İslam da Burun estetiği caiz midir

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Burun estetiği

Islam da Burun estetigi caiz midir

Sayin ilgili,
Ben burnumdan estetik olmayı istiyorum.5 yıl önce olacaktım fakat günah diye vazgeçtim,sabrettim lakin 35 yaşima geldim halen daha bu takıntimdan kurtulamadım.Hep aklimin bir kösesinde kaldı.Bazi sitelerde psikolojik açidan sizi etkiliyorsa yapılmasi caizdir deniyor.Bunun bir ölçüsü var mıdir.Kulak burun boğaz uzamanina danistim.Yüzün küçük burnun yüzüne göre büyük ve kemerli.Çene hattin ufak ve normale göre geride (kapaniş bozukluğu) olduğundan burnun daha da öne patliyor sırıtıyor ve erkeksi bir burnun var dedi.Ama olmaz böyle bir burun çok fena denilecek gibi de değil.Ben bir bayan olarak bu durumdan rahatsizim.Gün icerisinde bazi davranişlar hayatima yansimis ve yerleşmiş durumda sürekli dikkat ediyorum.İnsanlarla ayni ortamlarda bulunduğumda yan durmayaya dikkat ediyorum.Surekli saçlarimla oynuyorum kamufle etmeye çalisiyorum.Saçlarimi topladigimda cok sıritiyor büyük burnun diyorlar.Yüzümü yan cevirdigimde rahatsiz oluyorum.Fotograf cekilmiyorum.Bazi yerlerde dikkat cekmesin diye gözlük kullaniyorum.Yani ne kadar iyi muntazam olursam o kadar az göze batar düsüncesi oturmuş durumda hayatima ve davranişlarima.Kendimi rahat birakamiyorum.Yapamadim bu yaşima kadar.Daha guzel olmak degil amacım yada birilerine özenmek degildir.Dikkat ceken görüntüyü normalleştirmek.Bu sebeplerden ötürü estetik olmam caiz midir?

Cevap:

Diyanet işleri başkanlığımızın estetik amiliyat olmanın hükmü hakkındaki fetvasınız sizlere aktarıyoruz.

Din İşleri Yüksek Kurulu, 28.11.2002 tarihinde Kurul Başkanı Doç. Dr. Şamil DAĞCI’nın başkanlığında toplandı. Dini Soruları Cevaplandırma Komisyonunca hazırlanan “Estetik Ameliyat” konusundaki rapor görüşüldü. Yapılan müzakereler sonunda:

İslâm dini, insana özel bir yer vermiş, yaratılış gayesinden başlayarak insanın, dünya hayatından ölüm ve ötesine, bireysel yaşayışından sosyal etkinliklerine, ruh ve duygu aleminden beden ve şekline kadar hayatının her safhasıyla ilgilenmiştir. Kur’an-ı Kerim’de insanın yeryüzünde halife olmak üzere (Bakara 2/30) en güzel bir biçimde, ölçülü ve dengeli bir şekilde yaratıldığı (Tîn 95/4), çeşitli nimetler, imkanlar ve güzelliklerle donatıldığı (Beled 90/4,8-10; Mülk 67/23; Nahl 16/8, 12; Hac 22/65; Lokman 31/20) bildirilmiştir.
İnsanı en güzel bir şekilde yaratan Yüce Allah, onun makul ve mutedil ölçüler içerisinde süslenmesine, güzel görünmesine ve güzelliklerini korumasına izin vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de, iyi ve güzel şeylerin helal, kötü ve çirkin şeylerin ise haram olduğu bildirilmektedir (Mâide 5/4-5). Bir ayette, “De ki: ‘Allah’ın, kulları için yarattığı zîyneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?’ De ki: ‘Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.’” buyurulmaktadır (A’râf 7/32). Hz. Peygamber, güzel giyinme hakkında kendisine yöneltilen bir soruya “Allâh güzeldir, güzelliği sever” şeklinde cevap vermiş (Müslim, İman, 41), kendisi de hayatında daima temiz ve düzenli olmuş, sade ve güzel giyinmeyi, güzel koku sürünmeyi teşvik etmiştir.
Buna karşılık İslâm’da, insanın doğuştan getirdiği özellik ve şeklinin değiştirilmesi ve bu amaçla yapılacak her türlü estetik ve tıbbî müdahale hoş karşılanmamış; fıtratı bozmayı hedef alan müdahaleler olarak kabul edilmiştir. Fıtratı bozmayı, yaratılışı değiştirmeyi hedef alan tasarruf ve müdahaleler ise, yasaklanmıştır (Nisa 4/119).
Estetik ameliyatlar genel olarak, ya dikkat çekmek, daha güzel görünmek ya da tedavî amacına yönelik olmaktadır.
Dikkat çekmek, daha güzel görünmek amacıyla, yaratılıştan verilmiş olan özellik ve şekillerin değiştirilmesi İslâm dininde, fıtratı bozma kabul edilerek yasaklanmıştır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), süslenmek maksadıyla vücuda dövme yapmak, dişleri yontarak seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanları ve yaptıranları kınamıştır (Buhârî, Libâs, 83-87; Müslim, Libas, 33).
Buna karşılık vücudun herhangi bir organında, diğer insanlar tarafından yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek, bir anormallik veya fazlalık bulunursa, bunun ameliyatla düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemidir. Tedavi amaçlı olarak yapılan estetik müdahalelere ise dinimizde izin verilmiştir. Nitekim Arfece adlı sahabî, bir savaşta burnu kopunca, gümüşten bir burun yaptırmış, bunun koku yapması üzerine, altından bir burun yaptırılmasına Hz. Peygamber müsaade etmiştir (Ebû Dâvûd, Hatem, 7; Tirmizî, Libâs, 31). Buna göre hastalık sebebiyle saçları dökülenler, kaza sonucu burun, kulak, göz gibi organlarını kaybedenler veya vücudunda doğuştan yada sonradan meydana gelen şekil bozuklukları bulunanların estetik ameliyat yaptırmaları bir tür tedavi olup, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirilemez.
Yukarıda zikredilen açıklamalar ışığında;
Estetik ameliyatın;
a) salim fıtratı bozmak kastı olmamak,
b) yapılmasında bir yarar veya yapılmamasında mevcut bir zarar bulunmak,
c) hile, aldatma veya karşı cinse benzeme kastı bulunmamak,
d) hukukî karışıklığa ve yanlış anlamaya yol açmamak,

