Sadece namazda gaz problemi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Namazda Gaz Problemi

Namazda Gaz Problemi

Merhaba, öncelikle sorumu cevaplayacağınız için önceden teşekkür ederim. Benim şöyle bir problemim var, namaz vakti girdikten ister hemen sonra olsun, ister biraz bekledikten sonra abdest alıp namaza başlamak isteyeyim, sadece abdest aldığımda ve namazda gaz oluyor-yani ibadete niyetlendiğim zamanda , çoğu zaman ses ve koku gelmese de, gaz çıkardığımı biliyorum, bir namazı kılmak için bir kaç defa abdest almam gerekiyor ve bu hal özür halini kapsayacak kadar-bir namaz vakti sürekli değil, sağlık sorunum da yok, ne yapmaliyim? Namazın manevi önemini kaybetmek istemiyorum, mesela, bir namazı 2 abdestle kılıyorum-yine rahatsız  bir halde olarak, sonra başka namaz-kaza,teravih ve s. kılmak istiyorum ama bu sefer biraz daha bariz gaz olduğu için bitiyorum artık,yeniden abdest alıp kılamıyorum, not edeyim ki, namaza yeni başlamış bir bireyim.

Cevap:

Anlattığınız bu durum vesvesedir. Vesveselere kulak asmayın. Vesavese Fısıltı, hışırtı ve fışırtı gibi gizli ses, fiskos. Kalpte meydana gelen şüphe, tereddüt, vehim, kuruntu, iç üzüntüsü, nefis ve şeytanın meydana getirdiği iç karışıklığı anlamları için kullanır.

Zıddı tereddütsüz, kararlı, emin ve azimli olmak demektir (el-İsfahanî, el-Müfredât, İstanbul,1986, 819, vesvese mad).

Vesvese kelimesi Kur’ân’da dört yerde geçmektedir. Şeytanın Cennette bulunan Âdem (a.s) ve Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu Yüce Allah tarafından şöyle haber verilmiştir:

“Derken Şeytan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı (vesvesede bulundu): – Rabbiniz başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedi kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan menetti” (el-A’raf, 7/20).

Bu âyette geçen vesvese kelimesi, fısıldama şeklinde anlaşılmakta ve tercüme edilmektedir.

Bir de şeytanın Cennete nasıl girdiği ve Âdem (a.s) ile Havva validemize nasıl vesvesede bulunduğu hususunda, alimlerin farklı yorumları vardır. Bu hususta çeşitli görüşler ileri sürülmüştür (Geniş bilgi için bk. el-Maverdî, en-Nuketü ve’l-Uyun, Beyrut 1992, II, 210).

Kur’ân’ın başka bir yerinde, Tâhâ sûresinin 120. âyetinde de şeytanın Âdem (a.s) ve Havva validemize yaptığı bu vesvese dile getirilmiştir.

Vesvese ile ilgili diğer bir âyetin meali de şöyledir: “Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesvese verdiğini (fısıldadığını) biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız” (Kaf 50/16).

Bu âyette de Yüce Allah’ın kudretine işâret buyurulmaktadır. O, insanı yaratan, yoktan var edendir. İnsanların gizli ve açık her şeylerinden haberdardır. İnsanın kalbinden geçirdiği vesvese ve düşüncelerin tamamına vakıftır. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.s), bu âyetin tefsiri mahiyetinde açıklamada bulunurken; “Şüphesiz Yüce Allah, ümmetimden olan kişilerin kalbinden geçirdikleri şeyleri, söylemedikleri ve işlemedikleri takdirde affeder; günah olarak saymaz” diye buyurmuştur (Buharî, Itk, 6; İmân, 15; Neseî, Talâk, 22; İbn Mâce, Talâk, 16).

Başka bir âyette ise, vesvese hakkında şu bilgiler verilmiştir: “De ki: Sığınırım ben, insanların Rabb’ine insanların padişahına, insanların ilâhına. İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden. O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünceleri) fısıldar. Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan bütün vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınırım)” (en-Nas, 114/1-6).

Burada geçen “vesvâs” kelimesi, şeytan için kullanılmıştır. Yani bununla şeytan kastedilmektedir ve vesvese de onun eseridir. İnsana vesvese veren şeytan iki türlüdür. Biri cinlerden ve diğeri de insanlardan olan şeytanlardır. Bu şeytanlar, insanların kalbinde vesveseyi meydana getirecek akıl ve fikirlerini çeler, onları kötü emeller işlemeye sevkeder. Allah yoluna gitmekten, insanlık gayesine ermekten alıkor. Nihayet din ve imandan çıkarır, ebedi helâke sürükler. İnsanların kalbine fısıldayıp duran, onları gaflete düşüren, her şerrin başı olan vesveseyi meydana getiren herşey, “hannâs” ve “vesvas” olarak kabul edilir (ez-Zemahşerî, el-Keşâf, Mısır 1977, VI, 265 vd).

