Kurban Kesmenin Dini Hükmü

Question

Kurbanın Dini Hükmü

Kurban Kesmenin Dini Hukmu

Kurban (624) yılında dini bir yükümlülük olarak konulmuştur. Bu husus âyetler, hadisler ve İslam âlimlerinin ittifakı ile yani Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Dinen belirli şartları taşıyan kimselerin kurban kesmesi Hanefi mezhebinde ağırlık kazanan görüşe göre vâcip, Şafiiler başta olmak üzere fakihlerin çoğunluğuna göre müekked sünnettir (Hz. Peygamber’in farz ve vâcibin dışında devamlı yaptığı ve yapılmasını tavsiye ettiği davranış ve uygulamalardandır).

Kur’an’da Hz. Peygamber’e hitaben, “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” (el-Kevser 108/2) buyurulması, müslümanları da kapsar ve gereklilik bildirir. Hz. İbrâhim ve oğlu İsmail hakkındaki, “Oğlunun canına bedel olarak, ona büyük bir kurbanlık verdik” (es-Sâffât 37/107) âyeti de kurbanın önem ve gerekliliğinin bir diğer dayanağıdır. Ayrıca Resûl-i Ekrem birçok hadisinde imkânı yerinde olanların kurban kesmesini emretmiş veya tavsiyede bulunmuştur. “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 321; İbn Mâce, “Edâhi”, 2); “Kurban kesilen günü bayram yapmakla emrolundum. Aziz ve celil olan Cenâb-ı Hak, kurban bayramını bu ümmete tahsis etti” (Ebû Dâvûd, “Edâhi”, 1) hadisleri bunlardandır. Hz. Peygamber Arafat’ta vakfede iken bir hutbesinde de, “Ey insanlar! Her sene her ev halkına kurban kesmek vâciptir” (Tirmizi, “Edâhî”, 18; İbn Mâce, “Edâhi”, 2) buyurarak kurbanın gerekliliğine tekrar dikkat çekmiştir. Öte yandan kendisi de hayatı boyunca, kurban kesmeyi hiç terketmemiştir (Tirmizi, “Edâhi”, 11).
İster vâcip kabul edilsin ister sünnet kabul edilsin, kurban Allah’ın rızasına ulaştıran ibadetlerden biridir. İmkânı olan bir müminin, kendisine yakın olmayı ve rızasına ulaşmayı hedeflediği Cenâb-ı Hakk’ın bu talebini hafife alması, en azından dinî duyarlılığa (takvā) uygun bir yaklaşım olmayacaktır.

Adak kurbanı, kırân ve temettu haccı yapanların kestiği şükür kurbanı ile haccın ve umrenin ceza kurbanları vaciptir. Akîka kurbanı Hanefiler’e göre mendup, diğer üç fikih mezhebine göre sünnettir. Herhangi bir nimete ya da arzu edilen bir neticeye
ulaşılmış olması dolayısıyla Allah için kesilen kurban (şükür kurbanı), nafile olarak kabul edilebilir.

Kurban kesilmesi konusunda vasiyetinin veya adağının bulunması halinde ölen kimsenin vasiyeti ya da adağının kendi malından yerine getirilmesi gerekir. Bu kurbanın etinin tamamı fakirlere sadaka olarak dağıtılır. Ölen kişinin vasiyet yahut adakta bulunmaması halinde de mirasçıları isterlerse onun adına kurban kesebilirler. Çünkü bir kişi ölen yakını adına sadaka verme, kurban kesme gibi özellikle mali yönü bulunan ibadetleri yapabilir ve sevabını onlara bağışlayabilir.

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

  1. Şem
    1
    2023-06-19T08:37:06+03:00

    Kurban kesmenin dini hükmü, İslam dini açısından vacip (zorunlu) bir ibadettir. Kurban ibadeti, Allah’a yaklaşmak, sevap kazanmak ve paylaşma duygusunu pekiştirmek amacıyla yerine getirilen önemli bir ibadettir.

    Kurban kesme ibadeti, İslam dininin emirlerinden biri olarak Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamber Efendimiz Muhammed’in (s.a.v.) hadislerinde belirtilmiştir. Müslümanlar, kurban kesme ibadetini Allah’a bir adak olarak sunarlar ve bu ibadeti yerine getirmenin sevabını umarlar.

    Kurban kesmenin birçok hikmeti vardır. Bu ibadet, Allah’a teslimiyeti, fedakarlığı ve paylaşma duygusunu pekiştirir. Aynı zamanda kurban kesme ibadeti, İbrahim Peygamber’in Allah’a olan teslimiyetini ve sadakatini anmak amacıyla da gerçekleştirilir.

