Hangi iğneler orucu bozar ve hangi iğneler orucu bozmaz?

Orucu bozan ve bozmayan iğneler hangileridir?

Orucu bozan ve bozmayan iğne türlerini iki başlık altında özetlemek mümkündür:

a) İğne ve aşı bağlamında tedavi yöntemleriyle ilgili olarak vücuda verilen maddeler ve uygulanan tedavi yöntemlerinden orucu bozanlar şunlardır:

Vücuda kan vermek,

Vücuda serum vermek,

Vitamin içerikli iğne yaptırmak,

Gıda ve keyif verici enjeksiyonlar,

Su, ilaç, yağ ve benzeri gıda özelliği taşıyan dışarıdan bir maddenin vücuda verilmesiyle uygulanan endoskopi, kolonoskopi, bölgesel ve genel anestezi yaptırmak,

Periton diyalizine girmek,

Damara serum verilerek yapılan hemodiyaliz orucu bozar.

b) İğne ve aşı bağlamında tedavi yöntemleriyle ilgili olarak uygulanan tedavi yöntemlerinden orucu bozmayanlar ise şunlardır:

Salgın hastalıklar için yapılan aşılar, (covid 19 aşısı gibi),

Ağrıyı dindiren iğneler,

Besleyici içeriğe sahip olmayan sırf tedavi maksatlı iğneler,

Hastanın bilincinin kaybolmadığı lokal (bölgesel) anestezide kullanılan ve vücudun belli bir yerini uyuşturmak için vurulan iğneler,

Hastaya herhangi bir sıvı maddesi verilmeden hemodiyaliz yaptırmak,

Anjiyo ve biyopsi yaptırmak,

Vücuda merhem sürmek,

Vücuda ilaçlı bant yapıştırmak orucu bozmaz.

Vücuda yapılan iğne orucu bozar mı?

Deri altına veya adaleye zerk edilen veya damarlardan yapılan iğnenin orucu bozup bozmayacağı konusu âlimlere göre şöyle izah edilmeye çalışılmıştır:

İmam Azam’a göre ramazan ayında gündüz vakti vücuda yapılan iğne orucu bozar ve kaza gerektirir. Çünkü bu hem oruçlunun rızası ile yapılmakta, hem de vücudun yararına yapılmaktadır. İğne aracılığı ile tabii yollar dışında da olsa vücutta bir yol açılıyor, böylece ilaç tam vücudun içine akıtılmakta ve bütün vücuda yayılmaktadır. Bundan dolayı ihtiyata uygun olan, açık bir ihtiyaç ve zaruret yoksa iğnelerin sahurda veya iftardan sonra yapılmasıdır.

İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’e gelince bunlara göre bir şey tabii yoldan içeri girmedikçe oruç bozulmaz. Çünkü oruç, yaratılışta bir yol ve kanal olan bir organdan bir şeyi içeriye sokmaktan kendini tutmaktır. Bu hususta geçici olan yol ve kanallara itibar edilmez. Buna göre iğne ile de orucun bozulmaması gerekir. Osmanlılar döneminde fetvahane-i âli tarafından da bu yolda fetva verilmiştir.

1948 yılında da Ezher Üniversitesi fetva komisyonu, 1997 yılında İslam İşbirliği Teşkilatına bağlı Uluslararası Fıkıh Meclisi, tabii delikler dışından vücuda giren bir şeyin orucu bozmayacağı yönünde fetva vermiştir.
Günümüzde İslam dünyasındaki fetva mercileri tarafından bu karar hüsnü kabul görmüş ve fetvalar bu yönde verilmiştir. Hanefi, Şafiî ve Hanbelî mezheplerinde bu karara mesnet olabilecek bazı fetva ve görüşler vardır.

Diyanet İşleri Başkanlığı Müşavere Heyeti 9.11.1956 tarihinde aldığı kararın bir parağrafı, “iğne içindeki maddenin tesiri yalnız vücud derisinin altında kalıp da dimağ (beyin, akıl, bilinç, zihin) veya cevf-i batna (karın boşluğuna) vasıl olmadığı sûrette o oruçlu şahsın orucuna bir gûna (hiçbir şekilde) zarar vermeyeceği” şeklindedir.

Din İşleri Yüksek Kurulu da en son 2005 yılında İmameyn’in görüşünden elde edilen fetvayı esas alarak ilaç taşıyan, tedavi ve sadece aşı amaçlı iğnenin orucu bozmayacağı hükmüne varmıştır. Bu tür iğneler ister deriye, ister kaslara isterse de damarlara yapılsın hüküm değişmez. Zira bunlar ne yeme ve içme sayılırlar ne de yeme ve içme anlamı taşırlar.

Fakat damardan verilen kan ve serum ya da besin değeri olan aşılar, su, kalsiyum, glikoz gibi gıda ve vitamin özelliği bulunan iğneler orucu bozarlar. Zira bunların vücudu besleme özelliği vardır.

Öyleyse bu tür bir tedavi yaptırmak isteyen kişiler bunu iftardan sonra yaptırmalıdırlar. Ancak şu da bilinmelidir ki; tedavileri devam ettiği için mutlaka yaptırılması gereken vitamin ve gıda taşıyan iğnelerden dolayı kişi mazeretli kabul edilir, orucunu daha sonra tutmak üzere erteleyebilir.

Arı, akrep sokması veya böcek ısırması neticesinde vücuda giren zehirden dolayı da oruç bozulmaz. Aslında insanlar vücuda giren bu zehirden dolayı tad ve lezzet değil aksine acı ve ıstırap çekerler. Ayrıca bu hal gıda, yeme ve içme anlamı da taşımaz. Öyleyse hastalar için gıda ve vitamin özelliği taşımayan aşı ile oruç bozulmadığı gibi, akrep, arı, sülük veya böcek ısırması ile de oruç bozulmaz.

İnsülin iğnesi orucu bozar mı?

İnsülin iğnesi orucu bozmaz. Çünkü bu iğne şeker hastaları tarafından deri altına yapılır. Ayrıca bu iğnenin gıda ve keyif verici bir özelliği yoktur, yemek ve içmek anlamına da gelmemektedir. Ancak insüline bağımlı yaşayanların oruç tutmaları sağlıkları bakımından zararlı ise oruç tutmayabilirler. Sonradan tutma imkânları varsa, sağlıkları elverirse kaza ederler.
Ancak hayatlarının sonuna kadar tutamayacak olanlar ise her gün bir fidye verirler.

CEVAP:

Dini Sitelerimiz

BENZER KONULAR:

• Şafii Mezhebine göre iğne orucu bozar mı
• Ağrı kesici iğne orucu bozar mı
• Oruçluyken iğne yapmak orucu bozar mı
• Ani bel rahatsızlığı olan biri oruçluyken iğne vurulması orucunu bozar mı?
• Ağrı sebebiyle iğne vurulmak orucu bozar mı?
• Tümünü görüntüle.
• Dini soru sor Cevap Al
• Dini soru sor Cevap Al Sitesi Hakkında Bilgi
• Dini soru sor kimin?
• Dini soru sor imamlar cevaplıyor
• Dini soru sorabileceğim site arıyorum ?
• Tümünü görüntüle.