Paylaş
Astım hastalarının kullandığı sprey ve astım ilacı orucu bozar mı? diyanet
Question
Astım hastalarının kullandığı sprey ve astım ilacı orucu bozar mı?
Nefes açıcı sprey kullanmak zorunda kalan astım hastası oruç tutmayabilir. Daha sonra iyileşince tutamadığı günleri kaza eder. İyileşme ümidi kalmamışsa, o takdirde tutamadığı günler sayısınca fidye verir. Bir fidye, Ramazan’da bir kişi için verilen bir fitre miktarıdır.
Ancak, nefes darlığı dışında oruç tutmaya engel başka sağlık problemi bulunmayan astım hastaları, soluk almayı rahatlatacak özel spreyi ağızlarına püskürterek oruç tutabilirler. Ağza püskürtülen bu ilaçlar orucu bozmaz. Çünkü bu spreyden bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarları tarafından emilip yok olmaktadır. Bundan geriye kalan miktarın tükürükle mideye ulaştığı konusunda ise, kesin bir bilgi yoktur.
Abdest alırken ağızda kalan su ile kıyaslandığında, bu miktarın çok az olduğu görülmektedir. Oruçlunun, abdest alırken ağzına aldığı sudan kalan miktarın mideye ulaşması hâlinde orucun bozulmayacağı konusunda hadis-i şerifler vardır. (Dârimî, es-Sünen, Savm, 16) Bu konuda icma oluşmuştur.
Ayrıca, misvaktan bazı kırıntıların ve kimyevi maddelerin mideye ulaşması kaçınılmazdır. Hâl böyle iken Hz. Peygamberin (s.a.s.) oruçlu olarak misvak kullandığı, sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Savm, 27; Tirmizî, Savm, 29). Diğer taraftan, “kesin olarak bilinen, şüphe ile bozulmaz.” kaidesi gereğince, mideye bir şeyin ulaşıp ulaşmadığı konusundaki şüphe ile de oruç bozulmaz. Bu itibarla astımlı hastaların, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç, orucu bozmaz (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar).
Nefes açıcı sprey kullanmak zorunda kalan astım hastası oruç tutmayabilir. Daha sonra iyileşince tutamadığı günleri kaza eder. İyileşme ümidi kalmamışsa, o takdirde tutamadığı günler sayısınca fidye verir. Bir fidye, Ramazan’da bir kişi için verilen bir fitre miktarıdır.
Ancak, nefes darlığı dışında oruç tutmaya engel başka sağlık problemi bulunmayan astım hastaları, soluk almayı rahatlatacak özel spreyi ağızlarına püskürterek oruç tutabilirler. Ağza püskürtülen bu ilaçlar orucu bozmaz. Çünkü bu spreyden bir kullanımda 1/20 ml. gibi çok az bir miktar ağza sıkılmaktadır. Bunun da önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları cidarları tarafından emilip yok olmaktadır. Bundan geriye kalan miktarın tükürükle mideye ulaştığı konusunda ise, kesin bir bilgi yoktur.
Abdest alırken ağızda kalan su ile kıyaslandığında, bu miktarın çok az olduğu görülmektedir. Oruçlunun, abdest alırken ağzına aldığı sudan kalan miktarın mideye ulaşması hâlinde orucun bozulmayacağı konusunda hadis-i şerifler vardır. (Dârimî, es-Sünen, Savm, 16) Bu konuda icma oluşmuştur.
Ayrıca, misvaktan bazı kırıntıların ve kimyevi maddelerin mideye ulaşması kaçınılmazdır. Hâl böyle iken Hz. Peygamberin (s.a.s.) oruçlu olarak misvak kullandığı, sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Savm, 27; Tirmizî, Savm, 29). Diğer taraftan, “kesin olarak bilinen, şüphe ile bozulmaz.” kaidesi gereğince, mideye bir şeyin ulaşıp ulaşmadığı konusundaki şüphe ile de oruç bozulmaz. Bu itibarla astımlı hastaların, rahat nefes almalarını sağlamak amacıyla ağza püskürtülen oksijenli ilaç, orucu bozmaz (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar).
