Yetimin malından yetime bakan kişi yiyebilir mi?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Vâsilerin, yetimlerin mallarından yemeleri mubah mıdır?

Vasilerin yetimlerin mallarindan yemeleri

Vasi veya Kefilin Yetimin Malından Harcamaları

“(Velilerden) kim zengin ise (yetimin malını yemeye tenezzül etmesin) kaçınsın. Kim de fakir ise o halde örfe göre (bir şey) yesin.” âyeti, vâsi fakir olduğu takdirde, israf etmeksizin, bakım karşılığı olarak yetimin malından bir miktarını yiyebileceğine delâlet eder. Şâyet vâsi zengin ise Allah’ın kendisine verdiğine kanaat ederek yetimin malından sakınması farzdır.

Âlimler, ihtiyacı olduğu takdirde vâsinin yetimin malından ihtiyacı kadar almasının câiz olduğuna hükmetmişlerdir. Yalnız, yetimin malından yiyen fakir vâsi sonradan zengin olursa daha önce aldığı malı geri verip vermeyeceği hususunda ihtilâf edilmiştir.

Bazı âlimlere göre sonradan zengin olan vâsi, fakir iken aldığı malı ödemez. Zira Allah ona ma’rûf bir şekilde yemeyi mubah kılmıştır. Onun aldığı, yediği mal, bir bakıma çocuğun bakım ücreti sayılır. Bu görüş, İmâm Hanbel’den (r.a) rivâyet edilmiştir.

Diğer bazı âlimlere göre ise sonradan zengin olan vâsinin, yetimin malından fakir iken aldığını aynıyla iade etmesi farzdır. Zira Hz. Ömer, halifeliği sırasında, “Ben şu anda, mal hususunda yetimlerin vâsileri gibiyim. Zengin olursam hazineden yemekten kaçınırım. Fakir olursam ihtiyacım kadar hazineden alırım. Sonradan zengin olduğum takdirde de daha önce aldıklarımın tamamını aynen öderim.” buyurmuştur. İşte Hz. Ömer’in bu veciz ifadesinden açık biçimde anlaşılıyor ki yetim çocukların vâsisi, zengin ise yetimin malından kaçınmalıdır. Fakir ise ihti yacı kadar yemeli, sonradan zengin olduğu takdirde de yediği kadarını aynen ödemelidir.

Cessâs’in rivâyetine göre Hanefi âlimleri, vâsinin, ister zengin, is ter fakir olsun, yetimin malından yiyemeyeceği, hatta borç bile alama yacağı görüşündedirler. Çünkü Allah Teâlâ, “Yetimlere mallarını verin…” (Nisa: 2), “Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler, karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar. Onlar çılgın bir ateşe gireceklerdir.” (Nisa: 10), “… Yetimlere karşı adaleti ayakta tutmanız (onlara iyi bakma nız) hususunda (işte) kitapta okunup duran âyetler!…Hayırdan daha ne yaparsanız şüphesiz Allah onu da hakkıyla bilicidir.” (Nisâ: 127) ve “Aranızda (birbirinizin) mallarınızı haksız sebeplerle yemeyin…” (Bakara: 188) buyurmaktadır. Bu âyetler, muhkem¹4 âyetlerdendirler ve vâsinin elinde bulunan yetim malından ihtiyacı olsa bile hiçbir sûrette kullanamayacağına delâlet etmektedir.
Yine Hanefi âlimlerine göre, “Kim zengin ise kaçınsın. Kim de fakir ise o halde örfe göre yesin.” âyeti müteşabih¹5 âyetlerdendir ve ihtimalli mânâlar taşıdığından hükmünün muhkem âyetlere hamledil mesi îcâb eder.16

İbn Abbâs’tan (r.a) da şöyle bir rivâyet yapılmıştır: “Kim de fakir ise o halde örfe göre yesin.” âyeti, “Gerçek, yetimlerin mallarını hak sız (ve haram) olarak yiyenler karınlarına ancak bir ateş yemiş olurlar. Onlar çılgın bir ateşe gireceklerdir.” âyetiyle nesh edilmiştir.” İbn Abbâs’ın (r.a.) bu görüşü de Hanefi âlimlerinin görüşünü teyid etmektedir.

Taberî, fakir vâsinin yetimin malından borç olarak alabileceği yolundaki görüşü tercih etmiştir. Şöyle demektedir: “Bu husustaki görüşlerin doğrusu, “Kim de fakir ise o halde örfe göre yesin.” âyetinde de beyân olunduğu gibi, vâsinin, zarûret halinde veya ihtiyacı olduğunda sonradan ödemek üzere yetimin malından alabileceği yolundaki görüş tür. Ödememek kaydıyla yemesi câiz değildir.”

Taberînin tercih ettiği görüş, bize göre de tercihe şâyândır. Allah en iyi bilendir. Ahkam Tefsiri

BENZER KONULAR:

Cevapla