kaydıyla bir tür tedavî olarak yaptırılmasında sakınca olmadığına karar verildi.

Benzer Konular:

Sayin ilgili,
Ben burnumdan estetik olmayı istiyorum.5 yıl önce olacaktım fakat günah diye vazgeçtim,sabrettim lakin 35 yaşima geldim halen daha bu takıntimdan kurtulamadım.Hep aklimin bir kösesinde kaldı.Bazi sitelerde psikolojik açidan sizi etkiliyorsa yapılmasi caizdir deniyor.Bunun bir ölçüsü var mıdir.Kulak burun boğaz uzamanina danistim.Yüzün küçük burnun yüzüne göre büyük ve kemerli.Çene hattin ufak ve normale göre geride (kapaniş bozukluğu) olduğundan burnun daha da öne patliyor sırıtıyor ve erkeksi bir burnun var dedi.Ama olmaz böyle bir burun çok fena denilecek gibi de değil.Ben bir bayan olarak bu durumdan rahatsizim.Gün icerisinde bazi davranişlar hayatima yansimis ve yerleşmiş durumda sürekli dikkat ediyorum.İnsanlarla ayni ortamlarda bulunduğumda yan durmayaya dikkat ediyorum.Surekli saçlarimla oynuyorum kamufle etmeye çalisiyorum.Saçlarimi topladigimda cok sıritiyor büyük burnun diyorlar.Yüzümü yan cevirdigimde rahatsiz oluyorum.Fotograf cekilmiyorum.Bazi yerlerde dikkat cekmesin diye gözlük kullaniyorum.Yani ne kadar iyi muntazam olursam o kadar az göze batar düsüncesi oturmuş durumda hayatima ve davranişlarima.Kendimi rahat birakamiyorum.Yapamadim bu yaşima kadar.Daha guzel olmak degil amacım yada birilerine özenmek degildir.Dikkat ceken görüntüyü normalleştirmek.Bu sebeplerden ötürü estetik olmam caiz midir?

Cevap:

Diyanet işleri başkanlığımızın estetik amiliyat olmanın hükmü hakkındaki fetvasınız sizlere aktarıyoruz.

Din İşleri Yüksek Kurulu, 28.11.2002 tarihinde Kurul Başkanı Doç. Dr. Şamil DAĞCI’nın başkanlığında toplandı. Dini Soruları Cevaplandırma Komisyonunca hazırlanan “Estetik Ameliyat” konusundaki rapor görüşüldü. Yapılan müzakereler sonunda:

