Paylaş
Gayb ne demek? Kısaca
Question
Gayb Ne Demek?
Gayb Hakkında Kısa bilgi
Gizli kalmak, gizlenmek, görünmemek, uzaklaşmak, gözden kaybolmak anlamında masdar, gizlenen, hazırda olmayan anlamında ise isim veya sıfat olarak kullanılan gayb, dinî bir kavram olarak, nakle dayalı bilgi olmaksızın hakkında bilgi edinilemeyen varlık alanı demektir.
Gayb kelimesi Kur’ân’da altmış yerde geçmektedir. Gayb kelimesi Allah’a nispet olunduğu yerlerde sadece Allah tarafından bilinebilen mutlak gaybı ifade eder.
İlgili âyet ve hadislerin bazılarında gaybı sadece Allah’ın bildiği ifade edilmekte (bk. En’âm, 6/59; Yûnus, 10/20; Hûd, 11/123; Buhârî, İstiskâ, 29, Tevhid, 4; Müslim, İmân, 77), bir kısmında ise Allah’ın dilediği kullarını gayb konusunda bilgilendirdiği (Âl-i İmrân, 3/179; Cin, 72/26-27) haber verilmektedir. Bu bağlamda Hz. İbrahim’e göklerin ve yerin melekûtunun gösterildiği (En’âm, 6/75), Hz. Yusuf’a rüyaları yorumlama ilminin ve kavminin yiyeceği yemekleri önceden bilme yeteneğinin verildiği (Yûsuf, 12/21, 37), Hz. İsa’nın, İsrailoğulları’nın evlerinde ne yiyip neleri biriktirdiklerine vâkıf olup bunları kendilerine haber verdiği (Âl-i İmrân, 3/49) belirtilmektedir.
Buna göre gaybı, sadece Allah’ın bildiği mutlak gayb; O’nun bildirdikleri tarafından bilinebilen izâfi gayb şeklinde ikiye ayırmak mümkündür. Hz. Peygamber de Allah’ın kendisine öğrettiklerinin dışında gayb hakkında bilgiye sahip değildi (Müslim, İmân, 287; Tirmizî, Tefsîr, 7). Kur’ân mutlak gaybın bilinmesini sadece Allah’a tahsis etmiş, bu niteliğin diğer yaratıklardan birine tahsis edilmesini tevhide aykırı bulmuş, gayb kapılarını zorlama denemeleri olan fal, kehanet vb. yollara başvurmayı şiddetle yasaklamıştır.
Gayb, kelime anlamı olarak “gizli kalmak, gizlenmek, görünmemek, uzaklaşmak, gözden kaybolmak” gibi anlamlara gelir. Dini bir terim olarak ise gayb, insanların kendi akıl ve duyularıyla bilgi sahibi olamayacakları, sadece Allah tarafından bilinen veya Allah’ın dilediği kullarına bildirdiği varlık alanını ifade eder.
Kur’an-ı Kerim’de gayb kelimesi birçok yerde geçmektedir ve bu kavram iki ana şekilde ele alınır:
Mutlak Gayb: Bu, sadece Allah tarafından bilinebilen gaybı ifade eder. Hiçbir insanın veya başka bir varlığın bu bilgiye kendi başına ulaşması mümkün değildir. Allah, gaybın tek sahibidir ve bu bilgiye sadece O vakıftır. (Bkz. En’âm 6/59; Yûnus 10/20; Hûd 11/123)
İzâfi Gayb: Allah’ın dilediği kullarına veya peygamberlerine bildirdiği gayb bilgisidir. Bu, mutlak gayb olmamakla birlikte, Allah’ın bildirmesiyle insanların veya peygamberlerin bilgi sahibi olabildiği konulardır. Örneğin, Hz. Yusuf’un rüyaları yorumlama yeteneği veya Hz. İsa’nın bazı bilgileri insanlara bildirmesi bu tür gayba örnek verilebilir. (Bkz. Âl-i İmrân 3/179; Cin 72/26-27)
Bu bağlamda, İslam inancına göre gayb bilgisi sadece Allah’a aittir ve Allah’ın bu bilgiyi kimseyle paylaşmadığı sürece, kimse bu bilgiye ulaşamaz. Gaybı bilme iddiasında bulunmak veya gaybı zorlamaya çalışmak (örneğin falcılık, kehanet gibi yollarla) İslam’da kesinlikle yasaklanmıştır.
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
BENZER KONULAR:
Answers ( 5 )
Gayb kelimesi; gizli kalmak, gizlenmek, görünmemek, uzaklaşmak, gözden kaybolmak anlamında masdar, gizlenen, hazırda olmayan anlamında ise isim veya sıfat olarak kullanılan bir kelimedir. Gayb kelimesinin dini ıstılahtaki anlamı ise; nakle dayalı bilgi olmaksızın hakkında bilgi edinilemeyen varlık alanı demektir. Gayb kelimesi Kur’ân’da altmış yerde geçmektedir. Gayb kelimesi Allah’a nispet olunduğu yerlerde sadece Allah tarafından bilinebilen mutlak gaybı ifade eder.
