Paylaş
Akika kurbanı nedir nasıl kesilir
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Akika Kurbanı
Akika kurbanı hakkında tüm bilgiler.
4 mezhebe göre adak
Akîka arapça bir kelime olup, yeni doğan Çocuğun başındaki saç anlamına gelir. Bu anlamından dolayı, yeni doğan çocuğun saçının tıraş edildiği gün kesilen kurbana akika kurbanı denmiştir. İslâm’dan önce Araplar, erkek çocukları doğduğunda çocuğun saçını tıraş edip, kurban keserler ve bu kurbanın kanından çocuğun başına sürerlerdi. İşte yeni doğmuş çocuğun saçının tıraş edildiği gün kesilen bu kurbana akika kurbanı denirdi.
İslamiyet, Allah’a karşı bir şükrün ifadesi olarak kesilen bu kurbanı kız çocuklarını da kapsamına alarak meşru kılmış, ancak çocuğun başına, kesilen kurbanın kanından sürme adetini kaldırıp, onun yerine güzel kokular sürülmesi ve çocuğun kesilen saçının ağırlığınca gümüş veya altın tasadduk edilmesi hükümlerini getirmiştir.
Nitekim bu konuda Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Erkek çocuğun doğumuyla birlikte akîka kesilir. Onun namına akîka kanı akıtın ve çocuktan ezayı giderin (saçlarını tıraş edin)” (Buhârî, Akîka, 2; Ebû Dâvud, Dahâyâ, 21; et-Tirmizî, Edâhî, 16; Nesâî, Akîka, 2).
Bu konudaki bir başka hadis İse şöyledir: “Her erkek çocuk akikası karşılığında rehindir; doğumunun yedinci günü akîka kesilir, ismi konur ve saçı tıraş edilir“. (Ebû Dâvud, Dahâyâ, 21; et-Tirmizî, Edâhî, 21; Nesâî, Akİka, s).
İslâm bilginleri, bu hadiste geçen, “…akîkası karşılığında rehindir…” İfadesini farklı şekillerde açıklamışlardır. Bu konuda genellikle Ahmed b. Hanbel ve Katâde’nin “akîka kurbanı kesilmeyen çocuk küçükken vefat ederse, ana-babasına şefaat etmez” şeklindeki yorumu tercihe şayan bulunmaktadır.
Bir hadis-i şeriften, Hz. Peygamber’in ana-babaya isyankâr olmak anlamındaki “ukûk” kelimesiyle aynı kökten geldiği için akîka ismini hoş karşılamadığı, onun yerine, ibadet ve taat anlamına gelen “nesîke” kelimesini tercih ettiği anlaşılmaktadır (Muvatta’, Akîka, ı; Nesâî, Akîka, ı). Bununla birlikte, Hz. Peygamber muhataplarına genellikle bildikleri kelimelerle hitap ettiği için bazı hadislerde “akîka” kelimesi de kullanılmıştır.
Konu ile ilgili hadislerin değişik rivayetleri sebebiyle, fıkıh bilginleri akîkanın dinî hükmü üzerinde farklı sonuçlara ulaşmışlardır. İmâm Ebû Hanîfe’ye göre akîka kurbanı vacip veya sünnet olmayıp, mubahtır; dileyen keser, dileyen kesmez. Bununla birlikte bazı kaynaklarda, Hanefî-ler’e göre akîkanın mendup ve müstehap olduğu da belirtilir.
İmâm Mâlik, İmâm Şafiî ve bir görüşüne göre İmam Ahmed b. Hanbel, akîka kurbanı kesmenin sünnet olduğu kanaatindedirler. Zahirîler’e göre ise, akîka kurbanı kesmek vaciptir.
Tabiûn bilginlerinden Hasan el-Basri’ye göre akîka kurbanı yalnız erkek çocuk için, bilginlerin çoğunluğuna göre ise, hem kız hem de erkek çocuk için kesilir. Bunlardan İmâm Mâlik, gerek kız gerekse erkek çocuk için birer akika kurbanı kesileceği görüşündedir. İmam Şafii, İmam Ahmed b. Hanbel ve Dâvud ez-Zahirî’ye göre ise, kız çocuğu için bir, erkek çocuğu için iki akika kurbanı kesilir.
Akîka kurbanının çocuğun doğumunun yedinci günü kesilmesi müstehaptır. Ancak bu kurban, çocuğun doğumunun ikinci, üçüncü haftalarının sonunda yahut daha önce veya sonra da kesilebilir.
Bazı İslâm bilginleri küçüklüğünde kendisi için akîka kurbanı kesilmeyen bir kimsenin, daha sonra kendi adına akika kurbanı kesebileceğini ifade etmişlerdir.
Akîka olarak kurban edilecek hayvan İle udhiye (vacip kurban) görevini yerine getirmek üzere kesilebilecek hayvan arasında, cins, vasıf ve şartlar bakımından herhangi bir farklılık yoktur. İmâm Mâlik’e göre, koyun kesilmesi efdaldır; diğer fakih-lere göre ise, deve kesilmesi sığırdan, sığır kesilmesi de koyundan daha sevaptır.
Etinin yenilmesi, dağıtılması ve satılmaması bakımından da, akîka kurbanı yine tamamen udhiye (vacip kurban) gibidir. Ancak akîka kurbanının kemiklerinin parçalanıp parçalanmayacağı konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. İmâm Mâlik, bir taraftan çocuğun beşeri hırslarının kırılmasına vesile teşkil etmesi, bir taraftan da câhiliye dönemi uygulamasına karşı çıkılmış olması düşüncesiyle akîka kurbanının kemiklerinin parçalanmasının, İmâm Şafiî ve İmâm Ahmed b. Hanbel ise çocuğun selametine vesile olması düşüncesinden hareketle akîka kurbanının kemiklerinin parçalanmadan pişirilmesinin müstehap olduğu görüşündedirler.
İslâm bilginlerinden birçoğuna göre, akîka kurbanı kesildiğinde, çocuğun tıraş edilen saçı ağırlığında gümüş (veya altın) tasadduk edilmesi ve aynı gün ad konması müstehaptır. Nitekim Hz. Fâtıma’nın, Hasan, Hüseyin, Zeynep ve Ümmü Gülsüm (r.a.)’ün saçlarını tartıp, ağırlığınca gümüş tasadduk ettiği nakledilmektedir.
Bu konudaki rivayetlerin tamamında, çocuğun saçının ağırlığı kadar gümüş tasadduk edileceği yer almakla beraber, bazı İslam bilginleri gümüş ya da altın tasadduk edilebileceğini söylemişlerdir.
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Akîka arapça bir kelime olup, yeni doğan Çocuğun başındaki saç anlamına gelir. Bu anlamından dolayı, yeni doğan çocuğun saçının tıraş edildiği gün kesilen kurbana akika kurbanı denmiştir. Akika kurbanının etinden adak kurbanının aksine hem ev halkı hem de fakirler istifade edebilir.