İslam’da savaş hukuku

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Islamda savas hukuku

İslam hukukunda savaş hukuku, cihad hukuku olarak adlandırılır. Cihad, İslam dininin temel esaslarından biri olup, Allah’ın dinini tebliğ etmek ve haksızlıklara karşı mücadele etmek için yapılan her türlü çabayı ifade eder.

Savaşa Katılmanın Farziyeti

İslam hukukunda savaşa katılmanın farziyeti, savaşın niteliğine göre değişmektedir. Düşmanın İslam ülkesine saldırması veya yakın tehlikenin belirmesi durumunda söz konusu olan genel seferberlik halinde savaşa katılmanın farz-ı ayın, yani her Müslüman’ın yerine getirmesi gereken bir görev olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda, savaşa katılmayanlar günaha girer ve cezalandırılır.

Bunun dışındaki savaşlara katılmanın ise farz-ı kifâye, yani bir topluluk içinde belli bir sayıda kişinin yerine getirmesi yeterli olan bir görev olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda, savaşa katılmayanlar günaha girmezler, ancak savaşa katılmayanlara göre daha az sevap elde ederler.

Savaşa Katılmanın Şartları

Savaşa katılmanın şartları, savaşın niteliğine göre değişmektedir. Genel seferberlik halinde savaşa katılmak için herhangi bir şart aranmaz. Ancak, savaşın farz-ı kifâye olduğu durumlarda, savaşa katılmak için aşağıdaki şartlar aranır:

Müslüman olmak: Savaşa katılmak için kişinin Müslüman olması gerekir.
Ergen olmak: Savaşa katılmak için kişinin ergen olması gerekir.
Hür olmak: Savaşa katılmak için kişinin hür olması gerekir.
Erkek olmak: Savaşa katılmak için kişinin erkek olması gerekir.
Vadesi gelmiş borcu bulunmamak: Savaşa katılmak için kişinin vadesi gelmiş borcu bulunmaması gerekir.
Fizik ve ekonomik gücünün yerinde olması: Savaşa katılmak için kişinin fizik ve ekonomik gücünün yerinde olması gerekir.
Anne ve babasının iznini almak: Savaşa katılmak için kişinin anne ve babasının iznini alması gerekir.
Bu şartlardan herhangi birini taşımayan kişi, savaşa katılmaktan muaf tutulur.

Savaşta Yasaklanan Davranışlar

İslam hukukunda savaş sırasında aşağıdaki davranışlar yasaklanmıştır:

Savaş sırasında sivillere, çocuklara, kadınlara ve yaşlılara zarar vermek.
Savaş sırasında dini yapılara, kutsal yerlere ve kültürel mirasa zarar vermek.
Savaş sırasında zehirli gaz, kimyasal silah ve biyolojik silah kullanmak.
Savaş sırasında teslim olan düşmanı öldürmek veya esir almak.
Savaş sırasında esirlerin mallarını yağmalamak veya kendilerine zarar vermek.
İslam hukuku, savaşın bir zorunluluk olduğu durumlarda bile, savaşın insan onuruna aykırı davranışlarla yürütülmesine izin vermemektedir.

İslamiyet’te savaş hukuku oldukça önemli bir yere sahiptir. İslam hukukuna göre savaş, ancak belirli şartlar altında meşru kabul edilir. Bu şartlar, Kur’an ve Sünnet’te açıkça belirtilmiştir. Buna göre, savaşın meşru olabilmesi için şu şartlar aranır:

Savaş, savunma amaçlı olmalıdır.
Savaş, haksızlığa karşı olmalıdır.
Savaş, barışı sağlamak veya yeniden tesis etmek için olmalıdır.
Savaş hukukunun temel amacı, savaşın yıkıcı etkilerini en aza indirmektir. Bu amaçla, İslam hukuku savaş sırasında uyulması gereken bir dizi kural belirlemiştir. Bu kurallar, savaşan ve savaşmayanların korunmasını, savaşın masumlara zarar vermesini önlemeyi amaçlar.

İslam savaş hukukunun bazı temel kuralları şunlardır:

Savaş ancak ilan edildikten sonra yapılabilir.
Savaş, sadece muhariplere karşı yapılır. Siviller ve masumlar korunmalıdır.
Savaşta, öldürme ve yaralanma sadece zorunlu durumlarda yapılır.
Savaşta, dini ve kutsal yerler korunmalıdır.
Savaşta, savaş esirleri iyi muamele görmelidir.
İslam savaş hukuku, Batı’da savaş hukukunun gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Batı’da savaş hukuku ile ilgili ilk düzenlemeler, 17. yüzyıldan sonra yapılmaya başlanmıştır. Ancak İslam hukukunda savaş hukuku ile ilgili düzenlemeler, çok daha erken bir dönemde, ilk fıkıh eserlerinde bile yer almıştır.

