Kayıt Ol

Oturum aç

Şifremi Unuttum

Şifreni mi unuttun? Lütfen e-mail adresinizi giriniz. Bir bağlantı alacaksınız ve e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturacaksınız.

Gusül abdestinden sonra görülen lekeler

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Merhaba Bu kafama çok takılıyor bıktım artık  gusul abdesti alıyorum tertemiz kıyafetler giyiyorum daha sonra tuvaletim geliyor yapiyorum daha sonra baktığımda tuvalete gidip iç çamaşırıma kurumuş beyaz bişey oluyor ama hiç mesturbasyon felan yapmıyorum herzaman tuvaletimi yaptıktan sonra oluyor bu napmalıyım yardım edin. ????

Cevap:

Vesvese Fısıltı, hışırtı ve fışırtı gibi gizli ses, fiskos. Kalpte meydana gelen şüphe, tereddüt, vehim, kuruntu, iç üzüntüsü, nefis ve şeytanın meydana getirdiği iç karışıklığı anlamları için kullanır.

Zıddı tereddütsüz, kararlı, emin ve azimli olmak demektir (el-İsfahanî, el-Müfredât, İstanbul,1986, 819, vesvese mad).

Vesvese kelimesi Kur’ân’da dört yerde geçmektedir. Şeytanın Cennette bulunan Âdem (a.s) ve Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu Yüce Allah tarafından şöyle haber verilmiştir:

“Derken Şeytan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı (vesvesede bulundu): – Rabbiniz başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedi kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan menetti” (el-A’raf, 7/20).

Bu âyette geçen vesvese kelimesi, fısıldama şeklinde anlaşılmakta ve tercüme edilmektedir.

Bir de şeytanın Cennete nasıl girdiği ve Âdem (a.s) ile Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu hususunda, alimlerin farklı yorumları vardır. Bu hususta çeşitli görüşler ileri sürülmüştür (Geniş bilgi için bk. el-Maverdî, en-Nuketü ve’l-Uyun, Beyrut 1992, II, 210).

Kur’ân’ın başka bir yerinde, Tâhâ sûresinin 120. âyetinde de şeytanın Âdem (a.s) ve Havva validemize yaptığı bu vesvese dile getirilmiştir.

Vesvese ile ilgili diğer bir âyetin meali de şöyledir: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini (fısıldadığını) biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız” (Kaf 50/16).

Bu âyette de Yüce Allah’ın kudretine işâret buyurulmaktadır. O, insanı yaratan, yoktan var edendir. İnsanların gizli ve açık her şeylerinden haberdardır. İnsanın kalbinden geçirdiği vesvese ve düşüncelerin tamamına vakıftır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.s), bu âyetin tefsiri mahiyetinde açıklamada bulunurken; “Şüphesiz Yüce Allah, ümmetimden olan kişilerin kalbinden geçirdikleri şeyleri, söylemedikleri ve işlemedikleri takdirde affeder; günah olarak saymaz” diye buyurmuştur (Buharî, Itk, 6; İmân, 15; Neseî, Talâk, 22; İbn Mâce, Talâk, 16).

Başka bir âyette ise, vesvese hakkında şu bilgiler verilmiştir: “De ki: Sığınırım ben, insanların Rabb’ine insanların padişahına, insanların ilâhına. İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünceleri) fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım)” (en-Nas, 114/1-6).

Burada geçen “vesvâs” kelimesi, şeytan için kullanılmıştır. Yani bununla şeytan kastedilmektedir ve vesvese de onun eseridir. İnsana vesvese veren şeytan iki türlüdür. Biri cinlerden ve diğeri de insanlardan olan şeytanlardır. Bu şeytanlar, insanların kalbinde vesveseyi meydana getirecek akıl ve fikirlerini çeler, onları kötü emeller işlemeye sevkeder. Allah yoluna gitmekten, insanlık gayesine ermekten alıkor. Nihayet din ve imandan çıkarır, ebedi helâke sürükler. İnsanların kalbine fısıldayıp duran, onları gaflete düşüren, her şerrin başı olan vesveseyi meydana getiren herşey, “hannâs” ve “vesvas” olarak kabul edilir (ez-Zemahşerî, el-Keşâf, Mısır 1977, VI, 265 vd).

Hiç şüphesiz, şeytanın verdiği vesvese insanı imandan ve ibâdetten uzaklaştırır; fert, aile ve toplumun hayatında çeşitli sıkıntıların meydana gelmesine sebep olur. Medine çevresinde badiyede yaşayan Müslümanlar, koyun ve sığır kesip etini satmak üzere şehre getiriyorlarmış. Bu eti yemekten çekinen bazı Müslümanlar Hz. Muhammed (s-.a.s)’e giderek;

“Ya Rasûlüllah! Bazı badiye halkı bize et getirip satıyorlar. Bunların, hayvanı keserken besmeleyi söyleyip söylemediklerini bilmiyoruz” diye sormuşlar. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.s) şu cevabı vermiştir:

“Bismillah deyiniz ve sonra bu eti yeyiniz” (ez-Zebidî, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi, trc. Kamil Miras, Ankara 1974, VI, 354 vd).

Rasûlüllah (s.a.s) bununla vesveseden uzak durmaya işaret buyurmuştur.

