Oruç Tuttuktan sonra Bayram

Orucu sıhhatli kullarına sağlık şükranesi olarak farz kılan Yüce Allah’a hamd ve senalar olsun ki, sağlık ve saadetle bizi orucun bayramına kavuşturdu. Rahmet ayı Ramazan boyunca tuttuğumuz oruçlarla bir anlamda sağlık ve sabır testinden geçtik. Peygamber Efendimiz,  “ Oruç tutun sağlıklı olursunuz (1); Oruç sabrın yarısıdır”(2) buyurmuştur.  Maddi hayatımızda sağlık, manevi hayatımızda iman en büyük mutluluktur. Oruç sayesinde bu mutlulukları kazanmış olmanın Bayramını yaşıyoruz. Hepimize kutlu ve mübarek olsun. 

Dilimizde “Bayram” kelimesi kadar toplumla özdeşleşmiş, mana ve ruhunu toplumun birlik ve dirliğinden almış bir başka kelime bulunmaz. “Yalnız ağlanır ama yalnız gülünmez” denilmiştir. Bir çiçekle yaz gelmediği gibi, tek kişinin de bayramı olmaz. Bayram birlikte yapılır ve birlikte yaşanır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadisinde, “Müslümanların birbirlerini sevmede, birbirlerine acımada ve birbirlerini korumada bir vücut gibi olduklarını”(3) belirtmektedir. Sağlıklı bir vücutta rahatsız olan organın ızdırabını bütün vücut paylaşır. Vücudun hazzına ve elemine ancak felçli organ duyarsız kalır. Bir yüz ağlarsa diğer yüz gülmez. Toplumun mutluluk ve kederini de ancak duyarsız insan paylaşmaz. Toplumdan ayrılana tane, toplumundan ayrı durana da divane denir. Ancak akıl ve his mahrumu insanlar toplum içinde yaşadıkları halde; felçli organ gibi toplumdan ayrı yaşarlar. Yüce Allah kitabında, “Ey insanlar biz sizi bir erkek ve dişiden (Anne ile Babadan)  yarattık sonra sizi birbirinizle tanışasınız diye toplumlara ve milletlere ayırdık.” (4) buyurmaktadır.

Bu ayet ve hadisi şeriften anladığımıza göre birbirimizle tanışıp kaynaşmamız ve birbirimizin mutluluk ve kederini paylaşmamız gerekmektedir. “Mutluluklar paşlaşıldıkca çoğalır kederler paylaşıldıkca azalır.” denilmiştir. Bayram günlerinde yapacağımız ziyaretlerle bu paylaşımı gerçekleştirelim. Mutluluğunu paylaşmadığımız, kederine ortak olmadığımız kimse ile dostluk ve kardeşlik kuramayız. Bize nasıl davranılmasını istiyorsak, bizim de başkalarına öyle davranmamız gerekir. Bu husus insan ve toplum ilişkilerimizin bir esasıdır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) “Hiç biriniz kendisi için sevdiğini, kardeşi için de sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmaz.”(5) buyurmaktadır. Bu nedenle; bayramları kırgınlık ve dargınlık gibi toplum ilişkilerimizi tıkayan engellerin ortadan kaldırılması için bir vesile bilelim. Ziyaretleşelim. Sevelim sevilelim. Kardeş olduğumuzun şûuruna erişelim. Bayramı bir tatil fırsatı bilerek toplumdan tenhalara kaçmayalım. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) “Size topluluğu tavsiye ederim; kurt sürüden ayrılanı kapar.”(6) buyurarak, toplumdan uzak durmanın tehlikelerine işaret etmektedir.

Ramazan Bayramımızın birliğimize, dirliğimize ve kardeşliğimize vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz edelim. Hepimize mutlu ve mübarek olsun.

• Keşfü’l Hafa, (1631)
• Tâc-44(İbn-i Mace)
• Salihin Trc. 1/222.hadis
• Hucurat -13
• Salihin Trc. 1/234.hadis
• Salihin Trc. 2/1074.hadis

Benzer Konular:

• Ramazan ve Kurban Bayramlarında Oruç Tutulur mu
• Bayram günü oruç tutulur mu
• Bayramda Oruç Tutmak Caizmidir?
• Oruç tutmanın ve bayramların toplumsal ilişkilere olan katkısı nedir
• Hanefi Mezhebinde Bayramda Oruç Tutulur mu?
• Tümünü görüntüle.