Mestler üzerine mesh nasıl yapılır

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

MESTLER ÜZERİNE MESHETMEK

mest üzerine meshetmeyi öğretmek

Mestler üzerine mesh etmenin hükmü nedir?

Mesh kelimesi lügatte eli bir şeyin üzerine sürmek demektir. Istılahi manası ise özel olarak yapılmış olan mestler üzerine ıslaklık değdirmektir. Bu mestlerin bazı şartları taşıması ve belli sürelere bağlı kalınarak mesh edilmesi gerekir.

Hükmü: Mestler üzerine mesh etmek asli olarak caizdir ve Müslüman erkek ve kadınlar için bir ruhsattır (kolaylıktır). Deri vb. şeylerden yapılan topuklar ve daha fazlasını örten şeye “mest” denir.

Meşru Olduğunun Delilleri: Mestler üzerine meshetmek ile ilgili mütevatir derecesine varan hadisler vardır. Rasulullah sullalahu aleyhi ve sellem den sahih sünnetle sabit olmuştur.

Nevevi söyle der: “Muteber kişiler, yolculuk ve mukim halinde ihtiyaç olsun veya olmasın mestler üzerine meshetmenin caiz olduğuna icma etmişlerdir. Hatta beraberindeki kadın ve yürümeyen kötürüm de mesh yapabilir. Şia ve Haricilerin dışında kimse meshi inkâr etmemiştir.

Muhaddis Hasen der ki: “Ashaptan yetmiş kadar zat Rasullullah sallallahu aleyhi ve sellem’in mestler üzerine mesh ettiğine ilişkin bana rivayette bulundular.”

Bu konudaki sahih hadislerden biri de Kütüb-i Sitte imam larının rivayet ettiği şu hadistir: “Cerir b. Abdullah ismindeki sahabi, küçük abdestini yapıp sonra da abdest almış ve mestlerin üzerine meshetmişti. Kendisine; ‘Mesh mi yapıyorsun?’ diye sorulduğunda; ‘Evet, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in küçük abdestini yaptıktan sonra abdest alıp mestlerinin üzerine mes hettiğini bizzat gördüm. dedi.

Safvan b. Assal: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize ab destli olarak giydiğimiz takdirde, eğer yolculukta isek üç gün, mukim isek bir gün bir gece süreyle mestler üzerine meshetme mizi, ister büyük ister küçük abdest dolayısıyla onları çıkarma mayı; ancak cünüplük sebebiyle onları çıkarmayı emretti:

Meshin Miktarı: Hanefilere göre; her ayağın ön tarafına rastlayan mestin üzerine, elin en küçük üç parmağı miktarı ka dardır. Bu kadar kısım mesh ile farz yerine gelmiş olur. Şafiilere göre; Üstten bir parmak kadar yerin meshedilmesi gerekir. Ma likilere göre; mestin üst kısminin tamamı meshedilmesi gerekir. Hanbelilere göre; üst kısmının çoğunun meshedilmesi gerekir.

Meshte parmakların açık olması ve ayak parmaklar ta rafindan başlayıp bacaga dogru yapılması sünnete uygun bir meshtir. n

Mestlerin üzerine mesh yapılır. Hanefilere ve Hanbelilere göre iç ve alt tarafi meshedilmez. Malikilere ve Şafiilere göre farz olan kısım mestin üstüdür. Bununla birlikte altınin meshedilmesi onlara göre sünnettir,

Bununla beraber mestin üzerine su dökmek, islak bez vb. ile silmek, mesti enine meshetmekle mesh olmuş olur. Ama bu durum sünnete uygun düşmez ”

Muğire ratryallahu ani’den rivayet edilen bir hadiste: “Pey gamber sallallahu aleyhi ne sellem mestleri üzerine meshetti. Sağ eli- ni, sag mesti üzerine koydu. Sol elini de sol mesti üzerine koydu, sonra da yukarıya doğru sadece bir defa meshetti.” 2001 (201)

Mestler Üzerine Meshetmenin Şartları

Hanefilere göre: Mestler üzerine mesh etmenin caiz olması için şartlar şunlardır:

1) Mestleri, ayakları yikadıktan sonra giymiş olmak,

2) Mestlerin topuklarını örtmesi,

3) Onlarla pespese yürümenin mümkün olması,

4) Her birinde ayağın en küçük parmagi miktarında delik olmaması,

5) Bağlamaya gerek kalmaksızın ayaklarda kendiliginden durmaları,

6) Suyun deriye varmasını önlemeleri,

7) Ayaktan bir şey kesilmişse ayağın ön tarafından elin ku çük üç parmağı kadar bir kısmın kalmış olmasıdır.

