Şafii mezhebinde sehiv secdesi duası

Question

Şafii mezhebinde sehiv secdesi duası nasıl yapılır?

Safii mezhebinde sehiv secdesi duasi

Şafii mezhebinde sehiv secdesini gerektiren durumlar

Sehiv secdesi namazda yanılma unutma gibi ebaa sünnetlerinden biri unutulduğu zaman kunut duası okumamak,tahiyyattan sonra söylenen salavat getirmemek,namazda kaç rekat kıldığını unutmak,namazı bozacak bir durumu sehven yapmak,oturur haldeyken namazı bozmayacak bir sözlü fiil söylemek fatihanın bir kısmını veya tamamını söylemek gibi,sabah namazını cemaatle kılan birisi şayet imam kunut duasını okumasını unuttu ise imamla birlikte sehiv secdesi yapması gerekir.

Sehiv secdesini şu şekilde yaparız son oturuştan sonra tahiyyat ve salli barik okunduktan sonra selam vermeden önce sehiv secdesine niyet edip iki secde yapıp her secde esnasında da sehiv secdesi duasını yapıp selam veririz.

Sehiv secdesinde şu dua yapılır:

11686 resim1

BENZER KONULAR:

Şafii mezhebinde sehiv secdesi nasıl yapılır

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

    1
    2020-12-13T23:01:57+03:00

    ŞAFİİ MEZHEBİNE GÖRE SEHİV SECDESİ

    Lugatta sehv, birşeyi unutmak, ondan gafil olmak demektir. Fakat buradaki sehiv’den maksat, namaz kılan kişinin kasden veya unutarak namazında eksiklik yapmasıdır. Bu durumda sehiv secdesi yapılması ge­rekir. Sehiv secdesi namazın sonunda yapılır. Amacı ise, namazda yapılan bir eksikliği telafi etmektir.

    Sehiv Secdesinin Hükmü

    Sehiv secdesi, daha sonra bahsedeceğimiz sebeplerden birinin mey­dana gelmesiyle sünnet olur. Eğer kişi bu sebepler meydana geldiği halde sehiv secdesi yapmazsa namaz bozulmaz. Çünkü sehiv secdesi vacib değildir ve herhangibir vacibin ihmalinden ötürü de meşru kılınmamıştır. Bu husus ileride tekrar gelecektir.

    Sehiv secdesinin meşruiyetinin delili, Ebu Hüreyre’nin şu rivayetidir: “Hz. Peygamber bize öğle veya ikindi namazını kıldırırken iki rekâtta se­lâm verdi. Zulyedeyn isimli sahabî ‘Ey Allah’ın Rasûlü! Namaz mı kısaldı yoksa sen mi unuttun?’ dedi. Hz. Peygamber cemaate ‘Zuiyedeyn’in söy­lediği doğru mu?’ diye sordu. Sahabîler ‘Evet’ deyince, Hz. Peygamber kalktı, iki rekât daha kıldı. Sonunda da iki secde yaptı”.[1]

    Sehiv secdesinin diğer delilleri ileride gelecektir.

    Sehiv Secdesinin Sebepleri

    1. Namaz kılan kişi, namazın eb’azlarından birini terkederse -birinci teşehhüd veya kunut duası gibi- sehiv secdesi yapması gerekir.

    Abdullah b. Buhayne şöyle rivayet ediyor: ‘Hz. Peygamber öğle na­mazını kıldırırken birinci oturuşu yapması gerekirken üçüncü rekâta kalktı. Namazını tamamladığı zaman oturduğu halde, selâm vermeden önce herbir secdede tekbir alarak unuttuğu oturma yerine iki secde yaptı’.[2]

    Büyük Şafii Fıkhı

    Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

    İçinizden biri ikinci rekâta oturmadan kalkar, tam ayağa kalkmadan oturmadığını hatırlarsa hemen otursun. Fakat tam ayağa kalkrnişsa oturmasın, sehiv için iki secde yapsın.[3]

    2. Kılınan namazın rekâtlarında şüphe edilirse sehiv secdesi gerekir.

    Şüphe edildiğinde rekât sayısının en azına itibar edilir. Geri kalan re­kâtlar tamamlandıktan sonra sehiv secdesi yapılır. Bu, fazla kılınan rekât­ları telafi etmek içindir. Eğer öğle namazının üç rekât mı, dört rekât mı kılındığında şüphe edilirse ve henüz namaz da devam ediyorsa, namaz üç rekât kabul edilip bir rekât daha kılındıktan sonra sehiv secdesi yapılmalıdır. Bu, namazın beş rekât kılınması ihtimaline karşı yapılır.

    Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:

    Biriniz namazında şek edip de üç mü, yoksa dört mü kıldığını bile­mezse şüpheyi atsın ve namazı yakînen bildiği aded üzerine tamam­lasın. Sonra selâm vermeden önce iki secde yapsın. Eğer beş rekât kılmışsa bu iki secde onun namazını altı rekât yapar ve eğer dört re­kâtı tamamlayıcı olarak kildıysa, bu iki secde şeytanın burnunu yere sürtmek (onu zelil etmek) için olur.[4]

    Eğer namaz bittikten sonra şüphe edilirse, bu şüphe, namazın sıhhatine zarar vermez. Ancak niyette veya tahrim tekbirinde şüphe edi­lirse namaz bozulur.

    İmam’a uyarak namaz kılan bir kimse yanılırsa -birinci teşehhüd’ü okumayı unutmak gibi- imam’ın tam kılması, imam’a uyan kimsenin ha­tasını kapatarak onun yerine geçer. İmam selâm verdikten sonra da o kişinin sehiv secdesi yapması gerekmez. Bunun delili, Hz. Peygamber’in imam zamin’dir’1 sözüdür.

    3. Kasden yapıldığında namazı bozan birşeyi, unutarak yapmak.

    Meselâ birkaç kelime konuştuğu veya sehven bir rekât fazla kıldığı zaman, kişi bunu namaz bitmeden hatırlarsa sehiv secdesi yapar.

    4. Rükün ve farz olan namaz fiillerinden biri veya bir sûre yerinden başka bir yere nakledilirse sehiv secdesi yapmak sünnet olur.

    Meselâ teşehhüd yerine Fatiha okunursa veya rükû’da kunut oku­nursa veya Fatiha’dan sonra okunması sünnet olan sûre, rükû’dan sonra itidâl’de okunursa sehiv secdesi yapmak sünnettir.

    Sehiv Secdesinin Şekli ve Yeri

    Sehiv secdesi, namaz secdeleri gibi iki secdedir. Sehiv secdesi na­mazın sonunda, selâmdan önce niyet edilerek yapılır. Eğer namaz kılan kişi sehiv secdesi yapmadan önce sehven selâm verirse ve aradan uzun. bir zaman geçtikten sonra sehiv secdesi yapmadığını hatırlarsa artık sehiv secdesi yapılmaz. Eğer aradan kısa bir zaman geçmişse hemen sehiv secdesi yapılabilir.

    ——————————————————————————–

    [1] Buharî/1169

    [2] Buharî/1166; Müslim/570. (Diğer bir rivayette ‘Hz. Peygamber namazların birinde bize iki rekât kıldırdı’ şeklindedir).

    [3] İbn Mâce/1208; Ebu Dâvud/1036 ve başka muhaddisler, (Muğire b. Şûbe’den)

    [4] Müslim/571, (Ebu Said el-HudrTden)

    En iyi cevap
    0
    2023-05-27T04:48:32+03:00

    Şafii mezhebinde “secde-i sehv” (unutma secdesi) olarak bilinen ve namazda hata veya eksiklik olan bazı durumlarda kılınan özel bir namaz vardır. Bu namaz, şükretmek için yapılan nafile bir ibadet olan şükür secdesi (secde-i şükr) ile aynı şey değildir.

    Secdet-i sehv, namazın farz olan işlerinde veya kıraatlerinde hata veya ihmal olursa yapılır. Hatayı telafi etmek, namazın tam ve doğru olmasını sağlamak için yapılır. Sehv secdesinin yapıldığı özel durumlar şunlardır:

    İlave: Namaz esnasında bilmeden fazladan hareket veya kıraat eklerseniz.

    İhmal: Namazda gerekli bir ameli veya kıraati istemeden atlarsanız.

    Şafii mezhebinde secde-i sehv yapmak için genel olarak şu adımlar izlenir:

    Namazın Tamamlanması: Son selamlar (teslim) dahil olmak üzere namazı her zamanki gibi tamamlayın.

    Okunuş: Taslimden sonra oturun ve “teşehhüd” (belirli bir dua) ve “salavat” (Hz. Muhammed’e salavat getirerek) okuyun.

    Sehv secdesi: Sehv secdesini oturarak iki secde daha yaparak yapın.

    Dua: Secde halindeyken, namazda meydana gelen hatalar veya eksiklikler için istiğfar için dua (dua) yapın.

    Teslim: Sehv secdesini bitirdikten sonra, başını sağa çevirip “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” (Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun) diyerek son selâm ile namazı bitirin ve sonra kafayı sola çevirmek ve aynı cümleyi tekrarlamak.

    Sehv secdesinin, namazda hata veya ihmal gibi özel durumlarda yapıldığına dikkat etmek önemlidir. Her namazdan sonra kılınması genel bir uygulama değildir. Belirli durumlarla ilgili endişeleriniz varsa veya daha fazla açıklamaya ihtiyacınız varsa, Şafii içtihatlarına dayalı olarak rehberlik sağlayabilecek bilgili bir alim veya güvenilir bir dini otoriteye danışmanız önerilir.

Cevapla