BENZER KONULAR:
Answers ( 3 )
Astım hastalarının kullandığı sprey ve astım ilaçları, genellikle solunum yoluyla alınan ilaçlardır. Bu tür ilaçların kullanımı, orucu bozmaz. Çünkü bu ilaçlar, ağız yoluyla alınan veya sindirim sistemine giren ilaçlar değildir.
Astım spreyleri ve inhalerler, doğrudan solunum yolu üzerinde etki gösterir ve genellikle ağızdan alınan bir madde değildir. Bu nedenle, astım hastalarının solunum yoluyla aldıkları ilaçları kullanmaları orucun geçerliliğini etkilemez. Astım semptomlarını kontrol etmek ve sağlığı korumak için doktorunuzun önerdiği şekilde ilaçlarınızı kullanabilirsiniz.
Ancak, eğer bu sprey veya inhalerler ağıza veya yutağa gitmişse ve istemeden yutulmuşsa, bu durum orucu bozabilir. Bu gibi durumlarda, doktorunuzla veya bir dinî otoriteyle danışarak durumu değerlendirmeniz ve gereken tedbiri almanız önemlidir.
Astım hastalarının kullandığı nefes açıcı spreyler orucu bozmaz. Çünkü bu spreylerin içerdiği ilaç miktarı çok az olup, mideye ulaşmadan önce ağız ve solunum yolları tarafından emilir. Diyanet’in (DİYK) 22.09.2005 tarihli kararına göre, bu spreylerin kullanımı orucu bozmaz. Oruç, yeme ve içme ile bozulur, fakat sprey kullanımı bir tedavi yöntemi olduğundan orucu etkilemez.
Ancak astım hastaları için, eğer sağlık durumları ciddi ise, oruç tutmama izni verilebilir ve iyileştikten sonra kaza etmeleri gerekebilir. Eğer iyileşme ümidi yoksa, fidye vermeleri gerekir.
Astım hastalarının kullandığı ilaçlı spreylerin orucu bozup bozmadığı konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Din İşleri Yüksek Kurulu’nun açıklamaları bulunmaktadır.
Astım hastaları, nefes darlığını gidermek amacıyla ağızlarına sprey sıkabilirler. Bu spreylerin bir kullanımında yaklaşık 1/20 ml gibi çok az bir miktar ağıza sıkılmaktadır. Bu miktarın önemli bir kısmı ağız ve nefes boruları tarafından emilip yok olmaktadır. Geriye kalan miktarın tükürükle mideye ulaşması konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Abdest alırken ağızda kalan su ile kıyaslandığında, bu miktarın çok az olduğu görülmektedir. Abdestte ağızda kalan suyun mideye ulaşması halinde orucun bozulmayacağı konusunda hadis-i şerifler bulunmaktadır. Bu nedenle, astım hastalarının ağızlarına püskürtülen oksijenli ilaçların orucu bozmadığı ifade edilmektedir.
KURUL.DIYANET.GOV.TR
Ancak, nefes açıcı sprey kullanmak zorunda kalan astım hastası oruç tutamayabilir. Bu durumda, iyileştikten sonra tutamadığı günleri kaza etmesi gerekmektedir. İyileşme ümidi kalmamışsa, tutamadığı günler sayısınca fidye vermesi gerekir. Bir fidye, Ramazan ayında bir kişi için verilen fitre miktarına denk gelmektedir.
KURUL.DIYANET.GOV.TR
Sonuç olarak, astım hastalarının kullandığı ilaçlı spreylerin orucu bozmadığı, ancak nefes açıcı sprey kullanmak zorunda kalan hastaların oruç tutamayacakları ve bu durumda kaza veya fidye vermeleri gerektiği belirtilmektedir.