Sevmek cüzi irade midir külli irade mi?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Cüzi irade külli irade

Sevmek cuzi irade midir kulli irade mi

Hocam bi sorum olucak gerçekten çok merak ettiğim bir konu.Bir kişi birini sevmişse,sevdiği kişinin iyi biri olduğunu düşünüyorsa,kendisi değil karşı taraf ayrılmışsa ve seven taraf o kişiden başkasını sevmek için dua etse,Allah o kişiden başkasını sevmesini sağlayabilme ihtimali olabilir mi yada sevmek kişinin kendi kaderini kendi belirlemesiyle cüzi iradeyse eğer Allah imtihan için buna karışmak istemez ve hiçbir şekilde karışmaz mı?

Cevap:

Kula irade ve seçme hürriyetini veren, bizzat Allah’ın kendisidir. İnsana iyi ya da kötüyü seçme kabiliyetini O vermiştir. O halde insan, iradesini kullanırken Allah’ın iradesinin dışına çıkmamaktadır. Kul, kendisine verilen irade ile seçimini yapar. Allah Teâlâ, kulların kendi fiillerini yapma ve kesb etme hürriyetine sahip olduklarını açıkça ifade etmektedir: “Dilediğinizi işleyin, doğrusu O, yaptıklarınızı görendir. ” (Fussilet 41/41) “Kim yararlı bir iş işlerse kendi lehinedir, kim de kötülük işlerse kendi aleyhinedir. Rabbin kullara karşı zalim değildir. ” (Fussilet 41/46). Ama kul bu hürriyeti kullanırken kesin olarak kendisine bu irade gücünü verenin Allah olduğunu bilmelidir. O’nun iradesi dahilinde bunları yapmaktadır; Allah Teâlâ dilemezse, hiç bir şey yapamaz.

İrade problemini karmaşık hale getiren hususlardan birisi, aslında meydana gelmesi sözkonusu olmayan farazî sorulara cevap vermek isteğinden kaynaklanmaktadır. Bunlardan en önemlisi şudur: Allah bir şeyi irade buyururken kul aksini irade eder ve bunun zıttını yapmayı arzu ederse ne olur?

Elbette ki böyle bir soruya: “Allah’ın dilediği olur” karşılığı verilecektir. Ancak dikkat edilirse bu soruda Allah ve kul, çekişen iki yarışmacı konumuna sokulmuştur. Böyle bir şey sözkonusu olamaz ki buna cevap aransın. En azından cevap aransa bile meselenin tamamen nazarî olduğu bilinmelidir. Hâşâ Allah, kuluyla yarışa girmez. Kula irade ve seçme yetkisini kendisi vermiştir onu burada özgür bırakmıştır. O halde kul, şu veya bu seçimi yaparken Allah’ın iradesi sınırları çerçevesinde bu seçimi yapmaktadır. Allah’ın iradesiyle kulun iradesinin karşı karşıya gelmesi diye bir durum söz konusu değildir. Bu konuda ileri sürülen bir diğer farazî soru da sudur: Kul, daha önce belirlenmiş olan kaderinde yazılı olanın aksine bir şeyi yapmak isterse, bunu yapma yetkisi var mıdır?

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam’a göre, sevmek cüzi bir iradeye dayanan bir duygudur. İnsanlar, sevgi ve nefret gibi duyguları yaşama konusunda cüzi bir iradeye sahiptirler. Cüzi irade, insanların tercihlerini, duygularını ve eylemlerini belirleme yeteneğini ifade eder.

    İslam inancına göre, insanların cüzi iradesi vardır ve bu irade, sevme veya sevmeme gibi duygusal tepkileri de içerir. İnsanlar, sevgiye yönelik tercihler yapabilir, bir şeyi sevebilir veya sevmezler. Ancak bu tercihlerin bazı sınırlamaları vardır ve İslam, insanları Allah’ın hükümlerine ve ahlaki değerlere uymaya teşvik eder.

    Külli irade ise Allah’a özgü olan kapsamlı ve sınırsız bir iradedir. Allah, evrenin yaratıcısı ve tüm olayların gerçekleşmesinde mutlak güce sahip olan varlıktır. Külli irade, her şeyi kapsayan ve kontrol eden bir irade şeklidir. İslam’a göre, Allah’ın iradesi her şeyin üzerinde ve insanların iradesi Allah’ın iradesine tabidir.

    İnsanlar, sevgi ve nefret gibi duygusal tepkileriyle cüzi iradelerini kullanırken, bu iradeyi Allah’ın iradesine tabi kılma sorumluluğuna sahiptirler. İslam, insanları sevgi ve diğer duygusal tepkilerini Allah’ın rızasına uygun şekilde kullanmaya teşvik eder. Bu, sevginin Allah’a, peygamberlere, aileye, topluma ve doğru değerlere yönlendirilmesini içerir.

    Sonuç olarak, İslam’a göre sevmek cüzi bir iradeye dayanır ve insanlar sevgi ve diğer duygusal tepkilerini belirleme konusunda özgürdürler. Ancak bu irade, Allah’ın iradesiyle uyumlu olarak kullanılmalıdır. İnsanlar, sevgi ve diğer duygusal tepkilerini Allah’ın rızasına uygun şekilde yönlendirmekle sorumludurlar.

    En iyi cevap

Cevapla