Gayb kelimesi Kur’ân’da kırk dokuz yerde geçer. Dört yerde de çoğul Golar olarak guyûb (gizliler)’ şeklinde yer alır. Ayrıca bir kez gâibe (gizli), üç kez gaib (kayıp)” şeklinde sıfat, iki kez gayâbe (bir şeyin dibi-alçak yer) şeklinde isim olarak kullanılır. Bir yerde de birinin yokluğunda arkasından konuşmak, gıybet etmek anlamında fiil olarak geçer. Göklerin ve yerin bilinmeyeninin Allah’a ait olması, geçmişte kalmış ve bilinemeyecek bazı ibretlik olaylar Kur’ân’da gayb olarak adlandırılır. Müminin görmediği hâlde Rabbine inanıp derin saygı duyması övülür.
Ga-ye-be kökünden gelen gayb kelimesi, “gizlilik, göz önünde olmamak, kesin bilinmemek (şekk)” mânalarına gelir. 10 “Gözle görerek tanık olma” anlamına gelen şehâdet kelimesi gaybın zıddıdır.” Kelime anlamlarından hareketle gayb, “duyularla algılanamayan ve insan bilgisinin kapsamına girmeyen her şeydir” şeklinde tanımlanabilir. Seyyid Şerîf Cürcânî (ö. 816/1413), gaybı “akıl ve duyular yanında hislerle de bilinemeyen” diye tarif etmiştir.
Taberî’ye (ö. 310/923) göre gaybın aslı, insana gizli olan ve insanın gözüyle algılayamadığı her şeydir. Allah’ın kendisi, cennet-cehennem ve öldükten sonra dirilme (ba’s), Allah’a ve peygamberine iman etme gibi konular gaybdır. Müfessirler Kur’ân’daki bağlamına göre vahiy ve âhiret konularındaki gayb kelimesine “Kur’ân, azap, ceza, cennet-
cehennem, öldükten sonra dirilme” vb. karşılıklar vermişlerdir. Allah, âhiret, melek ve cin de insanın duyu organlarıyla kavranamayacağı için gayb kelimesinin anlam alanı içindedir. 16 Öyleyse insanın göremediği, duyamadığı, hissedemediği, tanık olamadığı her şey onun için gaybdır. Geçmişte tanıkları olmamış ya da tanıkları kalmamış olaylar, gelecekte olacaklar, yüreklerdeki duygu ve inançlar, âhiret, kıyamet saatinin vakti, ruh, melekler, vahiy gibi konular insanın bilgi sınırının ötesindedir. İnsan bunları yaşadığı ve tanık olduğu olaylar ve gördüğü, duyduğu nesneler gibi bilemez. Allah ise hiçbir zaman ve mekân sınırı olmaksızın her şeyi bilir. Bunları mutlak bilgisiyle yaratan da Allah’tır. Gayba dair bazı bilgiler insanlara doğruyu göstermek için Allah tarafından seçilen elçilere bildirilmiştir. Vahiyle Allah tarafından bildirildiği için de bu bilgilere iman edilmesi gerekir. Allah’ın ve âhiretin varlığı, vahyin kendisi bunlardan bazılarıdır.
Kur’ân’da Allah için âlimü’l-gayb (görünmeyeni bilen), âlimü’l-gaybi ve’ş- şehade (görünmeyeni ve görüneni bilen), allâmü’l-guyûb (görünmeyen ve algılanamayan her şeyi eksiksiz bilen), âlimü gaybi’s-semâvâti vel- ard (göklerin ve yerin bilinmeyenini bilen) gibi terkipler kullanılmıştır. 20 İnsanların bilme gücü dışındaki her şey için gaybü’s-semâvâti ve’l-ard (göklerin ve yerin bilinmeyeni) ifadesi kullanılır. Enba’ü’l-gayb (tanıkları olmayan olayların haberleri) terkibinde ise geçmişte kaldığı için şimdi tanık olunamayan, fakat ibret için Kur’ân’da anlatılan tarihî olaylar ifade edilir.