İslâm dini, insana özel bir yer vermiş, yaratılış gayesinden başlayarak insanın, dünya hayatından ölüm ve ötesine, bireysel yaşayışından sosyal etkinliklerine, ruh ve duygu aleminden beden ve şekline kadar hayatının her safhasıyla ilgilenmiştir. Kur’an-ı Kerim’de insanın yeryüzünde halife olmak üzere (Bakara 2/30) en güzel bir biçimde, ölçülü ve dengeli bir şekilde yaratıldığı (Tîn 95/4), çeşitli nimetler, imkanlar ve güzelliklerle donatıldığı (Beled 90/4,8-10; Mülk 67/23; Nahl 16/8, 12; Hac 22/65; Lokman 31/20) bildirilmiştir.
İnsanı en güzel bir şekilde yaratan Yüce Allah, onun makul ve mutedil ölçüler içerisinde süslenmesine, güzel görünmesine ve güzelliklerini korumasına izin vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de, iyi ve güzel şeylerin helal, kötü ve çirkin şeylerin ise haram olduğu bildirilmektedir (Mâide 5/4-5). Bir ayette, “De ki: ‘Allah’ın, kulları için yarattığı zîyneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?’ De ki: ‘Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.’” buyurulmaktadır (A’râf 7/32). Hz. Peygamber, güzel giyinme hakkında kendisine yöneltilen bir soruya “Allâh güzeldir, güzelliği sever” şeklinde cevap vermiş (Müslim, İman, 41), kendisi de hayatında daima temiz ve düzenli olmuş, sade ve güzel giyinmeyi, güzel koku sürünmeyi teşvik etmiştir.
Buna karşılık İslâm’da, insanın doğuştan getirdiği özellik ve şeklinin değiştirilmesi ve bu amaçla yapılacak her türlü estetik ve tıbbî müdahale hoş karşılanmamış; fıtratı bozmayı hedef alan müdahaleler olarak kabul edilmiştir. Fıtratı bozmayı, yaratılışı değiştirmeyi hedef alan tasarruf ve müdahaleler ise, yasaklanmıştır (Nisa 4/119).
Estetik ameliyatlar genel olarak, ya dikkat çekmek, daha güzel görünmek ya da tedavî amacına yönelik olmaktadır.
Dikkat çekmek, daha güzel görünmek amacıyla, yaratılıştan verilmiş olan özellik ve şekillerin değiştirilmesi İslâm dininde, fıtratı bozma kabul edilerek yasaklanmıştır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), süslenmek maksadıyla vücuda dövme yapmak, dişleri yontarak seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanları ve yaptıranları kınamıştır (Buhârî, Libâs, 83-87; Müslim, Libas, 33).
Buna karşılık vücudun herhangi bir organında, diğer insanlar tarafından yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek, bir anormallik veya fazlalık bulunursa, bunun ameliyatla düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemidir. Tedavi amaçlı olarak yapılan estetik müdahalelere ise dinimizde izin verilmiştir. Nitekim Arfece adlı sahabî, bir savaşta burnu kopunca, gümüşten bir burun yaptırmış, bunun koku yapması üzerine, altından bir burun yaptırılmasına Hz. Peygamber müsaade etmiştir (Ebû Dâvûd, Hatem, 7; Tirmizî, Libâs, 31). Buna göre hastalık sebebiyle saçları dökülenler, kaza sonucu burun, kulak, göz gibi organlarını kaybedenler veya vücudunda doğuştan yada sonradan meydana gelen şekil bozuklukları bulunanların estetik ameliyat yaptırmaları bir tür tedavi olup, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirilemez.
Yukarıda zikredilen açıklamalar ışığında;
Estetik ameliyatın;
a) salim fıtratı bozmak kastı olmamak,
b) yapılmasında bir yarar veya yapılmamasında mevcut bir zarar bulunmak,
c) hile, aldatma veya karşı cinse benzeme kastı bulunmamak,

d) hukukî karışıklığa ve yanlış anlamaya yol açmamak,

kaydıyla bir tür tedavî olarak yaptırılmasında sakınca olmadığına karar verildi.

Benzer Konular:

Answers ( 1 )

    0
    2022-08-18T17:59:54+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Burun estetiği

    Benim burnumun ucu hafif geniş ve bu beni psikolojik olarak çok etkiliyor ve özgüvenimi çok düşürüyor acaba estetik olsam günah olur mu ?

      0
      2022-08-19T17:51:24+03:00

      Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

      Bildir
      İptal

      Psikolojik olarak etkilemesinden dolayı estetik yapılmaz. Burun estetiğinin dinen caiz olabilmesi için ciddi bir rahatsızlığın olması (bu ciddi rahatsızlık nefes alamamak gibi) olması gerekmektedir.

      • Özgür avatarı
        0
        2022-08-20T19:24:50+03:00

        Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

        Bildir
        İptal

        o zaman kötü duran bir sakalıda kesmeyelim hocam

      • özgür avatarı
        0
        2022-08-20T19:26:00+03:00

        Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

        Bildir
        İptal

        o zaman sakalımızıda kesmeyelim burnum iğrenç dursun kısmetim kapansın bana mantıksız geliyor hocam bu cevap

Cevapla