Mescid-i Haram

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Mescidi Haram

Mescid i Haram

Mescid-i Haram, Kabe’yi içine alan Mekke’deki mescittir.

“el-Beytü’l-Haram” da denilen bu mescid, Kabe ile birlikte Zemzem kuyusu, Hicri İsmail ve Makamı İbrahim gibi kutsal yerleri de içine almaktadır. Üstü açık, geniş ve kare biçimini andıran bu alan, dört tara­fından sağlam ve zarif sütunlar üzerine oturan kubbeli eyvanlarla çevrilmiştir. Kâbei Muazzama bu açık alanın ortasında yer almaktadır. Yukarda zikri geçen kutsal mekanlardan Hicri İsmail, Kabe’nin kuzey­batısında, Zemzem ile Makamı İbrahim ise kuzeydoğusundadır. Mescid-İ Haram daha çok “Harem-i Şerif” tabiri ile anılır. Mescid-i Haram’ın iç boyutları şöyledir: Kuzeybatı tarafı 164 m., güney tarafı 166 m., kuzey tarafı 108 m., güneybatı tarafı 3.09 m.dir (Batânûnî, Rihle, 96).

Bugün tamamı tavaf mahalli olarak kul­lanılan bu alanın üzerinde, tavafa engel olduklarından dolayı bir kısmı XIX. asrın sonlarında, bir kısmı da daha sonra kaldırı­lan şu yapılar vardı: Kubbeteyn, Zemzem kuyusunu örten küçük kubbeli bir bina, mezhep imamlarına ait makam binaları ve minber.[65]

Mescide açılan pek çok kapıdan bazıları şunlardır: Babı Alî, Babı Benî Hâşîm, Babı Safa, Bâbü’sSelâm, Babı Bağdâd, Babı Umre, Babı Abdülaziz.

Hz. Peygamber zamanında Kabe’yi çev­releyen küçük alanın etrafında duvar yok­tu. Çevredeki evler doğrudan mescidin sahasına açılıyordu. Hicretin 8. yılında Hz. Peygamber’İn yaptırdığı mescid kısa süre sonra dar gelmeye başladı. Hz. Ömer halife olduğunda bazı evleri satın alarak yıktı ve onları mescid’in haremine dahil etti. Sonra da mescidin çevresini bir adam boyu yük­seklikte bir duvarla çevirdi. Hz. Osman da tevsi işinde onu takip etti. Abdullah b. Zübeyr, mescidi biraz daha genişletti ve etrafına sur yaptı (64/683). Abdülmelik b. Mervan duvarları daha da yükseltti ve ta­vanı hurma lifi yerine daha dayanıklı bir ahşapla kaplattı (75/694). Kendisinden sonra mescidi genişletmeye devam eden oğlu Velid, sütunları mermerden yaptırdığı gibi duvarları renkli küçük mermerlerle, kapıları da altın ve bakırla süsletti. Abbasi halifesi Mansur zamanında Mekke valisi olan Ziyad b. Abdullah, Mescid-i Haram’ın sahasını bir kat daha büyüttü. Bir müezzin mahalli yaptırarak Hicri İsmail’i mermerle kaplattı. Mescidi genişletme işinde Mansur’un yo­lundan giden Mehdi, mescidin etrafına bir cins meşe ile kaplı sütunlara oturan açık odalar inşa ettirdi. Zamanla minare sayısı yediye ulaşan Mescid-i Haram’ı aydınlat­mak için Kabe’nin çevresine küçük direkler dikildi. Mezhep imamlarına ait “makam” adı verilen küçük çatılar inşa edildi. Kabe’yi çevreleyen tavaf mahalline giden yollar da mermerle döşendi.

Mısırlı sultanlar hem Medine hem de Mekke haremine özen gösterdiler. Özellik­le Zahir Baybars ve 802/1400 yılında çıkan bir yangın sebebiyle bîr tarafı harap olan Mescİd-i Haram’ı yeniden yaptıran Sultan Berkuk ile Kansu Gavrİ bu kutsal mekana itina gösteren hükümdarlardandır.

Osmanlılar döneminde ise Yavuz Sultan Selim, Mısırlı mimarlar vasıtasıyla Mescid-i Haram’ı tamir ettirdi ve mescide doğru giden sel yatağını değiştirdi. Mescid-i Ha­ram kesin şeklini Sultan II. Selim devrinde 15721577 yılları arasında aldı: Düz çatı kal­dırılarak, yerine koni şeklinde beyaz bada­nalı bir çok kubbe inşa edildi, bundan baş­ka tali derecede birçok onarım ve değişiklik gerçekleştirildi. Ancak Osmanlı padişahı Sultan II. Selim (1572-1577) ve oğlu Sultan Murad zamanında (984/1577) yapılan çalış­malar genişletmeden ziyade bir yenileme ve düzenleme faaliyetidir.

