İstişare ve Şura nedir

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

İslamda İstişare nedir? Şura ne demek

 Şura nedir

islamda İstişare ve Şura nedir

“İslam’da Şura ve İstişare”

Sözlükte danışmak, istişare ve meşveret­te bulunmak anlamına gelen şûra, İslâmî literatürde, yöneticilerin ve özellikle devlet başkanının kamu görevini yürütürken isti­şarede bulunmasını ve istişare sonucu oluşan temayülü gözönünde bulundurma­sını ifade eden bir terimdir.

Kuranda istişare

Kur’ân’da Hz. Peygamber’e hitaben, et­rafındaki müslümanlar kastedilerek “…İş hakkında onlara danış” (Al-i imrân 3/159} Duyurulmuş, bu emirle Hz. Peygamber’in şahsında bütün ümmete ve özellikle yöne­ticilere danışarak iş yapmaları emredilmiş­tir. Yine Kur’ân’da “….onların işleri arala­rında (yaptıkları) şura iledir” (eş-şûrâ 42/38) buyurularak meşveret ve istişare ile hareket etme müslümanların üstün meziyetleri arasında sayılmış, böylece müslüman top­lumlarda yönetimin şûra ve meşveret esa­sına dayanması gerektiği belirtilmiştir.

Sünnette istişare

Gerek Hz. Peygamber gerekse ilk dört halife şahsi hayatlarında olduğu gibi top­lumla ve devlet yönetimiyle ilgili mesele­lerde de şûraya büyük önem vermişler, daima etraflarındaki müslümanların görüş­lerini alarak hareket etmişlerdir. Bu yöneti­cilerin, meşveret ve halkın fikirlerine önem veren bu tutumları sebebiyledir ki, dönem­lerinde müslümanların şahsen veya gurup halinde karşı görüşlerini belirtebildikleri hatta itiraz edebildikleri, bunun da yöne­time olumlu katkılar sağladığı görülür. Ancak Emevilerle birlikte müslüman top­lumlarda giderek totaliter bir yönetim tarzının hakim olması, şûra ve istişarenin de çok sınırlı bir çerçevede kalmasını sonuçlamıştır. Dinî literatürde ve özellikle âmme hukuku alanında yazılan eserlerde şûranın önemli bir anayasal kurum olarak ele alınması, müslüman toplumlarda mev­cut fiili duruma getirilen bir eleştiri veya hukukun üstünlüğünün sağlanması, iktida­rın yetkilerinin kısıtlanması, yönetimin İslâm’ın temel ilke ve esaslarından ayrıl­maması yönünde gösterilen gayretler ola­rak görülebilir. Bu cümleden olarak, devlet başkanının etrafında “ehlu’l-hal ve’l-akd” veya “ehlü’ş-şûrâ” adıyla anılan adalet, bilgi, akl-ı selim ve basiret sahibi kimselerin bulunması, devlet başkanının ve diğer yöneticilerin bunlarla istişare etmesi ilke olarak benimsenip gerekli görülmüş, ancak bu konuda ayrıntıya gidilmeyerek müslüman toplumların ve yönetimlerin kendi dönem ve şartlarına uygun bir pro­sedür geliştirmesine imkan tanınmıştır.

İstişare ve Şura nasıl yapılır?

Şûranın mahiyeti, şûra heyetinin teşek­kül tarzı, şûranın bağlayıcılığı, şûra heyeti­nin görüşü ile devlet başkanının görüşü arasında farklılık bulunduğunda izlenecek metod gibi konularda literatürde yer alan görüşlerin de, İslâm bilginlerinin nasslarve sahabe tatbikatı ışığında kendi yorum kültür, bilgi ve deneyimlerinin ürünü olarak ortaya koydukları içtihadı sonuçlar olduğu açıktır. Bu konuda geliştirilen doktriner görüş ve Öneriler temelde, müslüman top­lumlarda yönetimin Kur’ân ve Sünnet’te vaz’ edilen genel hukuk ilkelerine bağlı, kamuoyu desteğine sahip, adaletli ve hak­kaniyetli bir yönetim olmasını amaçlayan samimi ve etkili çabalar olarak değerlendi­rilmelidir
Gerçek Hayat

Meşveret ne demek

Answer ( 1 )

    1
    2020-11-17T19:33:37+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İstişare, aile içi ilişkilerin sağlam bir zemine oturtulmasından toplumsal barışın ve güven ortamının tesisine kadar bütün yaşam pratiklerinin vazgeçilmez unsurudur. Herhangi bir karar almadan ve eyleme geçmeden önce başkalarının düşüncelerine başvurmak, kişiye büyük kolaylık sağlamanın yanında onu olası hatalardan da büyük oranda korur. Zira bir bilene danışmak ve makul öneriler almak insana oldukça güven verir. Müslüman’a yakışan, daima doğru olanı bilmek, doğru olanı yapmak ve doğruca yapmaktır. Bu konuda doğru bilgi, İslam’ın hükümlerini, helal ve haramlarını bilmektir. Bu konuda doğru olan, ehli ile istişare etmek, doğruca olan da istişare neticesinde alınan karara uymaktır. Hatta istişarede, fikri beğenilmeyen kimse, ben sorumluluktan kurtuldum diye sevinmeli; fikri kabul edilen de benim dediğim isabetli değilse diye endişe etmeli; alınan karara muhalif olan da karara ilk uyan olmalıdır.

     

    En iyi cevap

Cevapla