İSLAMDA ORUÇ TUTMANIN ÖNEMİ 

İslam’ın temel esaslarından biriside oruç ibadetidir. Oruç hicretin ikinci yılında, Şaban ayında farz kılınmıştır. Kitap Sünnet, icma ile sabittir. Hutbenin başında okuduğum ayeti kerimde Allah (c.c) “Ey iman edenler! Sizden evvelki ümmetlere Farz kılındığı gibi, size de oruç farz kılındı. Ta ki fenalıklardan korunasınız”[1] buyurmaktadır.

Oruç, Allah’ın emrini yerine getirmek, ona yakın olmak; rızasını kazanmak niyeti ile tan yerinin ağarmasından, güneşin batmasına kadar olan zaman süresi içerisinde nefsi, yemekten içmekten, nefsanî arzulara uymaktan uzak tutmaktır.

Oruç Müslüman olan, akıllı ve ergenlik çağına gelmiş olan herkese farzdır. Oruç farz olduğu halde, oruç tutamayacak durumda olan,  hastalar veya yolcular, hastalar iyileşince, yolcular, memleketine dönünce, tutamadığı günleri kaza ederler. İyileşmesi mümkün olmayan hastalar, düşkünler ve yaşlı kimseler, oruç tutamadıkları gün için, bir fidye yani bir kişinin, bir günlük yiyeceğini veya yiyeceğinin karşılığı olan parayı yoksula vermektir.

Fidyenin tutarı bir günlük için Ramazanda verdiğimiz Fitre kadardır. Cenabı Allah bir ayetinde “Oruca gücü yetmeyenlerin bir fakiri doyuracak kadar Fidye vermeleri gerekir.”[2] buyurmaktadır. Oruca kalp ile niyet etmek yeterli ise de, dil ile de “Niyet ettim Allah rızası için Oruç tutmaya” demek suretiyle, hem kalp, hem dil ile söylemek de iyi olur. Oruç insanları dünyadaki kötülüklerden sakındıran, Ahirette Cehennem azabından koruyan ve günahların bağışlanmasına vesile olan bir ibadettir.

 Mevla’mız bir kutsi hadisin de “Oruç benim içindir, Onun mükâfatını da ancak ben vereceğim.”[3] buyurmaktadır.

Oruç, Namaz gibi hayatı disipline eden, en önemli bir ibadettir. Allah’ın rızasına ulaşmak niyetiyle başlanılan oruç, insan nefsini terbiye eder. Allah’a kul olmanın, ulvi zevkini gönüllere işler. Oruç ibadetiyle kalbin pası silinir. Ruhun kirleri temizlenir. İnsan yaptığı kötülüklere pişman olup, tövbe ederek, peygamberimizin bir hadisinin “Kim (farziyetine) inanarak ve (karşılığını) yalnız Allahtan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları mağfiret olur.” müjdesine nasıl oluşur.[4] Oruç ayı olan Ramazan ayı, birçok hikmeti ihtiva eder. Manevi açıdan huzur bulduğumuz ve sevinç duyduğumuz bu ayda sayısız nimetlerin kıymetini daha iyi anlarız. Lezzet ve duygulardan vazgeçip, Allahın emir buyurduğu oruç ibadeti ile sonsuza dek sürecek manevi hazlara ulaşmanın sırrına ereriz.  Oruç insanın azim, sebat, kanaat, metanet ve sabır gibi ahlaki güzelliklere sahip olmasına, aç kalarak nimetlerin kıymetini bilmesine, yoksulların, fakirlerin halini düşünüp, onlara merhamet ve şefkat hisleriyle yaklaşmasına sebep olur.

Ramazan ayı nefislerin terbiye edildiği, zekât ve sadakanın çok verildiği, iyiliklerin çok yapıldığı, yoksulların doyurulup gözetildiği, sevap ve mükâfatın arttığı, af ve mağfiretin çokça ihsan edildiği bir aydır.

İnsanın, orucundan beklediği manevi hazzı alabilmesi ve Günahların bağışlanması için, sadece midesine değil tüm organlarına oruç tutturması gerekir. Başkalarına zarar vermekten, etrafındaki insanları huzursuz etmekten kaçınmalı herkesle iyi geçinmelidir. Böylece oruç ibadetinin gayesi olan insanın, olgunlaşması, Ahlakın güzelleşmesi gerçekleşecek, toplumun ve ferdin hayatı, huzurlu ve mutlu olacaktır. Hutbemizi bir hadis meali ile bitirelim: “Üç kimsenin duası geri çevrilmez kabul edilir.

• Oruçlunun iftar vaktindeki duası,
• Adaletli hükümdarın duası,
• Mazlumun duası.” [5]

——————–

[1] Bakara, 1/183

[2] Bakara, 1/184

[3] Büyük hadis külliyatı; Cemül Fevsid-2

[4] Buhari: 3/176

[5] İbn mace, Siyam. 48

BENZER KONULAR:

• orucun önemi ve faydaları
• İslam’da Orucun Önemi Nedir
• orucun önemi ve fazileti hakkında Hadis
• Orucun Önemi Nedir? Kısaca
• Orucun Mahiyeti Ve Önemi Nedir? Kısaca
• Tümünü görüntüle.