    Kurban kesme ibadeti, zengin Müslümanlar için bir mali ibadettir. Kişinin malının bir kısmını Allah yolunda harcaması ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmesi önemlidir. Aynı zamanda bu ibadet, toplumda dayanışma ve paylaşma ruhunu pekiştirir.

    Ancak kurban kesme ibadeti, her Müslüman için zorunlu değildir. Sahip olunan maddi imkanlara göre yapılır. İslam dini, kişinin kendi ve ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılaması ve borçlarını ödemesi gibi öncelikleri olduğunu da belirtir.

    Sonuç olarak, kurban kesmek İslam dini açısından önemli bir ibadettir ve vacip kılınmıştır. Kurban kesmek, Allah’a yaklaşmak, sevap kazanmak, paylaşma duygusunu pekiştirmek ve İbrahim Peygamber’in sadakatini anmak amacıyla gerçekleştirilen bir eylemdir. Ancak bu ibadet, kişinin maddi imkanlarına uygun olarak yerine getirilir ve her Müslüman için zorunlu değildir.

    En iyi cevap
  2. Muhammed Samir
    1
    2025-03-15T00:12:07+03:00

    Kurban kesmenin dini hükmü, İslam dinine göre büyük bir öneme sahiptir. Kurban, özellikle Kurban Bayramı’nda, Allah’a yaklaşmak ve O’na şükretmek amacıyla yapılan ibadetlerden biridir. Kurban kesmenin dini hükmü ile ilgili bazı temel bilgiler şöyle özetlenebilir:

    1. Farz Olma Durumu:
    Kurban kesmek, vacip bir ibadettir. İslam’da vacip, yerine getirilmesi gereken ancak farz olmayan, yani zorunlu sayılan bir ibadet anlamına gelir. Kurban kesmek, zengin olan Müslümanlar için yılda bir kez yerine getirilmesi gereken vacip bir ibadettir. Ancak, fakir olan Müslümanlar için kurban kesmek farz değildir. Bu sebeple, kurban kesmenin dini hükmü, mal varlığına sahip kişiler için geçerlidir.

    2. Kurban Kesmenin Zamanı:
    Kurban, her yıl Kur’an Bayramı sırasında kesilir. Bayramın birinci gününden başlayarak, dört gün boyunca kurban kesmek mümkündür. Ancak, bu günlerin son günü olan şeytan taşlama (13. gün) sonrası kurban kesilmesi caiz değildir.

    3. Kurbanın Şartları:
    Kurbanın geçerli olabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır:

    Kurbanlık hayvanın belirli yaşta olması gerekmektedir. Örneğin, küçükbaş hayvanlar bir yaşını, büyükbaş hayvanlar ise iki yaşını doldurmuş olmalıdır.
    Hayvanın sağlıklı ve kusursuz olması gerekir. Engelli, hasta veya sakat hayvanlar kurban olarak kabul edilmez.
    Kurban keserken belirli dini usullere uyulması gerekir. Hayvanın kesimi, Allah’ın adı anılarak yapılmalıdır (Bismillah, Allahu Ekber) ve kan akıtılmadan önce hayvanın boğazı kesilmelidir.
    4. Kurbanın Paylaşılması:
    Kurban etinin paylaşılması konusu da İslam’da önemlidir. Kurbanın üçe bölünmesi gerekmektedir:

    Bir kısmı, fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine verilmelidir.
    Bir kısmı, kesen kişinin ailesiyle paylaşılmalıdır.
    Bir kısmı, kesenin kendisine ait olmalıdır (bağış yaparak veya dağıtarak).
    5. Kurbanın Fazileti:
    Kurban, Allah’a yakınlaşmanın ve şükretmenin bir yolu olarak büyük sevap kazandıran bir ibadettir. Hz. Peygamber (s.a.v.) kurban kesmenin faziletlerine dikkat çekmiş ve bu ibadeti yerine getirenlerin mükâfatını büyük tutmuştur.

    6. Kurbanın İslam’daki Yeri:
    Kurban kesme, İslam’dan önceki semavi dinlerde de vardı ve İslam bu ibadeti kabul etmiştir. Hz. İbrahim’in oğlunu Allah’a adamak amacıyla kurban etmek istemesi, İslam’ın kurban ibadetinin temellerini atmıştır.

    Kısacası, kurban kesmek İslam’da büyük öneme sahip bir ibadettir ve müslümanların Allah’a yaklaşmalarını sağlayan önemli bir fırsat sunar. Bu ibadeti yerine getirebilmek için, kişi maddi olarak bu ibadeti yapmak için yeterli olmalıdır.

Cevapla