Muktedir Billah zamanından beri yapılan Mescid-i Haram’ı tevsi çalışmaları içinde en önemlisi Kral Abdülaziz zamanında gerçek­leştirilenidir.

Mes’â, 1955 (1375) yılına kadar mescidin sınırları dışındaydı. Kral Abdülazİz’in emriy­le o sene Mescid-i Haram’ın genişletilmesi için inşaat başladı ve hızlı bir çalışmayla mes’â, Harem-İ Şerifin sınırları içine alına­rak, hacılar için büyük bir rahatlık sağlan­mış oldu.

Kral Abdülaziz daha sonra mes’ânın ya­nında 20 m. genişliğinde ve 394, 5 m. uzun­luğunda bir yol açtırdı. 9 m. yüksekliğinde­ki mes’ânın ikinci katını İnşa ettirdi. Ayrıca mes’ânın ortasında yaşlı ve sakatların te­kerlekli sandalyelerde sa’y yapabilmeleri İçin gidişi ve gelişi olan, ancak bunların yürüyerek sa’y yapanlarla çarpışmalarına engel olacak şekilde düşük seviyeli alümin­yum duvar ile çevrili bir güzergâh yaptırdı.

Mes’ânın doğu cephesi boyunca 16 kapı ile Safa ve Merve’den ikinci kata iniş ve çıkışı sağlamak için 2 adet de merdiven inşa ettirdi. Ayrıca birinci katın altına bodrum kat ile, mescid ve mes’ânın sel baskınlarına maruz kalmasını önlemek için 5 m. genişli­ğinde 46 m. yüksekliğinde bir kanal yaptır­dı. Bu dönemdeki çalışmalar 1381 (1961) yılında tamamlandı.

Kral Abdülaziz’den sonra Kral Suud, Kral Faysal, ve Kral Halid de tevsi çalışmalarına devam ettiler. Daha önce 29127 m2 olan saha, Suudlular döneminde yapılan 131041 rm’lik ilave İle 160168 rm’ye ulaştı.

Kral Fehd’ın Harem-i Şerifle ilgili faali­yetleri genişletmenin yanısıra güzelleştir­me ve Mescid-i Haram İle ilgili hizmetlerin kolaylaştırılması işlemlerini içermektedir. Bunların başlıcaları şöyle anılabilir: Mes’â’da 4 köprünün ve daha sonra iki köprünün inşası. Harem-i Şerifi aydınlat­ma projesinin geliştirilmesi ve aydınlatma sisteminin muhafaza altına alınması. Ha­remin kapılarından elli dördünün yenilen­mesi. Zemzemi soğutma, pompalanan suyun miktarını ve ısısını ayarlama İşlemle­rini gerçekleştiren sistemin kurulması. Zemin kata ve Harem’in bazı kapıları arası-na 733 musluğun konması. Yangınla müca­dele sisteminin kurulması. Mescid-i Ha-ram’ın korunması ve temizliğini, özellikle tavaf mahallinin yıkamasını sağlayan sis­temin kurulması. Harem-i Şerifin halıları­nın yenilenmesi ve bunun sürekliliğini sağ­layacak bir projenin geliştirilmesi.

Bu dönemde Harem-i Şerif, 80000 kişiyi alabilecek bir genişliğe ulaşmıştır. Mescid’in kapladığı saha ise 43800 m2 dir.

Son olarak elektrikli yürüyen merdiven için her biri dört birimden oluşan üç bina inşa edilmiştir ki bunların her biri 30000 kişiyi alabilecek durumdadır. Ayrıca ikinci katın tavanında (ki buna üçüncü kat demek mümkündür) bulunan ses, aydınlatma ve görüntü ile ilgili elektrik kablolarını ve diğer cihazları içine alacak şekilde güzel görü­nümlü 52 adet madenî kubbe yapılarak tavanın geri kalan kısmından ibadet esna­sında yararlanma imkânı sağlanmıştır. Harem-i Şerifin genişletilmesi için Safer 1409 (Eylül ı988)da yeni bir projenin daha uygulanmasına başlanmıştır. Bu çerçevede asıl binaya Harem’in batısından Sûku’sSağîr denen bölgeye doğru genişle­yen yeni bir alan ilave edilmektedir. Bu yeni ilave harem binasını tamamlayıcı özelliktedir. 15000 kişinin namaz kılabile­ceği bu alan 9000 m2 dir. Ayrıca Harem-i Şerifin doğu, kuzey ve batısını çevreleyen ilavelerle 50000 kişinin namaz kılabileceği büyük bir alan daha kazanılmış olacaktır.

Zaman içerisinde meydana gelen birçok sel baskını sebebiyle Mekke şehri yüksel­miş, ancak caminin seviyesinde herhangi bir değişiklik meydana gelmemiştir.

