KULUN MEVLA’SIYLA İLETİŞİMİ: DUA

Yüce Rabbimiz, Peygamberimiz Efendimiz (s.a.s)’e hitaben; “Kullarım sana beni soracak olurlarsa bilsinler ki, ben, şüphesiz onlara çok yakınım. Bana dua edenin duasına karşılık veririm.”¹ buyurmuştur. Efendimiz (s.a.s) de, “Dua İbadetin ta kendisidir”², “Kime dua kapıları açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir”³ sözleriyle duanın önemini vurgulamıştır.

Kulun Allah katındaki değeri duası kadardır.  Rabbimiz; “De ki: Duanız Olmasa Rabbim size ne diye değer versin?”⁴ buyurmakla dua ve ibadetin değerini dile getirmiştir. Bu hakikatin farkında olan peygamberler de her fırsatta Yüce Mevla’ya dua etmişlerdir.

Şimdi, hep beraber Hz. İbrahim(a.s.)’ın duasına kulak verelim: “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir. Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle. Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.”⁵

Bir de Hz. Süleyman (a.s)’ı dinleyelim:

      “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!”⁶

Dua kulun Allahtan bir şey dilemesi, O’nu yardıma çağırması ve cânı gönülden anması demektir. İnsanın Allah’ın yüceliği karşısında aczini itiraf etmesi, sevgi ve tazimle O’nun lütuf ve ihsanını istemesidir dua. Dua, fani ve aciz olan insanın, sonsuz kudret sahibi Yüce Mevla ile kurduğu iletişimdir.

Dua, ister ihtiyaç sahibi olalım, ister olmayalım her birimizin sığınağıdır. Dert ve hacet sahiplerinin nefes aldıkları alandır. Dua, günahkârların Allah’ın affına ulaşabilmeleri için kullanmaları gereken bir merdiven gibidir. Kul ile Allah arasında bir haberleşmedir dua. Dua, kulun en çok sevdiği varlık olan Rabbine sunduğu iştiyak lisanıdır. Dua bir ibadettir. Hatta Efendimiz (s.a.s)’ın ifadesiyle; “ibadetin özüdür.”⁷

Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Öncelikle duanın gafletten uzak, bilinçli ve samimi bir halde yapılması gerekir. Efendimiz, “Yüce Allah, kalbi gaflet içinde bulunan kulun duasını kabul etmez”⁸ buyurarak bu hususu ne güzel dile getirir.

Ayrıca kul, üzerine düşen vazifeleri yapmadan sadece Allah’a yalvarmakla, dua ibadetini ifa ettiği yanılgısına düşmemelidir. Dua sadece dil ile yapılmaz. Fiil ile de yapılır. Kul bir yandan teşebbüs ederken diğer yandan da tevekkül etmelidir.

Evinde huzur olması için dua eden bir kimse, aynı zamanda eşi ve çocukları ile iyi geçinmeli, akraba ve komşularına eza etmemeli, kısacası huzursuzluğa sebep olan tüm davranışlardan kaçınmalıdır.

Derslerinde başarı için Allaha yalvaran bir öğrencinin, çalışmayı terk ederek sadece dili ile dua etmesinin dinimizin insanlardan istediği dua olmadığı açıktır.

Geliniz biz de her şeyin sahibi ve her şeye gücü yeten Rabbimize duayı ihmal etmeyelim! Bir yandan kul olarak üzerimize düşen vazifelerimizi yaparken diğer taraftan gönlümüzden kopan cümlelerle Rabbimize yalvaralım. Dualarımızda anne, baba, evlat, kardeş, eş ve dostlarımıza da yer verelim. Tüm Müslümanların huzuru ve insanların kurtuluşu için de dua edelim. Ve Efendimiz(s.a.s.)’in şu duasına hep birlikte âmin diyelim:

“Allah’ım! Ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten, fayda vermeyen ilimden ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım.”⁹

Ş. ULUTAŞ

[1] Bakara, 2/186, 2 Ebu Davut, Salat, 358, 3 Tirmizi, Da’vat, 112, 4Furkan, 25/77, 5 İbrahim 14/ 38-41, 6 Neml 27/19, 7 Tirmizi, Da’vat, 2, 8 Tirmizi, Da’vat, 66, 9 Nesâi, İstiaze, 18

BENZER KONULAR:

• İnsanların Allah İle İletişim Kurma Yolları Nelerdir?
• Allah ile iletişim: DUA
• İnsanın Allah (c.c.) ile iletişimini sağlayan yolların neler olduğunu araştırınız
• Nûr suresi 27, 58 ve 59. ayetlerini Kur’an-ı Kerim’den bularak aile içi iletişim bağlamında yorumlayınız.
• Hz. Peygamber, İslam’ı kısa sürede geniş kitlelere ulaştırmada nasıl bir iletişim tarzı benimsemiş olabilir?
• Tümünü görüntüle.