Gıybet nemime ve iftira

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

GIYBET, NEMİME VE İFTİRA

Giybet nemime ve iftira

Yüce dinimiz İslam, inananlardan yerine getirmelerini istediği malum birtakım ibadet şekillerinin yanı sıra aynı zamanda beşeri ve sosyal ilişkileri zedeleyecek, birey ve toplumun arasına kin, nefret, husûmet ve fesat sokacak bazı ahlâkî zaaflardan da kaçınmayı gerekli görmüş; bu konuda mü’minleri bilinçli ve duyarlı olmaya davet etmiştir. Bu bağlamda sosyal ilişkilerimizin daha sağlam bir yapıya kavuşması için dinimiz, gıybet, dedikodu, nemime ve iftira gibi kötü hasletlerden uzak durmamızı telkin etmiş ve bunların kötü akıbetleri hakkında bizleri uyarmıştır. Bu ahlâkî zaafların başında gelen gıybet; bir insanı gıyabında eleştirmek, çekiştirmek ve kişiyi hoşlanmayacağı sözler ile anmak manasına gelir. Nitekim Yüce Allah, bu hususta Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın.  Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir”[1] buyurarak bu durumun ne denli çirkin bir davranış olduğunu bizlere hatırlatmıştır.

Bir kimsenin işlemediği bir suçu yapmış gibi anlatmak, onda bulunmayan bir kötülüğü varmış gibi göstermek anlamında kullanılan iftira kavramı ile gıybet arasındaki ilişkiyle bağlantılı olarak Peygamberimiz (s.a.v): “Gıybet nedir bilir misiniz?” diye sormuş, Sahabe “Allah ve Resulü daha iyi bilir” cevabını vermişler, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.);“Kardeşini onun hoşlanmadığı bir nitelik ile anmandır” diye tarif etmiştir. Kendisine, “Kardeşimde dediğim nitelik varsa ne buyurursunuz?” denilmesi üzerine, “Eğer dediğin sıfat kardeşinde varsa işte o zaman gıybet olur. Yoksa, ona bühtan ve iftira etmiş olursun” buyurmuştur.”[2]

 

Dinimizin yasakladığı ve büyük günah olarak saydığı ahlâk dışı kötü davranışlardan birisi de koğuculuk, yani “insanlar arasında bir kimsenin halini bir başkasına fesada sebep olacak bir tarzda, o kişinin rızası olmadan nakletmek” manasına gelen nemimedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), hadislerinde bu grup insanları “nemmâm”  olarak isimlendirmiş ve bu kimselerin cezalarını çekmeden cennete giremeyeceklerini bildirmiştir.[3]

O halde inananlar arasındaki sosyal bağların zarar görmemesi için; gıybet, iftira, dedikodu ve nemime şeklinde bir kimse hakkında sarf edilen çirkin sözleri duyduğumuz zaman uygun bir üslupla bu davranışların yanlış olduğunu, kul hakkının ihlal edildiğini ve mü’mine bu tarz davranışların asla yakışmadığını ifade etmeliyiz.  Yüce Allah’ın şu buyruklarını hatırlatarak son vermek istiyorum:

“Ey iman edenler! Size fâsık birisi bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için haberin doğruluğunu araştırın”[4]

“Allah, zulme uğrayanın dile getirmesi dışında çirkin sözün açıkça söylenmesini sevmez”[5]

———————–

[1] Hucurât, 49/12.

[2] Müslim, Birr, 70; Ebu Davud, Edep, 40.

[3] Buhari, Edeb, 50; Ebu Davud, Edeb, 38.

[4] Hucurat, 49/6.

[5] Nisa, 4/148.


Nemime nedir? Nemime ne anlama gelir

 

Nemime Ne Demek? Kısaca

 

Namuslu kadına iftira atmanın günahı nedir

Answers ( 2 )

    1
    2020-11-17T09:27:58+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Bir kimse diğerinden incinmişse, onun ayıp ve kusurlarını, kötülüklerini araştırmaya başlar. Bulduğu kusurları yayarak kin ve düşmanlığını tatmine çalışır. Böylece incindiği kimseden intikam almak ister. Gerçek şu ki; gıybet edenlerin kendilerinde de birtakım ayıp ve kusurlar bulunur. Bu ayıpların başkaları tarafından anlaşılmasından dolayı üzüntü duyarlar. O halde başkalarının ayıplarını yaymak, onlara üzüntü vermekten başka ne işe yarar.