Kur’ân-ı Kerîm’de Kabe’yi ifade etmek üzere onbeş yerde “el-Mescidü’l-haram” ve iki yerde uel-Beytü’l-haram” terkibi geçer. Mekke’nin fethinden sonra müşriklerin Mescid-i Haram’a yaklaşmaları yasaklan­mış (et-Tevbe 9/28) ve bu yasağın sınırı “Ha­rem bölgesi” olarak kabul edilmiştir. Ancak bazı fakihler özel statüdeki Gayr-i müslimleri bu bölgeye girme yasağından istisna etmişlerdir.[66]

Yine Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan emir üze­rine Mescid-i Haram, daha önce Medine döneminde 1617 ay kadar Kudüs’teki Beyti Makdis’e yönelen müslümanların ebedi kıblesi olmuştur (el-Bakara 2/144,149).

Hz. Peygamber’in açıklamalarına göre Mescid-i Haram eski mescid olup, Kudüs mescidinden 40 yıl önce yapılmıştır (Buhar?, Enbiyâ, 40) ve orada kılınan namazın çok özel bir değeri vardır (Buhârî, Salât fi Mescid-i Mekke, 1).

Mescid-i Haram, müslüman toplumların dini hayatındaki önemli yerinin yanısıra İslâm tarihi boyunca İslâm ilimlerinin de hareket noktası olmuş ve Harem-i Şerifin çevresinde Kayıtbay Medresesi gibi med­reseler yaptırılmıştır. Bu gibi yerlerin müslümanlara değişik hizmetler vermek üzere kullanıldığı da olmuştur.

Kaynak: İslamda inanç ibadet ve günlük yaşam ansiklopedisi

Kur’an’da “Mescid-i Haram” sözünden maksat nedir?

BENZER KONULAR:

Mescid-i Haram ne demek? Kısaca

Zemzem Ne Demek? Kısaca

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mescid-i Haram Hakkında Bilgiler

    Mescid-i Haram, Kâbe’yi kuşatan ve Mekke’de bulunan kutsal bir mescittir. İslam dininin en kutsal mekanı olarak kabul edilir ve yeryüzünde bilinen en eski mescittir.

    Mescid-i Haram’ın Özellikleri:

    Tarihi: Yeryüzündeki en eski mescit olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim’de de bu kutsallık vurgulanır. (Âl-i İmrân 3/96)
    Konumu: Mekke şehrinin merkezinde yer alır.
    Kutsallığı: İslam dininin en kutsal mekanı olarak kabul edilir.
    İbadetler: Hac ve umre gibi önemli ibadetlerin merkezi konumundadır.
    Genişlik: Günümüzde yapılan genişletme çalışmalarıyla 400.800 m²’lik bir alana ulaşmıştır.
    Kapasite: Yaklaşık 2 milyon kişiye kadar ibadet imkanı sunar.
    Mimari: Osmanlı ve Suudi mimarisinin etkilerini taşımaktadır.
    Bölümleri: Kâbe, Hacerülesved, Makam-ı İbrahim, Zemzem Kuyusu gibi önemli dini mekanları barındırır.

    Mescid-i Haram’ın Önemi:

    İslam dininin ilk kıblesidir.
    Hac ve umre gibi önemli ibadetlerin merkezi konumundadır.
    Müslümanların birlik ve beraberlik sembolüdür.
    Dünyanın her yerinden milyonlarca insanın her yıl ziyaret ettiği bir kutsal mekandır.
    Mescid-i Haram’ın Tarihi:

    Hz. Adem ve Hz. Havva tarafından inşa edildiğine inanılır.
    Tarih boyunca birçok kez tadilat ve genişletme çalışmaları görmüştür.
    Günümüzdeki şeklini 1980’li yıllarda yapılan genişletme çalışmalarıyla almıştır.

    Mescid-i Haram’ı Ziyaret:

    Her yıl milyonlarca insan hac ve umre ibadetlerini yerine getirmek için Mescid-i Haram’ı ziyaret etmektedir.
    Ziyaretçiler, mescidin içerisinde tavaf, namaz ve dua gibi ibadetlerini yerine getirebilirler.
    Mescid-i Haram’ın İslam Dini ve Kültüründeki Yeri:

    İslam dininin en kutsal mekanı olarak kabul edilir.
    Hac ve umre gibi önemli ibadetlerin merkezi konumundadır.
    Müslümanların birlik ve beraberlik sembolüdür.
    Dünyanın her yerinden milyonlarca insanın her yıl ziyaret ettiği bir kutsal mekandır.
    İslam mimarisinin ve sanatının en önemli örneklerinden biridir.
    İslam dini ve kültüründe önemli bir yere sahiptir.

    Mescid-i Haram’a Ait Bazı İlginç Bilgiler:

    Dünyanın en büyük camisidir.
    7 minaresi vardır.
    Zemzem Kuyusu, Hacerülesved ve Makam-ı İbrahim gibi önemli dini mekanları barındırır.
    Her yıl milyonlarca insan tarafından ziyaret edilir.

    En iyi cevap

Cevapla