Şafilere göre: Mestin üzerine meshetmenin caiz olmasi için iki şart koşmuşlardır:

1) Bu mestlerin küçük veya büyük hadesten tam bir taharet sonrasında giyilmesi,

2) Mestin tahir (temiz) olması, ihtiyaç halinde onunla pes peşe yürüyecek kadar sağlam olması, yıkanması farz olan yerleri örtmesi, dikiş ve delik yerleri dışındaki yerlerden suyun geçme. sini önlemesidir.

Malikilere göre: Onlara göre meshedende bes, meshedilen de altı şart aranır.

a) Meshedendeki şartlar:

1) Mestin taharet üzerine giyilmiş olmasi,

2) Taharetin toprakla değil; suyla alinmiş olması, 3) Abdest aldiktan veya gusülden sonra abdestini bozma. dan giyilmiş olması,

4) Mesheden kimsenin bu mesti bir çeşit lüks maksadıyla giymemiş olmasi; yani mesela ayağındaki kına bozulmasın diye giymemesi,

5) Mestleri giymekle asi olunmamalıdır; mesela hac veya umre dolayısıyla ihrama giren ve mestleri giymek kendisi için zorunlu olmayan kimsenin meshetmesi caiz olmaz; ama zorunlu olanın ve kadının meshetmesi caizdir.

b) Mestlerdeki şartlar:

1) Mestin deri olması,

2) Tahir (temiz) olması,

3) Dikişli olması mesela tutkalla yapışmamış olması,

4) Yıkanması farz olan yerleri (topukları) örtmüş olması,

5) Adeten anunla yürümenin mümkün olmasıdır; yürürken ayaktan çıkacak kadar genisse mest geçerli olmaz.

Hanbelilere göre:

1) Mestlerin su ile yapılmış taharetten sonra giyilmesi,

2) Mestlerin kendiliğinden sabit olması (ayakta bağsız durması),

3) Mübah olması (gasbedilmiş veya ipekten -zaruret hariç. mestler üzerine meshetmek caiz olmaz),

4) Örfen onunla yürüyebilmenin mümkün olması, 5) Mestin bizatihi temiz (tahir) olması,

6) İnce, cam gibi şeffaflığı sebebiyle ayağı göstermemesi (aksi takdirde yıkanması farz olan kısmı örtmemiş olur).

7) Yıkanması farz olan yerin görünmesine imkan verecek kadar geniş olmamasıdır.

MESTLER ÜZERİNE MESHETMENİN MÜDDETİ

Mesh süresinin belirlenmesinde fakihlerin iki görüşü vardır. Malikiler herhangi bir vakit tayin etmemişlerdir. Cumhur (Ha neft, Safif ve Hanbeli) ise vakit tayin etmişlerdir.

Malikilerin Delili: Enes b. Malik radıyallahu ani’in rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Sizden biri abdest alıp mestlerini giydiği zaman, onlarla namaz kilsın, onların üzerinde meshetsin, sonra cünüp olması hariç, di- terse onlan çıkarmasın.”

Bu hadis mestler üzerine meshetmek için herhangi bir vakit sinırlaması olmadığını savunan Malikilerin delillerindendir. Ama mest üzerine mesheden kişi cünüp olduğunda gusül almak için mestlerini çıkarır.

Cumhurun Görüş ve Delili: Cumhura göre mestler üzerine meshetmek bir süreyle sınırlıdır. Delili; Ebu Bekre radıyallahu anh Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet ettiği şu hadistir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem abdest alip mestlerini giyen yolcunun üç gün üç gece ve mukimin (yolcu olmayanın) bir gün bir gece onların üzerine meshetmesine ruhsat verdi.”

Hadiste geçen “ruhsat verdi” ifadesi mestler üzerine mes hetmenin bir ruhsat olduğuna ve yolcu için üç gün-üç gece, mukim için bir gün ve bir gece süreyle sınırlandığına delildir. Kü çük hadesten dolayı mesh caiz olur. Fakat cünüplükten dolayı gusül gerekince mestler çıkarılir.

Ayrıca mestler üzerine meshedilmesinde süre sınırlaması getiren deliller sabit ve kesin olup süresinin getirmeyen hadis zäyıftır. Buna göre ihtiyatlı davranıp süre belirleyen delilleri kul. lanmak gerekir.