İslam savaş hukukunun bazı temel kuralları, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Örneğin, savaşın sadece savunma amaçlı olması gerektiği ve sivillerin korunması gerektiği gibi kurallar, uluslararası hukukta da kabul edilen temel kurallardır.

İslam savaş hukukunun bazı önemli özellikleri şunlardır:

İnsanlık ve adalet temellidir. İslam hukuku, savaşın insanlığın karşı karşıya kalabileceği en büyük yıkımlardan biri olduğunu kabul eder. Bu nedenle, savaşın ancak zorunlu durumlarda ve adaleti sağlamak için yapılmasını öngörür.
Savaşın sınırlarını belirler. İslam hukuku, savaşın tahribatının sınırlı tutulması ve mümkün olduğunca azaltılması için tedbirler öngörür. Bu amaçla, savaşan ve savaşmayanların korunmasını, savaşta dini ve kutsal yerlerin korunmasını ve savaş esirlerine iyi muamele gösterilmesini şart koşar.
Uygulanabilirliği yüksektir. İslam savaş hukuku, Kur’an ve Sünnet gibi evrensel kaynaklara dayanmaktadır. Bu nedenle, tüm zamanlarda ve tüm toplumlarda uygulanabilirliği yüksektir.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2024-01-18T11:00:26+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslamda Savaş Hukuku: İnsanlık Onurunu Koruyan Bir Sistem

    İslam, savaşın bir zorunluluk olduğu durumlarda bile insanlığın korunmasını ve adaletin sağlanmasını amaçlayan bir dindir. Bu nedenle, İslam hukukunda savaş hukuku, savaşın yürütülmesi sırasında uyulması gereken temel kuralları ve ilkeleri belirler.

    İslam savaş hukukunun temel ilkeleri şunlardır:

    • Savaş ancak meşru bir gerekçeyle yapılabilir. Bu gerekçeler, zulme karşı koymak, hakkını savunmak, masumları korumak gibi nedenler olabilir.
    • Savaş, mümkün olan en kısa sürede ve en az zararla sonuçlandırılmalıdır.
    • Savaş sırasında siviller ve masumlar korunmalıdır.
    • Savaş sırasında düşmana karşı adil ve insani muamele yapılmalıdır.

    İslam savaş hukuku, bu temel ilkeleri hayata geçirmek için çeşitli hükümler ve kurallar içerir. Bu hükümlerden bazıları şunlardır:

    • Savaş, sadece Müslümanların başlatabileceği bir eylemdir. Müslümanlar, önce sulh yolunu denemelidir.
    • Savaş, sadece silahlı güç kullanarak yapılabilir. Zehirli gaz, nükleer silahlar gibi masumlara zarar veren silahların kullanılması yasaktır.
    • Savaş sırasında, siviller ve masumlar korunmalıdır. Sivillerin ve masumların mallarına zarar vermek yasaktır.
    • Savaş sırasında, düşmana karşı adil ve insani muamele yapılmalıdır. Düşman askerleri, esir alındıktan sonra iyi muamele görmeli ve serbest bırakılmalıdır.

    İslam savaş hukuku, insanlığın korunmasını ve adaletin sağlanmasını amaçlayan evrensel bir hukuk sistemidir. Bu sistem, günümüzde de geçerliliğini koruyan ve uluslararası hukukta önemli bir yere sahip olan bir sistemdir.

    İslam Savaş Hukukunun Bazı Pozitif Yönleri

    İslam savaş hukukunun bazı pozitif yönleri şunlardır:

    • İnsanlığın korunmasına ve adaletin sağlanmasına yöneliktir.
    • Savaşın mümkün olan en kısa sürede ve en az zararla sonuçlandırılmasını amaçlar.
    • Savaş sırasında siviller ve masumların korunmasını öngörmektedir.
    • Savaş sırasında düşmana karşı adil ve insani muamele yapılmasını gerekli kılar.

    Bu yönleri ile İslam savaş hukuku, günümüzde de geçerliliğini koruyan ve evrensel hukukta önemli bir yere sahip olan bir sistemdir.

    En iyi cevap

Cevapla