İSLAM’DA ŞEHİTLİĞİN ÖNEMİ

Dinimizde şehitliğin önemi nedir? Ayet ve Hadislerle şehitlik

İnsan olarak hepimizin hayatında din, iman, istiklal, bayrak ve vatan sevgisi gibi kutsal sayılan değerlerimiz vardır. Her insanın bu değerlere bağlı olması, gerektiğinde bunlar için kanını ve canını vermesi dini bir görevdir.
Şehitlik ise; Hak yolunda, Allah uğrunda canını feda etmek; aşkla, sevgi ile tertemiz ve dipdiri olarak Yaradanına kavuşmaktır.
Tarihimiz, eşsiz kahramanlık örnekleri ve zaferlerle doludur. Atalarımız, her karışı kanla yoğrulmuş kutsal vatan topraklarının savunması, namus, şeref ve mukaddesatımızın korunması için canlarını verip Şahadet şerbetini içmişlerdir. Bizler de onların torunlarıyız. İnanıyoruz ki, şehitlik bir fani için erişilecek rütbelerin en yükseğidir. Din, iman, vatan ve mukaddesat uğrunda Şahadet şerbetini içip bu fani alemden göçenler, Allah katında Peygamberlerden sonra en yüksek mertebeyi kazanan bahtiyarlardır. Biz onların aramızdan ayrılmasıyla öldüklerini sanıyoruz. Oysa onlar ölmemişlerdir. Bizim, mahiyetini bilemediğimiz bir hayat mertebesinde yaşamaktadırlar. Nitekim ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz:
“Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.”(1) buyurmaktadır. Doğrudur. Biz bilemeyiz, anlayamayız ve farkında olamayız. Çünkü bu gerçek, gücü-görüşü sınırlı olan insan tarafından anlatılıp görülemeyebilir. Fakat her şeye rağmen inanıyoruz ki; “O şehitler, diridirler.”
Diridirler! Bunun için diğer ölüler gibi yıkanmazlar. Çünkü ölü, temizlensin diye yıkanır. Halbuki onlar, diri ve temizdirler. Şehit oldukları zaman giydikleri elbiseler, kendileri için kefendir.

Dünya ahiretin tarlasıdır. Tarlaya ne ekilirse, o biçilir. Dünyada Allah yolunda, vatan ve mukaddesat uğrunda bu tarlaya hayatlarını ekip onu kanlarıyla sulayanlar, ahirette elbette ebedi bir hayat elde edeceklerdir. Şehitlik ne kadar yüce bir mertebe ki, peygamber olduğu halde Resulullah (s.a.v.) efendimiz bile tekrar tekrar şehit olmayı dilemiş ve şöyle buyurmuştur: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi ne kadar çok isterdim.” (2)
İşte şehitlerin mertebesi bu derece yüksektir. Bir şehidin yakınlarından, hısım ve akrabasından yetmiş kişiye şefaat edeceği de unutulmamalıdır.

Şehitlik rütbesi, çok şerefli bir rütbedir. Çünkü şehit, insanların Allah’ın emaneti olarak sahip oldukları din, can, mal, vatan ve hürriyetlerini koruma uğrunda canını feda etmiştir. Eğer biz bugün dinimize, vatanımıza, hürriyetimize, can ve mal güvenliğine sahipsek; bunu, büyük ölçüde şehitlerimize borçluyuz. Tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Allah, ruhlarını şad etsin.
————————
1- Bakara, 154.
2- Riyazü’s-Salihin, 2/535.