    İnsanların görevi; ara açmak değil, ara bulmak, dargınları barıştırmak, kişileri birbirine yaklaştırmaktır ve böyle olmalıdır. Müslümanlığın en büyük gayesi insanlar arasındaki kötülüğü, geçimsizliği, düşmanlığı kaldırmak ve onları birbirine kardeş yapmaktır. Kardeşliğe yakışmayan, dirlik ve düzenlik bağlarını gevşetecek mahiyette olan her şey, her davranış dinimizde günahtır, haramdır. Bundan dolayı insanların görevi; ara açmak değil ara bulmak, dargınları barıştırmak, kişileri birbirine yaklaştırmaktır ve böyle olmalıdır.

     

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    GIYBET VE İFTİRANIN KÖTÜLÜĞÜ

     

    Gıybet; bir insanı gıyabında eleştirmek, çekiştirmek ve onu hoşuna gitmeyecek sözlerle anmaktır. Peygamberimizin ifadesiyle “Kardeşini onun hoşlanmadığı bir şeyi ile hatırlayıp arkasından konuşmandır.” (1) Bu kişinin nesebinde, ahlakında, bedeninde ve işinde olduğu gibi, boyunun uzunluğu veya kısalığı gibi fiziki yapısıyla da ilgili olabilir. Bu tarz konuşmaların hepsi gıybettir. Yüce Allah Kur’an-i Kerimde bu çirkinliği “Ölen bir insanın etini yemeye” (2) benzetmiştir. Ölü bir insanın etini yemek nasıl çirkin bir davranış ise gıybet de o kadar çirkin bir davranıştır.

     

    İnsanın dili, beyan nimetine mazhar, değer ve kıymeti ölçülemeyecek kadar büyük bir uzuvdur. Ancak böyle mübarek bir uzuv, kötüye kullanıldığı takdirde, insanı felakete götüren en zararlı bir âlet haline gelir ve onu mahveder. Dil ki, insan onunla Cenâb-ı Hakk’ı tesbih ve takdis eder. Ma’rûf’u emir, münkeri nehiy dil ile yapılır. İnsan diliyle, Kainat kitabını ve onun ezeli tercümesi olan Kur’ân’ı tilavet eder, âyât-u beyyinâtı diliyle okur ve başkalarına anlatır. Bazen, inanmayan bir insanı ifade ve beyanı vasıtasıyla imana getirir. Böylece üzerine güneşin doğup battığı her şeyden daha hayırlı bir iş yapmış olur.. ve insan, diliyle a’lây-ı illîyîne çıkar, doğruluğun zirvesine taht kurar. Ancak aynı dil, insanın felaketini de hazırlayabilir. Bütün küfür ve küfrana vasıta dildir. Yalan, gıybet, iftira hep dille yapılır ve insan diliyle yalan çukuruna düşer.

     

    Dinimizin yasakladığı kötü davranışlardan birisi de iftiradır. İftira; bir kişinin yapmadığı fiil ve davranışları ona isnat ederek bunları yapmış gibi göstermektir. Özellikle inançlı erkek ve kadınlar hakkında kişilikleriyle ilgili konularda iftirada bulunmak en büyük günahlardandır. Nitekim Kur’an-i Kerimde Yüce Allah; “iftira edenlerin apaçık bir günah yüklendiklerini, dünya ve ahirette lanetlenmiş olup büyük bir azabın onları beklediğini” (3) bizlere haber vermektedir.

     

    Günümüzde insanlar; bencillik, çekememezlik, menfaat ve kıskançlık gibi sebeplerle birbirleri aleyhine çeşitli iftira ve karalama kampanyaları düzenlemekte ve böylece Kur’an’ın ve sahih sünnetin evrensel ilkelerini ihlal etmektedirler. Sonuç olarak ifade edecek olursak gıybet ve iftira ederek başkalarının şeref ve haysiyetleri ile oynayanlar bilmelidirler ki; bu dünyada herhangi bir cezaya uğramasalar dahi ahirette ilahi adalet huzurunda mutlaka hesap vereceklerdir. Bu itibarla sevgili peygamberimizin “ Her kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa; ya hayır söylesin, ya sussun” (4) sözüne kulak verelim ve kesinlikle bu iki büyük günahı işlemekten uzak duralım. Ne mutlu  Allah yolunda, Allah’ın emirlerini yerine getirip yasaklarından uzak bir hayat yaşayabilenlere.

     

    __________________________________

    1-Riyazüs Salihin, C 3, sh,109-110

    2-Hucurat 12

    3-Ahzab 58

    4-Buhari, Edeb, 85 Müslim, İman, 74

    En iyi cevap

Cevapla