Başka bir konu ile ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.s)’e şöyle sormuşlar:

“Ya Rasûlüllah! Birisi namaz kılarken abdestim bozuldu diye gönlünde bir vesvese hissederse, bu kişinin namazı bozulur mu, bozulmaz mı? Hz. Muhammed (s.a.s) bu soruya şu cevabı vermiştir:

“Hayır. Bir yellenme sesi veya bir kokuyu duymadıkça namazı bozmaz” (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 355).

Burada da Rasûlüllah (s.a.s) vesveseden uzak durmayı, abdestin bozulduğuna dair kanaat hasıl olmadıkça namazı bozmamayı tavsiye etmiştir.

Fıkıh usulünde de vesvese kötü bir şey olarak kabul edilmiştir. Her şeyde tereddüt ve vesvese ile hareket edenin sözüne itibar edilmemiştir. Hz. Muhammed (s.a.s) vesvese ile hareket edenin talâkının geçerliliğini kabul etmemiştir (Buharî, Talâk, 11). Yani hanımını boşayıp boşamadığını veya söylediği sözler hakkında vesvese içinde olan bir kişinin talâkı (boşaması) geçerli kabul edilmemiştir.

Görüldüğü gibi, Kur’ân ve sünnette vesvese tasvib edilmemiştir. Bilhassa vesvese ile ilgili bütün âyetlerde, vesvesenin şeytandan geldiğine işaret buyurulmuştur. Buna göre İslâm vesveseden sakınmayı istemiştir. Çünkü vesvese faydalı değil, zararlı olan bir şeydir. Vesveseye kapılan insan, ibadetlerinde yanılır, çeşitli hatalara düşer ve haz almaz. Vesvese insanı yanlış ve batıl yollara saptırır. Hatta vesvesenin neticesinde insan akli dengesini bile kaybedebilir.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    0
    2022-05-07T09:04:44+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Bir erkeğin tenasül uzvundan idrar dışında mezi, meni ve vedi sıvıları çıkabilir.

    Meni: Genellikle aşırı fazla şehvetten dolayı gelen yoğun, kuruyunca tabaka bırakan, kötü bir kokusu olan ve çok fazla çıkan bir sıvıdır. Bu sıvı genellikle ihtilam olma (rüyalanma) sonucunda veya yakınlaşma veya ilişki sırasında çıkabilir. Hanefi mezhebine göre şehvetle ayrılan meni, şehvetle dışarıya atılırsa gusletmek gerekir. Hanefi mezhebine göre şehvetle ayrılan meni, şehvet kesildikten sonra dışarıya atılırsa İmamı Azam ve İmamı Muhammed’e göre gusletmek gerekir, İmam Ebu Yusuf’a göre gusletmek gerekmez. Şafii mezhebine göre şehvetle ayrılan meni şehvetle dışarıya atılırsa bu durum guslü gerektirdiği gibi, yine Şafii mezhebinde şehvetsiz olarak meni çıkması durumunda da gusül gerekir.

    Mezi: Şehvetten dolayı gelen genellikle ince, saydam olan ve bir genellikle bir kaç damla olarak akan bir sıvıdır. Mezinin dışarıya atılması guslü gerektirmez, ancak normal abdesti bozar.

    Vedi: Genellikle yüksek yerden düşme veya ağır yük kaldırma sonucunda meydana gelen ve genellikle idrar yaptıktan sonra çıkan bir sıvıdır. Vedinin gelmesi guslü gerektirmez, ancak normal abdesti bozar.

    Şafii mezhebine göre kişiden şehvetsiz veya şehvetli meni çıkması guslü gerektirir.

    Hanefi mezhebine göre şehvetle ayrılan ve şehvetle çıkan meni gusül gerektirir. Şehvetle ayrılan ve şehvet kesildikten sonra meninin dışarıya atılması durumunda ise İmamı Azam ve İmamı Muhammed’e göre gusletmek gerekir, ancak İmam Ebu Yusuf’a göre gusletmek gerekmez.

    Yine Hanefi mezhebine göre döğülmeden veya ağır yük kaldırma gibi şehvetsiz olarak ayrılan meni, şehvetsiz çıkarsa bu durum guslü Hanefi mezhebine göre gerektirmez, ancak Şafii mezhebine göre gusül gerekir.

    İdrar yaptıktan sonra çamaşırda sıvı gördüyseniz, eğer istibra yapmamış iseniz çamaşırdaki leke idrar lekesi olabilir. Erkeklerde idrar yaptıktan sonra peçete yerleştirip 30-40 adım atmak veya öksürmek, veya da hapşırmak yoluyla yapılan kanallarda kalan idrarın boşaltılmasını sağlayan işleme istibra denir.

    Eğer siz her idrar yaptıktan istibra yapmıyorsanız, ve her idrardan sonra çamaşırda leke görüyorsanız yüksek ihtimale bu leke idrar lekesi olabilir. Dolayısıyla vesvese yapmanıza bu tarz durumlarda gerek yoktur.

    Ayrıca çamaşıra bulaşan idrar lekesi avuç içi kadar ise bu çamaşırla namaz kılınmaz. İdrarın bulaştığı yerler necis olur ve necis olan yerleri de temizlemek gerekir.

     

Cevapla