Oruç takva ilişkisi

Question

ORUÇ VE TAKVA

oruc ve takva

Oruç; kendini tutmak, arzu ve isteklerini frenlemektir. “Savm”ın da, “imsak”ın da anlamı tutmak’tır. Oruç/savm, yalnız Allah rızası için, Allah’ı razı etmek için kendini bazı zevklerden uzak tutmaktır.
Orucun amacı, Kur’an-ı Kerimde çok açık ifade edilir: İttikâ…(Takva)

İttikâ etmek ya da takvalı olmak; dilimize genelde ‘Allah’tan korkmak’ diye çevrilir. Ayrıca, Allah’ın emirlerine ve yasaklarına riayet etmek, onun yasaklarını çiğnemekten sakınmak, günah işlemekten ve haramlardan sakınmak anlamları da verilir. Ancak takvâ’nın daha kuşatıcı anlamı, Allah’a karşı sorumluluk bilincini kuşanmaktır.
“Takvâ” kavramının bu manalarından hareketle diyebiliriz ki; “Oruç ayı” ve “Kur’ân ayı” olan Ramazan; şimdiye kadar ihmal ettiğimiz mümin sorumluluklarımızı hatırlama zamanıdır.
Ramazan ayında baştan sona bir kez daha okuyacağımız Kur’ân-ı Kerîm ve bir ay boyunca her gün tutacağımız oruç, bize sürekli olarak bu sorumlulukları hatırlatır. Oruç; sadece Allah için, O’nun rızasına nail olmak için tutulan hasbi bir ibadettir.

Mümin insan Allah’tan razı olarak oruç tutarsa, Allah da ondan razı olur. Oruç; yalnızca sabahtan akşama kadar aç kalmaktan; yani mide orucundan ibaret değildir. Oruç; gözüne, kulağına, bakışlarına da hükmetmek; ağzına ve diline de sahip olabilmektir. Oruç; elinizle, ayağınızla, tüm vücudunuzla yaptığınız günahlardan, hatalardan, kötülüklerden vazgeçmek; hatta zihinsel planda ve kalp ve gönül olarak da kendimizi kontrol altına almaktır.

Oruç; “haz” ve “benlik” merkezli bir hayat tarzının egemen olduğu çağımızda fıtrata ve insanlığa yeniden dönmektir. Sadece hazlarını tatmin etmeyi ve bunu en kestirme, en çabuk ve en hızlı şekilde gerçekleştirmeyi esas alan modern hayata isyan etmek, nefse, hevâya ve şeytana “hayır” diyebilmektir. Oruç; “nefs-i emmâre”nin esiri olmayıp hazlarını gemlemek ve benliğini aşmaktır.
Oruç; şeytana, nefse, mideye kul olmamaktır. Oruç; içimizdeki ve dışımızdaki şeytanları, ins ve cin şeytanlarını zincire vurmaktır. Oruç; bir nefis muhasebesidir; hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çekmektir. Oruç; mümin için bir irade ve kararlılık sınavı; bir istikamet ve rota düzenlemesidir. Oruç; her türlü tutsaklıktan kurtulup gerçek ve mutlak özgürlüğe kanat çırpmaktır. Oruç; hayatımızda yeni bir sayfa açma ve hayatımıza yeni bir yön verme fırsatıdır.
Ayet-i kerimenin mealiyle bitiriyorum:
“Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki takva sahibi olursunuz…” Bakara, 183
——————-

BENZER KONULAR:

 

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answers ( 2 )

  1. komutan
    0
    2023-06-07T10:39:59+03:00

    Oruç ve takva arasında derin bir ilişki vardır. İslam’da oruç, bedeni ve nefsi disipline etmek, ibadet ve maneviyatı güçlendirmek için bir araç olarak kullanılırken, takva ise Allah’a karşı gelmekten sakınmayı, O’nun emirlerine uymayı ve O’na yaklaşmayı amaçlayan bir kavramdır.

    Oruç, bir Müslümanın bedenini açlık ve susuzluk gibi fiziksel ihtiyaçlardan uzak tutarak, nefis kontrolü ve sabır gibi değerleri geliştirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda oruç, kişinin dünyevi arzularını frenleyip Allah’a daha fazla yönelmesini sağlar. İnsan, oruç tutarak daha fazla ibadet etme, dua etme, Kur’an okuma ve sadaka verme gibi manevi aktivitelerle meşgul olur. Bu da takvanın güçlenmesine ve Allah’a daha yakın bir ilişki kurmaya yardımcı olur.

    Takva, bir Müslümanın Allah’ın rızasını gözeterek yaşaması, haramlardan ve günahlardan kaçınması, İslam’ın emirlerine uygun bir şekilde davranması anlamına gelir. Oruç, bu takva bilincini güçlendirmeye ve pekiştirmeye yardımcı olur. Oruç tutarken, kişi günah işlemekten kaçınır, dilini, gözlerini, kulaklarını, ellerini ve diğer organlarını kötü işlerden korur. Aynı zamanda oruç, sabır, hoşgörü, yardımseverlik ve şefkat gibi erdemleri güçlendirir ve kişinin takva yolunda ilerlemesine yardımcı olur.

    En iyi cevap
  2. Oruç ve takva arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Oruç, sadece bedeni bir açlık ve susuzluk hali değil, aynı zamanda manevi bir arınma sürecidir. Bu süreç, bireyin kendisini Allah’a daha yakın hissetmesini sağlayan bir araçtır. Takva, Allah’a karşı derin bir saygı, korku ve sevgi ile O’na itaat etme halidir. Oruç, bu takva duygusunun pekişmesine yardımcı olur.

    Oruç tutmak, insanı sadece fiziksel anlamda değil, aynı zamanda ruhsal anlamda da disipline eder. Oruç, bireyin nefsine egemen olma, sabır, metanet ve irade gücü gerektirir. Bu da kişinin takvasını artıran bir davranış biçimidir. Takva, insanın kalbinde Allah’a karşı saygı ve korku duygusunun gelişmesidir ve oruç, bu duyguların hayata geçmesine vesile olur.

    Kur’an-ı Kerim’de oruç, takva ile ilişkilendirilmiştir. Bakara Suresi’nde (2:183) oruç tutmanın, takvayı artırmaya vesile olduğu ifade edilir:

    “Ey iman edenler! Oruç, sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı; umulur ki takvaya erersiniz.”

    Bu ayet, orucun sadece fiziksel bir ibadet olmadığını, aynı zamanda takvayı artırma amacı taşıdığını belirtmektedir.

    Sonuç olarak, oruç ve takva arasında bir iç içe geçiş vardır. Oruç, takvayı artıran ve güçlendiren bir ibadetken, takva da orucun doğru bir şekilde tutulmasını sağlayan manevi bir altyapıdır. Oruç, bireyin Allah’a olan bağlılığını artırırken, takva ise bu bağlılık ve korkunun sürekli bir şekilde korunmasını sağlar.

Cevapla