Meshin Müddetinin Başlangıcı

Cumhura göre; mesh için belirlenmiş olan süre mestleri giy dikten sonra ilk vaki olan hadesten itibaren başlar. Yani mesh müddeti hades vaktinden itibaren başlamış olur.

Mesela bir kimse tan yerinin ağarması esnasında abdest alsa ve mestlerini giyse ve güneş doğduktan sonra abdesti bo- zulursa ve o kişi mukim ise ne zamana kadar mestler üzerine meshedebilir? Seferi ise ne zamana kadar mesheder?

Cevap: Mukim olan ertesi gün güneş doğduktan sonraki vakte kadar meshedebilir. Çünkü bir önceki gün o vakitte abdes. ti bozulmuştur. Eğer seferi ise dördüncü günün güneş doğuşun dan sonrasına kadar mesheder (206)

MESHİ BOZAN ŞEYLER

1) Abdesti bozan şeyler meshi de bozar. Çünkü o abdestin bir parçasıdır. Yani mest üzerine mesheden birinin abdesti bo zulsa; eger mesh süresi bitmemiş ise abdest alır ve mestinin aze rine mesheder,

2) Cünüplük vb, haller: Mesh giyen biri cünüp olur veya hayız, lohusa (bunlar cünüplüge kıyas edilmiştir) gibi gusletme gerektiren bir durum meydana gelirse mesh bozulur. Şayet guslettikten sonra mesh giymek isterse onu yeniden giyebilir. Çünkü Safvan b. Assal hadisi bunu gerektirir: “Rasulullah sallal lahu aleyhi ve sellem seferi olduğumuz takdirde mestlerimizi geceli gündüzlü üç gün süreyle ayağımızdan -cünüplük müstesna- çikartmamamızı emrederdi”

3) Mestlerin her ikisini veya birini çıkartmak. Hanefilere göre; mesh, ancak ayakların çoğunun mestin boğazına kadar çıkarılmasıyla bozulur. Ama ayağın az bir kısmı çıksa bozulmaz. Malikilerde mutemed görüşe göre; ayakların tümü mestin boğa zina kadar çıkarılmadıkça mesh bozulmaz. Hanbeliler dışındaki cumhura göre; bu durumda o kişi her iki ayağını da yıkar.

4) Mestte delikler meydana gelmesi:

– Mestin değişik yerlerinde veya bir yerde delik olmasin dan dolayı ayağın bir kısmının dışarıya çıkmasıyla Şafiilere ve Hanbelilere göre abdest bozulur.

– Hanefilere göre; ayak parmaklarının üç tanesi kadarının çıkması halinde bozulur.

– Malikilere göre; üçte birinin çıkması halinde abdest bozulur

5) Mesh süresinin dolması: Bu mukim için bir gün bir gece, sefer için üç gün üç gecedir. (Malikilere göre sürenin sona erme siyle mesh bozulmaz.)

6) Hanefilerin sahih olan görüşüne göre suyun mestin için deki ayağın yarıdan fazlasına değmesiyle mesh bozulur. O vakit mestin çıkanılıp ayakların yıkanması gerekir.

MESHİN MEKRUHLARI

1) Meshi birden fazla yapmak mekruhtur.

2) Meshetme yerine mestleri yıkamak, mestin üzerindeki necaseti temizlemek için yapılırsa mekruh olmaz; ama üzerine tekrar meshetmek gerekir. Kaynak Temzilik ilmihali

BENZER KONULAR:

Sargı üzerine nasıl mesh edilir

Mest ne demek? Kısaca

Answer ( 1 )

    0
    2022-07-29T10:36:10+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Mestler üzerine mesh etmenin nasıl olacağı yukarıda detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Mestler üzerine mesh etmek asli olarak caizdir ve Müslüman erkek ve kadınlar için bir ruhsat yani kolaylıktır. Deri vb. şeylerden yapılan topuklar ve daha fazlasını örten şeye “mest” denir. Hanefi mezhebine göre mestler üzerine mesh etmenin şartları şunlardır;

    1) Mestleri, ayakları yikadıktan sonra giymiş olmak,

    2) Mestlerin topuklarını örtmesi,

    3) Onlarla pespese yürümenin mümkün olması,

    4) Her birinde ayağın en küçük parmagi miktarında delik olmaması,

    5) Bağlamaya gerek kalmaksızın ayaklarda kendiliginden durmaları,

    6) Suyun deriye varmasını önlemeleri,

    7) Ayaktan bir şey kesilmişse ayağın ön tarafından elin ku çük üç parmağı kadar bir kısmın kalmış olmasıdır.

Cevapla