Paylaş
Peygamber ve Sahabelerin Cihadından Dersler
Question
Ashabın Cihadından Ders Almak
SORU: Rasûlullah (s.a) devrindeki cihadın şeklini ve taşıdıkları ağır yükü kısaca anlatır mısınız? Umulur ki düşmanla yaptığımız savaşta bu bize bir ders, ve ölçü olur, ışık tutar.
CEVAP: Allah (c.c) şöyle buyuruyor: O günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz. (Zaferi bazen bir topluma bazen öteki topluma nasip ederiz). (Al-i İmran/140)
Arabça’da meşhur bir söz vardır: “Gün bazen senin lehinde bazen . de aleyhinde olur.” Yeni olsun eski olsun, hiç bir komutan -kahramanlığı, cesareti ne olursa olsun- devamlı savaş kazanmamıştır. Yorulmadan, kan ve ter akıtmadan savaş kazanılmaz. Hiç bir millet harbin bedelini ödemeden zafer kazanmamıştır.
İslâm tarihine baktığımız zaman onda büyük bir örnek görürüz. Bununla birlikte, tüm kahramanlıklara, gayret ve çabalara rağmen sün-netullah’ın değişmediğini görüyoruz. İslâm kendisi için kötülük düşünen düşmanları bertaraf etmek, şarka ve garba uzanmak istediğinde, hak, adalet ve hayrı her tarafa neşretmek için harekete geçtiğinde şüphesiz ki yolu güllük gülistanlık değildi. Büyük ve zorlu bir cihada ihtiyaç duyuldu. Müslümanlar hezimetin acısını tattılar. Yamsıra büyük zaferler de kazandılar. Onların yolunu zorluklar ve yorgunluklar kuşatmıştı, çeşitli zorluklarla boğuşuyorlardı. Onlar bazen fikirle, bazen askerle, bazen silahla, bazen kelimelerle bazen de kale ile boğuşuyorlardı.
Bu boğuşmayı kısaca anlatmak güzel olur. Çünkü onda müslüman-ların, sabrın ve umudun acı meyvesini nasıl yüklendiklerini ve umutsuzluğu nasıl yendiklerini görürüz. Rableri onlara şöyle buyuruyor:
Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez. (Yusuf/87)
Answer ( 1 )
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Sahabelerinin cihadı, İslam’ın ilk yıllarında Allah’ın dinini savunmak, hak batıldan ayırmak, adaleti sağlamak ve zulme karşı durmak amacıyla verilen mücadeleleri ifade eder. Bu mücadelenin derin ve çok yönlü anlamları vardır. Peygamberimiz ve sahabelerinin cihadından alınabilecek bazı önemli dersler şunlardır:
1. Niyetin Temizliği ve Samimiyet
Cihad, sadece bedensel bir mücadele değil, aynı zamanda niyetin de saf olması gerektiği bir eylemdir. Peygamberimiz, her türlü cihadı Allah’ın rızasını kazanma amacıyla yapmıştır. Sahabeler de benzer şekilde, herhangi bir dünyevi çıkar peşinde olmadan, sadece Allah’a kul olmak ve O’nun dinini yaymak için cihad etmişlerdir. Bu, niyetin doğruluğunun önemini vurgular.
2. Adalet ve Merhamet
Peygamber Efendimiz, cihada çıkarken bile düşmanlarına karşı adaletli olmayı ve merhametli davranmayı öğütlemiştir. Örneğin, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara zarar verilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Bu, savaşın dahi insanlık onurunu zedelememesi gerektiğine dair güçlü bir mesajdır. Sahabeler de bu öğretileri hayatlarına geçirmişler ve her zaman adaleti gözetmişlerdir.
3. Zorluklara Sabır ve Dayanıklılık
Peygamberimiz ve sahabeleri, cihad sırasında pek çok zorlukla karşılaşmışlardır. Bedir, Uhud ve Hendek gibi savaşlarda büyük kayıplar yaşanmış, fakat hiçbir zaman moral bozukluğu göstermemişlerdir. Bu, Allah’ın yardımına güvenmenin ve sabırla zorluklarla başa çıkmanın önemini gösterir.
4. Allah’a Güven ve Teslimiyet
Cihadın temelinde, tüm işlerin Allah’a ait olduğuna olan inanç yer alır. Peygamberimiz ve sahabeleri, her ne olursa olsun Allah’a güvenmiş ve her mücadelede O’na teslim olmuşlardır. Bedir zaferi ve Uhud’daki yenilgi, her iki durumda da Allah’ın takdirine teslim olmanın örnekleridir.
5. Toplumsal Sorunlara Duyarlılık
Peygamberimiz ve sahabelerinin cihadı, sadece askeri bir mücadele değil, aynı zamanda toplumsal adaleti sağlama çabasıydı. Zulme uğrayanların hakkını savunmak, yetimlere sahip çıkmak, fakirleri ve muhtaçları korumak da bu mücadelenin bir parçasıydı. Bu, cihadın yalnızca fiziksel savaşla sınırlı olmadığını, toplumsal sorumlulukların da yerine getirilmesi gerektiğini gösterir.
6. Birlik ve Dayanışma
Cihad, İslam toplumunun birlik içinde hareket etmesini teşvik etmiştir. Peygamberimiz ve sahabeleri, her türlü sıkıntıda birbirlerine destek olmuş ve toplumsal dayanışma içinde hareket etmişlerdir. Bu birlik ve beraberlik, zorlukların üstesinden gelmede önemli bir rol oynamıştır.
7. Düşmanla İletişimde Strateji
Peygamberimiz, savaşlarda sadece askeri gücü değil, strateji ve aklı da kullanmıştır. Hendek savaşı, Mekke’nin fethine yönelik planlamalar ve diğer pek çok stratejik adım, savaşta sadece güç değil, akıl ve strateji kullanmanın da önemini ortaya koyar.
8. Barışa ve Hoşgörüye Yönelik Bir Çağrı
Peygamber Efendimiz, cihada çıkarken bile asıl amacın barışa ve hoşgörüye ulaşmak olduğunu belirtmiştir. Mekke’nin fethinden sonra bile düşmanlarına karşı af ve hoşgörüyle yaklaşmış, şiddet yerine barışçıl çözüm yolları önermiştir. Bu, cihadın nihai amacının zulmü ortadan kaldırmak ve barışı tesis etmek olduğunu gösterir.
9. İman ve İbadetle Güç Bulma
Peygamber Efendimiz, cihadı sadece bedensel bir mücadele olarak değil, imanla desteklenen bir eylem olarak görmüştür. Sahabeler, Allah’a yönelerek, dua ve ibadetle güç almışlar, zaferlerinin sadece Allah’ın yardımıyla mümkün olduğunun bilincindeymişlerdir.
Peygamber Efendimiz ve sahabelerinin cihadı, sadece savaş değil, ahlaki değerlerin ve toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesidir. Bugün de bu öğretilerden alacağımız dersler, sadece bireysel değil, toplumsal olarak da bizi olgunlaştırır.