir ibadet olarak övülür.” (Fecir Suresi, 2. ayet) şeklinde ifade edilir. Bu ayette geçen “on gece” ifadesi, İslam alimleri tarafından Zilhicce’nin ilk on günü olarak yorumlanmıştır.
Peygamber Efendimizin Hadisleri: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu günler hakkında birçok hadis söylemiştir. Örneğin, “Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerli bir şey yoktur.” (Buhari) Hadisinde olduğu gibi, bu günlerde yapılan ibadetler ve dualar çok değerli kabul edilir.
Faziletli Ameller: Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan ibadetlerin fazileti büyüktür. Namaz, oruç, dua, zikir ve sadaka vermek gibi ibadetler bu dönemde çok sevap kazandırır. Müslümanlar bu dönemi, Allah’a yakınlaşmak ve manevi olarak arınmak için fırsat olarak değerlendirir.
Kurban Kesimi: Zilhicce’nin 10. günü, Kurban Bayramı’nın başladığı gündür. Bu bayramda kurban kesmek, İslam’ın önemli ibadetlerinden biridir ve Allah’a yakınlaşma vesilesidir.
Dua ve Tövbe: Zilhicce’nin ilk on gününde tövbe etmek ve Allah’tan af dilemek çok değerli kabul edilir. Müslümanlar bu dönemde bol bol dua ederek, kendilerini Allah’a yöneltirler.
Oruç Tutmak: Zilhicce’nin ilk dokuz günü oruç tutmak da müstehap (tercih edilen) bir ameldir. Özellikle bu oruç, Zilhicce’nin ilk on gününün faziletine uygun olarak daha fazla sevap kazandırır.
Arefe Günü: Zilhicce’nin 9. günü olan Arefe Günü, Kurban Bayramı’nın arifesi olup, bu günün orucu da çok sevaplıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu günü oruçla geçirenlerin geçmiş yılının ve gelecek yılının günahlarının affedileceğini müjdelemiştir.
Zilhicce’nin ilk on günü, bir Müslümanın manevi hayatını güçlendirebileceği, Allah’a yakınlaşabileceği ve kendini ibadetle arındırabileceği bir dönemdir. Bu zaman diliminde yapılan her türlü ibadet, diğer zamanlarda yapılanlardan daha üstün kabul edilir ve büyük bir sevap kazandırır.