Nazar ve Haset Rukyesi/Duası Arapça

Nazar değen Kişiye okunacak dualar

Kendisine Nazar ve haset isabet etmiş kimse için rukye yaparken genel rukye için zikretmiş olduklarımızı okuyup birazdan zikredeceklerimizi de ona ekleyeceğiz.

بسم الله الرحمن الرحيم

ود كثير من أهل الكتاب لو يردونكم من بعد إيمانكم كفارا حشدا من عند أنفسهم من بعد ما تبين لهم الحق فاعفوا واضفحوا حتى

يأتي الله بأمره إن الله على كل شيء قدير (۱۰۹﴾

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Ehl-i kitaptan çoğu, hakikat kendilerine apaçık bel li olduktan sonra, sırf içlerindeki kıskançlıktan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedip bağışlayın. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.
بسم الله الرحمن الرحيم

أم يحشدون الناس على ما أتيهم الله من فضله فقد أتينا آل إبرهيم

الكتاب والحكمة وأتيناهم ملكا عظيمًا ﴿٥٤﴾

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Yoksa onlar, Allah’ın lütfundan verdiği şeyler için in sanlara haset mi ediyorlar? Oysa İbrahim soyuna Kitabı ve hikmeti verdik ve onlara büyük bir hükümranlık bahşettik.”

الله الرحمن الرح بسم

حافظا وهو أرحم الراحمين ﴿٦٤﴾

فالله خير

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Allah en hayırlı koruyucudur. O, acıyanların en merhametlisidir.
سم الله الرحمن الرحيم

وقال يا بني لا تدخلوا من باب واحد وادخلوا من أبواب متفرقة وما أغني عنكم من الله من شيء إن الحكم إلا لله عليه توكلت وعليه فليتوكل المتوكلون (67﴾

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir ka pıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah’tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O’na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O’na dayansınlar. ”

بسم الله الرحمن الرحيم ولولا إذ دخلت جنتك قلت ما شاء الله لا قوة إلا بالله

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Bağına girdiğinde: Maşallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır, deseydin ya!
بسم الله الرحمن الرحيم

وإن يكاد الذين كفروا ليزلقونك بأبصارهم لما سمعوا الذكر ويقولون إنه لمجنون (51) وما هو إلا ذكر للعالمين (٥٢)

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“O inkâr edenler Zikri (Kur’ân’ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâlâ da (kin ve hasetlerinden:) “Hiç şüphe yok o bir delidir” derler. Oysa o (Kur’ân), âlemler için ancak bir öğüttür.”

– Felak suresi tekrar edilip ona yoğunlaşılmalıdır.

Nesai’nin tahric etmiş olduğu bir hadiste şöyle geçmektedir: Muhammed bin İbrahim bin el-Hâris’ten, Ebû Abdul lah haber verdi ki: İbn Abbas el-Cuhenî haber verdi ki:

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona şöyle demiştir:

“Ey İbn Abbas! Kendisiyle korunulacak duaların en faziletlisine seni yönelteyim mi?” (Başka bir rivayette “Sana haber vereyim mi?” şeklindedir.)

-“Evet, Ya Rasûlullah” dedi.

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) de şöyle buyurdu: “(Kul Eûzü bi Rabbi’l Felak) ve (Kul Eûzü bi Rabbi’n nâs).”

وبكلماته التامات أعوذ بوجه الله العظيم الذي لا شيء أعظم منه التي لا يجاوزهن بر ولا فاجر وأسماء الله الخشني ما علمت منها وما لم أعلم من شر ما خلق وذرأ وبرأ ومن شر كل ذي لا أطيق شره ومن شر كل ذي شر أنت آخذ بناصيته إن ربى دی على صراط مستقيم شر

Yarattığı, yaydığı ve var ettiği şeylerin şerrinden, şerrin güç yetiremediğim tüm şerlilerin şerrinden, perçemlerinden tutmuş olduğun tüm şerlilerin şerrinden Allah’ın kendisinden daha ulu hiç bir şeyin olmadığı Zatına, hiç bir salih ve facirin aşamayacağı eksiksiz kelimelerine, Allahın bildiğim ve bilmediğim güzel isimlerine sığınırım.

اللهم أنت ربي لا إله إلا أنت ، عليك توكلت ، وأنت رب العرش العظيم ، ما شاء الله كان ، وما لم يشأ لم يكن ، لا حول ولا قوة إلا بالله ، أعلم أن الله على كل شيء قدير ، وأن الله قد أحاط بكل شيء علماً ، وأحصى كل شيء عدداً ، اللهم إني أعوذ بك من شر نفسي ، وشر الشيطان وشركه ، ومن شر كل دابة أنت آخذ بناصيتها ، إنّ ربى على صراط مستقیم

Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yok tur. Yalnızca sana tevekkül ettim. Sen azim olan arşın Rabbi sin. Dilediğin şey olur, dilemediğin şey ise asla olmaz. Bütün güç ve kuvvet, yalnızca en yüce ve en büyük olan Allah’a ait tir. Allah her şeyi ilmiyle ihata etmiştir. Her şeyi adet olarak saymıştır. Allahım! Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden ve perçeminden tutmuş olduğun her canlının şerrinden sana sığınırım. Şüphesiz benim Rabbimin yolu dos doğru yol üzeredir.

