İslam’ın açıktan yayılmaya başlaması
islamın açıktan yayılmaya başlamasında ne zaman ve nerede ilan edilmiştir?
Peygamber Efendimizin açık daveti:
Fetret döneminin sona ermesinden kısa bir süre sonra Hz. Peygamber Yüce Allah’tan şu emirleri aidi: “(Ey Muhammed!) Artık, sana buyurulanı açıkça ortaya koy, puta tapanlara aldırış etme” (el-Hicr 15/94). “(Önce) en yakın hısımlarını uyar. Sana uyan müminleri kanatların altına al. Sana başkaldırırlarsa, de ki: Şüphesiz ben sizin yaptıklarınızdan uzağım” (eş-Şu’arâ 26/214-216).
Bu âyetlerin nazil olmasından itibaren Hz. Peygamber’in tevhid mücadelesinde açık davet başlamış oluyordu. Hz. Peygamber özellikle yakınlarını uyarmasını bildiren âyet üzerinde derin derin düşündü ve bu ilâhî emri yerine getirmek üzere harekete geçti. Önce Ebû Talip, Zübeyr, Abbas ve Ebû Leheb’in de bulunduğu am-calannı ve diğer bazı yakınlarından oluşan Abdülmuttaliboğullan’nı bir yemekte bir araya getirdi. Yemekten sonra onları İslâm’a davet etti. Ancak Ebû Leheb küstahlık yaparak yeğeninin davetini daha işin başında etkisiz kılmaya çalıştı. Topluluk, üzüntülü bir şekilde dağıldı. Bununla beraber Hz. Peygamber yılmadı. Bu defa, önemli bir haberi olduğunu söyleyerek kabilesi Hâşimoğulları’nı topladı ve Safa tepesinden şöyle seslendi:
-Size şu tepenin ardından bir düşman ordusunun geldiğini söylesem bana inanır mısınız?
Oradakilerin hepsi birden:
-Evet, inanırız. Çünkü senin yalan söylediğini hiç duymadık, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz de şöyle buyurdu:
-“Öyleyse Allah’a yemin ederim ki, nasıl uykuda yatıyorsanız bir gün öylece ölecek ve sonra uykudan uyanır gibi yine dirilerek yaptıklarınızdan hesap vereceksiniz. Şunu da iyi biliniz ki, ebedî bir cennet ve cehennem vardır. Öldükten sonra iyiler cennete, kötüler cehenneme gideceklerdir. Önümüzdeki kıyamet gününün azabı ile sizi korkutmaya görevliyim. Benim, Allah’tan getirdiğim din dünya ve ahirette sizi selâmete çıkaracaktır. Allah’ın birliğine ve benim Peygamber olduğuma iman edenler kendisini azaptan kurtaracak, etmeyenler çok şiddetli ceza görecektir. Bu işi benimle birlikte üzerinize almağa ve bana yardım etmeğe hazır mısınız?”
Dinleyenler şaşırmışlardı, bir süre sessiz kaldılar. Henüz küçük bir çocuk olan Hz. Ali: “Benim kollarım ve bacaklarım zayıf, yaşım da buradakilerin hepsinden küçüktür. Fakat bu işte ben sizinle beraberim, size yardım edeceğime söz veriyorum” dedi. Bundan sonra bazıları Peygamberimizle alay etmeye kalkıştı. Amcası Ebû Leheb ise “Bizi bu anlamsız ve boş sözleri dinletmek için mi rahatsız ettin?” diyerek burada da küstahça bir karşılık verdi.
Ancak Peygamberimiz, sabır ve tahammül gösteriyor ve artık her yerde İslâmiyet’i yılmadan anlatmaya, gerçekleri açıkça söylemeye devam ediyordu.
Peygamberimizin hayatı oku
Answers ( 2 )
Fetret dönemi sona ermiş ve Rabbimiz (cc)’tan “Sana buyuralanı açıkça ortaya koy ve puta tapanlara aldırış etme.” (Hicr 15/94). ve “(Önce) en yakın hısımlarını uyar. Sana uyan müminleri kanatların altına al. Sana başkaldırırlarsa, de ki: Şüphesiz ben sizin yaptıklarınızdan uzağım” (Şu’arâ 214-216). emirlerinden sonra açıktan İslam’a davet emri gerçekleşmiş olmakta idi Rasulullah (sav) için. Bu emirden sonra Rasulullah (sav) Abdulmuttalib oğullarını bir araya toplamak için bir yemekte bir araya getirdi. Yemekten sonra onları İslâm’a davet etti. Ancak Ebû Leheb küstahlık yaparak yeğeninin davetini daha işin başında etkisiz kılmaya çalıştı. Topluluk, üzüntülü bir şekilde dağıldı. Bununla beraber Hz. Peygamber yılmadı. Bu defa, önemli bir haberi olduğunu söyleyerek kabilesi Hâşimoğulları’nı topladı ve Safa tepesinden şöyle seslendi: Size şu tepenin ardından bir düşman ordusunun geldiğini söylesem bana inanır mısınız? Oradakilerin hepsi birden: Evet, inanırız. Çünkü senin yalan söylediğini hiç duymadık, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz de şöyle buyurdu: “Öyleyse Allah’a yemin ederim ki, nasıl uykuda yatıyorsanız bir gün öylece ölecek ve sonra uykudan uyanır gibi yine dirilerek yaptıklarınızdan hesap vereceksiniz. Bunun dışında İslam’a davet etmiştir orada Rasulullah (sav). Amcası Ebû Leheb ise “Bizi bu anlamsız ve boş sözleri dinletmek için mi rahatsız ettin?” diyerek burada da küstahça bir karşılık verdi. Ancak Rasulullah (sav), sabır ve tahammül gösteriyor ve artık her yerde İslâmiyet’i yılmadan anlatmaya, gerçekleri açıkça söylemeye devam etmiştir
İslam’ın açıktan yayılması, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye hicret etmesiyle başlamıştır. İslam tarihi, peygamberin Mekke’de tebliğ etmeye başlamasıyla şekillenmeye başlar. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vahiy almaya başladığı zaman, İslam’ın temelleri atılmış oldu. İslam, başlangıçta gizli olarak öğretilmiş ve birçok kişiye özellikle ailesi ve yakın çevresi aracılığıyla duyurulmuştur.
Ancak, Müslümanlar Mekke’de zulüm gördükten ve Müslümanların baskıya maruz kaldığı bir ortamda yaşadıkları için Medine’ye hicret etmek zorunda kaldılar. Medine’de İslam toplumu daha organize bir yapıya kavuştu ve açıktan İslam’ın öğretilmesi, halka duyurulması ve Müslüman toplumunun oluşturulması başladı.
Medine dönemi, İslam’ın yayılması ve güçlenmesi açısından önemli bir dönemdir. Medine’de İslam devleti kurulmuş, İslam hukuku ve toplumsal düzenin ilk temelleri atılmıştır. Bu dönemde Müslümanlar, açıktan İslam’ı yaşamış ve diğer toplumlarla etkileşim içine girmişlerdir.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ölümünden sonra, İslam’ın yayılması ve güçlenmesi süreci devam etmiş ve İslam devletleri kurulmuştur. İslam, ticaret yolları ve askeri fetihlerle yayılmış ve çeşitli kültürlerle etkileşim içine girmiştir. İslam’ın açıktan yayılması, hem siyasi hem de dini bir süreç olarak şekillenmiş ve İslam medeniyetinin gelişimine katkıda bulunmuştur.