Orucu bozan ve bozmayan şeyler mezheplere göre

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

ORUCU BOZAN VE BOZMAYAN DURUMLAR

Orucu bozan ve bozmayan seyler mezheplere gore

orucu bozan ve bozmayan durumlar maddeler halinde

Fakihler bu konuda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu farklı görüşleri müstakil olarak açıklamak gerekir.

Hanefi Mezhebi:

Orucu bozan şeyler iki türlüdür: Bir kısmı sadece kaza etmeyi gerektirir, bir kısmı ise hem kaza hem de kefareti gerektirir.

1. Orucu Bozduğu Hálde Sadece Kazayı Gerektiren Durumlar: Bunlar yaklaşık elli yedi mesele olup üç noktada tasnif edilmeleri mümkündür.

1- Gıda ve ilaç gibi gıda manasında olmayan şeyleri almak. Bu da âdette gıda lanmak maksadı taşımayan ye insan tabiatının meyletmediği şeyler almakla olur. Mesalâ oruçlu kişinin çiğ pirinç yahut çiğ hamur yahut ådette yağ, bal, şeker gibi şeylerle kanştırılmaksızın yenmeyen un gibi maddeleri yemesi gibi. Eğer bu gibi şeylerle kanşık olarak yenilirse kefaret icabeder. Bunun gibi bir kimse bir defada çok miktarda tuz yese kaza gerekir. Eğer yediği tuz az olursa kefaret gerekir. Yahut olgunlaşmamış çiğ meyve yerse yahut dişleri arasında kalan yemek artklarını yer se ve bu nohut kadar olursa oruç bozulur ve kazası gerekir. Eğer nohut miktarından az olursa orucu bozulmaz. Yenmesi mutat olmayan Ermeni kili dışındaki çamuru yiyen kişiye yine kaza gerekir. Ermeni kiline gelince bu aktarlarda bulunmaktadır, kefareti gerektirir.

Çekirdek, pamuk, yaprak yahut deri yerse yahut çakıl taşı, demir, toprak, taş, para ve benzeri madenler yutarsa yahut kendi isteği ile boğazına duman çekerse yahut ağzına su alırsa yahut kadın fercinden yahut makattan ilaç sokulursa yahut bu rundan, yahut boğazdan bir madde girerse yahut burnuna bir sıvı damlatırsa yahut kulağına bir yağ damlatırsa, (sahih olan görüşe göre, su damlatırsa su sirayet edici olmadığı ve beyine zarar verdiği için bundan bir şey lazım gelmez) yahut boğazına kar ve yağmur sulan girerse esah olan görüşe göre, bunu yutmazsa yahut kendi isteği ile kusarsa yahut istemeyerek kusar da bir kısmını geri gönderirse ve kusuntu ağız dolusu olursa yahut kusuntu ağız dolusundan az olup en kuvvetli görüşe göre nohut tanesi kadar ve daha fazla olup geri yutulursa ve bu durumda oruçlu olduğunu hatırlıyorsa, yahut kusuntu çok miktarda olur da kişiye galip gelirse yahut kusma anındaki kusuntu ağız dolusundan az olursa yahut oruçlu olduğunu unutmuşsa yahut kusuntu yemek değil de balgam olursa bütün bu durumlarda ittifakla oruç bo zulmaz. Bu meselelerin dayandığı delil şu hadis-i şeriftir: “Bir kimseye kusmak ge lir de kendisine hakim olamazsa ona kaza gerekmez. Kendi isteği ile kusarsa kaza etsin. ”

2- Oruçlu kimsenin hastalık, yolculuk, tehdit altında kalma, hata, ihmal yahut şüphe ile ilaç almak veya gida almak gibi durumlarda da yine kaza etmesi lâzım ge- lir. Mesala, abdestte veya abdest dışında ağzı çalkalarken mideye su kaçması yahut başındaki veya kamındaki bir yarayı tedavi ederken ilaç beynine yahut midesine kaçarsa yahut uyumakta olan bir kimseye su içirilirse yahut kadın hizmet sebebiyle hastalanarak kendisine bir zarar gelmesinden korkup iftar ederse yahut şer’i bir şüp heye dayalı olarak mesela, unutarak yiyip içtikten yahut cinsî ilişkide bulunduktan sonra oruç bozuldu şüphesiyle bilerek bir şey yer veya cinsi ilişkide bulunursa ya hut gece niyetlenmedim deyip gündüzün niyculendikten sonra yerse, yahut gece oruç tutmaya niyetlenen yolcu ikamete niyetlendikten sonra yerse; yahut geceden oruç tutmaya niyetlenip mukim olarak sabahlayan ve gündüz sefere başlayan kimse sefer hâlinde iken cinsî ilişkide bulunur veya yerse iftar kendisine her ne kadar helal değilse de sefer şüphesi ile oruç bozacak böyle işlerde bulunursa, yahut sabah vak tinin girip girmediği konusunda şüphelendiği halde yer-içer veya cinsi ilişkide bu lunursa oysa fecir doğmuş olsa, şüphe ile bu işleri yaptığı için kaza gerekir, kefaret gerekmez. Çünkü kesin olarak fecrin doğuşu bilinmezden önce aslolan gecenin de vam etmesidir. Bunun gibi, bir kimse güneşin battığını zannederek orucunu bozar sa, ancak güneş batmamışsa güneşin baluğı kanaati ile orucunu bozduğu için kaza gerekir, kefaret gerekmez.

Bir kimse sabah vakti girmeden önce cinsî ilişkide bulunsa yahut yemek yese sonra da sabah vakti girse, eğer yaptığı işi hemen bırakır, ağzındaki yiyecekleri dışarı atarsa orucu bozulmaz.

3- Bir kimse şehvetini meşru olmayan yollarla tatmin ederse mesela, ölü ile ya hut hayvanla ilişkide bulunursa yahut baliğa olmayan bir çocukla ilişkide bulunur sa yahut uyluk arasında kannda, öpmek ve dokunmak suretiyle yahut avucunun içi ile oynayarak şehvetini getirirse yahut kadın ile uyku hâlinde iken ilişkide bulunur sa yahut kadın organına yağ ve benzeri sıvı maddeler damlatırsa bunlardan ötürü kaza gerekir, kefaret gerekmez.

Buna ilave olarak, bir kimse su veya yağ ile ıslanmış olan parmağını makadina sokarsa yahut taharetlenirken makattan içeriye su kaçarsa yahut makadına pamuk, bez parçası sokarsa yahut içinde bir şey kalmamış olduğu halde şırıngayı sokarsa yahut kadın ıslak yahut yağ sürülmüş olan parmağını organının içine sokarsa yahut organına pamuk, odun ve benzeri maddeler sokar da içinde kaybolursa, yine oruç bozulup kaza gerekir. Çünkü bu maddelerin organa girmesi tam olmuştur. Bir kis mi girerse orucu bozmaz. Çünkü tam olarak girmemesi bir şeyin bir kere girmemesi gibidir. Dolayısıyla giren maddenin bir kısmı dışarda kalır da bütün kaybolmazsa oruç bozulmaz.

Bir kimse Ramazan dışında tutmakta olduğu bir orucu cinsi ilişkide bulunmak yahut başka şekilde bozarsa Ramazan ayının hürmetini ihlal söz konusu olmadığı için kefaret değil kaza gerekir.

Hanefi mezhebine göre orucu bozmayan durumlar

Cevapla