تحضنت بالله الذي لا إله إلا هو ، إلهى وإله كل شيء ، واعتصمت بربی ورت كل شيء ، وتوكلت على الحي الذي لا يموت ، واستدفعت الشر بلاحول ولا قوة إلا بالله ، حسبي الله ونعم الوكيل المخلوق ، حسبي من الخالق ، حسبی ، حسبي الرب من العباد الرازق من المرزوق ، حسبي الذي هو حسبي ، حسبي الذي بيده الله وكفى ملكوت كل شيء ، وهو يجيز ولا يجار عليه ، حسبي سمع الله لمن دعا ، ليس وراء الله مرمی ، حسبي الله لا إله إلا هو ، عليه توكلت ، وهو رب العرش العظيم

Kendisinden başka ilah olmayıp benim ve her şeyin ila hı olan Allah ile korunurum. Benim ve her şeyin Rabbine tutundum. Ölmeyip diri olan Allah’a tevekkül ettim. Bütün güç ve kuvvetin kendisinde olduğu Allah ile şerri defederim. Allah bana yeter. O ne güzel vekildir. Kullara karşı Allah bana yeter. Mahlûkata karşı Hâlik olan Allah bana yeter. Rızık verilenlere karşı Rezzak olan Allah bana yeter. Kâfi olan bana yeter. Her şeyin melekûtu kendisinin elinde olan, kendisi her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunma yan bana yeter. Allah bana yeter ve kâfidir. Allah kendisine dua eden kimseyi işitir. Allah’tan öte bir amaç yoktur. Kendisinden başka ilah olmayan Allah bana yeter. Yalnızca Ona tevekkül ettim. O yüce olan arşın Rabbidir.

ووصبها اللهم أذهب عنه حرها وبردها ووصبها

Allah’ım ondan sıcaklığı, soğukluğu ve hastalığı gider.

Nazar rukyesi ve iptalinin yollarından biri de nazar eden kimseye gusül ve abdest alması söylenir. Sonrasında kendisi ne nazar değen kimse o sudan gusül abdesti alır.

İmam Müslim Sahih’inde İbn Abbas (radıyallahu anhu)’in Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den rivayet etmiş olduğu bir hadiste şöyle geçmektedir:

“Nazar haktır. Şayet kaderin önüne bir şey geçebilecek olsaydı nazar geçerdi. Sizden gusül talep edilirse gusledin.”

İmam Nesai Sünen-i Kübrâ”da Selh bin Huneyf yoluyla tahric etmiş olduğu hadiste şöyle geçmektedir:

Sehl İbn Huneyf, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte Mekke’ye doğru çıkıp yürümüşler. Nihayet Cuhfe civarındaki el-Harrar tepesine vardıklarında Sehl İbn Huneyf yıkanmış. Sehl bedeni ve derisi çok güzel bembeyaz tenli birisiymiş. Adiy bin Kab kabilesinden olan Amr İbn Rebia onu yıkanırken görmüş.

Şöyle demiş: “Ben bugünkü gibi hiçbir erkek eli değmemiş cariye tenine benzer bir ten görmedim.” Bunun üze rine Sehl İbn Huneyf bayılıp düşmüş. Rasûlullah’a gelip; “Ey Allah’ın Rasûlu Sehl hakkında diyeceğin bir şey var mı? Allah’a andolsun ki o ayılmıyor ve başını da kaldırmı yor.” denilmiş.
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): “Onunla ilgili kimseyi itham ediyor musunuz?” diye sormuş. Onlar Amir İbn Rebia ona göz etti demişler.

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Rebia’yı çağırıp kızmış ve şöyle buyurmuş:

“Sizden biriniz kardeşini niçin öldürüyor. Hayranlığını çeken şeyi gördüğünde tebrik etmen gerekmez miydi?” Sonra ona; “Sehl için yıkan.” demiş. O da yüzünü, dirseklerine ka dar kollarını, ayaklarını ve dizleri ile eteğinin iç kısmını bir kadehin içine toplayacak şekilde yıkanmış. Sonra bu su Huneyf üzerine dökülmüş. Böyle yapılınca bir araz kalmayacak şekilde kalkıp yürümüş.

Ebu Davud’un tahric etmiş olduğu bir hadiste Aişe (radıyallahu anhâ) şöyle demektedir: “Nazar eden kimseye ab dest alınması emredilir. Sonra kendisine nazar değen kimse o su ile gusleder.”

Kendisine, ailesine, malına ve bunun dışında herhangi bir şeye nazar değmesinden korkan kimse ne yapmalıdır? Hanif olan din nazar değmesinden korkan kimseyi şunu söylemesi ne yönlendirmiştir:

ماشاء الله لا قوة الا بالله

“Maşallah Allah’tan başka kuvvet yoktur.”
Allah (azze ve celle)’den bu şeye bereket vermesi, koruma si ve zarar vermemesi dilenmelidir.

Allah (azze ve celle) şöyle buyurmaktadır:

بسم الله الرحمن الرح

ولولا إذ دخلت جنتك قلت ما شاء الله لا قوة إلا بالله

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

“Bahçesine girdiğinde: Maşallah! Kuvvet yalnız Allah’ındır, deseydin ya!”

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), geçen hadiste olduğu gibi şöyle buyurmuştur:

“Hoşuna giden şeyi gördüğün zaman bereket dilemen (tebrik etmen) gerekmez miydi?”

Yani: Onun hakkında şu duayı yaparak Allah (azze ve celle)’den bereket dileyip zarar vermemesini dileyemez miydin?:

“Yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir. Allah’ım ona bereket ver veya Allah’ım ona bereket ver, zarar verme!”

BENZER KONULAR:

• Nazar İnancı ve Nazarla İlgili Hurafeler
• Nazar var mıdır hangi dua okunur
• Hasetten Korunma Yolları
• Hasetle ilgili bilimsel araştırmaların sonuçları
• Görme Özürlü kimse haset edebilir mi?
• Tümünü görüntüle.