Gayb kelimesinin kullanıldığı âyetlerde Allah’ın Alim (her şeyi bilen), Habîr (her şeyden haberi olan) ve Basîr (her şeyi gören) olduğu belirtilir. Bu âyetler, Allah’ın gizli olan her şeyi görüp bildiğini ve kulların yaptıklarından haberdar olduğunu bildirir. Bu yüzden Kur’ân-ı Kerîm’de hafa (gizli kalma), sır (giz), tehâfüt (gizleme), butûn (içte/içeride olanlar), setr (örtme), kenn/künün (saklama), ketm (sözü gizleme) ve cenn (duyu organlarına saklı kalma) gibi bazı kelimeler de Allah’ın gaybı bilmesi bağlamında kullanılmaktadır. Allah kullarının yaptıklarından habersiz değildir. Yine bu bağlamda Kur’ân’da ıttıla’ (bildirme) kelimesi kullanılmıştır. İnsan için gayb olan ve olmayan her şey bunların açıkça yazıldığı bir kitapta (kitâbün mübîn) bulunmaktadır.
Gayb ne demek kısaca
Gayb ile ilgili sorular
Hocam gayb ne demektir. Gaybın anahtarlarını ancak Allah bilir ne demektir. Dilediğine gaybı bildirir ne demektir. Gayb gelecek şimdiki zaman ve geçmiş zaman için mi kullanılır. Hislerle gayb farklı bişey midir. Yani hani insanlar her zaman bişeyler hisseder. Gayb ve his arasında fark varmıdır.
Allah insanlara gaybı vericekse ne şekilde verir Bi örnekle açıklayabilir isiniz. Her düşündüğümde hissettiğim şeylerde bu sezgi mi gaybmı diye düşünüyorum şirke düşmekten korkuyorum. Yani his sezgi farklı şeylerseAllah herkese bunları eşit şekilde verirse insan kendi kendinemi düşünür yoksa Allah mı sezdirir hisettirir
GAYBIN TANIMI
“Akıl ve duyular yoluyla hakkında bilgi edinilemeyen varlık alanı” olarak tanımlanan gayb,“gizli kalmak, gizlenmek, görünmemek, gözden kaybolmak” mânâlarında masdar ve “gizlenen, hazır olmayan, bulunmayan şey” anlamında isim veya sıfat olarak kullanılmaktadır.
Kelimenin masdar olarak kullanımı “gayb, gaybe, gayab, guyub ve meğib” kalıplarında gelirken, isim ve sıfat olarak “gaib” şeklinde kullanılmaktadır. Sözlükte bir yerde bulunmama, katılmama, gizli, saklı, görünmeyen ,senin huzurunda olmayan her nesne, bilinmeyen şeyler, görünmez ve bilinmez haller, sırlı ve gizli olan şeyler anlamlarına gelen gayb kelimesi, Arapça‟da birçok kalıpta, çeşitli mânâlar taşıyacak şekilde kullanılmaktadır.
Arapçada gayb kökünden türetilmiş birçok isim vardır. Gayb (şüphe, şek), gaib (belirsiz, kaybolmuş), gıybet (birisini arkasından kötü özellikleri ile anma), muğibe (kocası yanında bulunmayan kadın), meğib (uzakta olma), gıyabe (dip,çukur), gabe(çukur,sık ağaçlı orman) bunlardandır. Gayb kökünden türetilen isimlere bakıldığında da yine bunlardaki ortak anlamın gizlilik, belirsizlik, görünmezlik, uzaklık olduğu görülmektedir.
KUR’AN-I KERİM’DE GAYB KAVRAMI
Gayb kelimesi Kuran-ı Kerimde yedi farklı şekilde kullanılmıştır. Bunlardan sadece biri fiil Ģeklinde, diğerleri ise isim ve sıfat şeklindedir. Bu kullanımlara bakılacak olursa; bir yerde fiil olarak “yağteb”, kırk sekiz yerde “elğayb”, bir yerde “ğaybihi ”, dört yerde el-ğuyub şeklinde cemi sigasıyla, bir yerde “ğâibe”, üç yerde “ğâibîn”, iki yerde ise “ğayâbe” şeklinde kullanıldığı görülmektedir. Yani “gayb” kelimesi Kuranda müştaklarıyla birlikte toplam altmış yerde geçmektedir.
Kuran-ı Kerimde gayb kelimesine yüklenen manalara bakıldığında, kelimenin şu anlamlarda kullanıldığı görülmektedir: Şehâdet âleminin zıddı, göklerde ve yerde insanların bilip idrâk edemeyeceği gizli şeyler, Allahın ilim sıfatıyla nitelendirilmesi sırasındaki kullanımlar (Âlimu‟l-gayb ve Allâmulguyub), gelecek, Levh-i mahfûz karşılığında Allah, melek, Kuran, âhiret gibi iman konuları manasında, vahiy, kader, gizli ve kapalı, Allahın karar ve eylemleri, dünya hayatında gelecek azap, kıyamet günü, kuyunun dibi, arkadan konuşma, gıybet etme, manalarıyla, durum bildirme ve niteleme tarzında kullanımlar bulunmaktadır.