Paylaş
Ahde vefa ne demek kısaca
Question
AHDE VEFA
ahde vefa ne demek ayeti diyanet
İslamda Ahde vefa ne demektir
وَالَذِينَ هُم لاِمَاناَتِهِمْ و عَهْدِهِم رَاعُون
İnsanların dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen yüce dinimiz bu mutluluğa ulaşmak için bazı kurallar koymuştur. Bu kuralların en önemlilerinden birisi de ahde vefadır. Verilen sözü yerine getirme, öze-söze bağlı kalma ve bu doğrultuda gereğini yapma anlamına gelen ahde vefa İslam ahlakının en önemli prensiplerinden birsidir.
Bu konuyla ilgili Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.”[1] “Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir.”[2] Sevgili peygamberimiz (SAV) de Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmuştur. “Münafığın alameti üçtür. Konuştuğunda yalan söyler, emanete riayet etmez, söz verdiğinde sözünde durmaz.”[3] Toplumu ayakta tutan ilkeleri sıralarken Efendimiz (SAV) şöyle buyurmaktadır: “Devlet malının korunması, adaletin herkese aynı ölçüde uygulanması ve söz verildiğinde, sözünün gereğinin yerine getirilmesi.”[4]
Emniyet ve sadakat Peygamber Efendimizin en belirgin vasıflarıdır. Bu vasıfları onun getirdiği dine inanmayan, müşrikler bile kabul etmişler ve ona Muhammed’ül Emin demekten kendilerini alamamışlardır. Peygamberimizin örnek hayatı bizlere ilham kaynağı olmalıdır. O, ahde vefanın en güzel örneklerini vermiştir. Hudeybiye antlaşması imzalandıktan sonra, Müslüman olup Medine’ye sığınan Ebu Cendel’i antlaşma gereği Mekkelilere teslim etmiştir. Rasulullah’ın bu uygulaması Ebu Cendel’i ve Müslümanları çok üzmüş, ancak antlaşmaya sadık kalan Efendimizin bu tavrı birçok Müşrik’in hidayete ermesine vesile olmuştur.
Müslümanlar olarak sözümüze sadık, sorumluluğumuzun bilincinde, insanlarla münasebetlerimizde samimi ve ticaretimizde doğru olmalıyız. Eşimize, işimize, yurdumuza ve dostumuza gereken önemi vermeliyiz. Vefa gösterilmesi gereken değerlerin ihmal edilmesinin nifak alameti olduğunu bilmeliyiz.Ahde vefasızlık ve sadakatsizlik toplumda güvensizliğe, kin ve nefretin çoğalmasına, dolayısıyla sosyal yapıda zedelenmeye neden olur. Sağlam bir toplum, bireylerin gayretiyle oluşabilir.
Peygamber Efendimiz (sav)’in ümmetini ikaz eden hadisiyle bitiriyorum.”Bir toplum, sözünden dönüp, hileye başvurursa Allah (cc) onlara düşmanlarını musallat eder.”[5]
[1] Mü’minun Suresi-8
[2] İsra Suresi :34
[3] Riyazüs-Salihîn 2/962
[4] Kütüb-ü Sitte C.16 S.367
[5] Kütub-u Sitte : C16/367
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
İnsanlar arası ilişkilerde güven unsurunun hâkim olabilmesi için yegane garanti vasıtası ahde vefadır. Bu yüzden Rabbimiz (cc) Kur’an’da, insanların toplum hayatının gereği olarak birbirleriyle yaptıkları sözleşmelerin esaslarına uygun hareket etmelerinin, verdikleri sözleri mutlaka yerine getirmelerinin önemi üzerinde ısrarla durur. Verilen sözün yerine getirilmesi Kur’an-ı Kerim’in emridir. Müslümanın sözü senet gibidir Aleyhine de olsa verdiği sözü yerine getirir. İnanan insan verdiği sözden caymaz. Sözden caymanın münafıklık alameti olduğunu bilir.
İslam’da ahde vefa, verilen sözü tutma, güvenilirlik ve sadakat anlamına gelir. Bu, İslam ahlakının temel prensiplerinden biridir ve hem bireysel hem de toplumsal yaşamın düzenli ve huzurlu olmasının anahtarıdır. Ahde vefa, kişilerin verdikleri sözlere sadık kalmaları, emaneti yerine getirmeleri ve sorumluluklarını yerine getirmeleri anlamına gelir.
Kur’an-ı Kerim’de bu konuya dair pek çok ayet bulunmaktadır. Mü’minun Suresi 8. ayette “Yine onlar ki, emanetlerine ve verdikleri sözlere riâyet ederler.” buyrulmakta, bu da ahde vefanın önemini vurgulamaktadır. İsra Suresi 34. ayette ise, “Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz sorumluluk gerektirir.” denilerek ahde vefa bir sorumluluk olarak tanımlanmaktadır.
Peygamber Efendimiz (sav) de hadislerinde ahde vefanın önemini sık sık vurgulamıştır. Münafıklık alametlerinden birinin sözünde durmamak olduğunu ifade eden hadisi, ahde vefasızlığın İslam’daki yerini açıkça ortaya koyar. Efendimizin (sav) hayatı boyunca sergilediği tutumlar, ahde vefa konusunda bizlere rehber olmalıdır. Örneğin, Hudeybiye Antlaşması’na sadık kalarak, Müslüman olan Ebu Cendel’i Mekkelilere teslim etmesi, ahde vefanın en güzel örneklerinden biridir.
Ahde vefa, bireylerin toplum içinde güvenilir olmasını sağlar, bu da sosyal yapının sağlam temeller üzerine kurulmasına yardımcı olur. Ahde vefasızlık ise güvensizliğe, kin ve nefrete yol açar, toplumun huzurunu bozar. Peygamber Efendimizin (sav) “Bir toplum, sözünden dönüp, hileye başvurursa Allah (cc) onlara düşmanlarını musallat eder.” hadisi, bu konuda ciddi bir uyarıdır.
Sonuç olarak, İslam’da ahde vefa, hem dünya hem de ahiret mutluluğu için hayati öneme sahip bir erdemdir ve her Müslümanın bu prensibi hayatında rehber edinmesi gerekmektedir.