Hiç şüphesiz, şeytanın verdiği vesvese insanı imandan ve ibâdetten uzaklaştırır; fert, aile ve toplumun hayatında çeşitli sıkıntıların meydana gelmesine sebep olur. Medine çevresinde badiyede yaşayan Müslümanlar, koyun ve sığır kesip etini satmak üzere şehre getiriyorlarmış. Bu eti yemekten çekinen bazı Müslümanlar Hz. Muhammed (s-.a.s)’e giderek;

“Ya Rasûlüllah! Bazı badiye halkı bize et getirip satıyorlar. Bunların, hayvanı keserken besmeleyi söyleyip söylemediklerini bilmiyoruz” diye sormuşlar. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.s) şu cevabı vermiştir:

“Bismillah deyiniz ve sonra bu eti yeyiniz” (ez-Zebidî, Sahihi Buhârî Muhtasarı Tecridi Sarih Tercemesi, trc. Kamil Miras, Ankara 1974, VI, 354 vd).

Rasûlüllah (s.a.s) bununla vesveseden uzak durmaya işaret buyurmuştur.

Başka bir konu ile ilgili olarak Hz. Muhammed (s.a.s)’e şöyle sormuşlar:

“Ya Rasûlüllah! Birisi namaz kılarken abdestim bozuldu diye gönlünde bir vesvese hissederse, bu kişinin namazı bozulur mu, bozulmaz mı? Hz. Muhammed (s.a.s) bu soruya şu cevabı vermiştir:

“Hayır. Bir yellenme sesi veya bir kokuyu duymadıkça namazı bozmaz” (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 355).

Burada da Rasûlüllah (s.a.s) vesveseden uzak durmayı, abdestin bozulduğuna dair kanaat hasıl olmadıkça namazı bozmamayı tavsiye etmiştir.

Fıkıh usulünde de vesvese kötü bir şey olarak kabul edilmiştir. Her şeyde tereddüt ve vesvese ile hareket edenin sözüne itibar edilmemiştir. Hz. Muhammed (s.a.s) vesvese ile hareket edenin talâkının geçerliliğini kabul etmemiştir (Buharî, Talâk, 11). Yani hanımını boşayıp boşamadığını veya söylediği sözler hakkında vesvese içinde olan bir kişinin talâkı (boşaması) geçerli kabul edilmemiştir.

Görüldüğü gibi, Kur’ân ve sünnette vesvese tasvib edilmemiştir. Bilhassa vesvese ile ilgili bütün âyetlerde, vesvesenin şeytandan geldiğine işaret buyurulmuştur. Buna göre İslâm vesveseden sakınmayı istemiştir. Çünkü vesvese faydalı değil, zararlı olan bir şeydir. Vesveseye kapılan insan, ibadetlerinde yanılır, çeşitli hatalara düşer ve haz almaz. Vesvese insanı yanlış ve batıl yollara saptırır. Hatta vesvesenin neticesinde insan akli dengesini bile kaybedebilir.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam’da, namaz kılarken veya ibadet sırasında gaz problemi yaşayan kişiler için spesifik hükümler bulunmaktadır. Gaz problemi genellikle mide veya bağırsaklardaki hava birikiminden kaynaklanır ve insanların kontrolünde olmayabilir.

    İslam’da, namaz kılarken gaz çıkarma durumuyla ilgili olarak şu prensipler geçerlidir:

    Mümkün olduğunda gazı çıkarmak: Eğer namaz kılarken gaz hissediyorsanız ve engelleyemiyorsanız, namazı bozmadan önce gazı mümkün olduğunca sessiz ve sakince çıkarmaya çalışmanız önerilir. Bunun için namazdaki hareketlerinize dikkat ederek, diğer insanlara rahatsızlık vermemeye çalışmalısınız.

    Namazı bozma durumu: Eğer gazı çıkarma durumu namazı tamamen bozacak düzeyde ise, namazı iptal etmeniz ve gazı çıkardıktan sonra temiz bir şekilde abdest alarak yeniden namaza başlamanız daha uygundur. Bu durumda, namazın baştan itibaren tekrar edilmesi gerekmektedir.

    Özür durumu: Eğer sürekli gaz problemi yaşayan bir kişiyseniz ve bu durum kontrolünüz dışında gerçekleşiyorsa, İslam’da özür durumu (uzuvların normal işleyişini bozan bir durum) gözetilir. Bu durumda, namazı kılmak için gerekli abdesti almanız ve namazı yerine getirmeniz gerekmektedir. Ancak, bu konuda yerel bir İslami otoriteye danışmak daha doğru olabilir.

    Özetle, namaz kılarken gaz problemi yaşayan bir kişi, mümkün olduğunda gazı sessiz ve sakince çıkarmaya çalışmalıdır. Gaz çıkarma durumu namazı tamamen bozacak düzeyde ise, namazı iptal etmek ve temiz bir şekilde abdest alarak yeniden namaza başlamak daha uygundur. Sürekli bir gaz problemi yaşanıyorsa ve kontrol dışında gerçekleşiyorsa, özür durumu göz önünde bulundurulabilir. Ancak, detaylı rehberlik için yerel bir İslami otoriteye danışmak önemlidir.

    En iyi cevap

Cevapla